Kayıtlar

Canan Deyil...Sen Sen

Resim
 Aylı gecə, sərin külək, göy çəmən Dörd yanımız ətir saçan yasəmən Ancaq məni heyrətlərə qərq edən Nə çəməndir, nə çiçəkdir.   Sənsən, sənsən, sənsən sən A gülüm, sənsən sənsən sən   Bir söz axır dodağıma dilimdən Canan deyil, can bilirəm səni mən Gecə-gündüz bu sinəmdə döyünən Nə könüldür, nə ürəkdir, Sənsən, sənsən, sənsən, a gülüm Sənsən, sənsən, sənsən, sən      

Ancak beni kurtaracak bir ulu sultanım var

Resim
  Şahidim arz-u semadır bütün ecram ile Aşıkım sıdk ile ben Hazreti Şah-ı Rusüle Yaksa da ah-ü derunum beni bu hasret ile Takati yok dilimin halimi takrire bile **** Ey bad-ı saba uğrarsa yolun semt-i harameyne Selamımı arz eyle Rasülüs-sekaleyne **** Bu günahkâr gidişin son demi bilmem n’olacak Gelecek bir gün ecel kâse-i ömrün dolacak Yevme la yenfe’i de her kişi rahın bulacak Aman ey kân-ı Kerem yok elimden tutacak **** Ey bad-ı saba uğrarsa yolun semt-i harameyne Selamımı arz eyle Rasülus-sekaleyne **** Hâkine sürmek için ne yüzüm ne de imkânım var Tahsis-i şefaat kebair ehline imanım var Ancak beni kurtaracak bir ulu sultanım var Aman ey kan-ı şefaat pek büyük isyanım var **** Ey bad-ı saba uğrarsa yolun semt-i harameyne Selamımı arz eyle Rasülus-sekaleyne **** Canı dilden aşık oldum Muhammed'e Muhammed'e Canı dilden aşık oldum Muhammed'e Muhammed'e   Mevlam layık eyle bizi Muhammed'e Muhammed'e Mevlam layık eyle bizi Muhammed'e Muhammed'e   Salalla

Derdim var...Diley diley yar

Resim
Dolap niçün inilersin Derdim vardır inilerim Ben Mevla'ya aşık oldum Anın için inilerim Benim adım dertli dolap  Suyum akar yalap  yalap  Böyle emreylemiş Çalap  Derdim vardır inilerim Beni bir dağda buldular Kolum kanadım yoldular Dolaba layık gördüler Derdim vardır inilerim Ben bir dağın ağacıyım  Ne tatlıyım ne acıyım Ben Mevlaya duacıyım  Derdim vardır inilerim Dağdan kestiler hezenim  Bozuldu türlü  düzenim Ben bir usanmaz ozanım  Derdim vardır inilerim Dülgerler beni yondu  Her azam yerine kondu Bu iniltim Haktan geldi  Derdim vardır inilerim Suyum alçaktan çekerim Dönüp yükseğe dökerim Görün ben neler çekerim Derdim vardır inilerim Yunus bunda gelen gülmez Kişi muradına ermez Bu fanide kimse kalmaz Derdim vardır inilerim   Mevlam bir çok dert vermiş Beraber derman vermiş Mevlam bir çok dert vermiş Beraber derman vermiş Bu öldürücü derde Neden ilaç vermemiş Diley diley diley yar Diley diley diley yar Diley diley yar Bu öldürücü derde Neden ilaç vermemiş Diley diley diley yar

''Gülüm Kurutmam Seni''

Resim
Gülüm kurutmam seni Sularda çürütmem seni Yıllarca görmesem gülüm Yine unutmam seni  Her gecenin bir sabahı vardır Her aşkın bir sonu vardır Ama sevenler asla unutamaz unutamaz ki Gülüm kurutmam seni Sularda çürütmem seni Yıllarca görmesem gülüm Yine unutmam seni  Göz görmeyince gönül katlanırmış derler Yüreğiyle sevenler görmeyi görmeyi neyler Gülüm kurutmam seni Sularda çürütmem seni Yıllarca görmesem gülüm Yine unutmam seni  Hangi zaman hangi mesafe yüreğimi soğutur ki Sen bir gülsün, ben seni hiç unutamam unutamam ki 

Cânâne... Cânâne

Resim
  Bir nev-civâne civâne, Ganî bir ehl-i dil yaza, Arzım cânâne, cânâne. Gam elinden gidem dâd'e, Derdim var hadden ziyâde, Yalvarırım ver bir bâde, Pîri mügâne, mügâne. Cûdâ düştüm ellerinden, Kesmedim göz yollarından, Zülf-ü Leylâ tellerinden, Oldum dîvâne, dîvâne. Bilmezem ki ol Kerem-kâr, Affeder mi günâhım var? O'na yalvarırım zâre zâr, Her dem yelmâne, yelmâne. Ciğerimdir yâre yâre, Yüreğimdir pâre pâre, Sabâ yalvara yalvara, Söyle cânâne, cânâne. Öptüm pîrimin destini, İçtim câm-ı elestini, Çektim bâdenin mestini, Ciğergâhım kâne, kâne. Kurdum ülfetin binâsın, Yıktım dünyânın esâsın, Nigârî aşkın sahrâsın, Gezdim merdâne, merdâne. SEYYİD MİR HAMZA NİGARİ

Mezhebi Aşk Olanın Sinede İmanısın

Resim
  Besteci: Ahmet Uzel Söz Yazarı: Ahmet Uzel Makam: Nihavend Usül: Müsemmen Sen Bütün Aşıkların Sevgili Cananısın Sen Gönüller Tahtının Mevsim-i Sultanısın Mezhebi Aşk Olanın Sinede İmanısın Sen Gönüller Tahtının Mevsim-i Sultanısın

Bıldır yağan kardan beter giderim

    Mevlâyı seversen konak et beni Bu gece eğlenir yatar giderim Gözden ırak olur gönülden cüda Derbeder olurum yiter giderim   Çıra yakıp yanımızda oturma Zahmet edip eve haber götürme Bir içim su bir lokma nân getirme Niyet eder oruç tutar giderim   Allahı seversen tanetme bize Hak kulun aybını vurmamış yüze Coşkun seller gibi akıp denize Bıldır yağan kardan beter giderim   Sabahtan kalkanda han pulu iste Eğer vermez isem tektir et kışta Atı koy mezada müşteri sesle Değeri değmeze satar giderim   Çıldırlı Şenlik ’im aşk havasında Üryan gönlüm gezer aptal postunda Kahve ocağında peyke üstünde Yorgansız döşeksiz yatar giderim Şenlik

Ah.... Leylam

Resim
Ey Leylam…Ey Gecem Beni kınamayın Herkes gibi bende Leylayı anıyorum Kim anmaz ki onu Aşk meltemleri tatlı olabilir mi Leyla'yı anmadıkça Gezdiğim yollar bana Leylayı soruyor Bende içimdeki acıları bir sorsana diyorum Onun hasreti beni gözlerime her gece taşıyor Ah Leylam Ay dahi Leyla incinmesin diye yavaş yavaş süzülüyor Gözlerinde bir kez gezmek için neler vermezdim Ah Leylam Günler fısıltı fısıltı içinde gidiyorlar Pişmanlık duymadığım mı var Düşlerimin acısına karşılık verirse Leylam adın anmayacağım...nasıl Gündüzde yok gecede Esinleme: İsmail Hakkı Altuntaş **************  وديع الصافي - الليل يا ليلى يعاتبني الليل ياليلى يعاتبني ويقول لي سلم على ليلى الليل يا ليلى يعاتبني ويقول لي سلم على ليلى الحب لاتحلو نسائمه إلا إذا غنى الهوى ليلى الليل يا ليلى يعاتبني ويقول لي سلم على ليلى الحب لاتحلو نسائمه الا اذا غنى الهوى ليلى الا اذا غنا الهوى ليلى دروب الحي تسألني تره هل سافرت ليلى درب الحي تسالني تره هل سافرت ليلى وطيب الشوق يحملن

Her Solukta Kurban Etmeye Bir Canım Var; Sense Her Solukta Hakkımda Bir Şüpheye Düşmedesin

  CCLXI Merâ her lehze kurbânest cânî Turâ her lehze der bende gumânî Benim sana her solukta kurban etmeye bir canım var; sense her solukta benim hakkımda bir şüpheye düşmedesin. îki gözünle bak da halimi gör, anla; bu yeter zaten; bundan daha açık anlatma olamaz. Dünya, şekerkamışlığından bir kamış gördü de ney gibi yüz binlerce çeşit feryat etmede. Ben de o şekerkamışlığından izler gördüm; fakat senden daha tatlı bir iz göremedim. Aşk gibi hem ortadasın, hem gizli; senin gibi apaçık ortada olan bir gizli görmedim ben. * Bütün dünya seni arıyor; hani candan tatlı bir şey yoktur diye bir atasözü vardır, tam yeri; bu sözü dinle. Gökyüzünde değilsin a benim canım; fakat nereye vurur, ışıtırsan orası gök kesilir.   Kaynak: Cilt 6 Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI

Canan Gelmezse

Resim
  bir gurup vaktinde sessizliğin içinde hırsızlama duran kapılar pasla açılırken gıcırtısı yarı dökük boyasına el vurulmaz ince ince teyellenmiş bir köpeğin özlemli ayak sesleri öylece girilmez yazısını aç kapıyı diye baş edişini her nasılsa beraber  onun kaderi sarhoş geceyi bitiren ayıklarla çay içmeyi geceden kalma kahvehanede ne özlemişti çay demleri nasıl dayanacaktı daha fazla canan…gelmezse gelmesin köyüne o pazar kurar İsmail Hakkı Altuntaş

Ne Yakın Candır… Canıma

Resim
  hey can... toprağım ne doğdu gönlüne düşüncelere dalıp gidiyorsun uzaklaştırmak istiyormuşsun dostları baksana bir dilencin bekliyor açar mısın kapıyı … elinde bir eski kadehi vardı… düşürdü istemeden yaralandı kırıklarıyla baksana gönlüne kanadı kırık kuş gibi yorgun yine de sana doğru uçmak istiyor herşeyin önüne zaten sen sonsun hayâlinle… tut elini… sevdâlı gönlü kurtulsun belki eteğine tutunur derdine düşer yüzlerce kanatları çıkar kuyudan ne diyeyim? ne yakın candır…canıma sana bitişik bir de yurdu olsaydı İsmail Hakkı Altuntaş

Canan… Canan

Resim
  canıma, candan bir haber   ateşin ta içindeyim ümitlere kapıldım… korkulara düştüm habersizim körlere bakıp gizlenme gözlerimden ümitlendir beni cananım…dünyasında bile olmayan ağlayıp duruyorum… bir baksana hani bir kere şarap sunmuştun aklımı başından almıştı hala ayıkamadım… ne yapayım âb-ı hayat   elinden bir katrecik gönder de yokluktan iz kalmasın bunca beraberlik beni inler bir halde bıraktı oturup bekliyorum…   giden gitti bu habere ağlayacak biri nerde baksana öylesine topraklar üstüme dilsiz-dudaksız başımda yok sırtımda bir kulun değil miyim günaydın olsun elime yazabildi sevdiğime bir harfceyi İsmail Hakkı Altuntaş

İçime

  Neylesem kâr etmedi, Diyorum, neden ısrar eder ki, Görmeseydim, kendinde kendini, canım git diyeceğim. Çeviremiyorum Önü - sonu ne olan yoldan. Gitme, olmuyor, etme hiç oluyor. Neden, anlayamıyorum. Kahrederek kırdığı billur kalbini tekrar tekrar   yapmak istiyorum. Canım yanıyor. Bu sevdandan vaz geç, seni sen olarak istemiyorlar, o olsun diyorum. yazıyorum, o yazmış gibi, İçim sırtını dönse de, donuyorum. -acaba bir daha dönüyorum. Hani gururlu desem, bencil hiç değil, hiçliğin ötesinde diyorum. Ey kader, eğer darbe vuracaksan, Vurma. Onun için kalbimden hastayım. Kendine acımayan acıma bilir mi diyemiyorum, neden Cevabın olmadığı bir soru mu? cevabı da olması gerek diyorum. İçim illa demek için inkar etmene gerek yok, ben çok “la”sız “illa”lar biliyorum. Duyarmısın her gün ölüyorum, zalimde değilsin, Ağlıyorum, sızlıyorum. Sırtını her şeye dönmüş kalbin bakarken bana gitmeye çalışıyorsun. Gitme, kabu

Söylenemez Haldeyim

Resim
  canım sevgilim çok özledim ne çok istedim ayağının tozu olmayı dediklerini birde ben bilebilseydim yahut çok azına kavuşsam sevincimden bir kelimesini değil senden alemden saklamazdım. O’ndan başka bir ışığın olmadığı yerde gölge nasıl olabilirim kendin için canımı istiyorsan söyle versinler al benden kaç defa teklif ettim önceden verdim ve ölecektim de… ama sen vazgeçtin..değersiz mi buldun yoksa acıdın mı anlayamadım şimdi tekrar mi istiyorsan… buyur senin olsun bende varlık adına bir nesne bırakmadın ki… kaç defa söyledim… senin kadar olamam ki… ne söyleyeyim ne vereyim yapacak bir şeyim kalmadı zar zor yaşıyorum keşke ben senin ayaklarına değen toprakların şerefine kavuşsaydım da deli divane dolaşsaydım bir anlasalar beni sen benim her şeyimsin daha ne istiyorsun… kucağına gelip sığındığım da beni sevdin ya.. beni öptün ve saatlerce sevdin sonra seni içime çekip kokladım… eritip katreden küçük ettim ya… ama ben şimdi b

Minare

Resim
  “Allah Teâlâ dostu, yeryüzünde kimsesizdir. Onun dostu Rabbi olup, ona kâfidir. O da terk eder mi…” sahipsiz mi yorgun seyyah gam köşesinde en kimsesiz dudağı kurumuş kalbi perişan derdin hani hastaydı yüzün gülmezdi ötmüş müydü bülbüller boşu boşuna  bitmeyen siyah gecelerde sevmişti…yalnız başına o güzel kokulu güllerin gülüydü sarmıştı hiçliğini kimsesizliğine yalnızlığına yenilmiş duyulmaz mı…kimin sensizliği günden geceden kararmış gönlünü herkes değil o sahiplenirken kaldı mı…tek şimdi İsmail Hakkı Altuntaş  Not: Kırgız Türkçesinde munara (minare); serap;  havanın kararmaya yüz tuttuğu sırada aldığı hafif beyazımsı görüntü ve destanlarda geçen kocaman bir ağaç derleme sözlüğünde ise; pınar, çeşme, yalnız,  kimsesiz olan

Ruhum Şiddetle Çekilse

Resim
Gözlerim göğe dikilse Ruhum şiddetle çekilse Dişlerim hepsi dökülse Ben yine ben yine illallah derim Ben yine ben yine illallah derim **** Kocasam belim bükülse Boynuma lâle takılsa Cesedim nare atılsa Ben yine ben yine illallah derim Ben yine ben yine illallah derim

Kalemin Kâğıda Aşkı

  Sevgili dünyam benim! Acılar içinde kıvranan sensizliğimle bedenlerimizin birleşmesi ve ayrılması içinde duygularımı, kelimeler yurdundan gelen yardımla, sana, bu kaçıncı kez anlatışım. Ben yine de tekrar tekrar sana yazmalıyım. Kalemin, ten kağıdıyla sevişmesi nasıl olur biliyorum…insan da aşk doruğa çıkınca ve kavuşamadığında, yazdıkları ile sevişir. Bende kelimelerimde öylesine senin tenine dökülüyorum, gizlemeye de uğraşmıyorum. Seviyorum sonsuzca seni. Ne var ki, kalemden coşkunlukla arada bir damlayan gözyaşları, kağıtta yer bırakmıyor, kurumasını bekliyorum. Başka renkler bulup yazmaya gayret ediyorum. Bazende yazacak birazcık yer bıraktığı yer kalırsa, duramıyorum bir şeyler yazmalısın, diyen içime sus payı veriyorum. İçimde gizli kalmış söylenmemiş büyük büyük hislerime, değer değmez kıymetsiz şiirlerde, ifadeler buluyor, seni söylensinler. Canım! O bembeyaz bedenin güzelliğinde yittim galiba. Bugün kalemden kelimeler birer birer kan akıtıyor. Seni üzenler olmuş. Zaten

O Kim Bu Kim Dedirtmeden

Resim
    İyi bir güzellik neyle alakalıdır İçle mi…dışla mı Benim anladığım şey sendekiler Sadelik olmalı özün de… Ona ne iç erişsin ve ne de dış Seni görmekten mahrumlar Bilemezler ki     Yıllarımı aramakla yordum Ne çok şeye güzelsin demişim Düşündüm ki Ben bile bir zamanlar körlükteymişim Sanırım değişen ben Sana yeni hayatı borçluyum İkinci kez doğmak dedikleri bu olmalı Yahut uykudan yalnız beni uyandırdın Çünkü başkaları için değişen Bir şeyler olmadığını görünce Şükür etmeli buna Varlığına muhtaç huzurumla İşte bu Seni bulan daha ne istemeli Yüzümdeki gülümseme neden İçimdeki huzurum Çalsın şarkılar Ne tatlıymış sevdiğim benim Eli değdi gözü değdi sevgisi değdi Ne güzel hayaller İçmeden sarhoşlar gibi Al beni…götür beni ötelere Senden başka kimse İnan ki böyle sevemez   Bilmesinler de Çok korkarım Olur ya kopartır mı acaba bilmeler Ferah içim sus diyor Böyle hissedecek gönül kimsede yok O da sadece senin