Print Friendly and PDF

Ey Efendim

Bunlarada Bakarsınız

 


Leyla Hanım (ö.1848)

Gönül bir dünya güzeline bağlandı.

Onun eşi, benzeri cihana bir daha gelmeyecek yegâne sevgilidir.

Tavrı, duruşu çok kibar ve nezaketlidir.

Onun eşi, benzeri cihana bir daha asla gelmez.

 **

Ey güzel, latif gül, feryat ettiğimi gördüğün halde beni bir dinleseydin.

Ey uzun boylu güzel!

Bu aklını yitirmiş âşık senin yolunun toprağına düşse ne olur,

Bunda şaşılacak ne var ki?

Efendim, bu gece seninle gizlice huzur meclisinde bulunduk

Ben böylelikle pek sevindim.

Ey sevgilim, beni yaktığın için halimi sana anlatmak,

Arz etme konusunda kudret sahibi değilim.

 **

 Yârimin insanlar ile görüşmesi, dostluk kurması çok güçtür.

 O alımlı güzel, yakınlaşılması pek güç bir vahşidir, bu yüzden yanımıza yanaşmaz.

 Gönül, yârin verdiği kavuşma sözüne sakın aldanma.

 Eğer aldanırsan dert, elem ve kederini çekmek sonra senin için çok zordur.

 **

Ateşle doluyum, sakın ha ağzımı açtırma.

Yürek yanığım, bana gönlümde neler olduğunu söyletme.

Bana ettiklerini biliyorum, inkâr etmem.

 Acım, bana gönlümde neler olduğunu söyletme.

 II.

 Yüreğimdeki yaralar aşkın yüzünden durmadan işler, iyileşmez.

 Muhabbet meydanında bu ayrılık acısı unutulmaz.

 Senin etrafında dolanan âşık çoksa bana başka bir sevgili mi bulunmaz.

Ahım, bana gönlümde neler olduğunu söyletme.

 III.

 Ey cihanın şuhu sevgilim, senin verdiğin her derde sabredeyim.

 Yine bana cefa, hasret çektirme senin âdetin olsun (âdetine devam et).

 Bu inlemelerim, feryatlarım belki sana tesir eder.

Can yakanım, bana gönlümde neler olduğunu söyletme.

 **

 Seni sevdiğimden beri ağlayan, inleyen ve zayıf düşmüş bir hastayım.

 Bu hâle düşeli sabrım ve rahatım kalmadı.

 Ok gibi kirpiklerini ciğerime sapladın, onu paramparça ettin.

 Seni sevdim seveli bu dertli hâlime çare ararım.

 **

 Ey sevgili, gözün ve kaşların beni sarhoş eder.

 Alnına düşmüş o çifte çifte kâküllerin nedir?

 Bana senin aşkınla, sevdanla gelen bu delilik, kendini bilmezlik hâli bir eğlence gibidir, bundan hoşnudum.

 Misk kokulu saçların da aklımı, fikrimi dağıttı, karıştırdı.

 **

 Bülbül gibi, akşam-sabah durmaksızın devam eden inleyişlerim var.

 Bu inleyişler boş yere değil, zira senin gibi taze bir goncaya sahibim.

 Yabancılar, başkaları niçin senin kavuşma bağına yakın olsunlar.

 Derdimi açıp şimdi beni söyletme, gönlümde neler var neler…

 **

 Ey cihanın şahlarının şahı, adaletle hükmettin, lütuf ve ihsanınla gönül ehlini hatırla.

 Kullarını, sana bağlıları gam ve keder halinden, tasadan kurtar.

 Taze fidanım, âlemi mutlu ettin, beni de sevindir.

 **

Ey nazlı gülüm, inleyen bülbülle senden bir dileğim var; bahar oldu açıl!

Akarsulara ne hacet, senin açılman için benim gözyaşlarım yeter.

Ey nazlı gülüm, bahar oldu açıl!

**

 Ey güzellik, hoşluk gül bahçesinin goncası, gel, eğlence meclisimize tazelik ver.

 Bu ateşin harareti âşıklarını öldürmeden lütufta, ihsanda bulun, yardım et.

 Ey güzel gül, kıyamete kadar bülbül gibi feryat edeyim.

 Yabancılarla görüşmen, dostluk kurman reva mıdır?

 Sende hiç insaf yok mu?

 **

Canım efendim, beni söyletme kederim var.

Gönlümdeki yaralar bir türlü değil ki, neler nelerim (ne yaralarım) var.

Canımı vermek suretiyle bir buse almak için can atıyorum.

Gül renkli dudaklarıyla güldü ve deme ki;

Can vermekle olmaz, bu kadar ucuz değil.

Benim çok değerim yok

Tamam.

**

Aşkı gizli tutamam, ah edip inliyorum, ıstırap içindeyim.

Nasıl ah etmem, sevgilimden ayrıyım.

Gözlerim yaşlı, sabah akşam ağlıyorum.

Gönlüme bu derde sabret diyemem, çünkü içinde bulunduğum bu ateş, ayrılık ateşidir.

Ama eğer biraz sabrın varsa, sevgiliye kavuşmaktan dolayıdır

 II. Ey taze gül, ıstırabımdan geceden sabaha kadar inler, feryat ederim.

 Bu feryadımın bana zarar vermediğini sakın düşünme.

 Derdim ve ahım sabah-akşam göklere kadar çıkıp, feleğin dönüşünü bile değiştirirken; ey ay yüzlü sevgili sana bir etkisi olmaz.

 Yanan yakılan sinemdeki gönlümün ahından kaçmazsın ama kendini koru.

 **

Gönül, tıpkı divane bülbül gibi inler, feryat eder.

Gül, (sevgili) ise gönlümüzü alıp götüren, hoş latif bir güzel gibi işvelenir.

Âşık da, eğer sevdiğine (Leyla’ya) benzeyen bir güzel bulsaydı, bakışları o güzele meylederdi.

**

 Ey âlem sultanı, Hakk ömrünü arttırsın, fazlalaştırsın.

 Hep fenalık düşünen düşmanını da seni kıskandığı için hüzünlü, kaygılı etsin.

 Sen ki gönül erbabını lütuf ve ihsanınla memnun etmektesin.

 Sana bu mevkiin kutlu olsun, saadet getirsin.

Amin…

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar