Print Friendly and PDF

Senin Nurun

وصلّى الله على نورٍ كه زوشد نورها پيدا
زمين از حلم اوساكن فَلَكْ ازعشق اوشيدا
دو چشم نْرگسين اش راكه مازاغ البصر خواند
دوزلف عنبرينش راكه واللّيلِ اِذا يغشى
زِسِرِّ سينهءش جامى اَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ بر خواند
زمعراجش خبر دادند كه سَبْحَانَ الَّذِى اَسْرَى
  
 Allah'ım bütün nurların Onun nurundan meydana geldiği Peygambere salât olsun.
   Zemin Onun hilmi ile sâkin, gökkubbe Onun aşkıyla coşkun.
   İki nergiz gözlerin ki "Gözü şaşırıp kaymadı" âyetini okudu.
   Anber kokulu zülüfleri ki "kararan geceye ond olsun" âyetini okudu.
   Ey Câmi, "biz senin göğsünü açmadık mı?" âyetinin okunması, Onun göğsünün sırrına işaret eder.
   "Sübhânellezî esrâ" âyeti Onun mi'racına işaret eder. 

ملَايٍىء جزيرى يىِ كُردي چه خوش گوتيه
مِيم مَطْلَع شَمْسَا اَحَدْ آيينه صِفَتْ كِرْ لَامِعْ ژِعَرَبْ بَرْقِ لِفَخَّارِ عَجَمْدَا
   Molla Cezîrî-i Kürdî ne güzel söylemiş:
   Ehadiyet güneşine ayna kıldı Muhammed adını, (ayna gibi O'nun rengiyle sıfatlanmış)
   Acemde gösterdi Arap diyarında parlayan nurun tecellîsini. (Arabistanda parladı ama dünyanın her tarafında o nur tecellî etti.)




Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar