Print Friendly and PDF

HADÎKA...Hükmüne Razı

Bunlarada Bakarsınız

 

Kazanın Hükmüne Razı ve Teslim Olmak

Aklı karalı ruhun tazeliğini kamçısıyla dilediği tarafa parçalara ayrılır

Kendi payını gözden kaçıran herkes, hedefin etkisi hakkında fikir edinebilir mi?

Sen ki, ekinlerini ateşe veren, bahçenin çatısını rüzgara salansın.

Kılıç vücudunu keserse, inle ve Hakk Subhânehu ve Teâlâ seni yaralarsa sevin.

Hakkın rızası olmadan seni rahatlatan her şey,  dinlenme değil, yaralandığının işareti olduğunu bil.

İkisi de tatlı ve ekşi olduğu sürece, hiçbiri kötü değildir ve hayırlıdır.

Sanki kuzey rüzgarı (estiriyor da)  kalplerin, malların ve çocukların ayrılmasıyla mutlu olacak.

Bu kasvetli dünyada var oldukça, kek/çörekmiş gibi deve tekmelerini tadacaklar…

Onlar ki, aşkın etkisine kendilerini kaptırdıkları günlerde boyunlarını uzatırlar.

Ne zaman bu dünya sevgisinin sırrına sahip oldular,  balmumu gibi ruhun yakıcılığını da aldılar. [yandılar]

Zaman onlardan önce bir köle gibi olduğundan, nefeslerinin sonsuzluğu artmıştır.

Aslında zaman kölelerinin en küçüğü, umutlar arasında kalb mezarlık gibi (boş) kalır.

Bu insanlarda zayıflık ve umut olmadığı sürece ve ruhları bedeni her zaman balmumu gibi yer.

Onun kalbi su ve ateşle dolu. Sen şarap gibi yüreğinle bir kez daha onu güzelleştir.

Ahdi ve takvasını ruha emanet eden, kefeninde ölü olsa bile yine diridir.

Ruhunu bir kemer gibi beline bağlayarak emrinin önünde bir kalem gibi yüksel.

Nifak/ ikiyüzlülük tohumunun ölümüyle ilgili olarak Harezm'in eleştirilerini Irak'a nadiren taşır.

Allah Teâlâ, keseyi çakma sahte gümüşle değiştirmez/doldurmaz.[Verecekse verir.]

Aynı şey, dağlarda oturanlar için de geçerliydi ve çöl, bıyıkların kıvrımlarını nadiren etkilerdi.

Böyleyse Allah'ın rızası için çabalayın ve köle gibi bir şey olmadan onu takip etme.

Asasının/çevgan hükmünde bir top ol da ve "işittik" ve " itaat ettik" de.

"Namazı kıl, kıl" dediğinde ve "Yapma" dediğinde, büyüklük taslama ve dediğini yap.

Sana harcamanı söylediğinde, asla biriktirme;  sana tutmanı söylediğinde, verme.

İnançsız topluluk için konulmasa da, bunların anlatımı mecazlı değil bir hakikattir üzeredir.

İçlerinden biri [Musa Kelim] içeri girdi ve döndü.Ve acıyı ve elemi bir kez hissetti.[Görmek istedi, dayanamadı. Emre uymaya bak.]

Böylece faziletlerin Kelim Musa gibi, onun tasvibi/rızasıyla Cebrail'in gibi kanadın  olur.

Senin  iş yapman sana ait değilken,  sen kimsin ki Allah ile seninle aranda eşitlik olacak?

Onun adının geçtiği yerde, sen kim oluyorsun?

Her şey ona teslim olmuşken, sen hangi şeysin?

Zaman onun olduğu için onunla çok fazla tartışma…Ondan kaçma, ona koş.

Sen sarayın içinde erzak bulana kadar, ben ruhumu ve bedenimi Yaradan'a emanet ediyorum.

Evin ve sırrın bekçisi olan, kapının arkasında bir mandal gibi kalmalı.

Sana ruh ve onun ihtiyaçların verdi, öyleyse neden ona karşı cimri olasın ki?

Öyleyse ruhla ve onun yolunda olanla hile/kumar oynama ve ırmak yatağına ev yapma.

Cebinde bir anahtar gibi buluncaya kadar bedenini ve malını gaybın üzerine vakfet.

O halde cebr'i (مارميت: Sen atmadın) göğsünden çek ve tekrar bil ki مارميت kaderin sırrıdır. [Eden eyleyen Allah]

**

فى الرضا والتسليم بحكمه وقضائه

تكون طراوة الروح للأبلق الذى يتوجه شطر منزله ( ناتجة ) من سوطه.

١٨٢٥- وكل من يشرف من سهمه، يجوز على بصائر فى أثر الهدف.

وأنت يا من وضعت على النار محصولك، لقد أقمت على الريح سقف بستانك.

فإذا مزق السيف جسدك فتأوه، وإذا جرحك الحق فإستبشر.

وكل ما فيه راحة لك بدون رضا الحق، اعلم أنه ليس راحة بل جراحة.

وما دام الحلو والمر كلاهما منه، فليس أحدهما سيئاً فكلاهما خير.

١٨٣٠ - وتكون قلوهم سعيدة طيبة بفراق المال والعيال، وكأنما ( تمر عليها) ريح الشمال.

فماداموا موجودين فى هذا العالم الكئيب، فإنما يتذوقون رفسات الإبل كأنا الكعك.

وحينما يصيبون أنفسهم بالحماس أثر العشق، فإنهم يلينون رقاب الأيام.

وتكون العقبى مهيأة لهم، وذلك من أجل أنهم يتقدمون برغبة من الدنيا.

وحينيا يملكون سر عشق تلك الدنيا، يكونون مثل الشمع يملكون احتراق الروح..

١٨٣٥ - يكون الزمان كالعبد أمامهم.. ويزداد الدهر من أنفاسهم.

ويكون الزمان أقل عبيدهم، ومن الآمال يكون القلب ( خالياً ) كا لمقبرة.

وما دام الضعف والأمل غير موجودين عند هؤلاء الأشخاص وأرواحهم تأكل الجسد كالشمع دائما.

واستحسن مره بقلبك كأنه الخمر، واملأ القلب مثله بالماء والنار.

وذلك الذى أودع الروح بعهده ووفانه،هوحى فى كنفه وإن كان ميتاً فى كفنه.

١٨٤٠-وقد نهض مثل القلم أمام أمره، ربط روحه على وسطه كالحزام.

ومن أجل وفاة بذرة النفاق، فهو نادرا ما يحمل نقد خوارزم الى العراق.

ولا يستبدل الله بالكيسة. من أجل دانقين من الفضة المزيفة.

وكذلك كان حظ المقيمين فى الجبال، ونادراً ما يوثر اللمسحل فى شوارب الحرص.

فجاهد فى رضا الله ولا تبعه بلا شىء كالعبيد.

١٨٤٥- وكن كرة فى حكم صولجانه، وقل =سمعنا=و= أطعناا.

وحين يقول : أقم الصلاة فأقمها، وحين يقول : لا تفعل : اذهب ولا تكابر.

وحين يقول لك أنفق لا تدخر ابداً ، وحين يقول لك أمسك لا تعط.

وليس هذا على سبيل المجاز بل على سبيل التحقيق، وهكذا وضع على الجميع دون تصديق.

وقد دخل أحدهم وقد التف بكليم، واحتسى صفو الألم ومره.

٠ ٨٥ ١ - فصار جناح جبريل على موافقته، وصارت مناقبه كالكليم موسى.

فاعتبر رخصته هدية تمنح منه، ولماذا تردعليه إذن رخصته ؟

فليست ذاتك ( قائمة ) بالعمل منك، ومن أنت حتى ( تساوى ) بينك وبين الله.

وحيثما كان ذكره من تكون أنت ؟ ، فسلم كل شىء إليه فأى شىء أنت ؟

فلا تجادل معه كثيراً إذ أن الزمان له، وإذا هربت منه فاهرب إليه.

١٨٥٥- فأودع الررح والجسد للخالق، حتى تجد المؤونة داخل القصر.

وذلك الذى صار حارسا للمنزل والسر، يبقى كالمزلاج وراء الباب.

وقد أعطيت الروح والحاجات منه، فلماذا إذن تبخل يها عليه ؟ .

فقامر بالروح وما تملك فى طريقه، ولا تبن المنزل على طريق السهل ( ومجرى ) النهر.

واوقف الجسد والمال على الغيب، حتى تصير مثل مفتاحه فى الجيب.

١٨٦٠ - فاقتلع جبر=مارميت= ، عن الصدر، واعلم ثانية أن =مارميت= هى سرالقدر.


Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar