Sevdâmın Gözyaşları
Hz.Muhammed salla’llâhu aleyhi ve sellem insanların en hayırlısıdır, uyulması gereken en
güzel örnektir. O, en adaletli, asil, cömert idi. En
cesur, güçlü, özverili ama aynı zamanda çok hassastı.
Hayatında gözlerinin yaşla dolduğu pek çok vaka olmuştur...
Ve bu vakalar gerçekten hayret vericidir, çünkü bizim gözyaşlarımızın sebebi bambaşkadır...
Efendimiz salla’llâhu aleyhi ve
sellem bambaşkadır.
1.
Peygamberimiz (salla’llâhu aleyhi ve sellem) Cenâb-ı Hakk'ın şu sözlerini nakletmiştir:
-
Benim büyüklüğüm adına! İslam'da sakalı,
saçı ağarana eziyet etmekten utanırım. Gerçekten yaşlılık benim ışığımdır ve
onu ateşe atmayacağım.
Bu sözlerden sonra
Resûlullah (salla’llâhu
aleyhi ve sellem) ağladı.
Bunu gören Sahabe sordu:
-
Ey Allah'ın Resulü! Neden ağlıyorsun?
-
Ağlıyorum çünkü Cenâb-ı
Hakk ceza vermekten hayâ ederken,
kullar ise günah işlemekten utanmıyor.
2.
Peygamber (salla’llâhu aleyhi ve sellem) de oğlu İbrahim öldüğünde ağlamıştır. Gözlerinden yaşlar
aktı ve Abdurrahman ibn Avf:
"Sen de mi ağlıyorsun ey Allah'ın Resulü?" Bunun üzerine Rasûlullâh (salla’llâhu
aleyhi ve sellem):
"Ey İbni Avf,
şüphesiz bu bir rahmet tecellisidir!" diye cevap verdi ve sonra şöyle
buyurdu:
“Şüphesiz ki göz ağlar,
kalp kederlenir, biz ancak Rabbimizin hoşnut olacağı şeyleri söyleriz! Doğrusu
senden ayrılmanın üzüntüsünü yaşıyoruz ey İbrahim! (İmam Buhari).
3.
Ebû Hüreyre (Allah Ondan
razı olsun)'dan rivayet edildiğine göre, Peygamber (salla’llâhu aleyhi ve sellem) annesinin kabrinin yanına geldiğinde ağlamış ve bu durum
çevresindeki herkesi ağlatmıştır (İmam Müslim).
4.
Sahabeden biri Rasûl'ullâh (salla’llâhu aleyhi ve
sellem) e geldi ve şöyle dedi:
-
Ey Allah'ın Resulü! Biz kafirdik. Putlara
taptık ve kızlarımızın doğmasını istemezdik. Beni çok seven küçük bir
kızım vardı. Onu her aradığımda, neredeyse uçar
gibi tüm neşeyle bana doğru koştu. Bir gün ona tekrar
seslendim ve koşarak yanıma geldi. Ailemize ait bir kuyuya gittim. Beni takip
etti. Onu kaldırdım ve kuyuya attım. Duyduğum son sözler şuydu:
-
"Baba, baba!"
Bunu duyan Peygamber (salla’llâhu aleyhi ve sellem) çok üzüldü ve gözlerinden yaşlar aktı. Kalabalıktan biri
haykırdı:
- Rasûl'ullâh
(salla’llâhu aleyhi ve sellem) üzdün!
Ancak
Hz.Muhammed (salla’llâhu
aleyhi ve sellem) şöyle cevap verdi:
-
Onu durdurma! Kalbinin söylediği ve onun
için neyin çok önemli olduğu hakkında konuşmak istiyor.
Peygamber (salla’llâhu aleyhi ve sellem) ashabına şöyle buyurdu:
-
Sözlerinizi tekrar edin! Ağlamaya devam
etti, gözyaşları sakalını bile ıslattı.
Bunun üzerine Rasûl'ullâh (salla’llâhu aleyhi ve
sellem) şöyle buyurdu:
-
Allah, cahiliye devrinde insanların
(Müslümanların) yaptıkları hatalarını
atfetmiştir. Artık hayatına yeniden başlayabilirsin!” (Darimi, "Mukaddime",
1).
Abdullah ibn Mes'ud radiyallâhü anhın sözlerinden rivayet edilmiştir:
"Bir gün Allah
Resulü bana:
"Bana Kur'an
oku!"
Dedim ki:
"Sana indirilmişken
ben onu sana nasıl okuyacağım?"
"Bunu başkalarından
duymayı seviyorum" dedi.
Ona "Nisa"
suresini okumaya başladım ve "... ve seni bunlara karşı şahit olarak
getireceğiz" sözlerine geldiğimde , "Yeter!" Resûlullah'ın
gözlerinden yaşlar aktığını gördüm.
Peygamberin (salla’llâhu aleyhi ve sellem) gözleri, Kur'an-ı Kerim ayetleri okunurken yaşlarla
ıslanırdı. Dua ederken veya Müslümanların ölümü için ağlardı. Ayrıca ümmeti ve
geleceği için endişe ederek gözyaşı dökerdi.
Rasûl'ullâh (salla’llâhu aleyhi ve
sellem) bir keresinde sahabeye hitaben şöyle
buyurmuştur:
“Benîm bildiklerimi
bilseniz, az güler, çok ağlardınız.” Ancak aynı zamanda Efendimiz, canımız, sevdamız kasvetli ve içine kapanık bir insan da değildi.
Unutmayın ki,
gözyaşları zayıflık belirtisi değildir. Zayıflık, nefsin müsamahasıdır...[günahları
görmezlikten gelme, hoş görme, göz yumma.]
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar