Şeytan Kâfir Değildir, Görevlidir
“Bir gün ilahi krallık mensupları Tanrı’nın huzurunda toplandılar ve Şeytan
onların arasındaydı. Tanrı ona nerede olduğunu sordu. Şeytan, ‘Dünya’yı gezip
dolaşıyordum’ diye yanıt verdi. Tanrı ona, ‘Kulum Eyüp’e bakıp düşündün mü?
Dünya’da onun gibi kimseyi bulamazsın’” (Eyüp, I, 6-8). Demek ki Şeytan ilahi
krallığın bir mensubuydu.
***
Bazıları kâfir şeytan diye söylerler.
Şeytan kâfir değildir, Hakk’a inanmış onun meleğidir.
Kendisi bir vazife ile mükellefdir.
Lânet:
Kur'ân-ı Kerim'de, "Şeytan" müfred olarak, meleğin üzerine aldığı
vazifenin ismidir. Lânetlenmiş fiillerdir. Hareketlerdir. İşlerdir.
Şeytan yaptığı bu işlerden dolayı mes'ul değildir.
Fiilleri yapan insanlar bunlardan mes'uldürler...
Şeytana küfredilmesi de küfürdür.
Lânet edilir. O kadar.
O da Hakk namına, bu da şahsına değil, yapacağı vazifelere yaptırdığı fenâ,
kötü işlere lânet edilir...
Şeytan olmasaydı:
Hakk’ın cennet ve cehenneme halk etmesindeki murad belli olmazdı...
Şeytan Cennet'te Havva'yı kandırmıştır.
Menedilen meyveyi yedirmiştir.
Şeytan niçin Âdem'i kandırmadı da Havva'yı kandırdı.
Bu büyük bir sırdır.
Hakk’ın muradının âdeta bir kanunudur.
Şeytan Âdem'e secde etmedi.
Havva'ya secde meselesi mevzuu bahis değildir.
Bazı kabahat gibi görünen şeyler bazı hakikat ve sırların örtülmesi
içindir.
M.Derman
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar