Canım Gürcüler, Arslan Lazlar
Müslümanlığa girmiş olan Lazların Hıristiyan Gürcü soydaşları üzerine savaşa gönderilmesi pek kolay olmuyordu doğrusu. Kuşkusuz fanatik Osmanlı molla ve hocaları Lazlar’a telkinle: Karşılarında Gürcüler, değil Ruslar bulunduğunu, Rusların kendilerini Hıristiyan edeceğini inandırmaya gayret ediyorlardı. Aslında milli duygularından ve hasletlerinden epey uzaklaşmış bulunan Müslüman Lazlar bu sözlere inanmakta tereddüt göstermiyorlardı. Bu nedenle önce dinlerini, sonra da Osmanlı çıkarlarını korumak için hiç çekinmeden kendilerini ateşe atıyorlardı.
1828 yılının 15 Ağustos günkü çarpışmalarda General Paskeviç Ahaltsihe yakınlarındaki Klde köyü civarında Osmanlılar’ı yenilgiye uğrattı. Böylece Ahaltsihe Paşalığı, ya da tarihi Gürcüce adıyla Samtshe Saatabago toprakları işgalcilerden temizlenmeye başlandı. 1829 yılında imzalanan Adrionopol anlaşması sonucu Osmanlılar Ahaltsihe’yi Ruslar’a terketmeyi kabule mecbur kaldılar. Bu anlaşma olayı Marks ve Engels’in kaleminden şu şekilde aktarılmaktadır:
“Rusya sebep yaratarak Osmanlılarla 1828-1829 savaşına girişti. Bu savaş Adrianopol anlaşmasıyla sonuçlandı. Bu anlaşma ile Ruslar Anapa ve Poti gibi önemli iki Karadeniz liman kentini Osmanlılardan geri aldılar. Ahaltsihe’yi kalesiyle ve Ahalkalaki (Ahilkelek) de kurtarmış oldular. Bu zafer, Osmanlı işgali altında bulunan Güney Gürcüstan toprakları, Acara, Şavşet, Klarcet ve Lazistan’ın teker teker kurtarılması olayının başlangıcı idi. Osmanlı-Rus savaşları sırasında, Kars çarpışmalarında laz birlikleri Ruslara karşı kullanılmakta idi. Bu savaşta da Lazların kahramanlıklarından Rus ordusu komutanı 1855 yılı 19 Ekimindeki yazışmalarında şöyle söz etmekteydi. “Lazlar Kars’taki cephemizi yarma girişiminde bulundular. Kazak askerlerine gözlerini kırpmadan şiddetle saldırdılar. Bu yarma girişimi sırasında 23 Laz askerinin kahramanca can verdiğini gördük.” Aynı general raporunun sonunda şu sözlere de yer vermiştir: “Lazlar o derece yiğit insanlar ki Osmanlı askerleri kolay kolay Laz köylerine girip icraat yapmaya cesaret gösteremez.”
Karadeniz sahillerinde Rusya’nın güç kazanmış olması Avrupa ülkeleri arasındaki güç dengesini bozmuştu. Bu nedenle İngiltere ve Fransa Osmanlılar’a yanaşarak 1854-1856 Kırım kampanyasını başlatmakta yarar gördüler.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar