Kayıtlar

Hikâye Bitti, Ancak Gerekir Miydi?

Resim
  derviş çölün ortasında kendi kendine yaşıyordu. İbrahimî ilham onu bir düşünce kuyusuna itti. rahatı bozuldu. alışveriş başlamıştı.  uzaktan ve yakından onu depreştiren çiçek duymadığı anlamadığı halleri başına devşirdi. kendini kendinden alana yöneltti derviş, yıllardır onu tanır gibi  o, gerdek gecesinden önce kapıyı aralayan gelinin mendil ucu bir parça bez fakat duyduğu o koku neydi  derviş, hasretmiş meğer o cazibeye kapılıp gitti.  günlerce dil döktü yalvardı. görür müyüm ya da görünsün diye. sırrını döktü, kendini anlattı o sızmaz katıdan katı, taştan sert ki küpünü ne kırdı ne açtı. istedikçe  sordukça daha çok gizlendi, yetmezmiş gibi birden kayboldu  ilgisiz alakasız  derviş sordu, bu sevgi bende kaybolmazken o neden gülbeyaz çehresini saklar ki, kötü idikse neden bize işretin tadını gösterdi  her geçen bu aşkın değeri karşılıksız mı kalmaktı. böyle olmuştu dervişin kaderi, sonunu getiremediği işler. sanki ulaşır

Yalnızlık

Resim
  Yalnızlık… Kelimesi dahi beni acıtmıyor Sevdiğimden çok uzaktayım Doğrudur… Beni tanımadan...yargılayan insanlar buluyorum Kimin bana ne etiket verdiğini bilmeme gerek yok Saçmalıklarla başa çıkabileceğimi biliyorum Tek başına yaşamak çok zor Ama hiç yalnız değilim Eğer ki…sevdiğim beni biliyorsa… Sadece Zarar vermek için nedensiz var olan insanlarında Cehenneme gitmesine bile gerek yok O yer dahi onlardan çok uzak… İsmail Hakkı Altuntaş

Ey güzel, nurlu sevdam, seni seviyorum!

Resim
  Buda'nın aşkı hakkında inanılmaz bir hikaye var. Bir gün Buddha ve öğrencileri bahçenin gölgeli serinliğinde dinlenirken bir fahişe ona yaklaştı. Buda'nın ilahi güzellik ve huzurla parlayan yüzünü görür görmez, kollarını açarak yüksek sesle haykırarak içinde büyük bir sevgi uyandı: “Ey güzel, nurlu, sevdam, seni seviyorum!” Bekar müritler, Buda'nın bir fahişeye şöyle dediğini duyunca çok şaşırdılar: "Ben de seni seviyorum ama aşkım lütfen bekle, şimdi bana dokunma. Fahişe sordu: "Bana tatlım diyorsun ve seni seviyorum, neden sana dokunmamı yasaklıyorsun?" Uyanan cevap verdi: - Sevgilim, aşkımı sınamak istiyorum! Sana sonra geleceğim. Öğrenciler şöyle düşündüler: "Usta gerçekten bir fahişeye aşık oldu mu?" Birkaç yıl sonra Buda müritleriyle meditasyon yaparken birdenbire haykırdı: -Gitmem lazım,sevgilim çağırıyor,şimdi gerçekten bana ihtiyacı var. Öğrenciler fahişeye aşık olduğunu düşündükleri Buda'nın peşinden koştular ve

Mezhebi Aşk Olanın Sinede İmanısın

Resim
  Besteci: Ahmet Uzel Söz Yazarı: Ahmet Uzel Makam: Nihavend Usül: Müsemmen Sen Bütün Aşıkların Sevgili Cananısın Sen Gönüller Tahtının Mevsim-i Sultanısın Mezhebi Aşk Olanın Sinede İmanısın Sen Gönüller Tahtının Mevsim-i Sultanısın

Beş Aşk Dili... Gary Chapman

  Her birimiz kendi yolumuzda sevgi ve hassasiyeti ifade ederiz. Birisi faydalı veya lüks hediyeler verir, biri en sevdiği zamandan pişman olmaz ve biri - nazik sözler. Hangi aşk dilini konuşuyorsun? Bazen bir çiftin hayatının sürekli yanlış anlamalar üzerine kurulu olduğu ve bir erkek ve bir kadının iletişimi sağırların diyaloğunu andırdığı görülüyor. İki sevgi dolu insanın karşılıklı anlayış bulması neden bu kadar zor?   Gary Chapman, Beş Aşk Dili'nin yazarı. Arkadaşınıza Sevgi Nasıl Anlatılır”, meselenin sevdiklerimizle farklı sevgi dilleri konuşmamız olduğuna inanıyor. İnsanların aşklarını ifade etmelerinin beş yolunu, beş aşk dilini tanımlar. Hangi dili konuştuğumuz bir dizi faktöre bağlıdır: yetiştirme, ebeveyn aile modeli, karakter özellikleri. Sevginin dilini “miras alma” eğilimindeyiz, kendimizi bu dilde ifade etmeye alışıyoruz ve karşılık olarak aynı anlaşılır sevgi formüllerini bekliyoruz. Ama ya partner tamamen farklı bir aşk kodu izlerse?   Sevgimizi hissetme

Aşk Ne Kadar Yaşar?

  Aşk üç yıl sürer mi?   Yoksa yedi yıl mı?   Peki ya ortakların yaşlılıklarında bile kendilerini oldukça mutlu hissettikleri “uzun süreli” birliktelikler ne olacak?   Uzmanlarla birlikte yaşamanın karmaşıklıkları ve çelişkileri üzerine düşünürüz. Daha ne kadar birlikte olacağız?   Bu sorudan rahatsız olmayacak aşıkların olması pek olası değildir. 38 yaşındaki Valentina, “İki kez evlendim ve her ikisi de altıncı yılda boşanmayla sonuçlandı” diyor, “ama hayatım boyunca birlikte yaşayabileceğim biriyle tanışma umudumu kaybetmiyorum.” İlişkimizin süresini ne belirler?   Biyolojik yasalar, romantik duygunun, üç yıl boyunca tasarlanmış, uçucu bir kimyasal süreç olduğunu söylüyor. Tutku nesnesine olan fiziksel çekiciliğimiz, artan testosteron ve östrojen, dopamin, norepinefrin ve serotonine aşık olmamızla ilişkilidir. Nörobilimci Lucie Vincent, “Beyinde meydana gelen kimyasal süreçler bizi kör ediyor gibi görünüyor” diyor. “Birbirimizin eksikliklerini fark etmiyoruz, bütü

Yusuf’un Bekliyor

    Teselli ettim kendimi   Senin ışığını almak için  Aynalar tuttum Uzaklardasın diye   Durma artık dön Yıllar geçmiş hasreti yaşamışa Sorma bunu   Sığınağım yurdum yok gibiydim  Biraz sevindim  Haberler geldi Ne zaman yatar uyurum Bilemem ama Sanırım  bugün sabrım tamamen bitti Şu an seninle beraber  Hayalinle uyumak istiyorum  Çok yorgunum…dinlensin  ruhum  Sana ve sarılmana o kadar ihtiyacım var ki  Koynuna alıp sarıl…beni uyut  Nasıl istemiyorum… Sarhoş gibi…bayılmışım Ey gün benden haber et  Yusuf çok özledi Gün bitmese iyi ama Yine gece gelecek Karanlıkta bütün gölgelere  Sen misin diyeceğim Gölgelerimiz sarılsın  Ne güzel buluşma  Kim ne bilir…sadece ikimiz  Saklı olur…ah ettiğim   Tanrım susadım sarıldım Çok özlemişim  O da beraber olur… Ses etmesin bize … İsmail Hakkı Altuntaş

Tufanda Harmanım Yandı

  Gelsene, Hâlimi, bildiğim gibi söyleyeyim Seninle konuşmak için, yepyeni sözler arıyorum Eski sözler olmasın diye. Kavgama bak, şu tufana benzeyen seli seyret Bir canım var, sevdası tufan, yağmada yücelerden Alt-üst olmuş bedenim, haberleri yok kimsenin Yok muyum, var mıyım? Ben ne bileyim? Tufanda bir yağış ki, herşey kırıldı ve bedenim Ne seslenen var, ne de bir karşılık verenim Ey ab-ı hayat, zahmetten kurtar bizi! Dur, deme, -gizli sır meydana çıkar, şekiller yıkılırsa, kadehinle sarhoş canımı kul etmişim, Yık, definelerle dopdolu mekânsızlık   âlemine erdir beni, Varsam, yoğum, katre-katre damla, olmazsa sarayım yıkar-giderim. Tufan gönderdin , kalmadı artık ve süprüntülerim Gemisi parçalanmış diye biraz acırsın Sevgimde davalıyım Su kuşu tufandan feryat eder mi? Yarasalar rüya görsünler diye, güneşimi aldın Ben ayıkken rüya görüyorum, Harmanım tufanda yanmış, sırrı nasıl saklarım İsmail Hakkı Altuntaş

Tuzağına Düştüm

Resim
“Kadîm’den sana bir şey erişirse İste o aşktır. Aşk tuzağı gelir ve seni sarar.” (Makâlât/Şems) Aşkım hayatımda kaderimde  bir toz olsa Dahi düşmesin kalbine, İncitir mi belki…diyemem de Sen tanrımsın…benimsin Sana zaten bir şey olmaz Bütün güller, bahçemde büyüse Kalbimde bir gülüm var sana kanar Güzelsin, zarifsin, iyisin Bir aşk gecesinde İzin verdinde, dünyam ne idi, n’oldu Unutulması mümkün mü Benzersizlik seninleydi Aşk ile akan sularını içtiğim gibi Puslu gözlerime şifa diye sürdüm Hastasıyım ben aşkının “Sol eli başımın altında olsun, sağı da beni kucaklasın” Sadece sen ve ben yok  biz olalım İstediğim tek şeyim Canım çekiliyordu Aşkın bana kan oldu da hayat buldum Ölecek birine   bu büyük ikram değil mi Sensin benim sığınağım, hisarım … Dilinde bir kelime olmak benim için hayat “Ol” ile binlere can verdin de Bana da “ol” sesinle     Aşkım, ol Eyvahlar demekten usandım Affedilmek için yüz istiyorum. Ben gerçekten aşık değil miyim? Değersizim ama Seni senden…ver bana, Hayırsa…al

Bizim Hikâye

Resim
sevdam benden ümitlenmemi istediğinde başıma taşlar vurulsa yüzüm toprağa değse kanaat eder sabrederim çünkü o bana varlığımı verdi yoksa ben bir hiçtim hatta ondan da aşağı daha fazla dense sezadır…her ne ise benim gibi bir hiç olandan eğer bir şeyler var görünüyorsa yine ondan olduğunu ben bilirim…sizde bilin ezeli sevgilim dediklerinin aynısını diyorum sadece sen varsın benimsin…imanımsın adını anmak için…ağzımı bin kere gülsuyu ile yıkadım yine de dilim titrer adını hâlâ anmaya güç yetiremedim sonra benim seni insanlara açıklamam uygun olmaz ki şarkılardaki aşk gibi gizli kalmalısın bazen ifşa ediyorsam ölümlü dünyada bir izin kalsın diyorum içimdeki acılarımın birazını seninle açıkladım o bile korkutuyor sonuçta sırrımız bizim yerlerde sürünenin süreyya yıldızına ne münasebeti olabilir deseler yalan da değil gören kim…görünen kim aşık kim…maşuk kim güzelliğin daima görünmekte çok zaman kızıyorum kendime o alemlerin en güzeli…se