Şeyhliğini İlan Edemeyenlerin Tutturdukları Saçmalıklar Üzerine
Üveysilik, diye bildiğimiz hak yolun, herzevekillerin arkaplanındaki
şeytani amacı görmekte zorlanmıyoruz. Günümüz
internetinde, spiker bozuntusu hocalar
sayesinde daha iyi anlıyoruz. Tamam bazı ilahiyatçılar vurdun mu tam vurup
kırıyorlar. Bir yerde iyide oluyor. Ama bunun orta yolu şu olmalı bence…
Osmanlı Devletinde bu işin çözümü Yiğitbaşı Marmaravi hazretleri
ile düzene sokulmuştur. Zamanın pâdişâhı
Bayezîd-i Velî (İkinci Bayezîd) sahte tarîkatlerin ayıklanarak kapatılmasını
istedi. Kurulan bir mecliste şeyhlerin imtihana tâbi tutulmasını istedi. Bu
düğümü çözmek için de Ahmed Şemseddîn hazretlerini Manisa’dan İstanbul’a dâvet
etti. Mübarek, Sultan Bâyezîd-i Velî hazretlerinin huzûruna çıktı ve Osmanlı
Sultânının da hazır bulunduğu imtihan heyetine reislik etti. O gün Ahmed
Şemseddîn hazretlerinin tuttuğu şerîat süzgecinden hak ve doğru yolda bulunan
şeyhler rahatlıkla geçerken sahteleri tutuldu. Bunlar mahcup ve perişan
oldular. Tekkeleri kapatıldı ve yaptıkları işten menedildiler.
Ahmed Şemseddîn hazretlerine, imtihan sırasında gösterdiği kemâl,
dirâyet ve olgunluk sebebiyle “Yiğitbaşı” lakabı verildi.
Cumhuriyet döneminde ise bu hal yine belaltı işlerin kol gezdiği
alana düşmüş, kimin eli kimin cebinde bilinmekten hali değildir.
Meşihat makamı ilga edildi. Ancak seçim döneminde bunların
kapılarını bütün siyasiler oy devşirme için cemaatleri tekke bozuntularını ziyaret
ediyorlar. Anlamakta zorlanıyoruz.
Eğer biri gücü yetiyorsa insanları ikna etsin başına adam toplasın
diyemiyoruz. Ancak devlet her olur olmaz şey için komisyonlar kuruyor. Bu
cemaatlerin başındakilerinin de adam mı madam mı olduğuna bakmalı. Manevi hayat
gerçek olgudur. Yok demekle silinmiyor. Atatürk
ve devamı İsmet Paşa bu konuda çok ısrarlı davrandılar ancak, durum ortadadır.
Hz. Ömer radiyallâhü anhın bu sözü tam ve kaderi planda hakim bir
sözdür.
Ayaşlı Şakir Efendi dermiş ki:
“Siyaset velâyetten yüksektir.”
Bunun, mânası: Velâyet; Allahın cemal tecellisi olduğu için; hep
iyi şeyler düşünür, iyi şeyler yapar. Siyaset ise; Allahın hem cemal, hem
celâl tecellisi olduğundan; bir siyasî, Allah Teâlâ’nın zuhur ve taayyün
itibarıyla bu birbirine zıt sıfatlarına ne derece yaklaşırsa; o kadar muvaffak
olur. Hazreti Ömer radiyallâhü anh demiştir ki,
والله مايزع الله بالسلطان اكثر
ممايزع الله بالقرآن
“Yemin ederim ki, Allah Teâlâ’nın hükümet kuvvetiyle men’ettiği
şey, Kuran’ın âyetiyle men’ettiğinden ziyâdedir.”
Hulasa:
Falan Şeyh öldü. Biz ondan talimat alıyoruz deyip millete gaz
verene demeli ki:
وَمَا يَسْتَوِي
الْاَحْيَٓاءُ وَلَا الْاَمْوَاتُۜ اِنَّ اللّٰهَ يُسْمِعُ مَنْ يَشَٓاءُۚ وَمَٓا
اَنْتَ بِمُسْمِعٍ مَنْ فِي الْقُبُورِ
“Dirilerle ölüler bir değildir. Şüphesiz Allah, dilediğine
işittirir. Sen kabirlerdekilere işittiremezsin." Fatır Suresi 22. ayet,
"
وَكَمْ
اَهْلَكْنَا قَبْلَهُمْ مِنْ قَرْنٍۜ هَلْ تُحِسُّ مِنْهُمْ مِنْ اَحَدٍ اَوْ
تَسْمَعُ لَهُمْ رِكْزًا
“Hem onlardan önce nice nesilleri helak ettik. (Şimdi) onlardan
hiçbirini görüyor musun, yahud onların hafif bir sesini işitiyor musun?”
Bu ayet, iman edenlerle inkar edenlerin durumunun bir olmadığını,
Allah'ın hidayetini ancak dilediği kimselere ulaştıracağını ve peygamberin bile
kabirdeki ölülere bir şey işittiremeyeceğini ifade eder.
Kardeşim başında eskiden takke vardı şimdi kallavi sarık
sarıyorsun. Sırtında Cübbende var. Yandaşların yardakçılarında ve yetmez gibi yanında
paran ve laf fabrikası ağzın var. Ölmeden
önce mezarınıda pirinin yanına koymuşsun onlarca yıl önce. Yapma, etme, tutma,
şeyhim de çık, kaç gün seni inkar edecekler ki. Millet hafızası 15 günlük. Seni
tanıyanlar birer birer ölüyor. Bak kimsede kalmadı.
Hadi yürü, sana yol mu
dayanır.
Şeyh ol da, milletin başını şişirme. Kaç tane rüya istiyorsan
sipariş veririz. Sen bile kendine biat edersin.
İşte bu…
Yani, fesat kuyusunda oturan, korkudan geceleri altına kaçıran
adamı gaza getirecek biri çıksa, sevinecek durumdayız.
Ey şeyhler!
Bu ara, sizden sonra gelene veremediğiniz bir vazifeyi birsi alırsa
bu onun suçu değil, sizin suçunuz.
Yetiştiremiyorsunuz. Sonra da şöyle oldu böyle oldu demek olmaz.
Vira Bismillah…
Birkaç güne bizi görenler var diyecekler. Nifakta bitecek
elhamdülillah…
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar
Yorum Gönder