Kayıtlar

Türkiye’ nin Faiz Giderleri Ne Kadar, Verginin Ne Kadarı Faize Gidiyor

  Son yıllarda faiz giderleri yükselmeye başlayan Türkiye 2022 yılının ilk iki ayında 57,9 milyar lira faiz ödedi. bu miktar 2017 yılının tamamında ödenenden daha fazla. 2017 yılında faiz giderlerinin bütçedeki payı yüzde 8,4’e kadar düşmesine rağmen bu oran 2021 yılında yüzde 11,3’e çıktı. 2003-2021 yılları arasında Türkiye’nin faize ödediği toplam miktar ise 515,7 milyar dolar. bu dönemde Türkiye’nin yıllık faiz harcaması ortalama 27,1 milyar dolar dolar oldu. aynı dönemde vergi gelirlerinin yüzde 18’i faiz ödemelerine gitti.Türkiye’nin faiz harcamaları ne kadar? Türkiye Ak Parti döneminde ne kadar faiz ödedi? Faiz ödemelerinin bütçe giderlerindeki payı kaç? Türkiye’nin topladığı verginin ne kadarını faize gidiyor? 2000 yılından itibaren Türkiye’nin ayrıntılı faiz karnesini inceledik. Türkiye’de resmi verilere göre yıllık enflasyon yüzde 54’ü aştı. Cumhurbaşkanı ve ak Parti Genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan “Faiz sebep, enflasyon sonuç” tezini savunuyor. merkez bankası başkan

UKRAYNA’ DAKİ SAVAŞ TÜRK LİRASINI ZORLUYOR

  Reuters Ukrayna krizi ve Rusya'ya yönelik yaptırımların yüksek enflasyon ve cari açık sorunlarıyla mücadele eden Türk ekonomisini daha da olumsuz etkileyeceği endişeleri, Türk Lirası’ndaki değer kaybını tetiklemeye devam ediyor. Bu endişeler nedeniyle sekiz gündür Türk Lirası değer kaybetmeye devam ediyor. Dolar karşısında gün içinde yüzde 1,5 oranında değer kaybeden lira, bu yıl başından itibaren toplamda yüzde 11,5 oranında değer kaybına uğradı. Bir dolar, gün içinde 14,90 liranın üzerinde işlem gördü. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'nın bölgesel ekonomisti Roger Kelly, Ukrayna krizinden kaynaklanan düşüşün, yetkililerin "sınırlı rezervler nedeniyle liranın bir miktar değer kaybetmesine izin vermek zorunda kalması" anlamına geldiğini söyledi. Kelly, "Daha fazla döviz rezervi yardımcı olur, ancak Ukrayna'daki durumun bu yıl beklenen 34 milyar dolarlık turizm gelirinde büyük bir kayba yol açması muhtemel" dedi. Reuters haber ajansına konuşan Kelly,

İsrail ile Çin Arasında Yahudi Düşmanlığı Gerginliği

  İsrail'in Pekin Büyükelçiliği, Çın devlet televizyonu CGTN*dekı bir programda, Washington’ın İsrail'e desteği ve İsrail ile ilgili yorumlara sert tepki gösterdi. Büyükelçiliğin Tvvitter hesabından yazılan iletide, 'Gazze'de yaşanan şiddetle ilgili programda konuşulalım "bariz Yahudi düşmanlığı" olduğu ve bu durumun protesto edildiği' belirtildi. İletide, "Yahudilerin dünyayı kontrol ettiğine dair komplo teorilerinin sona ermiş olduğunu umuyorduk ama maalesef antisemitızm çirkin yüzünü bir kez daha gösterdi. Resmi bir Çin medyasında açıkça antisemitızmin ifade edildiğini görmek bizi dehşete düşürdü" denildi. Çın Devlet Televizyonu bünyesinde faaliyet gösteren ve İngilizce yayın yapan CGTN TVde sah günü sunucu Zheng Junfeng, ABD’nin İsrail'e verdiği desteğin iddia edildiği gibi gerçekten paylaşılan 'demokratik değerlere' dayanıp dayanmadığım sorgulamış ve "Bazı insanlar ABD'nin İsrail yanlısı politikalarında ve Washingt

İnsan-Maymun Üretildi!?

Resim
  ABD ve Çin'den bilim insanları üç hafta hayatta kalan bir insan-maymun embriyosu üretti, çalışma etik tartışmalarına yol açtı. Çalışmayı yürüten ekip, bulguların organ nakli ve kansere yönelik tedavilerde kullanabileceğini savunurken; onlara karşı çıkan bilim insanları, elde edilen yeni türün "insan bilincine" sahip olmasının sorunları beraberinde getireceğini savunuyor. Bilim insanı ekibi insan kök hücrelerini, memelilerde embriyonik gelişimin erken bir yapısı olan maymun blastositleri-ne enjekte etti. Baş araştırmacı Juan Carlos Izpisua Belmonte ve ekibi daha sonra iki farklı genetik materyalden oluşan bazı embriyoları 20 güne kadar canlı tutmayı başardı. Bunun gibi "karışık" bir organizma, kimerik veya türler arası kimera olarak da biliniyor. Genetik kimera veya kimerizm, farklı türlerden alınan hücrelerden oluşan ve iki DNA seti içeren tek bir organizmaya deniliyor. Izpisua Belmonte ve Kaliforniya'daki Saik Biyolojik Araştırmalar Enstitüsündeki ek

Dağlık Karabağ Neden Önemli?

SORUN NE ZAMAN, NASIL BAŞLADI BBC Dağlık Karabağ, bugün bağımsız birer devlet olan Azerbaycan ve Ermenistan arasında, 20. yüzyılın başlarından bu yana yani Sovyetler Birliği döneminden kalma; 4 bin 400 kilometrekarelik bir sorun alanı. Azerbaycan ve Ermenistan, I 922'de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'ne katıldı. Tarihi olarak iki toplum arasında sorunlu bir alan olan Dağlık Karabağ da, I 923'te Azerbaycan Cumhuriyeti'ne bağlı özerk bir bölge statüsü kazandı. Moskova'nın kararı, Ermenistan yönetimi tarafından hiçbir zaman kabul görmedi. Sovyetler Birliği'nin dağılmaya başladığı dönem olan I 980'lerde, Birlik çatısı altında on yıllardır üzeri kapanan birçok sorun gibi Dağlık Karabağ sorunu da su yüzüne çıktı. Moskova'daki yönetimin eski gücünü üzerinde hissetmeyen Dağlık Karabağ'da örgütlü Ermeniler, Sovyetlerin kuruluşunda "Türkiye'yi memnun etmek için bölgenin Azerbaycan'a bağlandığını" iddia ederek Bakü yönetiminden

Bisiklet Tekrar Hayatımızın Genel Biniti Olacak

Koronavirüs: Salgın Avrupa’da Bisiklet Devrimini Nasıl Tetikledi?   Koronavirüs salgını. Bükreş'ten Brüksel'e ve Lizbon'dan Lyon'a Avrupa'da bisiklete yönelik yatırımların benzeri görülmemiş bir şekilde artmasına neden oldu. Sakın başladığından bu yana bisikletle i|glh altyapıya I milyar Euro'dan fazla harcandı ve 2 bin 300 km yeni bisiklet yolu kullanıma açıldı.Brüksel merkezli Avrupa Bisiklet Federasyonundan İlil Warren. salgının en büyük kazançlarından birisinin "bisiklete binmek" olduğunu söylüyor: "Bu zaman dilimi bisikletin hayatlarımızı ve şehirlerimizi değiştirmedeki potansiyelini bir kez daha gösterdi." Peki bu kadar para neye harcandı? Ve bu yatırımın uzun vadeli etkileri ne olabilir? Dört büyük şehrin neler yaptığına bakalım. Milano yön değiştirdi Milano'nun Kentsel Planlama. Yeşil Alanlar ve Tarımdan Sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı Plerfrancesco Maran. daha önce de bisiklet yolları inşa etmeye çalıştıklarını, ancak

AB’DEN ABD’YE VERİ TRANSFERİ SORUNU

Facebook’tan AB’ye Faaliyet Tehditi BBC Facebook: AB'den ABD’ye veri transferi engellenirse, AB'deki faaliyetlerimizi durdurabiliriz... Facebook, Avrupa Birliğinden (AB) ABD'ye veri transferini etkileyen yeni kurallar nedeniyle, Facebook ve Instagram uygulamalarının AB üyesi ülkelerdeki faaliyetlerini durdurabileceğini açıkladı. Business Insider'ın haberine göre şirket, 10 Eylül'de klanda Yüksek Mahkemesi'ne bir şikayet dilekçesi sundu. Facebook dilekçede, klanda tun veri mahremiyeti kurumu Veri Koruma Komiserliği (DPC) tarafından verilen ve AB’den ABD’ye veri transferini mahremiyet kaygılan nedeniyle engelleme tehdidinde bulunulan talimata karşı çıkıyor. Facebook'un İrlanda'daki Veri Koruma Yetkilisi ve Genel Danışmanı Yvonne Cunnane'nin kaleme aldığı dilekçede, "Müracaat sahibinin (Facebook) DPCnin istediği gibi, kullanıcı verilerinin ABD'ye transferinin tamamen durdurulması emrine tabi olması durumunda, müracaat sahibinin bu k

