Kayıtlar

Kasımı Seviyorum

Resim
“Ben seni sevdim,Sen de beni sevdin mi?” “Ahmed Amîş Efendi” hatalıyım … sevmekle yolunda olduğumu bildiğin halde akşam güneşi gitmekle… batmakla korku verme içime doğacaksın bilirim beklemekle… olsun… her gün batmak niye bir gece değil…  bitmeyen yıllarım gece o gün… sevindiğim taksimdir, kasım, sevinmiştim çok kavuştuğum güneşim neden kararıyor…. gideceğimle, gel benle demesi … yok gibi niye ayrılık … değil kırgın, sever… her şeyi …yok, yok, ağaçlarım ağlar ve dökülür son an gibi… batanım… ve kaybolmak gecenin korkusu geldi, doğacakta …ne vakte kadar gün, saat … bir an olsaydı, yine de kasımı severim, taksimdir… beni buluşturan   ah bu ayrılış .. yüce dağdan, bir bulut yükselse … ve semamda… neden hep yağmur olur… şimdi gidiyorsun … hiç sarılmadın …bulunmaz yere … meyhane, tekke değil   başka bir yer mi  var hangisi… öylesine sordum, ….. her zaman ki gibi neden … ayrılmak istemiyorum, yine kasım gelse, taksim parçalanmış kalbimi… bulayım başka bir ay yok mu… aydınlayan mecnun gibi de

Uykular Günahsız Sığınağım

Resim
  Genç, sabah erken kalkmış pencereden ufka doğru bakmıştı. Bir gecesi daha sessiz gitmiş gibi görünse de, başında ağrılar bırakan düşüncelerini toparlamaya çalışıyordu. Uyku rahatlık değil, bir uzun seyahatten gelen, yükü ağır yolcu gibi bırakıyordu onu sabahlara. Bu dünya düşümde gördüğüm gibi değil yine döndük mü başa, faydasızca. İşte gün be bugün devam eden rüzgarlı yolda yalnız değiliz. Onunda bir derdi   vardı…kimsesiz gibi anlatamazdı. Yıllar yılı kanayan bir yarasına tülbent   koyan var mı ki, bir hayal gibi geçmişti. Mağara arkadaşları gibi üçyüz yıllık uyurgezerlikten uyanmıştı. Ne saklandı ne desöylendi…içini kendine dahi anlatsa, çekinirdi. Sonunda gerçeği çatlak duvarda yetişen bir ot gibi boyun büktü. Büyürse başını koparırlar biliyordu. Başka bir yer demezler miydi. Baştan belli idi. Nereye varacağı meçhul…bir büyüme. İçten yıkılmış genç, evin ihtiyarının yanına gitti. “Ey ihtiyar! neden olanlar   ve olacaklar arasında kaldık ki”, dedi. İhtiyar, zaman

Ayımla Sessiz Kaldım

Resim
  mavim su…gece lambası bakışlarım derinde dalga dalga sesler ayaklarımdan geliyor ey su çek içine beni ellerim tutuklu   yürüyüşümü almadın mı   sızımla kulaç atarken hayallerim nedensiz miyim saatlerce oturmuşum kıyında   kimsem artık… bilemiyorum acı yanım da gecenin yorgunluğu ay… ayaklarıma sarılmış aklım almıyor kalbim dinlerken hangi dilden söylenir bu hikayeyi   cır cır böcekler bende sevinç ve üzüntü    karışmış geceme… içim acıyor dost sesi yok…ay   var ama düşen suya ışıkları   kalbimi kırıyor   gelirim dedi...   beklemiştim her an ve   gecemde şimdi…ağlatıyor göz yaşlarım karanlıkta havuzum olmuş kim bilir ki   ey masum lamba titremek bizim kaderimiz ay geldi diye beni yalnız bırakma küçük suyumda bir başına sanırım ki beni senin kadar seven hiç olmamış varmış zannederek yaşamışım   çok mu bana… istiyorsam kıymetlimi yine de ben yalnızım burada   yeniden yaşamak için...yazabilirim hissetmek ve a

Hakkın

  Sevdam! Çok tatlısın. Bu gece dolunay tam karşımda iken elimdeki mektubun… Hayır, hayır, hep yanımda ve ruhumda duruşun… Seni için sevdiğimi söylemek bile yetmiyor. Her şeyin bir fazlası her şeyin en değerlisi, her şeyin en yücesi.. Bu aralar uzaklardasın… bu beni yıpratıyor mu hayır. Cidden sen benim ruhumu öyle doyurdun ve kapladın ki…belki de bu sebeple şimdilik bir eksiklik hissetmiyorum. Ancak arada bir bıkıyorum uzaklarda olman düşüncesinden…sonra tekrar aklım başıma geliyor, onun bir an beni düşündüğün ve gönderdiğin mektupların, iki cihana bedel değil mi? Sende ne varsa…biliyorum çok şey var…bu benim ömrüme yetti…geleceğime de… Beni bunca dağınıklıktan çıkarmak kime nasip olur ki, olması imkânsız bir şeydi…benim için. Sana söylemem gerek…beni benden alan, sabah kalkınca, yanımda olmadan dünyaya uyanıyorum olmak…o an şok oluyorum. Özgürlüğümün sonsuz yurdunda hep seninleyim. Uykularım da hayallerimde hep seninle…ancak uyanınca karşıma çıkan o dakikalar

