Print Friendly and PDF

TANRININ ARABACILARI

Bunlarada Bakarsınız

 

MUSTAFA HÜZNİ ULUĞ
KIZILKEÇİLİ

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
BAŞMÜTERCİMİ

 

 Ankara

1978

UTANÇ PENCERESİ

“YERİ AHIR SANARAK, YİYİP İÇTİKÇE AZDIN

NE İÇİN YARATILDIN, BİR BİLSEN, UYUMAZDIN”


 

*Evliliğin önü başgöz, ortası yüzgöz, sonu karagöz !

*Evliliği öven koca, sucuk reklâmı yapan sığıra benzer !

*Evlilik mevlit evi gibidir, ağlarken arada bir şerbet dağıtılır !

*Balayında mönü terstir, tatlı ile başlanır !

*Evlilik makarna gibidir, uzadıkça yutulması güçleşir !

*Nikâhta keramet vardır, iki mutlu bekârdan bir mutsuz çift imâl eder !

*Nikâh, kıyıldığına göre, etle ilgili olmalı !

*Karına belirli zamanlarda yaklaşma, zaten öteki zamanlarda o seni yaklaştırmaz !

*Eşini uyurken okşayan, rüyasına razı olmalı !

*Mutsuz evlilik bozuk bir yola benzer, yarısında geri dönmektense

devam etmek daha akıllıca olur !

*Kadın cins-i lâtif, erkek cins-i lâtifedir !

*Orospuyu tövbe ettirinceye kadar, müftünün çakşırı ıslanır !

*Sevgi penisin hafızasıdır !

*İpek gibi kızlar ipek mendile benzer, çoğu kez içine zengin sümkürür !

*Aşk ıslak bir hikâyedir !

*Mini etekliyi ayıplama, kaynayan tencere kapağını aralar !

*Rahibeyle günâha giren , papazla temize çıkamaz !

*Orospudan çeyiz isteme, bir sandık kaput getirir !

*Şen dul her kuşun eti yenmez der ve bıldırcın gibi öter !

*Keşkeğin tadını tuz, döşeğin tadını kız getirir !

*Leylâ kimle yatsa, Mecnûndan gebe kalır !

*Seçimde açıl susam açıl derler, iktidarda birer simit dağıtırlar !

*Seçimler mutfakta yapılsa yalancı dolma kazanır !

*Saman her zaman, oyunu rüzgârdan yana kullanır !

*Oy pusulası cenaze gibidir, ikisi de sandığa girer, ikisine de imam talkın verir !

*Uçan daireler içinde, en çabuk gözden kaybolanı, seçim dairesidir !

*Kırıklık penisiline rağmen geçmiyorsa, seçim sonrası hayâl kırıklığı olmalı !

*Seçilenleri gördükçe insanın, kur’a torbasını tercih edeceği geliyor !

*Ve her yer karanlık idi, Tanrı dedi “Politikacı olsun” ve her yer kapkaranlık oldu !

*Havuzu yalanla doldur, tüm politikacılar balık olur !

*Biz diyen konuşmacı doğru söylemektedir, şeytanıyla en az iki kişi eder !

*Tik çoğaldı mı politik olur !

*Bu cin, koltuk değneği ile geziyor, koltuktaki birini çarpmışta !

*And, içilebildiğine göre, mide ile ilgili bir şey olmalı !

*İnsanları dünyaya Tanrı gönderir, Şeytan onları Parlamentoya sokar !

*Sandık eşyası müze eşyası gibidir, dokunulmaz, hayretle seyredilir !

*Cüceyi yüce meclise sokma, eğilerek geçsin diye önce kapısını küçültür !

*Çağdışı her temsil yeri, bir gün Aspendos tiyatrosuna döner, ne seyircisi kalır, ne oyuncusu !

*Sultan amel oldu mu vezir olmak isteyenler ağızlarını lâzımlık şeklinde açarlar !

*Kralı ıkınırken görsen, Majeste dediğine utanırsın !

*Kültürüne diyecek yok, bir de Hamleti omlet ile karıştırmasa !

*Bizim bey eve maymun aldı, insan hangisine güleceğini şaşırıyor !

*Tarım reformu yapacak, pirinç tarlasını görse su basmış sanır !

*Eli yelek cebine sokmakla Napolyon olunsa Vaterlo köprüsünde yankesiciden geçilmezdi !

*Parlak kişiler kristal aynalara benzerler, öbür yüzleri simsiyahtır !

*Devlet çeşmesi kurnabaşı gibidir,cenabetin biri kalkar biri oturur !

^Bakanların doğrusunu bulamazsın, hepsi bir meselenin üzerine eğilmiştir !

*Devleti ayakta durması marifet değildir, topal da ayakta durur !

*Deli bile nöbet gelmedikçe devlet yönetmeye kalkmaz !

*Devlet gemisi Nuh’un gemisi gibi, tek farkı içindekilerin eşi yok !

*Orman devleti üç sınıftan oluşur : Avcılar, avlar ve av köpekleri !

*En ideal kabine plâj kabinesidir, insan yalnız kendini soyabilir !

