Kayıtlar

Anne

“Anne, tüm çocukların dudağında ve kalbinde Tanrı'nın adıdır”  (The Crow) Not: Hastalandığımda "anne" diye zikrederim Allahı

Bu Gece

Resim
AGORA MEYHANESİ (Şiir,tam metin) Sana bu satırları Bir sonbahar gecesinin Felç olmuş köşesinden yazıyorum Beşyüz mumluk ampullerin karanlığında Saatlerdir boşalan kadehlere şarkılarını dolduruyorum Tabağımdaki her zeytin tanesine Simsiyah bakışlarını koyuyorum Ve kaldırıp kadehimi Bu rezilcesine yaşamaların şerefine içiyorum. Burası agora meyhanesi Burada yaşar aşkların en madarası Ve en şahanesi Burada saçların her teline bir galon içilir Gözlerin her rengine bir şarkı seçilir Sen bu sekiz köşeli meyhaneyi bilmezsin Bu sekiz köşeli meyhane seni bilir Burası agora meyhanesi Burası arzularını yitirmiş insanların dünyası? Şimdi içimde sokak fenerlerinin yalnızlığı Boşalan ellerimde kahreden bir hafiflik Bu akşam umutlarımı meze yapıp içiyorsam Elimde değil Bu da bir nevi namuslu serserilik Dışarda hafiften bir yağmur var Bu gece benim gecem Kadehlerde alaim-i semaların raksettiği Gönlümde bütün dertlerin hora teptiği gece bu Camlara vuran her damlada seni hatırlıyorum Ve sana susuzluğumu

Özgür Olabilseydim

Resim
Sevdiğim… Kalbim… Bu dünya ve diğer âlemlerdeki sonsuz nefesim… Mektubunu okudum.  Cevap için üzerine yazılacak cümle bulamıyorum. Susmak daha iyi galiba. Belki cevapların en güzeli. Kalbim senin duymak istediklerini ve bende duymak istediğimi duymak için saatlerce susup kaldım bu hoşuma gidiyor. Kelimeler yetmiyor cümleler ise zayıf, tutunacak dalı kalmayan yapraklar gibi savruluyor. Daha fazla daha fazla der gibi. Duygularını içime akıttın içim acıdı. Ancak şunu iyi bilmeni isterim, inanırsın sözlerime ve duygularıma da seninle ilgili en ufak bir üzüntü yada kırgınlık hissim kalmadı. Önceki gün öyle bir temizledin ki kalbimi… içim ferahladı. Senden ricam bu sayfayı kapatalım n’olur. Bazı şeyler ikimiz için gerekli olması gerekendi. Yaşadık. Ve şimdi kendimizi tartmamızı sağlayan yaşanmışlıklar olarak düşünelim. Sende bu yönden bakınca bana hak vereceksin. Biliyorum… Işığım… Güneşim… Seni seviyorum… *********** Ve sana bakarım ve ne gördüğümü bilmem Özgür olabilseydik hayat nasıl olac

Bir adam gelir Değiştirir seni

Toprak yağmura, ben sana Aşık olduk yeniden İmkansız gibi görünen Bu mesele Girdi aklıma her gece Tanıdık bir melodi Sen miydin sebebi Söylesene Bir adam gelir Değiştirir seni Alıştığın o sert Kararlı şeklini Yüz binlerce yıldır Böyledir gider Suyun kumsala vurması gibi Vurması gibi Ve gök ağladı her sabah Ben kayboldum yeniden Şu camlardan süzülen Tane tane Ve hep uykuya dalmadan Düşündüm geceleri O yazdığın dizeleri Ezberimde Bir adam gelir Değiştirir seni Alıştığın o sert Kararlı şeklini Yüz binlerce yıldır Böyledir gider Suyun kumsala vurması gibi Vurması gibi…

Hayatımın Gizli Anahtarı

  Sevgili! Günler geçti gitti. Sen ve ben hem uzak ve hem yakın. Ah…ne olacak bizim bu halimiz. İnan ki çok zor…yine de acısıyla, tatlısıyla hayatın tüm hallerini yaşamalıyız. Bu bizim için büyük bir şans ve nimet olmalı. Farklılık bence budur. Sevgili! Sanırım bizde bir gariplik var. İkimizede tuhaf gelecek belki ama böyle düşünüyorum. Her şeyimiz bir gariplik arz ediyor. Düşününce…normal hayat tarzı bu olmayabilir, ama gerçekler, böyleyken böyle. Sonsuz değer! Akıl, Fikir! Genelde hayat felsefemiz, her şeyi dibine kadar yaşamak… sanırım bu oldu gibi…Böyle desek de mutluluk konusunda nefsimize uyarak yaşamadık ve hiçbir zaman isteklerimizi abartamadık, Etrafımızdakiler iyide kötüde olsa duygularımızı anlamayınca genelde bizi abartıyor gördüler… Bazen dümdüz insan olmak istediğimizde olmuyor değil. Kafa rahat ve pırıl pırıl… Ancak olmaz ki bu… bizde duyarsızlaşma, bencillik, geleceği umursamayan sadece güne bakan olmak. Nasıl olur bilemeyiz ama…bir şekilde ber

Bir Gül Yakınlığı İle Hayırlı Bayramlar

Resim
 

Tanrı Seni Bana Yarattı

Resim
  Ey gençliğim, hayatımın ilkbaharı Varlığınla çılgına çevirdin beni Doyulmuyor ki tadına Ay parçam canıma can Sevda vadisine düşürdüğünden beri Koklamak için birçok çiçekler var ama Ruhumu okşayan sarhoş eden Beni benden alan, tek çiçeğim Yalnız gönlüme…bir yalnızım benim Gözlerimi açtın kırılmışken Özgür de bıraktın Gömülmekten karanlıkla düşüncelerime Yıllardan kalan rüyalarıma Aşkım, arzum, tutkum Ruhumun tapınağı Nasıl anlatmalıyım Kaderimin nankörlüğüne kızmaktan Bir an olsun senden ayrılmak istemiyorum Anıldığında semadaki yankılarıyla Kalbimde şimşekler çakıyor Sanmıyorum Hayat sensiz güzel Başıma toplansın kuşlar  İkimizin şarkısını okusun Bahçemdeki böcekler iniltilerle Seni söylesinler Şimdi duysan eşlik ederdin Sana yazmam mı ve okumam mı Bana bu dünyadan uç git Bilinmeyene bul onu tekrar diyor Sen oldun Her arzuma karşılık verenim Ah bir bilsen… Şu an içimde seninle Sevişmekten başka bir düşüncem kalmadı Dud

Herkes Bilmiyor Ama

Sırrım, aşkım özledim seni. Gerçekten böyle ayrı kalmayı tercih etmiyorum. Ancak seni her an özlemek gözümün sende kalması…benin için bengisu. Benim hayat içkim! Şaraba karakter ve kalite veren zamandır. Zamanımı en iyi değerlendirmek istiyorum. Bu da seninle olduğum andır. Seni ellere bırakıp gittiğim için kendimi affedemiyorum. Hiçbir şeyi saklayamıyorum ama bu acımı üzüleceğini de bilerek senden saklamak istemiyorum. O zaman bunu bana neden  söylüyorsun? Nasıl bu kadar saf olabiliyorsun? Söylemesen, gizlesen veya yalan söylesen olmaz mı? Sana her şeyi söylemek zorundayım. İçim biliyor…sen içimdeyken, kimi ve neyi senden saklayabilirim ki? Ne zaman içime baksam sen oradasın ve beni biliyorsun. Ümidimi yitirdiğim bir gece, Tanrı'ya yakardım: “Tanrım, beni ya öldür ya kurtar. ” Ben bu duruma dayanamıyorum diye… Her şeyin sonunun geldiğini ve seni sonsuza kadar kaybettiğimi sandığım bir andı. Sonra cesaretle Sana söyleyince  tam tersi oldu. Tanrım bana bir şans vermişti. Tanrım! Tan

İhtiyacım Olan Tek Şey Aşkın

Resim
  Meleğim, şekerparem! İçimdeki hayallerin nereye gittiğimi bilemeden, hayata nehirdeki dallar gibi takıImışım, Gayesi kalmamış berduş halimle sokak meskencileri gibi de olsam sadece seni düşünebiliyorum. Kalbimdekileri ve derinliklerini bilmelisin diyemem… göstermekte o kadar zor, ah bir bilsen. Aşkımız kocaman bir karmaşa ve çok güzel bir şey, ancak sevgini söyleştikten beri, azıcık sakinleştim sayılır. Senlikten bizliğe dönüşünce aşkımız, tamamen çıkarsız, özverili samimi oldu. Ölümünü an be an bekleyene aşkımız perde oldu, nefes sundu. Sonra seninle olmak kendimi olduğumdan farklı hissettiriyor. Yani, kendimi olduğundan farklı hissetmenin başka yolları olmaz mı ama ben bunu gerçekten eksiz hissettiriyor. Dünyanın bir ucundan en uzak denizlere kadar uzakta kalmış olsam da, kalbim daima seninle. Öyle ki, her şeyim de senin hayalin… saçının şekli, siyahlar giyinişin ve yana yana olursak neler konuşacağımızı çok biliyorum. Evet, her şeye romantik hayallerimi yansıtıyorum. N

Mektup

Sevgili Eşim! Yazmak için geç kaldım. Geçen aramızda geçen konudan dolayı, senden af dilenirim. Benim gelgitlerim sonuçta. Sen üzülme… İçimin dalgaları çok zaman serseri… Lütfen..seni boğmasına izin verme. Seni çok seviyorum…gurur ve kibir etmeden. Her zaman diyorum, canımsın benimsin… Güneş gibi doğdun karanlık dünyama… yarınlarıma düşecek karanlıklar korksun. Nerden bilecektim yıllar yılı bekleyen aşıkların hasreti gibi seni bu kadar özleyeceğimi, yolunu bekleyeceğimi.  Son nefesimi elinde vereceğimi düşünerek bir tesellim var. Her ne olursa olsun kanım gibi damarlarımda dolaşan aşkını nasıl silebilirim. Sana hasret ile gidebilir miyim? Bitirdim gönlümde geçmişin savaşını.  Affetmen zor oluyor, üzme kendini biçarem dersin. Aşkına kurban olmuşum ezelden. Ve içimdeki ay kırıntıları gibi yıldızları tarif edemem ki? Aşkla dolan kalbe söz geçmiyor. Günahkar oldun diyorlar, çok zaman duymuyor kalbim. Ruhum hissetmiyor bunları.  Gözümü ne yana çevirsem seni arıyor. Tanrım Tanrım… Seninle bi

Nasıl Tapılası Tanrı

  Beyazlayan saçlar ve kararan bakışlar Yolundayız Bazen yazmak da yetersiz Rüyalara muhtaç Ve susmak Ne yapsak boşa gidiyor… Uyuyoruz dinlenmek için ve boşalmak   Herkes kendine göre Ağlıyoruz anlamsızca Zirveleri düşlüyoruz ama Bitiyor ulaşınca Yokmuş Her şeyin içindeyiz ve neden Bir “yok” un peşindeyiz Habire gidiyoruz Tamam bitti Diyorum Sadece sensin… Nasıl tapılası tanrısın Sahici sevdam Sonra her şey…yok… Yahut var şimdi İsmail Hakkı Altuntaş

Tek gerçeğim…

Resim
Tek gerçeğim… Günaydın… gecemin huzuru… Günümün güneşi… Işığım… Bu sabah seni,  sana nasıl anlatsam bilemiyorum. Her an her dakika beni düşünen bir yüreğe nasıl dil dökülür? nasıl mutluluk verilir? Nasıl daha da yüceltilir? Bilemedim. Ancak tek bildiğim bu yüreğin benim için çarptığı ve benim olduğu… Bundan daha guzel birşey var mi? Mümkün degil… Bu şansa sahip, acaba benim gibi  kaç kişi vardir? Sadece bir merak benim ki. Önemli olan Rabbimin Seni bana vermiş ve bana layık görmüş olması. Dün dedin ya, biz bunu hakettik. Düşündüm… Evet haketmiş olmalıyız. Bunun başka bir açıklaması olamaz. Bunca yaşanmış sıkıntının ve kahrın üstüne bana verilmis en büyük armağansın. Bunun kıymetini bilmeli ve seni daima kalbimin en derin ve en gizli odalarında saklı tutmalıyım. Kimseler bilmesin. Sonra seni kıskanır benden almak, çalmak isterler. Ben sensiz ne yaparım. Dayanamam ki… Hani derler ya,  seni gökte ararken yerde buldum. Evet sen bana gökten indirilmiş,  dertlerimin dermanı, kalbimin huzuru

In vino veritas

Resim
In vino veritas! “Şarapta gerçek vardır” / “şarapta gerçek gizlidir” Benim şarabım…

Gece Bir Taraftan Yırtılırken

    Sevgili Helalim…Yoldaşım Işığım…Kıymetlim. Seni çok olan bir sevgiyle özlüyorum. Gecelerim dört duvar gibi kapandığında, içine çekildiğim köşemde, hüzün otağını bana zorla kuruyor. Ancak sende rüzgar gibi sızıyorsun, resmen dahi göremesem de, ciğerlerimde soluduğumu hissediyorum. Sabah doğan güneşimin aydınlığında seni bulacağım umudumla, içimin yangınıyla kuruluğuma yağan yağmur oluyorsun. Yıllardır arayıpta bulduğum oluşunu düşününce, değerine binlerce kez daha fazla itibar ediyorum. Şimdi bir türlü ele geçmeyecek kadar uzaklardasın. Bende buralardayım… Şu an kalbimde yağmurlar yağarken, kimler nasıl haberli ki, melekler bile bilmez haldeler. İçimden büyük parçalar koparken, bu düştüğüm halimi kime ne şikayet edeyim. Olmadığından derdimi ancak sana yazıyorum. Gizli hazinem… Hayallerim bazen rengini kaybettiğinde, körleşen duygularım, siyahlaşmış gönlüme aydınlığım… Sen çöl kalan gönlümün saklı cansuyu…. Çaresizliklerimin ilacı…kederli ruhumun gülümsedi

DOSTLARA MEKTUP / Nedim GÜRBÜZ

  MERHABA Dosta merhaba... Dost olmayana merhaba... Gülüşe merhaba! ağlayışa, üzülene, kızana merhaba !.. Bekleyene merhaba, bekletene merhaba! Düşünene merhaba, düşünmeyene merhaba! Söyleyene, yazana merhaba... Söylemeyip içine atana merhaba... Cesurlara merhaba, korkaklara merhaba... Mangal yüreklilere de, tavşan yüreklilere de merhaba! Sağlama, hastaya merhaba... Gündüzü bekleyene, geceyi arayana merhaba Koşana merhaba, yürüyene merhaba... Uyananlara merhaba, Uyuyanı uyandırana merhaba... Burnundan soluyana merhaba, gözlerinin içi gülene merhaba... Kararlıya merhaba, kararsıza merhaba... Nasılsınız? Bizler iyiyiz, iyi olmamızı isteyenler yüzünden gün geçtikçe daha bir iyi oluyoruz. Cümlenize selâmlar! Nedim GÜRBÜZ GECELERİ NİYE UYUMAZ YILDIZLAR HÜKÜMDAR Işık, körlere ne yapsın? Hele, iki avucunu (dilenmekten yorgun . düşmüş avuçlarını) acımadan gözlerine bastıran körlere... Yol, yorguna ne yapsın? Bir adım atabilmek için bin adımı göze a