Kayıtlar

Sezgi

Sezginin, yaratıcı etkinliklerimize katkıda bulunabilmesi için, bilinçaltının özgürleşmesi gerekir. Bunun için de üstbenin dayatmaları çerçevesinde oluşan ben’in bilinçaltı üstünde kurduğu bastırma ve geriye itme mekanizmasının gevşemesi gerekir. Bu gevşemenin daha yakından anlaşılabilmesi için Einstein’ın dostuyla yaptığı bir söyleşiyi aktaralım. Einstein yakın bir dostuna şöyle der: “Neden yaratıcı düşünceler her zaman traş olurken aklıma gelir?” Dostu da O’na şöyle cevap verir: “Böyle olması doğal, çünkü böyle anlarda bilinçaltı üstündeki baskı ve kontrol gevşer, yaratıcı fikirler kendini dışavururlar.”

Onunuz

Problem şu ki hepimiz tam anlamıyla yanımdan mahrum kaldım: Hepimiz gibi bizde ikiye bölündük, kendimizden ayrıldık, Platon’un dediği gibi “bu bölünmeyle ikileştik” ve bu ikileşmeyle sakat kaldık! Elveda kaybolan birlik! Hayır… Elveda ilk güzel bütünlük! Hayır… Sevgi bence şudur: “Sevdiğine kavuşmak, onda erimek, iki ayrı varlıkken bir tek olmak” Çoğumuz zamanında birçok farklı kişiye âşık olduk. “Öyle ama aynı anda birçok kişiye değil!” Şimdi tek başına şarkı söylüyoruz…ancak herkes bana mı diyor da… bilmiyorlar ki…sadece onunuz…

Hayatımın En Renkli Çiçeği

"Nerede olsam seni unutamam " "Unutmam sevginin acısını" Goethe “Aşk gözlerle değil, ruhla görür.” William Shakespeare … Aramızda üç nokta…tek noktadan fazla şeyler söyler… Uyku diye sarıldığım hayalim...sen ve ruhumu saran gece. Düşüm senden… kanadım yok ama gökyüzüne aşığım. Elimde bir demet çiçekle kalbini kazanabilirim. Ancak kapına bırakacak bir cesaret…ne de götürecek birini bulabildim. Aşk meydanında gece gündüz bekleyişlerim var Mükemmel algılarım planlarım… Başarısızlıkla sonuçlanan umutlarımı sevince çevirmek içindi. Neden hep düş kırıklığı beni kovalıyor. Daldan dala, çiçekten çiçeğe konan kelebeğin, hayatımda en büyük hazzı, sonsuz zevki… bir sendin. Olmazsa bıkmaz sürekli öteki hayaline uçardı Sordular… Leyla’n… ne güzeli? Keşke …ondaki çekicilik, zevk kimde var? Deselerdi. Sevgi odağım! Karşındayım, o denli yüreğim inceldi ki bunlardan Anlatamam...kristalimsin...kırmasınlar seni. Kalbimin seçtiği ruh ikizim, büyülendiğim bir yalnı

Yeşil Gözlü Canavar mı! Aşkın Gölgesi mi?

Ah efendim, sakının kıskançlıktan! Kıskançlık, beslendiği avla oynayan yeşil gözlü bir canavardır. Shakespeare, Othello Kıskanmayan âşık değildir. St. Augustine Kıskançlık, cennetteki ejderhadır: Cennetin cehennemi:Duyguların en acısıdır, çünkü en tatlısı ile ilişkilidir. A. R. Orage, Aşk Üzerine Aşk ne kadar parlaksa, kaybının gölgesi de o kadar karanlıktır.

OTUZ ÜÇÜNCÜ SİFİR 2.Bölüm

  YENİDEN YARATMA MERTEBESİ el-Muîd İlahi İsmi Suretlerde yeniden yaratma ve iade başlangıç gibi Başkadan hiçbir şey eklenmez onlara ilke ekleme olurdu o; hâlbuki koruyucudur o Za r arla zikredileni k orur durur iade olmasaydı talep etmezdik biz işlerde ve kabirlerde kalkarken Çünkü Allah Teâlâ’nın güzel isimleri bizi talep eder Sadık haberde bize söylendiği gibi Ben yüzlerin döndüğü bir mülk değilim Beşer ve melekler ortaya çıktığında Bu mertebenin sahibi Abdulmuîd diye isimlendirilir. Allah Teâlâ ibda’ eden ve iade edendir (başlatan ve yenileyendir). Başlatma ve yenileme Allah Teâlâ’ya ait iki hükümdür. Allah Teâlâ bir şeyi kayboluşunun ardından yeni­lerken benzerleri yaratarak onu yeniler ve iade eder. Bu itibarla Allah Teâlâ iade edendir, yoksa giden ve kaybolanın aynısını yenilemez. Böyle bir şey olamaz ve varlık böyle bir işin olamayacağı kadar geniştir! Allah Teâlâ kendisiyle nitelenmiş olduğu hali yeniler. Hakkın yaratmış olduğu her varlığın yaratılışı tamam