Print Friendly and PDF

Hurma Dağıtmada Usul


Bazı kardeşler hurma gibi daneli yiyecek dağıtırken Hakk'ın kudretine el atmaktan kendilerini muhafaza etsinler. Taksimi Hakk yapar, insan eli hakka bağlı olmakta belki aciz kalır.
Dağıtırken sen tut elini, taneden ele ya bir gelir ya iki, üç alan olmaz...
Avuç alan nadirdir, o kişi meçhul ahlaka sahip biridir, ya hoş karşıla ya da ondan uzak dur. Ya delidir ya da veli, ya da bilmem ne kişidir ihtimalki iblistir, kalp sıkar. 
Hikmetinden bellidir.

II. Abdülhamid'in yasakladığı Fıkra
Nasreddin Hoca’nın kadıları çok kızdıran ve dönemin padişahı Padişah II. Abdülhamid tarafından yasaklanan bir de fıkrası var. 

“Hoca sokakta leblebi yiyerek gidiyormuş. Çocuklar “bize de ver” diye etrafını alınca Hoca: “Size leblebiyi Hakk’ın verdiği gibi mi, yoksa kulun verdiği gibi mi dağıtayım?” demiş. Çocuklar “Elbet Allah'ın verdiği gibi” demişler. Hoca’da kimine az, kimine çok, kimine de hiç leblebi vermemiş. Çocuklar bu taksimi beğenmemişler. Hoca o vakit, gökyüzüne dönerek, 
“Görüyorsun ya” demiş, 
“Ben hiçbir şey söylemedim, ama çocuklar bile senin adaletini beğenmiyor.”

***
Ya Rabbi...Bu kulların neye razı olurlar 

Ek bir Hikmet Bahsi


Şimdi evde biri hastalanınca, diğer aile bireyleri birazcık  acımayı neden unuttu. Bunun bir sebebi olmalı?

Paylaşmak…soframızda aynı kaseye veya tabağa kaşık sallamadığımızdan mı?

Önceleri sofra kurulur herkes etrafında beraber otururdu. Ve aile çalakaşık o nimeti yerlerdi.

Edeben herkes önünden yer, bazı iştahlı olanlar, aç kalırım korkusuyla çok fazla kaşık sallardı. İnsan bu. Ama evde bir gözetim vardı. Ya…, bu sefer ben kardeşimden çok fazla yedim, derdi. Bu düşünmek bile bir farklılık ve  içine dert olurdu. Belli etmese bile.

Zaman geçti sofalar masalara döndü, insanlar uzaklaşmaya başladılar. Taslar tabaklar kalktı, servis usulüne döndü. Omuzlar daha değmez oldu. İhtiyar asırlık koca tencerenin bereketi dağıldı. Nitekim…Rasûlüllah salla'llâhü aleyhi ve sellem Efendimiz buyurdu ki

“Yemeğin ortasından yemeğin, bereket oraya iner.”         

Ayrıca Efendimiz salla'llâhü aleyhi ve sellem bereketin hangi lokmada olduğunu bilemezsiniz, dökmeden yemeyi de tavsiye ederdi.

 Bu nedenle ortaya işaret niyetine konmuş yeşillik veya başka bir süs son lokmaya kadar bekletilirdi.

Son kalan kaşık lokma dervişindir. Doymayan kabı ekmekle sıyırırdı belki en güzel yemek yeri bu kısım olmalı tadı bir başkadır

İşte bu kaybolan adâb, bizdeki bazı şeyleri de kaldırdı…

Acıma ve paylaşma hissini.

Şimdilerde paylaşmayı neden sevmiyoruz. Çünkü evimizde paylaşmayı unutan bizler dışarda ötekiler ekmek verir miyiz

Değil mi?

İhramcızâde İsmail Hakkı


Not: Ben dahi evde bahsettiğim bu adeti yaşayamıyorum…eski hatıralar, anmak gerekiyor. Belki siz uygularsınız. Fark bu.





Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar