Jung'un Rastlantı / Coincidence Kavramına Getirdiği "Eşzamanlılık" / Synchronicity
Elimizdeki kaynaklarda yer alan kapsamlı psikolojik, bilimsel ve felsefi incelemeler, Carl Gustav Jung 'un rastlantı / coincidence kavramına getirdiği " eşzamanlılık " / synchronicity tanımının, bu olguyu, nedensel / causal zincirlerin dışında, derin bir anlamsal / semantic düzlemde yeniden konumlandırdığını göstermektedir. Jung, ömrünün sonuna doğru dahi, eserinin tamamlanması için bu kavramın hayati önem taşıdığına inanmış ve eşzamanlılığı, rüyalar kadar ciddiye alınması gereken, bilincin gizli / unconscious dünyasından gelen bir mesaj olarak görmüştür. I. Eşzamanlılık Kavramının Tanımı ve Özü Jung, eşzamanlılığı basit bir tesadüften ayıran en temel unsurun anlamlılık olduğunu vurgulamıştır. A. Akausal Bağlantı İlkesi Jung, eşzamanlılığı "anlamsal olarak ilişkili, ancak nedensel olarak bağlantılı olmayan iki veya daha fazla olayın eş zamanlı olarak gerçekleşmesi" olarak tanımlamıştır. Nedensellikten Bağımsızlık: Bu, olayların bi...