“Yazı, dilin eli, elin dilidir. Kafanın mîzanı, gönlün tercümanı, irâdenin ölçüsü, rûhun aynasıdır. Cesette rûha benzer. Akıllara elçi, ma’rifetlere silâh, ilimlere huccet, medeniyetlere senettir. Sînesinde sırlar saklayan, çehresinde göz ve gönül sürûru taşıyan, mesâfeleri düren, devirleri anlara sokan, geçmişi geleceğe bağlayan sihirli bir bedîa, Rabbânî bir hârikadır. ” Hz. Ali kerrem'allahü veche radiyallâhü anh nin “Güzelyazı, hocanın öğretişinde gizlidir; kemâle ermesi çok yazmakla, devâmı da İslâm Dîni üzere bulunmakla olur. ” sözüyle eğitimin, hocanın ve çalışmanın öneminin de altını çizmektedir. Ayrıca azimli olmakla beraber hattatın kibre asla kapılmaması gerektiğini şu veciz sözlerle dile getirmektedir: “... çünkü güzel yazıda fıtrat gibi bir temizlik vardır. Bu temizliğe, kibirli vicdanlar, bozuk ruhlar el süremez; ancak uzaktan bakmağa mecbur kalırlar. '" “ ... yazı resim seviyesine çıkamamış iptidâî bir çalışmanın tezâhürü değildir. Resmin öte