Korana Zengin Hayatı Yaşayanları mı Seçiyor

Eylül 2020, Yıl: 12, Sayı: 137   Corona... Afrika’daki Düşük ölüm, Yoksulluktan mı ANDREW HARDING Coronavirüs salgınında Afrika'da şaşırtıcı bir şekilde düşük düzeyde seyreden vaka ve ölüm sayıları ile yoksulluk ve kalabalık ortamlarda yaşama koşulları arasında bir bağlantı olabilir mi?  Güney Afrika'da vaka sayılarının hızla düşmesi ve kıta çapında da düşük seyretmesi nedeniyle uzmanlar şaşırtıcı bir hipotez geliştirmeye başladı. Kalabalık kentler, kötü hijyen koşulları, çok sayıda aile üyesinin aynı odayı paylaştığı koşullarda sosyal mesafe kurallarına uymanın imkânsız olması... Bu koşulların Afrika'da koroanvirüsün hızla yayılmasına neden olacağına dair uyarıları uzmanlar aylardır yapıyor. Güney Afrika Cumhuriyetinin Sağlık Bakanlığına bağlı Covid-19 kurulunun başkanı Profesör Salim Abdool Karim, "Nüfus yoğunluğu çok önemli bir faktör. Sosyal mesafeyi koruyamazsanız virüs yayılır" diyor. Peki ya bunun tersi de doğruysa? Bu koşullar aynı zamanda kıtad

PANDEMİDEN SONRA DÜNYAYI NE BEKLİYOR?

Anna Carthaus Dünyanın neredeyse tamamını kontrolü altına alan koronavirüs krizi, dünya toplumlan açı­sından bir dönüm noktası olma özelliği taşı­yor. Yaşam, çalışma, beslenme ve eğlence biçimle­rimiz pandeminin dayattığı koşullar nedeniyle değişiyor. Peki salgından sonra bizleri ne bekliyor? Kurduğu Sapienship organizasyonu aracılığıyla Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) 1 milyon dolarlık bağışta bulunan Prof. Yuval Noah Harari, COVID19'e ilişkin alacağımız kararların geleceğimizi nasıl etkileyeceğini anlattı. D W: Sayın Harari, küresel bir salgının ortasındayız. Dünyanın değişimine dair sizi en çok ne en­dişelendiriyor? Yuval Noah Harari: En büyük tehlikenin virüs ol­madığım düşünüyorum, insanlık, bu virüsün üste­sinden gelmek için yeterli bilimsel altyapıya ve tek­nolojik araca sahip. Bizim en büyük problemimiz doğamızda yer alan nefret, açgözlülük ve cehalet. Maalesef insanlar bu krize küresel dayanışma ile değil, diğer ülkeleri, dini ve etnik azınlıkları suçla­yarak,

TURQUIE DIPLOMATIQUE

Resim
“BATMAK İÇİN ÇOK BÜYÜK' YAKLAŞIMI ÜLKELERİ ESİR ALIYOR [UYARI NİTELİĞİNDE BİR YAZI] ABD'de, 2002 yılından beri, en büyük altı banka en az 207 ayrı cezaya çarptırıldı ve tüm bunların toplam maliyeti 47,8 milyar doları buldu. Bu bankaların tümü en az 22 kez kural ihlalinde bulundu; hatta içlerinden birisi üç farklı kıtada yedi ülkede 39 kural ihlaline imza attı. 2010 yılında en büyük altı bankanın dördünün yöneticileri için verilen ortalama tazminat, 17,3 milyon dolar düzeyinde. Yani, ortalama Amerikalı işçilerin aldığı meblağın 262 katından daha fazla. 2011 yılında en büyük altı banka, lobi faaliyetlerine 31,5 milyon dolar para harcadı. Altı banka ise, 234 adet kayıtlı lobici çalıştırıyor. Kevin Zeese Son yıllarda birçok büyük finans çevrelerinden birçok kişi, Amerika'nın finansal sistemindeki fay hatlarına alenen maruz kaldılar. Kendilerinin içeriden aktardığına bakılırsa, bizim gözlerimizle gördüğümüz yolsuzluk son derece gerçek. Ve daha da önemlisi, sistemin i