SİMİTÇİ DEDE
Bir simitçi dedem vardı. Görsen,
görmezden gelirsin, gariptir. Eskiden geleceğe uzanan bir melamet yolu,
dedelerinden akan feyzi hala devam eder gelir. Hakk perdesini ona açmış, o da
dostu İsmail’ine haber verir.
Ey sabahın erkeninde, sıcak simit
başında, şehitlerin kucağında, kalbi Hakk’ıya dayanmış halinle bakan duruşunu,
seyredenlere sırrını bildirmeden geçip gidersin. Somuncubaba Bursa’da ekmek
satarken, bir garib derviş, birazda itilmiş haliyle devrana hükmederdi. Soğuk
fırında pişirdiği ekmeklerini halk yedi. Fakat sırlı kalbini epeyce incittiler.
Emir Sultan sırrını ifşa ettiğinde, olan olmuş pişmanlık başa gelmişti.
Bursalının Dua Ağacını unutmaları mümkün müdür? Dönmeseydi, bakmasaydı
geriye, etmeseydi dua, Keşiş dağı
kararır diye korkudan titrerlerdi.
Ey Simitçi Dede! simitlerin bir
bir, senin elinden halka halka dağılır,
Bilselerdi, geçmişten bugüne getirdiğin zinciri. Söylemez dilin, yazmaz ki
kalemin, halini kim bilir.
Hafız Meyhaneden çıkar gelir,
sevgilisine aşk terennüm eder. Sarhoş derler dilindeki söze. Kim ne bilir, içi
kan akan, arşta devran eden halini. Ayaklarında bukağılar varolanın, neyzen
sesiyle gönlü titreyen niyazi dillerini kırıp geçirenler, Belhi’nin ayaklarına
düşerler.
Sırrı dök diye uğraşırlar, sır
dökülürse felaket de dökülür. Dökeyim de gel gör dediler. Dervişler gönlü kırık
gezer. Simit satarlar, simit başında dururlar. Kırma gönlünü Simitçide olsa,
belki o simitler boğaza dolanır, kurtaramazsın kendini.
Ey Simitçi Dede, bize dua et.
Canlarımıza karalar bulaştı. Sen parlat, nurlar bize gelsin. Geçmişinin
hatırına gizli yerlerde döktüğün gözyaşından bizede bir pay ver. Nede olsa
İsmail kurbanlık koyun gibidir. Gelen vurur giden vurur. O, Allah Teâlânın her
kul kapısında Kulun olmuştur. O kulun kulundan diye gezer. Kulun deyince herkes
kul/köle olmuş sanır. Ne gezer. Hayır “kulun” demek eşekçiğiz [Altı aylığa
kadar olan at veya eşek yavrusu ]demektir.
Kim acır ki?
Yürümeye aciz kulun üzerine yük
yükler.
Ey İsmail, “varim” “varim” dersen
melâmet senden uzaklaşır gider. Sen yine kulun, kulun diye seyret ki,
büyüklerin himmeti sağnak sağnak yağsın
üzerine gelsin .
Ey Allah’ım harabattan bir
dostunu bana yakın kıldığın için sonsuz şükranlarım vardır. Onlar da olmasa
kalbi derunumu kim teskin eder.
Simitçi Dede seni ben bildim, bilmeyenlerde bilsinler, Bu senin kaderin, istesem de
bilemezler.
Allah Rahmet Eyledi. Amin Amin Amin Amin
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar