Kayıtlar

Devlet Yönetiminde Veya Toplumsal Yapının İdaresinde Sorunların Çözümü...

  "Elimizdeki kaynaklarda yer alan felsefi, sosyolojik ve bilimsel analizler, devlet yönetiminde veya toplumsal yapının idaresinde sorunlar üzerinden anlık tepkiler vermek yerine, temel ilkeleri sağlamlaştırmanın çok daha gerçekçi ve uzun vadeli sonuçlar doğuracağını göstermektedir. Zira sorunlar, genellikle, ilkesel düzlemdeki yapısal hataların yüzeye vuran sonuçlarıdır." Bu çerçevede, bir yönetim anlayışının gündelik sorunlara (semptomlara) mı yoksa temel ilkelere (yapısal düzene) mi odaklanması gerektiği sorusu, üç ana başlık altında derinlemesine incelenmelidir: yapısal sorunların sürekliliği, reaktif / tepkisel politikanın getirdiği sınırlamalar ve yaratıcılığın ilkesel zorunluluktan ayrılma ihtiyacı. 1. Yapısal İlkelerin Önceliği ve Kalıcı Sorunların Yönetilmesi Kaynaklar, toplumsal sorunların büyük bir çoğunluğunun münferit/rastlantısal olaylar değil, aksine kurumsal / yapısal bir nitelik taşıyan ve nesiller boyu aktarılan düzenli örüntüler olduğunu ortay...

Stephen Lawrence Vakası

  Stephen Lawrence vakası, Birleşik Krallık ’ın ırk ilişkileri ve eğitim politikaları tarihindeki en kritik olaylardan biri olarak kabul edilmektedir. Bu olay, Kritik Irk Teorisi (CRT) / Critical Race Theory çerçevesinde, ırkçılığın toplumsal yapı içinde ne kadar derinlere kök saldığını göstermesi açısından özel bir öneme sahiptir. Bu vaka, görünüşte münferit / random bir olay gibi algılansa da, ortaya çıkardığı sistemik / yapısal sorunlar nedeniyle, adaletin sağlanmasında ve sonrasında yürürlüğe konan yasalarda temel bir dönüm noktası oluşturmuştur. Vakanın Özeti ve Hukuki Süreç 1993 yılının Nisan ayında, on sekiz yaşındaki Stephen Lawrence, Londra’da beyaz / White ırkçı gençlerden oluşan bir çete tarafından sebepsiz bir saldırı sonucu bıçaklanarak katledilmiştir. Lawrence ailesinin (Doreen ve Neville Lawrence), ırkçı, yetersiz ve ilgisiz polis güçleri karşısında gösterdiği kararlı ve yılmaz mücadele, davayı ulusal bir mesele haline getirmiştir. Soruşturmanın ilk anl...

"Büyük Olayların Çıkışındaki Küçük Görülen Hataların"

  Bu durum, temelde, başlangıç koşullarına duyarlılık prensibi etrafında şekillenir ve küçük hataların, olaylar silsilesinin genel seyrini kökten değiştiren " katalizör " / kışkırtıcı rolünü üstlendiğini ortaya koyar. I. Kozmik ve Fiziksel Düzeyde Küçük Nedenlerin Gücü (Kaos Teorisi) Fizik ve matematik, bir sistemin ilk durumundaki en ufak bir sapmanın, zamanla katlanarak, öngörülemez ve büyük sonuçlar doğurabileceğini kesin bir dille belirtmektedir. Kaynaklarımız bu durumu kaos teorisi ile ilişkilendirir: Kelebek Etkisi ve Büyük Sonuçlar: Kaos, en yalın tanımıyla, "büyük sonuçları olabilen küçük nedenlerdir". Bu olgu, "yakında kanat çırpan kelebeğin, uzakta kasırga yaratması" metaforuyla somutlaşır. Öngörülemezlik Sınırı: Klasik fizikte, olayların zorunlulukla / gerekircilikle belirlendiği varsayılsa bile, karmaşık sistemlerde (örneğin hava tahmini veya uzay mekaniği) başlangıç koşulları hakkındaki en küçük...