Kayıtlar

HADÎKA...Şükür ve Şikâyet Hakkında

  Mütedeyyin dindar, onun şefkat ve merhametine şükreder, kâfirler ise onun zulmünden ve gayret/kıskançlığından şikayet ederler. Görmüyor musun ki, Allah'ın gazabına uğradığı zaman, (suyun) pınarında olanın, gözün (görme) içinde olması gerekir.(su dolar/görmeyi engeller) Yeni oluşan dünyada ortaya çıkan gazabı ve nezaketi, Mecusi'nin ithamı ve Senevî'nin şüphesinin nedeni midir?   "Onun inayeti ve gazabı minberde ve darağacında yazılıdır; O'na şükretmek, şeref köşkü, O'nu unutmak, rezilliktir. O'nun lütfu insanların arifelerine teselli, gazabı onların ateşidir. onun iyiliği köleye zevk verir ve onun zulmü kibirli bir adamı etkiler. O'un lütfu kendini gösterince = دال= الدولة   talih/devlet kelimesinin   دال dalı galip gelir, Gazabının قاف = قهره   kafı hücum etse Kaf Dağı'nı gümüş gibi eritir. bütün dünya onun   iyiliğinden [sonra gelecek] kahrından korkar ve hem iyiler hem de kötüler korku içinde birdir..   O'nun lütfu ne

O... Derdim...

Resim
Seni anlatmamı isteselerdi, "O" derdim!! İstese de bana gelemeyen, Gelse de bana dokunmayan, Haya ve edep timsali, Uzaktan seven, uzaktan sevdiğim... Ama yüreğimde hep yeri olan, Ne kadar yorulsam da, Ne kadar özlesem de,  Her dakika yanımda olmasını istesem de... Beklemekten asla vazgeçmeyeceğim, Kalbimin tek sahibi... Sevdaaam... O... Derdim... İsmail Hakkı Altuntaş

Sabit...Bekleyeceksin

Resim

Hayatımın Gizli Anahtarı

  Sevgili! Günler geçti gitti. Sen ve ben hem uzak ve hem yakın. Ah…ne olacak bizim bu halimiz. İnan ki çok zor…yine de acısıyla, tatlısıyla hayatın tüm hallerini yaşamalıyız. Bu bizim için büyük bir şans ve nimet olmalı. Farklılık bence budur. Sevgili! Sanırım bizde bir gariplik var. İkimizede tuhaf gelecek belki ama böyle düşünüyorum. Her şeyimiz bir gariplik arz ediyor. Düşününce…normal hayat tarzı bu olmayabilir, ama gerçekler, böyleyken böyle. Sonsuz değer! Akıl, Fikir! Genelde hayat felsefemiz, her şeyi dibine kadar yaşamak… sanırım bu oldu gibi…Böyle desek de mutluluk konusunda nefsimize uyarak yaşamadık ve hiçbir zaman isteklerimizi abartamadık, Etrafımızdakiler iyide kötüde olsa duygularımızı anlamayınca genelde bizi abartıyor gördüler… Bazen dümdüz insan olmak istediğimizde olmuyor değil. Kafa rahat ve pırıl pırıl… Ancak olmaz ki bu… bizde duyarsızlaşma, bencillik, geleceği umursamayan sadece güne bakan olmak. Nasıl olur bilemeyiz ama…bir şekilde ber

DÜNYADAN GÖÇEN ÇOCUKLARIMIZA SABIR

EVLADIN ÖLÜMÜNE SABIR SORU : Küçük çocuğumuz öldü. Ana-baba olarak çok ağladık. Bize günah oldu mu? CEVAP Ağlamak merhametten ileri gelir. Ağlamak günah olmaz. Bağırıp çağırıp isyan etmek günahtır. Çocuğun ölmesi, malın elden çıkması, gözün kör, kulağın sağır olması, bir uzvun telef olması gibi, insanın isteği ile ilgisi olmayan musibetlere sabretmekten daha faziletli sabır yoktur. Sabredenlere verilen sevabın miktarını Allahü Teâlâ’dan başkası bilmez. Musibetlere sabır, sıddıkların derecesidir. Bunun için Peygamber efendimiz şöyle dua ederdi: (Ya Rabbi, bana öyle yakîn ver ki, musibetler bana kolay gelsin!) [Tirmizi] Rasûlullâh sallallâhü aleyhi ve selemin oğlu İbrahim ölünce de, (Ya İbrahim, ölümüne çok üzüldük. Gözlerimiz ağlıyor, kalbimiz sızlıyor. Fakat, Rabbimizi gücendirecek bir şey söylemeyiz) buyurmuştu. (Bir çocuk ölünce, Allahü teâlâ, bildiği halde, meleklerine sorar: - Kulumun çocuğunu aldınız, kalbinin meyvesini kopardınız. Peki kulum buna ne dedi?