Tanrı Seni Bana Yarattı
Ey gençliğim, hayatımın ilkbaharı
Varlığınla çılgına çevirdin beni
Doyulmuyor ki tadına
Ay parçam canıma can
Sevda vadisine düşürdüğünden beri
Koklamak için birçok çiçekler var ama
Ruhumu okşayan sarhoş eden
Beni benden alan, tek çiçeğim
Yalnız gönlüme…bir yalnızım benim
Gözlerimi açtın kırılmışken
Özgür de bıraktın
Gömülmekten karanlıkla düşüncelerime
Yıllardan kalan rüyalarıma
Aşkım, arzum, tutkum
Ruhumun tapınağı
Nasıl anlatmalıyım
Kaderimin nankörlüğüne kızmaktan
Bir an olsun senden ayrılmak istemiyorum
Anıldığında semadaki yankılarıyla
Kalbimde şimşekler çakıyor Sanmıyorum
Hayat sensiz güzel Başıma toplansın kuşlar
İkimizin şarkısını okusun
Bahçemdeki böcekler iniltilerle Seni
söylesinler
Şimdi duysan eşlik ederdin
Sana yazmam mı ve okumam mı
Bana bu dünyadan uç git
Bilinmeyene bul onu tekrar diyor
Sen oldun
Her arzuma karşılık verenim
Ah bir bilsen…
Şu an içimde seninle
Sevişmekten başka bir düşüncem kalmadı
Dudaklarım heyecandan titredi
Sevdana açlığımı
Hissettiğim acılığı anlatamam ki…
Unutabilir miyim
Ansızın fırlattığın o ateşli bakışını
Gönlüme düşürdü şuleni
Alev alev vücudumu yakıyor
Meğer neyi ne kadar biliyormuşum ki
Hayatından ümit kesmiş bir hastayken
Ateşli halimle…hayatı yeniden sevdirdin
Sevilmez mi senli hayat
Sevilmeli…
Ancak ümitsiz bir halim var
Tutkum ve sevgim
Sana düşkün ama derin hayallere
Yol açıyor
Çaresizlikten kelimelerin büyüsünde
Seni arıyorum
Hayatımda olan şu
Senden öncesi ve sonrası
Eğer için biraz kendince rahat edebilsen
Önceden yazdıklarıma bak…
Fakat ben dahi bakamıyorum
Sen okusan bu benim sevdam değil
Olsa olsa taklidi dersin
Her şey o kadar basitleşmiş ki
Bıkmış biri hayattan
Suçlamıyorum
Onun için kala kala bir aşk vardı
Onun peşine düşmüştü
Sağa sola sıçramıştı
Yanlışa doğru diye kendini çekti
Sen… işte sen
Nasıl halde olduğunu bilmeden
Geldin
Bir bana söylesen
Cevabı sende olmalı
Yeniden inşaa ettin beni
Sevdin, yumuşattın…düzelttin
İçindeki zehri kusturdun
İşte senden önce ve sonrası
Üzülüyorum
Zerre kadar içine dert etme
Bu kaderi plan değişmese de
Olacak olan buydu demek ki
Yapacak bir şey yok…
Yazmaktan ve kalemden başka
Teselli olmalı
Senin için dünyaları yazasım geliyor
Seni sana mı
Doğrusu kendime anlatıyorum
Bazen yanlışa da düşsemde
Bilemeden
Acılarımla da olsa vaz geçemem
Yazmak ibtilasından
Neyse diyemem
Daha yazılacak ne çok şey var
Doya doya seyrettiğim güzel yüzünüzde
Sevdanın parıltılarını
Ömrümde ilk defa tattığım gerçek aşkı
Yazdığım, yazacağım bütün şiirler
Düşüncelerim
Günyüzüne çıkmamış hatıralarım
Senin olmalı
Yaralı gönlüm siyah gecelerde
Senin için gözyaşı dökmeli Üzülmeli
Benzerin olmayan sevdam demeli
Varlığın benim için o kadar kıymetli ki
Kıyaslamak için yine seni sende
Arıyorum
Şu halime bakar mısın…
Seni senden kıskanıyorum Tatlım…
Ben senin kulun kölen olmaz mıyım
İçim kan ağlamaz mı
İnce tüller içinde ki zarif
Perileri kıskandıran halinle
Yanıma geldiğinden beri
Dert küpüyüm
Bir müthiş dert ki
Eline geçirdiğinden beri
Ne irade bıraktı…ne de bir kudret…
Acılara boyun eğmek zorundayım
İnan ki
delirmekten uzak değilim
Unutamıyorum
O hiçlik yurduna el ele
Sarıla sarıla, zevkler içinde gidelim
Yok olmaz dersen
Kavuşmak için
Şiddetli rüzgârında bir yaprak gibi
Savrulmak dağılmak istiyorum
Aşk acıları insana ölümü temenni ettirir diyorlardı
Gülüyordum…öyle değilmiş
Bu sözlere inanıyorum.
Aşkın ümitsizlik sınırlarında
dolaştığımdan
Vazgeçmek mi…imkânsız…
Ötesi var mı…
Hasretli bakışlarla baktığım gelecek
zamanların
Tek çözümü sensin illaki
Tanrı seni bana yarattı
Yoksa… neden bu acılarla
Yalnız kalaydım ki
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar