Sana âşık olanın hâkine kurban olurum
NÂ’T-I ŞERİF
Yâ Muhammed! O büyük ismine
hayran olurum.
Yaktığın nûr ile gönlümde hurûşân
olurum.
Yâ Muhammed! Ne büyüksün ki,
senin nâmını ben,
Ne zaman yâda getirsem hemen
insan olurum.
Yâ Muhammed! Seni sevmek, ne
saadet beşere,
Sana âşık olanın hâkine kurban
olurum.
Yâ Muhammed! O kadar çok ki,
günahım, ancak
Seni sevmek ile ben nail-i gufran
olurum.
Mazhar olmazsam eğer ben, o senin
lûtfuna ah!
Akıbet haşre kadar hüzn ile
giryân olurum.
Gel de ey bâd-i sabâ! Al, beni uç
Yesribe dek
Ki bu sevda ile ben, müktesib-i
can olurum.
«Ümmetimdir» deyiversen «şu
Rıza-yı âsi»,
Yâ Muhammed! Ben o dem vâsıl-ı
cânân olurum.
Ali Rıza Sağman (1889 — 1965)
NA’T
Gösterdi bu şeb şanını ma’nâde
Muhammed
Kıldı hemen ihsânını bâlâda
Muhammed
Feth oldu o dem kudret ile bâb-ı medîne
Ta’lîm edüben ilmini esrâda
Muhammed
Sürdüm yüzümü, hasret ile bâb-ı
Resûle
Bezl etti heman hûnunu me’vâda Muhammed
Dostun gamı gaalib olucak âşıkı
maglûb
Bildirdi o dem. kim gelir
imdâda
Muhammed Zâtıyla sıfat farkını
tahkike erersen
Ol hüccete bürhân ile âmâde
Muhammed
Hem cânıma cânan nazarı aks
olununca
İsm oldu nihân zât-ı müsemmâda
Muhammed
Çün baktığı dem lûtf ile Vuslat
nazarıyla
Mahv oldu kamu kaldı bu esnada
Muhammed
Şeyh Hasan Vuslat
NÂ’T-I NEBEVİ
Cânımın cânanı sensin yâ
Muhammed Mustafâ
Derdimin dermânı sensin yâ
Muhammed Mustafâ
Çıkmadı bahr-i muhabbetten
senin gibi Güher
İİm ü hikmet kânı sensin yâ Muhammed Mustafâ
Cümle âlem ilmine nisbet senin
bir katredir
Ma’rifet ummânı sensin yâ
Muhammed Mustafâ
Nûr-i zâtındır cihan mir’âtı
içre cilveger
Yusufun da ânı sensin yâ
Muhammed Mustafâ
Kulluğunla iftihâr eyler Nebiyy
ü ger Velî
Cümlenin sultânı sensin yâ
Muhammed Mustafâ
Nûr-i zâta mazhar-ı tâm
olduğunda şübhe yok
Hakk’ının bürhânı sensin yâ
Muhammed Mustafâ
İsmail Hakkı (Ölm. 1724)
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar