XCI Doymadan gülen dudaklarına doymadım; binlerce aferin dudaklarına, dişlerine. A oğul, hiçbir kimse canına doyar mı? Benim canımsın sen; canımla canın bir. Susuzum, içtikçe içiyorum, kanmıyorum; ölümüm de sudan, dirimim de; dön; dönüşüne kulum köleyim ben. Armağan sunuyorsun bana; tamamıyla kendini sun da gömleğinden baş çıkarayım senin. İki elim de yoruldu, işten güçten kaldı amma ellerim zaten senin; senin soluğun, senin hikâyen olmadıkça el ne işime yarar benim? Aşkın, ey ulu er dedi bana; bizim evimize, otağımıza gir de hiçbir hırsız evine, otağına kastetmesin. Dedim ki: A kademi kutlu, senin bekçinin hatırı benden incinmesin diye bu kapıya halka kesildim ben. Dedi ki: Hem kapıda kalakalmışsın, hem kucağımdasın; dış da sensin, iç de; iki vatan da senin yerin yurdun, senin malın mülkün. Sus, artık okuma; bu toy, bu sofra yeter; Rum da kıyamete dek sofrandan yer, doyar, Türk de. Kaynak: Cilt 4 Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdü...