Print Friendly and PDF

Nedenin Nedeni?

Bunlarada Bakarsınız







 Suriye'nin kaderi bu tarihte de baktığınız 
zaman buranın Daimi sahipleri hiç olmadı 
H yani Suriyeliler Araptır deseniz Arap da 
değiller Araplar onlara Arabul muharebe diyorlar araplaşmış halk Esad'ın göz 
rengiyle yüzüne şeyine baktınız mı yani genel olarak o Roma 
kalıntıları Roma kalıntıları ağırlıklı olarak Zamanla bunlar da araplaştı ama 
sahibi olmayan bir coğrafya bir düşünün ganiler alın sonra romalılardan alın 
sonra Araplardan alın sonra selçuklulardan alın sonra memluklular 
alın sonra osmanlılardan alın çok coğrafya böyle E tabii yani şimdi ama 
buranın böyle daimi bir halkı yok şeyi yok 
Eee o yüzden yani her gelen eee bir şeyler bıraktı Her gelen bir 
şeyler bıraktı böyle bir milletin toplu 
olarak medeniyet kurup da geliştirdikleri bir tarihleri yok ve 
ondan sonra o dalga şeyin de böyle hep geldi gitti geldi gitti 
Eee sonunda bu İslam dünyasının şeyi bir 
türlü başarılı olmadı kim olsaydı orada o başarıyı sağlamayacaktır Bak şuradan 
bir örnekle şey edeyim onu da anlaşılsın yani dinleyiciler de şey 
etsinler bu I Dünya Savaşı'ndan sonra 
Almanlar Hitler bir Yahudi soykırımı oldu orada hayatlarını kurtaranlar 
dünyanın dört bir tarafına dağıldılar sonra I Dünya Savaşı bitti 
bunlar bazel bir araya geldiler liderleri y 
dediler Biz niye bu katliamlara uğruyoruz Mısır firavunları bizi 
katletti Musa geldi bizi kurtardı babilliler bizi katletti Süleyman geldi 
bizi Davut geldi bizi kurtardı Asurlular bizi katlettiler Süleyman geldi bizi 
kurtardı sonra hattiler Hititler falan arkasından Romalılar geldi Miladi 72 
yılında Titus yerle bir etti ve Yahudiler o zaman dünyaya dağıldılar 
2000 sene de Gelemediler o topraklara 
şeyden sonra bu sefer İspanyollar Vurdu yani oradaki Endülüs Emevi Devleti 
yıkılınca o Müslümanların bir kısmını katlettiler bir kısmını karşı 
tarafa Afrika'ya Kuzey Afrika'ya geçirdiler Yahudileri de katlediyor 
lardı ikin bayazit haber gönderdi katletmeyin dedi bunları E biz 
bunları istemiyor Tamam ben alacağım dedi onları sizin topraklarınızı şey olmasın orada donanmayı gönderdi İki 
sefer taşıdı o Yahudilerin bir kısmını selanik'e yerleştirdi bir kısmını 
İstanbul'a yerleştirdi bir kısmını Bursa'ya bir kısmını İzmir'e sabatay 
Sevi'nin mezarı da izmir'dir bir kısmını da Manisa'ya 
yerleştirdi Osmanlı'dan sonra bu sefer İspanya yıllardan sonra da Hitler 
bunları katletti yani dediler ki bu katliamlar niye oluyor ve biz nasıl 
kurtulacağız bundan bazalde toplandılar ileri gelenler bir hafta münakaşa 
ettiler bir dediler Bunun sebebi din anlayışımız bunu da kabul ettiler Ama bu 
dini değiştirip de insanlarımızdan bunu şey edemeyiz E ne yapmamız 
lazım Herhangi bir milletin himayesine giremeyiz dediler onlardan merhamet 
şefkat bekleyemeyiz güçlü olmak zorundayız hangi konularda bir hafta 
daha tartışıldı bir dediler bilim iki dediler ekonomi bilimden maksatları da o 
zaman Einstein atomu bulmuş Japonya'ya Atıl 
Yani artık teknoloji biliniyor Azizim oradaki o 
toplantıda buna karar kıldılar bütün cemaatlerine bu iki şeyi ilettiler 
48'de İsrail devlet olarak kabul edildiğinde 6 tane üniversiteleri vardı 
cemaatler kurmuştu Harvard ve bakın 
100 5'e çıktı bu şey 
ödülleri Nobel mi Nobel Geçen gün de bir vatandaşımız aldı ilk defa iki tane 
vatandaşımız Nobel ödülü aldılar 105'i buldu bu 105'in 56 tanesi 
teknoloji ile ilgili diğerleri edebiyat sosyoloji güzel sanatlar 
vesaire bu 56 tane teknoloji ile ilgili 
Nobel Edebiyat şey edebiyat Nobel ödülünü alan 26 tanesi Yahudi bilim 
adamları 26 tanesi yani yarı yarıya 8 
milyon nüfusları var değil mi İsrail'de bunların bütün dünyada 30 milyon 
civarından 30 milyon yahudiye karşı 8,5 milyar Yahudi olmayan insan var ya Nasıl 
% 50'sini Bunlar alıyor da 8 milyar yani 1000 kişiye bir kişi düşüyor bu paylaşım 
nasıl oluyor bir sefer bunu düşünmek lazım Aziz kardeşim yani orada 
bazılarının ifade ettiği gibi bir siyasi şey değil Siz hazırlık ev hay Hayır hayır bak sünnetullah'a da riayet 
ediyorlar hiç İslam dünyası sadece ve sadece elini açıyor dua ediyor Ulan 
peygamber uhudda sünnetullah'a sahabe riayet etmediği için Müşrikler Savaşı 
kazandılar Yani eğer fiili Duanız Yoksa sadece ağzınızla şey ediyorsanız boşuna 
şey ediyorsunuz bugün 56 tane 
teknoloji şeyinin 26 tanesini Bunlar alırken 
İslam dünyasında patent alan bir üniversite henüz yok bırakın bunları ne 
demek patent alan üniversite yok hiçbir şey yok yani hiçbir şey bulamadılar İslam dünyasının tamamı da böyle 
Ee nasıl olacak bu Ben sana söyleyeyim ha Bizim ha 224 
tane üniversitemiz var hiçbirisinin bir patent şeyi yok yani biz bu bilimi gereği gibi 
yapmıyoruz Biz bilimi öğretmiyor ve o Yahudilerin 6 tane 
Üniversitesi her sene ilk ona giriyor bu isaki üniversitelere kast 
etmiyorsunuz değil mi Yani onların kurduğu dünyadaki farklı üniversitelerini mi diyorsunuz Evet kendi üniversiteleri yani işte Harvard 
mesela Bunlar Amerika'daki o meşhur Tamam Yahudiler kuru üniv ev çalışmaları 
öyle İlk İslami ilimler fakültesini kim kurdu telavi emi Evet 
buyurun Onun için yani biz sadece beddua ederek Bilmem Şu ederek bu ederek Ya 
Rabbi işte oradaki şeylerimizi işte şunları kahar eyle şeyle ya Allah senin askerin mi Allah senin şeyin mi 
Peygamber bile o şeye uymayınca sünnetullah sahabesi uymayınca 
müşriklerin karşısında yenildiler Bak bu ağızla olmaz Ben şimdi cuma 
günleri hutbe dinliyoruz Gazze için işte ya rabbi onları kahr şöyle et ya Allah 
senin askerin değil sen nesin Bak diyorum 224 tane üniversitemiz 
var patent alan bir tane üniversite bunu Suriye'ye nasıl bağlıyorsunuz şimdi izleyici sormadan ben sorayım Hay Suriye 
aynı şey aynı şey mi Birlik alamamakla bağlıyor 
H şimdi O yüzden önce İslam 
dünyası aklını başına alacak ya dışarıya gönderdiğim 
asistanlar yabancı dil için şu için bu için geldiklerinde bir yıllığını hocam ilk 
defa eğitim nasıl verilir nasıl edilir Ben orada gördüm diyor yurt dışında mı 
Evet yani belirli yerlerde bakın İngiltere'nin onların Adliye 
sarayları yok başbakanlığını görüyorsunuz Bir mahallede 10 Numara iki katlı bir bina parlamentoların 
görüyorsunuz Bizim Köy okullarındaki sıralar gibi o şekilde Fakat onun 
orada Onların adliye kısmının bir bina küçük bir bina üzerine yazmış Bu Kapıdan 
çıkarken hakkımı alamadım diye bağıran tek adam bugüne kadar 
çıkmadı İslam dünyasında Adalet mi arıyoruz biz yok Kendi Kendimizi sorgulamamız 
lazım Mutlak surette sorgulamamız lazım Bak ilk defa iki tane Türkiye 
Cumhuriyeti vatandaşı Nobel ödülü aldı birisi Aziz 
Bey Türk üniversitelerinde olsaydı onu alabilecek miydi mümkün değil 
üç etmiyor mu birbirlerini yerler yani 3 Aziz Bey Orhan Bey 
vee şimdi edebiyatı falan bırak ben bilim şeyini söylüyorum şimdi Meet 
hocayı bu gece biraz kızdırmamak olan gayrimüslim ama Türkiye 
Cumhuriyeti vatandaşı O da ekonomi alanında dört bazında aldı hem de 
y bir telefon edip tebrik bile etmiyorlar kardeşim Olmuyor 
işte olmuyor Suriye'yi Evet Mehmet hoca dertti oraya geleceğiz Hocam siz 
Suriye'deki gelişmeleri öğrendiğinizde ne hissettiniz uluslararası anlamda Ne oluyor ne bitiyor Ne isimlendirme Nasıl 
yaptınız size göre ne şu an halk Harekatı mı İsyan mı Devrim mi Şimdi 
birincisi Tabii bir halk hareketi gibi algılanıyor Ama ortada bir Ordu kayıp 
yani hani böyle konuşmalar esnasında da birden Biz eskiden okurken Suriye ordusunun çok büyük bir Ordu olduğunu 
hep böyle sayı olarak da çok sayısının fazla olduğunu filan anlatırlardı birden o Ordu kayboldu ortalıktan ama ben biraz 
bu olayı belki hocamla da bağlantı kurarak devam etmeye çalışacağım Şöyle 
devam etmeye çalışacağım şimdi Yahudiler dedik ya Suriye'de ya da Ortadoğu bölgesinde ya da kabaca şöyle başlasam 
Eee 
uluslaşma yı ya da Ulus devlet bazında hem Merkezi devlet hem de Ulus olabilen 
bir tane saysak herhalde En yakın örnek Türkiye diyeceğiz Yani bütün sorunları 
dikkate alarak biraz daha abartsam desem ki Ulus laik bir kavramdır desem yani 
bunu niye ifade ediyorum çünkü Avrupa'daki 19 yüzyıl dönüşümlerinden başlayarak anlatıyorum Ve tabii ulusun 
beslendiği bütün kavramlar da bugün Biz vatandaşlığı filan tanımlarken de aslında kullanılan kavramlar hala 
hocamın ifade ettiği Yahudilik derden beslenen kavramlar yani Bu ne demek 
şimdi bir devlet vatandaşı nasıl olursunuz ya kan bağıyla ya da toprakla doğumla olursunuz kanbağı ilişkisi 
nerede vardı yüzlerce sene Yahudilerde kanbağı ilişkisi vardı Yani aslında şöyle düşünün Ortalama bir Avrupa'da 
birisi Ben yahudiyim demesiyle birisinin Ben Alman ya da Fransız ya da şuyum 
demesi arasında muazzam bir fark var Çünkü ben yahudiyim dediğinde kanını Karıştırmadım iddia ediyor O zaman 
Fransa bir kere modeli değiştiriyor Hani neden Fransız İhtilali diyoruz Fransa modeli şöyle değiştiriyor Ben diyor 
artık bu topraklarda yaşayana Fransız diyeceğim zaten hocamın bahsettiği 1897 
yee gidildi gidildiğinde birden Yahudi in Toprak talep etmesi şunu fark ediyorlar ki içinde bulundukları 
devletlerde kalamayacak Çünkü çizilen topraklarda yaşayana ben bundan sonra 
bunu diyeceğim denmeye başlanmasıyla beraber birden dış daha da çok dışlandık varını görüyorlar ve ilk toprak 
talepleri de o zaman başlıyor Çünkü aslında o güne kadar her ülkede yaşayabiliyorlar bir şartları var 
kanlarını karıştırmamak Şimdi biz vatandaşlık tanımlarını yaparken biraz buralardan alıyoruz ikincisi ve tabii Bu 
bir anlamda da bir öfkeyi de gündeme getiriyor Çünkü bir Yahudi Ben yahudiyim dediği 
zaman genetik anlamda da bir şeyleri konuşuyor ama orada bulunan diyelim ki 
bir Fransız Bu Yahudi ise ben kimim demeye başlıyor ve genellikle öteki 
tanımından toplumlar kendi tanımlarına ulaşmaya çalışıyorlar şimdi hocamın 
vurgulamaya çalıştığı işte Hep sürekli göç etmiş bir toplum göç ettiği işinde 
iki konuda uzman bir tanesi pahada hafif olan bilgi Yani 
üstlerinde hemen taşıyabiliyor İkincisi de mücev işçiliği yani Elmas konusunda çok deneyimliler çünkü hep kovuluyor 
kovulduk için Elmas ceplerinde kaçarlar Ken de bilgiyle beraber ikisini 
gezdiriyorlar bu hayatın zorluğu onlara bir avantaj getiriyor hocamın söylediği 
bilgi konusunda kaçınılmaz hem bilgiyi iyi kullanmayı öğreniyorlar ve Bilgiden 
de kazanmayı öğreniyorlar yani bir üretim ilişkisini öğreniyorlar Şimdi biz 
şu anda diyelim ki üniversiteyi bahsediyoruz eleştiriyoruz filan ama şöyle baktığımız zaman biz daha üretim 
ilişkisini tanımlıyoruz bile bunlar gayet iktisadi sosyal kültürel gelişmelerin bir sonucu Bunu niye ifade 
etmeye çalışıyorum şimdi baştan beri vurguladığım bir Eski düzen var bir 
tarihçi beni Yadırgı abilir Yani ben birden 19 yüzyıldan itibaren dünyayı ve 
devrimler çağını kurulamaya başladığımda e diyebilir ki ya sen Türk diyorsun ama Türklük çok eski bir kavram Evet ama 
aslında 19 yüzyıl dönüşümlerine bağlı olarak bir şeyler yaşandı yaşanan şey de 
şu Aslında çok kabaca Siz o gün ben hep fotoğrafın bir karesi gibi söylüyorum 
Fransız ihtilalini bir fotoğrafın karesi gibi düşünelim o gün orada olan şey şu sizi yöneten sınıfları ortadan 
kaldırdınız Hatta idam ettiniz Çünkü İngiliz devriminde şöyle bir tecrübe oluyor İngilizler 
eee yönetimin yaşamasına izin veriyorlar sonra cromwell iktidara geliyor bir 
yüzbaşı ya diyor ben bunları güzel yönetiyorum diyor şimdi Aslında Suriye'ye filan bağlayacağız Bunu ben 
bunları çok güzel yönetiyorum diyor ve kendisini İmparator ilan ediyor ve Ortalama bir İngiliz diyor ki ya 
başımıza kim gelirse gelsin Kral olacak bari kraliyeti geri çağıralım diyor ve 
Kraliyet sistemini sembolik hale dönüştürerek İngiliz siyasal sistemini kuruyorlar Fransa 1789'da ingilizin 
yaptığı hatayı yapmayalım diyor Biz bütün soyluları ortadan kaldıralım şimdi o zaman Fransa'da olan şey şu o güne 
kadar sizi yönetenleri bir günde ortadan kaldırdınız soru şu kim yönetecek ve bu 
nasıl olacak aslında o günden bugüne Biz bir yönetim felsefesi tartışıyoruz Yani 
ben üniversitedeki dersi de şöyle ifade etmeye çalışıyorum bakın karar verme 
problem çözme yönetim bilimi Bunları hep öğrenmeye çalışıyoruz demokrasi de bu 
süreçlerden bir tanesi ve insanlık o kadar yeni ki hatta yeni olduğu şey de şu sizi yönetenleri ortadan kaldırmışsın 
diyorsunuz ki nasıl yöneteceğiz birisi diyor ki ya diyor eski Yunan'da bir demokrasi diye demokrasi diye bir kuram 
var Buna göre çoğunluklar yönetimi ama çoğunluklar yönetecek ama adamlar kutsal 
değil birisi de diyor ki ya şu Roma'ya bakalım Roma'da da Kent kutsal Kent kutsal olduğu için insanın kentte alınan 
karar kutsal ki biz buna genel irade diyoruz yani oyun işte Roma'yla eski 
yunan'ı keşfederek çoğunluk ilkesi üzerinden tesis ediliyor Şimdi şöyle düşünün O gün orada insanlığa söylenen 
şey şu çoğunluklar söylediği doğru ve kim sayıca nerede çoğunluğu bulacaksa 
ona Ulus olma hakkı vereceksiniz Aslında düşünün ki 17 yüzyıldan itibaren insanlığın 
yaşadığı şey çoğunluğu yakalamak çoğunluğu nasıl yakalayacaksınız iki tane yöntemi var ya üreye CKS siniz ya 
ötekini keseceksiniz yani o dönemde itibaren Aslında Fransız ihtilalinden sonraki 
milliyetçilikler ve mücadeleleri izlediğinizde çoğunluğu yakalamak için ötekinin katledildiği ötekinin ortadan 
kaldırıldığı ve bunun için de aslında son Suriye'de de olduğu gibi ilk ne yakıldı nüfus idaresi yakıldı niye nüfus 
idareleri yakılıyor Çünkü Kimin ne olduğu belli olmasın ve ortadan kalksın ve doğal olarak sayısal çoğunluğu 
yakalamaya mahkum ediliyor hatırlarsanız bunu da şöyle pompalıyor ulusların Kendi 
Kaderini etme hakkı Evet çoğunluk olana Çünkü Suriye'ye öyle gelmeye çalışıyorum 
Şimdi diyorlar ki oturuyorlar masaya Avrupa gözüyle baktığınızda bir kere 
artık egemenliğini tesis ediyor ve bir kere Biz dünyayı kurgulu olak bundan sonra 
kurgulayarak picos Saint de Marine gibi anlaşmalar var burada oturuyorlar Diyorlar ki biz niye savaşıyoruz 
savaşırken iki temel sebebimiz var yani savaş gerekçem var ve biz savaşırken yeni devletler doğuyor Şimdi boş 
alanlarda savaşıyoruz o zaman Ne yapalım diyorlar Biz bu boş alanları bir kere bölelim Ne yapalım buralar bir kere 
devlet yeteneğine haiz olmayan topluluklar biz buralarda Devleti kuralım burada devlet Ulusu yaratsın H 
yani ORT Doğu bölgesi nasıl bir yer devletin kurgulandığı Yani bir devletin 
tasarlanıp konulduğu ve onların vesayeti de bu rejimi tesis etmeye çalışılan ya 
da kabaca orada bir Ulus yaratma çabaları söz konusu yani bir devlet 
aracılığıyla Ulusu yaratmak Bu ne demektir Yine Avrupa literatüründe biz şunu görüyoruz devlet mi Ulusu yarattı 
Ulus mu devlet yarattı Alman tipi Fransız tipi bunlar niye Önemli çünkü 
hangisinin yaratıcı İsa o kurucu unsur olacak doğal olarak Aslında bazıları 
Almanya ve özellikle Almanya'yı ulusun yarattığı bir özellik olarak anlatırlar 
Fransa'da da devletin Ulusu yaratması bir özellik olarak anlatırlar Bu ne demek % 7 fransızdan % 10000 Fransız 
yaratmak gibi çünkü o dönemde Fransızca konuşabilen ellerin toplam nüfus içerisindeki Payı % 7 O yüzden bugün biz 
buna sosyal inşacılık toplumun inşa edilmesi gibi birtakım kavramlar kuruyoruz Ama bu kavramları da ben hani 
hatırlarsanız Suriye üzerine geldiğimizde ilk tespitim Şu olabilir Suriye bir manda 
yönetimiyle bunda bir farkı vardı hatırlarsanız bu Türkiye'de de tartışıldı o dönemde Eee manda 
yönetimini kabul edelim mi diye ve hatırlarsanız Biz Kurtuluş savaşıyla kendi kaderimizi ya da devlet 
geleneğimizin var olduğunu ifade ettik İbra ettik gösterdik ve kanıtladık yani hani öyle düşünelim Ama diğerleri 
Vesayet rejimi altında Bu ne demek vasi kimse burada düzenleme yapabilir mantığı 
var ya da buralarda bir ulus tasarlayıp ve ben de şöyle düşünüyorum Eğer 
Ortadoğu'da bir tane Ulus kurarsanız bir tane Ulus yaparsanız Tıpkı 18 yüzyıl 
avrupa'sı gibi yüzlerce sene bir savaşta öngörüyü diyebilirim Çünkü onlar ne yaptılar yüzlerce sene birbirlerini 
yediler o ulusçuluk yüzünden Şimdi bizim kabaca Anadolu insanıyla ya da Ortadoğu 
insanının uluslaşma da avrupa'yla mukayese ettiğinizde bir farklılığı var Çünkü bizde hala Ümmet kavramı var yani 
biz hala Ulus kavramı milliyetçilik ki Osmanlı'nın doğru kullandığı biçimiyle 
ifade ediliyor Osmanlı niye milliyetçilik diyor çünkü Osmanlı İmparatorluğu'nda ümmetler var yani din 
birliklerine milliyetçilik deniyor ve biz hala Aslında milliyetçiliği böyle anlıyoruz Peki hocam şöyle yapalım şimdi 
kısa kısa alayım Devrim nedir İsyan nedir halk hareketi nedir Çok kısa tanım alayım ki şey yerine otursun ş önce şeyi 
şöyle ifade edelim yani kabaca ben söylemeye çalışım şimdi hocamın Hani İsrail'le Eee ve de Yahudilerin Özgün 
yapısıyla Suriye'nin yapısını Vesayet rejimiyle Açıklar mıyız dedim yani çünkü 
burada bir gelenek var mı Devrim nedir ne değildir gibi bizim hocalarımızın çok 
Allah rahmet eylesin Toktamış hocamızın bize ilk derste anlattığı hep şey vardı Devrim işte toplumsal yararlanma 
olanaklarının aniden el değiştirmesi diye anlatırdı şurası bir gerçek ki 
Fransız ihtilal de biz şunu da kabul ettik hemen öncesinde hatırlarsanız ben bazen şey diye anlatıyorum diyorum ki 
düşünün tanrının yanıldığını insanlık kabul et Bu ne demek o güne kadar 
kilisenin öğretisi neydi bir öğretisi vardı ve birden galile diye birisi 
kalkıp Dünya Dönüyor dediğinde Siz bir Ortalama avrupalısın bir kere şunu düşünüyorsunuz size yüzlerce sine 
öğretilmiş olan doğru bir günde yanlışlı size öğretilen doğruyu kim 
öğretiyordu kilise kilise Bunu nereden aldığını söylüyorduk kutsal kitaplardan 
o zaman ortalama bir Avrupalı için Tanrı yanıldı mı tanrının söylediği doğru bile 
bir günde yanlışlanabilir sa değişmeyen tek şey değişimin de kendisi şimdi 
Aslında biz Hani bunları konuşuyoruz değişmeyen tek şey değişimin ta kendisi Ama ne hikmetse bütün değişimlere kriz 
diyoruz oysa biliyoruz ki ekonomik kriz de bir değişimdir mülkiyet el değiştirir 
Yani şu anda ORT Doğu'da yaşanan bir değişim var ve biz bu değişim ne olduğuna bakmadan bir kriz 
nitelendiriyor bu Belki de Suriye halkının bir demokratik mücadelesinin 
tarihsel anlamda bir noktası Yani 200 sene sonra geriye dönüldüğünde belki 
Suriye tırnak içerisinde 200 sene sonra geldiği yerden dönüp bakarsak kendi 
demokratik mücadelesi olarak bunu ele alıp anlatabilirdi O yüzden biz belki 
İçinde bulunduğumuz ana sıcak yorumlar yapabiliyoruz Evet şimdi bu anlamda 
devrim hızlı bir el değiştirmesi ama geniş kesimler lehine olmasını öngörüyor 
Eğer bu dar kesimler lehine oluyorsa belirli bir zümrenin çıkar ne oluyorsa da hocamız bize bunu darbe diye 
nitelendiriyor oldu yani askeri darbeler vesaire diye Eee siyaset bilimi de 
bunlara analiz yapıyor şöyle analiz ediyor Çünkü malum yönetim artık el 
değiştirdikten sonra çoğunluk söylemleri var ve çoğunluk söylemleri içerisinde liberalizm söylemi içerisinde de yalnız 
tek başına bir Bireyde bahsediyorsunuz tek başına bir bireyin toplumsal sistemi nasıl değiştireceğine 
ilişkin belirsizlikler var Mesela bizim şu anda yönetim biliminde siyaset 
biliminde öğrencilerimize dahil Herkese şunu öğretiyoruz Madem demokrasi kendi 
kendini yönetmek demek niye diyorum apartman yönetimin sahip çıkmıyorsunuz niye hiçbiriniz apartmanının yönetimine 
Talip olmuyorsunuz Çünkü aslında evet yönetmeye başlayalı da daha insanlık 200 
yıl oldu yani Biz şu anda yönetimi öğrenmeye çalışıyoruz ve doğal olarak şu anda 
insanlık Hani bunu ben sadece Fransa'ya ya da İngiltere'ye Almanya'ya Amerika'ya 
ya da Türkiye'ye has bir özellik gibi ifade etmiyorum Ama eğer 
1789'da hala yerine oturtmaya çalışıyoruz ama Otururken de bazı sloganlarımız var tam sizin söylediğiniz 
gibi değişim esas buna Hiçbirimiz itiraz edemiyoruz Peki bu değişim nasıl olacak 
bu değişim esas olduğuna göre mutlaka olacaksa eğer bunun önüne set koyarsanız 
bu devrimle olacak Eğer yolu açık bırakırsanız bu değişim evrimli olacak o 
zaman siyaset biliminde diyelim ki düver C'nin sosyoloji siyaset sosyolojisi 
kitabında şunu tartışıyor Devrim olmasını istemiyorsanız toplumsal yapı arasındaki tabakalar 
arasındaki geçişi Nasıl sağlayacaksınız yani bizim hatırlarsanız şuydu parasız 
yatılı okuyan bir çocuk Anadolu'dan alınıyordu parasız yatılı okuyor okuduktan sonra üst sınıf yüksek lisans 
doktora yaparak Hatta akademisyen oluyordu ve varlıkta Hale geliyordu bu neyi sağlıyordu Aslında toplumsal 
tabakalar arasındaki geçişkenliği sağlıyordu işte sosyol siyaset 
sosyolojisinin Aslında bu Devrim darbe bu bu analizlerin içerisindeki vardığı 
nokta bu toplumsal tabakalar arasına ge için ne diyorsunuz yani bu son gelişmeler için kullandığınız tabir ve 
kullanılması doğru olan tabir hangisi Şimdi ben yine affınıza sığınarak 
Fransız İhtilalinde üç temel slogan var özgürlük eşitlik kardeşlik kardeşlik 
ulusa tekabül ediyor ama özgürlük ve eşitlik bu özgürlük ve eşitlik uygulamalarının iki örneği var bir 
tanesi Sovyetler Birliği eşitliği ön plana çıkarttı Bir de Amerika özgürlü ön plana çıkarttı Oysa Avrupa 
aydınlanmasında özgürlük eşitlik ve kardeşlik üçü de sacayağı gibidir Şimdi 
biz şunun için ifade ediyorum Amerika'nın ön plana çıkmasıyla beraber hep biz özgürlüğü konuştuk Her şeyi 
özgürlükten analiz ediyoruz Hiç eşitliği konuşmuyoruz Yani bunu özellikle 
vurgulamaya çalışıyorum yani Suriye'deki örneğe bakıyoruz Diyoruz ki Ne istiyor bu insanlar özgürlük istiyor ama arkada 
bir eşitlik taleplerine de bakmak önemli olabilir mi yani biz özellikle 
Amerika'da Bunu şunun için söylüyorum Eee Amerika'yı kurtarıcı görürken de 
Wilson İlkeleri filan tartışılırken de bakın 1 Doğu halkları kurultayı bunu hep 
yanımda taşırım Bakü'de 1920'de Aynen orada da insanlar diyorlar ki Amerika bize özgürlük getiriyor 
diyorlar John Reed dünyayı sarsan 10 gün adlı kitabın yazarı Marksist birisi söz 
alıyor diyor ki Beyler siz şu anda Amerika'yı tanımıyorsunuz dünyaya özgürlük getireceğini düşünüyorsunuz ama 
o Amerika kendi içindeki siyahileri bunu tartışmıyor bile diyor 1920 yani eşitlik 
ilkesinin olmadığı sadece özgürlüğü tartışıyor eşitliğe Hiç sadece özgürlük vaad ediyor ama aslında kendi içerisinde 
samimi olmadığını vurguluyor şimdi bizim son dönemde ya da Eskiden batıya giden 
aydınlarımız geri geldiğinde Mustafa Kemal de dahil kafasında özgürlük eşitlik ve kardeşlik aynı değerde eydi 
Oysa bizim 1950'den sonra batıya giden aydınlarımız geri geldiğinde sadece özgürlüğü konuştular doğal olarak biz 
Uzunca bir süredir şu eşitlik kısmını hiç konuşmuyoruz O yüzden Suriye'deki insanların bir Elbette ki özgürlük 
istiyor Diyebiliriz ama ikincisi eşitlik kısmı ne olduğu kısmını hala tartışmak 
istemiyoruz bir kenara bırakıyoruz Eee Bu da aslında yine bir Kehanet gibi 
marksizmin bir kehaneti siyaset biliminde diyor ki iş bölümü ve uzmanlaşma olduğu sürece eşitsizlik 
artacak diyor tanımınız Suriye için sonra Mehmet Hoca'ya geç güzel oradaki tanım da şu şimdi Suriye içerisinde si 
tanınız Yani biz uluslararası tanlı şöyle şimdi bir muğlaklık var basında da var yani işte Suriye muhalefeti diyoruz 
silahlı Güçler diyoruz htş önceliği muhalifler diyoruz Eee Suriye geçici 
hükümeti diyoruz diyoruz diyoruz uluslararası anlamda burada kullanılması gereken tabir hangisi ve doğru olan 
hangisi vallah uluslararası ilişkiler bunu bekliyor şu anda Çünkü tabii yani önce tanınma sürecinden geçmesi lazım 
hareketin nereye evrilecek gözlemliyor Yani şu anda beklenen O şu anda belli 
Biran var şu anda Bir İsyan var bu İsyan devrime dönüşecek mi Çünkü yararlanma 
olanakları geniş kesimin lehine mi olacak yoksa bir zümre mi çıkacak oradan güzel yani Bu da çoğulcu bir hükümetin 
kurulup kurulmasi kurulmasına ya da ona bağlı doğal olarak her her İsyan devrim değil değil Tamam değil Devrim 
olabilmesi için biz şuna bakacağız geniş kesimlere doğru bir hak hareketi oluyor 
mu yani Mesela Türk devrimi dediğimizde Biz ne anlıyoruz genel o ilkesi ve seçme 
seçilme hakkı olarak bakıyoruz kulluktan vatandaşlığa geçiş diyoruz kabaca ya da 
herkes birden vatandaş oldu vatandaşlık statüsünde herkes eşitlendi demeye çalışıyoruz Şimdi Suriye'de Önümüzdeki 
dönemde gözlemleyebileceğimiz bu aşamalar olacak 
 

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar