Print Friendly and PDF

Yayınlar


İsm-i Âzâm

Bunlarada Bakarsınız

 


Şeyh Abdülaziz Debbağ Hazretleri’nin mânevi ilimlere ve keşif (manevi açılım) yoluyla elde edilen sırlara dair derinlikli açıklamaları, Allah’ın isimleri ve kayıp dillerdeki (esoterik) bilgiler hakkında eşsiz bir perspektif sunar. O’nun bu konulara dair görüşleri, tasavvufi makamların en üst düzeylerinde yaşanan haller ile doğrudan ilintilidir.

I. İsm-i Âzâm’ın Mahiyeti ve Zâtî Tecellisi

Debbağ Hazretleri, İsm-i Âzâm’ı (Allah’ın En Büyük İsmi) sadece lafızlarla sınırlı bir kavram olarak değil, varlığın özünden (zât) kaynaklanan, ancak en kâmil kulların taşıyabileceği bir tecelli (ilahi görünüm) olarak açıklamıştır.

A. İsm-i Âzâm’ın Tanımı ve Doktrindeki Yeri

İsm-i Âzâm, Allah’ın Esma-i Hüsna’sını (Güzel İsimleri) tamamlayan, ancak doksan dokuz ismin arasında sayılmayan bir isim olarak tarif edilir. Ancak bu en büyük ismin manasının çoğu, doksan dokuz isimde mevcuttur.

Tasavvufi tahkike göre, İsm-i Âzâm’ın gücü sınırsızdır:

  1. Duaların Kabulü: Bu isimle duâ edildiğinde kabul olunur ve bir şey istendiğinde verilir.
  2. Tecellinin Nadirliği: İsm-i Âzâm’ın yeryüzünde tecelli etmesi oldukça nadirdir. Kaynaklarımız, İsm-i Âzâm’ın, Peygamber Efendimiz’in (salla’llâhu aleyhi ve sellem)  zamanı müstesna, asla tecelli etmediğini kaydetmektedir. İlginç bir konu olarak, meşhur sûfi Zünnun el-Mısrî’nin dahi bu ismin arayışı ve arzusuyla yanıp tutuştuğu belirtilmiştir.

B. İsm-i Âzâm’ın Zikri: Zâtın Sesi

Debbağ Hazretleri, bu ismin zikrinin mahiyetini, bilinen lafzi (sözlü) zikirlerden tamamen ayırmaktadır. Bu, lisanın zikri değil, zâtın zikridir.

  • Sesin Kaynağı: Bu zikir, dışarıdan gelen bir ses olmayıp, “Bakır kaptan gelen tınn sesi gibi bir sesin zattan geldiğini” duymak şeklindedir.
  • Müşahede Şartı: Bu zikir, ancak tam bir müşahede (kesintisiz bir tefekkür/gözlem) ile beraber olabilir. Bu hal, manevi açıdan kulun özü (zât) üzerine büyük bir ağırlık (meşakkat) yükler.
  • Dayanma Gücü: Bu zikrin ağırlığı sebebiyle zât (insanın özü) günde ancak bir ya da iki defa bunu zikretmeye güç getirebilir.
  • Kozmik Etki: Zât bu ismi zikretmeye başladığında, varlık âleminin tamamını bir heybet ve celâl (ululuk) tutar ve yaratılmışların hepsi bu ismin heybetinden korkmaya başlar.

Tarihsel Bir Olayı Hatırlatma: Debbağ, bu zikri yapabilme kuvveti olan kullara örnek verirken, İsa Peygamber’in (A.S.) bu ismi zikretme kuvvetine sahip olduğunu ve günde on dört defa bunu zikrettiğini belirtmiştir. Bu, nübüvvet (peygamberlik) makamının eşsiz manevi gücüne işaret eden önemli bir detaydır.

II. Nadir Süryanice Kelimeler: Siner, Siz’û ve Mâzej

Abdülaziz Debbağ Hazretlerinin ledün ilmindeki (gizli ilim) derinliği, O’nun sadece bilinen İslam ilimlerine değil, aynı zamanda kaybolmuş veya nadir dillere de vâkıf olduğunu göstermektedir (Bu durum, O’nun ümmî olmasına rağmen bütün âlemlere ait ilimleri bilme yeteneği konusundaki önceki yazılarımızda bahsettiğimiz keşif hallerini anımsatır).

Ahmed bin Mübarek, Debbağ Hazretleri ile ilk karşılaştığı dönemlerde, Şeyh’in kendisine Süryanice (Syriac) üç kelimeden söz ettiğini nakletmektedir: Siner, Siz’û ve Mâzej.

  • Dilin Kimliği: Debbağ, bu kelimelerin Süryanice olduğunu ve o gün yeryüzünde bu dili bilenlerin "pek az kişiden başka" bulunmadığını ifade etmiştir.
  • Bağlam: Kaynak, bu kelimelerin anlamlarını veya hangi bağlamda kullanıldıklarını açıkça belirtmemektedir; ancak bu durum, Debbağ’ın sahip olduğu bilginin zâhirî tahsil yoluyla değil, doğrudan ilahî ilham ve keşif yoluyla elde edildiğini gösteren güçlü bir kanıt teşkil eder. Bu tür kadim (eskiden beri var olan) ve nadir dillerden gelen bilgilerin aktarılması, Debbağ'ın ilminin kapsayıcılığını göstermektedir.

Bu üç kelimenin zikredilmesi, Şeyh’in ilimlerinin, dil engellerini aşan ve derin manevi sırlara (esrar) kapı açan bir niteliğe sahip olduğunu vurgulamaktadır.


Kaynakça

Attar, F. (t.y.). Tezkiretül Evliya. (Aktarılan bölümler: 126, 158). Debbağ, A. (t.y.). El-İbriz (Şeriat, Tarikat, Marifet, Hakikat). (Ahmed bin Mübarek'in aktarımları: 353, 481, 482, 483, 489).

 

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar