Kayıtlar

O Koca Şehirdenim Ben

  XX Men eger dest-zenânem ne men ez dest-i zenânem Ne ezînem ne ezânem men ez’on şehr-i kelânem   Elimi çırpıyorsam kadınlar yüzünden değil... Ne bundanım ben, ne ondan; o koca şehirdenim ben. Ne oyunun, ne kumarın peşindeyim; ne içkinin, şarabın peşinde. ne yoğrulmuşum, ne mahmurluğa düşmüşüm; ne böyleyim ben, ne öyle. Sarhoşsam, yerlere yıkılmışsam senin gibi şaraptan sarhoş olmamışım. Ne topraktanım, ne sudan; ne de şu zamanın ehlindenim ben. Âdemoğlunun aklı fikri, şu soluktan ne haber alabilir ki. yüzlerce perde ardındayım; bütün dünyadan gizlenmiş gitmişim ben. Bu sözü benden duyma, işitme; bu aydın hatırdan böyle bir söz kabul etme. çünkü ben bendekini şu görünen şekilden de alıp kabullenmem, görünmeyen iç âlemden de. Yüzün güzel ama canının kafesi tahtadan. kaç git benden; y anarsın; çünkü dilim, sözüm bir alevdir benim. Ne kokudanım, ne renkten. ne addanım, ne sandan... yayımın okundan sakın, yayım Tanrı yayıdır çünkü. Ne ham şarap içerim, ne kimseden

MEVLANA/ DİVAN-I KEBİR cilt 7…1. Bölüm 2. Kısım

Resim
  Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI XXXII Kasd-ı cefâhâ nekonî ver bekonî bâ dil-i men Vâ dil-i men vâ dil-i men vâ dil-i men vâ dil-i men Cefa etmeye kasdın yok ama bir de gönlüme cefa etmeyi kurdun mu, vay gönlüme, vay gönlüme... Ah gönlüme, eyvah gönlüme. Bana kastettin mi düşmanım sevinir. Sonra da bu yüzden ya senin gönlün yaralanır, ya benim gönlüm. Şaşırmış kalmış, delirmiş gitmiş gönlüm. Başsız-ayaksız gönlüm. Seher çağlarında her yana gitmiş benim gönlüm. Kendinden geçmiş bir deli, gönlüm; kanlarla dopdolu bir ev gönlüm. Hem durmada, hem dönmede gönlüm; Süreyy a yıldızının da üstünde gönlüm. Sana yanmış yakılmış, senin yüzünden arıklaşmış; senin incini aramada; gelmiş de deniz kıy ısına otağ kurmuş gönlüm. Kimi y anar, kavrulur da kokusu düny ay ı tutar gönlümün. kimi de rebâb gibi inler, nağmeler çıkarır şu gönlüm. Şimdi ağlamaktadır, suçuna bakılmaz... şimdi savaşlara dalmıştır; şimdi Zümrüdüanka’nın peşine düşmüştür. Kafdağı’ndadır gönlüm. Bir çocuk o