Kayıtlar

HADÎKA...Hükmüne Razı

  Kazanın Hükmüne Razı ve Teslim Olmak Aklı karalı ruhun tazeliğini kamçısıyla dilediği tarafa parçalara ayrılır Kendi payını gözden kaçıran herkes, hedefin etkisi hakkında fikir edinebilir mi? Sen ki, ekinlerini ateşe veren, bahçenin çatısını rüzgara salansın. Kılıç vücudunu keserse, inle ve Hakk Subhânehu ve Teâlâ seni yaralarsa sevin. Hakkın rızası olmadan seni rahatlatan her şey,   dinlenme değil, yaralandığının işareti olduğunu bil. İkisi de tatlı ve ekşi olduğu sürece, hiçbiri kötü değildir ve hayırlıdır. Sanki kuzey rüzgarı (estiriyor da)   kalplerin, malların ve çocukların ayrılmasıyla mutlu olacak. Bu kasvetli dünyada var oldukça, kek/çörekmiş gibi deve tekmelerini tadacaklar… Onlar ki, aşkın etkisine kendilerini kaptırdıkları günlerde boyunlarını uzatırlar. Ne zaman bu dünya sevgisinin sırrına sahip oldular,   balmumu gibi ruhun yakıcılığını da aldılar. [yandılar] Zaman onlardan önce bir köle gibi olduğundan, nefeslerinin sonsuzluğu artmıştır. Aslında

HADÎKA...Kaderden Kaçınmak

  Kaderden korkan kullar kimdir; onlardan değiller ama, o korkuda kaderdendir. Kaderini ve itibarını bir yumruk gibi yerleştirdi, çünkü her zaman şeref ve utancı bilir. Kader her hayal gücünü rahatlatan şey bir bağ gibidir. Daima elem veren acıyı teskin eder. Onun divanında verdiği hükme ve Hakkın darbesine, adam olandan başkası teşekkür edebilir mi? Hakemin gazap kuşları, ruhlarına örs görevi görmezler.. [Verdiği hüküm maddeleri ruhlarına örs gibi ezici iş yapmaz.] Ey Allah'ım, hükmünden, kötü bir asıldan/kökenden veya sapık bir kimseden başka, kim inler? Kalbiniz onun kazasıyla her zaman üzgün olsa ve O'nun hükmü varsa iniltileriniz boşunadır. Ve kazasından/yargıdan memnun değilseniz, Allah'a andolsun ki, Allah'ı tanımıyorsunuz. Ve kim bu şekilde yapıyorsa, ne yapılmalı? Kim ensesini yiyebilir? O halde, ey ​​Azazil, yapılması gerekeni yapmalısın ki, lanetinin eli senden geri çekilsin./kurtulasın. Sevgilinin elinden sana çarpan tokat (Sana göre) k

HADÎKA...Rıza ve Teslimiyet Hakkında

  Hakkın varlığı, ruh için hüküm verirken güzel işlerine sevap vardır. O kişi dünyayı en ince ayrıntısıyla biliyor ve sizin için yaptığı her şeyin iyi olduğunu da… Kötülük sebeplerden olmadığı gibi, iyilik de meyilden değildir ve kan almak şer de değilse, onu da getirir. İyinin ve çirkinin adı da benden ve sendendir. Allah'ın emri her zaman gerçekte iyi olandır. (İnsanlar) hepsi iyi görünse bile Ancak, batınları/iç tarafları daima ayıplı/kusurludur. Mutlak hükmünüze göre rüzgâr, teknenizin yelkeniyle ne zaman uzlaşırsa/uyum sağlarsa… Dünyanın iyileri ve şereflileri saftır ve en iyilerde korkulacak bir şey yoktur. Ölüm, bir dereceye kadar kötü olsa da, senin için hayırlıdır ve onunla mal ve mirasa sahip olursun. Yaratılıştaki her şey bir yanış veya ahenk içindedir, Allah   bunda sırlıdır/gizlidir. Seni   avlayan aslanların, şifan için sana acı veren insanların hepsinde [o gizlidir] ** فى الرضاء والتسليم إن لوجود الحق صنعا لطيفا أثناء الحكم من أجل الروح   ١٨٠٠-

Amor Fati...Kaderini Sevden Rızaya

Belki sevmekten öte razıyız demek uygun geliyor. Razı olmak, sevmediğine de razı olmaktır. Sevgi biraz bu konuda dar kalır. Allah kullarından razıdır, her haliyle kulda Allahtan razı olmalı. Ayetlerde rıza daha çok kullanılma nedeni bu olmalıdır. Her şeyi Allahtan bilmek ve onun için yaşamak, kaderin sahibinin de onun olduğunu bildikten sonra bütün mesele çözülmüştür.