İyilik Meleği

  "Beni bir ben bilirim, bir de yaradan Bana bir ben   lazım,   bir de anlayan" Yunus Emre   Sevgilim   seni sevmek Nihayeti aşkım Ayakların altına alsan İncitmezsin beni Yoksunluk ve   sessizlik Issız kaldığım köyümde Anlatmadığım sözlere Kızıyorum En çok ifadesizlik Bunlar olmalı acı haller Yetmez mi olurmuş Anmaya seni Kalbim terledi Düşünmekten yorgun vakitler Acziyete   Kalsın hali perişanım Acımam ki Neyim ki ben Sen yoksun yanımda Hep bir vakit için Yalvardım daima Bulduğum ana bak İyilik meleği Herkese yetişiyor Ben biraz fazlasını İstiyorum… olsun daima Yanımda İsmail Hakkı Altuntaş

Kör Olmaya Razıyım

     Nedir saran beni Sürükleyen bu aşk hülyası Dolup taşmaktayım Neler gördüm Kalp aynama vuran tanrısal duruşunu Cennette doğru uzanmış duran vücudunu Yeryüzünde bulunur mu böylesi Demez miyim Eşsiz güzelliğini Hakkın kadar sevebilseydim… Ruhunun okyanusunda dalgalara kapılıp Dolaşsam semaları duygularından tat alarak Sevişip düşler kursam Sana bir türlü söyleyemediklerimi İnciler gibi dizsem Sıcağında yansam da Bu yanık ciğerimin Kokusu sana ulaşsa Bu kim Senin miydin diye baksan Ah zavallım aşkım Bana gel tamam desen Bağrımın köpüren sızısı Dağılacak inanıyorum   Sevdam Dünyana kattın Açtın ya bana kanatlarını Görmedim inan bundan öte bir güzellik Daha sorar mıyım Bakar mıyım Kör olmaya razıyım Yeterde artar gördüklerim duyduklarım Bana… İsmail Hakkı Altuntaş

Kendime Büyü Yaptım

  Daima… varlığını alsam  ben İçimdeki olanlarına dahi doyamam Büyüler gibi Sevginle şaşkınım Bunları kendim yapmasam hani Belki biraz sakinlesin içim Sevdim seni  demek İlk sana diyebildiğim Seni kendimizde saklasak diyenler Saklayamaz sevdasını benim gibi Yine senin özlemin varken Aklım hala duruyor ona şaşırmalı Seni deliler gibi sevmeyip de ne yapayım ... İsmail Hakkı Altuntaş

Yansımız

Resim
Her şeyi belirsiz bir dünyada Geçmiş ve gelecek korkusu içindeydim Durup düşünüyordum Günler ve fırtınalar durup durup geçti Öfke...acılar...boşluk Karanlıklar da içimi kör etmişti... Ve aşkım Aklımı etkisiz hale getiren Yaramaz düşüncelerimi Dizginlenmemiş duygularımı Tatlı nefesiyle tuttun Narin teninde yüzdürdün de İçtenliğimi Çölümde kurutmadan Bir kum fırtınası gibi öpücük yağmuruna boğdun Susuzluğum yatıştı Acıma dokunmuş arzularımın düğümleri çözüldü... Acılık eridi, anlamsız rüyalarım yatıştı Şimdiyse Her şey geride kaldı Tarih oldu  pişmanlıklar  Dünyamda özgürüm Kim bilir ki Yansımızı  Varsın…bir tanem İzin verdiğin mabedinde olmayı Tarif edebilir miyim Bilemiyorum İsmail Hakkı Altuntaş

Kıyamete Beş Kala…

(Kıyamet kopacakken…) İçinizde, Finans ve Mali İşler Müdürü olmak isteyen var mı? Kimse yok mu? Yaşamın hiç bir anlamı yok. Kimse yok mu?   ** Tek başına öleceksin.  Bu seni rahatsız etmiyor mu?  - Tek başına falan  - Evet, tek başına ölmek  Tek başına ölmek  Herkesle birlikte ölecek!  En yakınındakine tutunmak gibi bir şeye gerek olmadan  Nuh'un gemisi falan değil bu be,  Titanik bu! Topluca… ** Ve  ne istersen yiyeceğim   ve hiç bir şekilde umursamayacağım.  Sadece  birkaç gün…  Ve belki ben  özel biriyle, biraz zaman geçireceğim. ** Bizim gibi yalnız herifler, yani bu şeyi kapmalıyız, anlıyor musun?  Çünkü artık farklı bir dünyadayız.  Farklı bir dünyadayız Öleceğiz… ** Hastalıkları sorun etmiyoruz… Dünya'nın sonu  bu  Dünya'nın sonu, buna ne  neden oldu? ** Hayatımın kalan son günlerini, başka birini tanımak için harcayamam.  Saçmalık bence ** Hey   Ne yapıyorsun?  Ne yapıyorsun?  Ne?  - Ne de