Kayıtlar

İstedimde Allah'tan...Vermedi Demeyin

Resim
  0:00 giriş 1:00 Arif ÖNEMLİ kimdir? 2:14 Cezaevine neden girdiniz? 2:52 Cezaevine girdiğiniz ilk gün asıl geçti? 6:14 Hiç suikaste uğradınız mı? 7:30 Nakil hadisesi ve neler yaşandı? 11:48 Hiç yakın arkadaşınızı kaybettiniz mi? 13:18 En çok unutamadığınız bir anınızdan bahseder misiniz? 15:04 Hiç hapishaneden kaçtığınız oldu mu? 15:56 Hapishanede yaşadığınız komik anılarınız var mı? 19:34 Koğuş ağası olarak yaşadığınız ilginç bir anı var mı? 22:04 Kuralları neye göre belirliyordunuz? Orada adaleti nasıl sağlıyordunuz? 23:09 Cezaevleri arasında en çok dayanılmaz dediğiniz bir cezaevi oldu mu? 23:47 Yani filmlerde gördüğümüz cezaevleri, hücre hapisleri doğru o zaman? 24:11 Hapishanede iken artık yeter dediğiniz bir an oldu mu? 25:17 Şuanda neler yapıyorsunuz? 26:06 Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? - Mübalağasız... Her gün. Tam okulun önüne gelince, onlar zaten Deniz Gezmiş falan oradaymış. Cezaevine girdiğimde 3 bin mahkumdan 200 kişi ya vardı, ya yoktu

Bizi Yaşatan Dinimizdir

  Bir zaman Süfyân-ı Sevrî hazretleri hastalandı. Mütehassıs bir hıristiyan doktor getirdiler. Doktor muayene edeceği şahsın müslümanların büyüklerinden ve evliyâsından olduğunu duymuştu. Süfyân hazretleri, gelen doktor ile tıp ve diğer ilimler üzerinde bir süre sohbet etti. Gelen şahıs, tabib olmasına rağmen Süfyân-ı Sevrî'nin tıp üzerine verdiği mâlûmat, hiç duymadığı, bilmediği şeylerdi. Hayretler içinde kaldı. Sonra muâyene etti.  Muâyeneden sonra dedi ki:  "Sizin akciğeriniz ve böbrekleriniz tamâmen çalışmaz durumda olup, korkudan ciğerleriniz parçalanmış. Bu hâliyle bir insanın yaşaması imkânsızdır."  Süfyân-ı Sevrî; "Allahü teâlâ her şeye kâdirdir." buyurdu. Bunun üzerine hıristiyan doktor;  "Bir dinde, tıbben yaşaması mümkün olmayan bir insanın yaşaması, o dînin yanlış, bâtıl olmadığına açık delildir." deyip hemen orada Kelime-i şehâdet getirip müslüman oldu. Devrin halîfesi bunu duyunca;  "Ben sandım ki, doktor hastanın yanına geldi.Meğer