Kayıtlar

HAKİNAME

           Elhamdülilahi rabbil alemin vessalatü vesselamü ala rasülina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim ecmein.          Cümlemize layık görülen her işte gönlün hikayeleri okuna,  okuna ki,  bizde olan halete seninde ortak ol.  Bu kelam doğarken,  sadece O ortak oldu; kimseye pay vermedi.  Geceyi gündüze katan beni senin içine katınca; her sultana bunların verilmediğini göreceksin.  Büyük bir iddia gibi geldi ise sana,  bu sözlerin bizden olmadığını anlayacaksın.          Hızır´ı görenler,  sırdan sual ederler. Bizim bildiğimizden ise,  Hızır sual eder. Bir kapının bendesi olduk ki,  cümle buna hayran ve hayrettedir.           İlk ders ne olursa olsun,  razı ol; sorma. İkinci ders,  ilminin kafi gelmediği yerde acele etme ve her şeyin başında onun yokluğunu düşün. Üçüncü ders bizimle olduğun için doğru yolda olduğunu bil; çünkü biz doğru yoldayız.           Biz sana kader ilmini açacağız.  Bu konuda Peygamber Efendimiz (sav) bile sukutu tercih etti. Ama fitne z

İlmi Ati

“E ğ er insanlar geçmi ş le ilgisini keserse her türlü ideolojinin kör müminleri kesilirler ve toplumları illüzyonlar yönetmeye ba ş lar.” William Chittick     Hayat adı verilen şu mantığa ters gelen sürecin üyeleri olarak biz insanlar hep merak ederiz. Bu yüzden de gördüğümüz, görmediğimiz her ne varsa bu merakın konusu olmaktan kurtulamayız. Farkında olmak ve anlamak isteriz, gayret ederiz ve bilmek, her şeyin yolunda olduğuna inanmak isteriz. Peki, bildiğimiz nedir? Ya da insan olarak biz neyi bilmiş olmakla övünebiliriz? Gerçekte biliyor muyuz? Bildiğimize inanmalı mıyız? [ Nereden geliyorum ve nereye gidiyorum? Bu her birimiz için derinliğine varılamaz büyük bir sorudur. Bilim bu gibi soruların birçoğunu cevaplandıramamaktadır. ] [1]  “İnsan, bitmeyecek çünkü soruları sorabilendir.” Bu nedenle zihinlerimizin karışıklığı, kavramları da karıştırmamız sonucunu beraberinde getirmiştir. Bu kavram kargaşasından kurtulabilecek miyiz? Belki bu da karışık bir