* İktidar koltuğu dişçi koltuğuna benzer, her oturan ağzını açar, sonra kan tükürür !

*Tımarhanelerin vitrinleri olsaydı kimse devlet adamı olmaya özenmezdi !

*Çocuksuz devlet adamları çoğu kez babalarının kefaretini öder !

*Kimi hükümet eder, kimi de hükümete !

*Nerde bir düzen varsa, orda bir düzenbaz vardır !

*İnsanlar diş fırçalarını ayıracağına diş macunlarını ayırmış !

*Biz toprağı böleceğimize toprak bizi bölmüş !

*Bu ne tuhaf bir düzen, köpekleri değil kemikleri zincire vurmuşlar !

*Her zaman bir yalayıcı baş köşede, köpeğe sahibinin sadakati görülmüş şey değil !

*Vücût doyduğu yerden acıkır !

*Ekmek acıkmayı erteler, emek doymayı !

*Nerde çokluk orda ... çoğunluk !

*Keçiboynuzunda ne kadar keçi varsa, halk yönetiminde o kadar halk vardır !

*Târih taş devriyle başladı, tıraş devriyle devam ediyor !

*Milletçe el ele verelim ki elimizi birbirimizin cebine sokmayalım !

*Koruk, limonla aynı yerden hareket eder, ayrı yere varır !

*Düzme Peygamber düzeni, Peygamber böceği gibidir, kendisini düzeni yer !

*Hiçbir zengin, kısmetinden fazla haram yiyemez !

*Taşın komünist olanı, zenginin böbreğine girer !

*Zenginlerin tek tatlı tarafı şeker hastalığıdır !

*Her katı yürekli adamın yumuşak bir yanı vardır, her sığırın bonfilesi olduğu gibi !

*Hamam kesesi ile para kesesi insan kiri ile doludur !

*Aş devri taş devrinden daha katıdır !

*Eğer bu dünyâda gözüme helâl ekmek çarptıysa, gözümü ekmek çarpsın !

*Sadaka zengine verilmeli, fakir nasıl olsa helâlından yer !

*Zenginin kalbi duvardan daha katı, merhâmet hayâlet olsa geçemez !

*Yakalanmayan hırsızların kolu kesilebilseydi, çekler ayak parmaklarıyla yazılırdı !

*Hırsızı yüksek yerde yakalamak zordur, kedi damda yürürken hiç kiremit kırmaz !

*Nerde tok var orda bok var !

*Keşke Hazret-i Muhammed gökteki ayı böleceğine yerdeki parayı bölseydi !

*Aç bir insân da bir şey besleyebilir : Kin !

*Zenginler ölünce, Fakirler, eşit olduk der, havyar yiyenin kakasını gören simitçi gibi !

*Açların kadrini biliniz, Kadir gecesi Ramazandadır !

*Hamamdan her çıplak fırlayan, Arşimet değildir, memurda olabilir !

*Ay dede memur simidi gibidir, ayın on dördünden sonra küçülmeye başlar !

*Ömür boyu sürünürsün yüzüne bakan olmaz, bir soksan adın yılana çıkar !

*Hem yumurtanın hem omletin yapılmasını tavuktan beklemeyin !

*Balık ne kadar çırpınsa, balıkçının kalbini yumuşatamaz !

*Bunca ölü arasında sağduyu ne işe yarar !

*Çoğu kişinin toplumdaki yeri, benin vücûttaki yeri gibi izah edilemez !

*Nüfus kütüğe bağlıdır !

*Uyurken körün gözü de dinlenir ama bunu hiç hak etmemiştir !

*Kabahat körlerde değil, onları avize altına oturtanlarda !

*Halkın ayağı sürçmemeli, atın topalı cokeyin topalından daha tehlikelidir !

*Toplum bekçi karısı gibidir, gece gebe kalmaz !

*Halkın evliyâsı bile karanlıkta, kabri mum dolu !

*Mehtabı en çok balıkçı seyreder, Ay üstüne bir tek şiiri yok !

*Suda boğulmayı balığa hiç kimse izah edemez !

*Her köpek sahibinin dilinden anlar, kendi dilinde havlar !

*Halkın sesi HAKK’ın sesi olsa Nûh tûfanı olmazdı !

*Ümmet ördek oldu mu Nûh ne yapsın !

*Ulu sesi kısmaya kalkma, gök gürlerken yıldırım çoktan düşmüştür !

*Aydın kişi kendini aşmaya çalışır, ulu kişi kendine yetişmeye !

*Aydını tutuklama, güneş tutulmasında güneşin hiç kusuru yoktur !

*Gün doğmadan neler doğar derler ve şafakta asarlar !

*Beyazın en karası aydının idam gömleğidir !

*Her şeyi kök verir, yine de dallar çiçek açtı derler !

*Her kurtarıcı Nûh’a benzer, bir yandan gemi yapar, öte yandan tûfan !

*Aydını Ermiş ile karıştırma, ışık yine maddedir !

*Ermiş, altındakilere erişendir !

*İlk bakışta, objektif sözler poz sahiplerine ters düşer, objektifteki görüntü gibi !

*Tanrı “Oku” diye emretti, biz hâlâ gözlük arıyoruz !

*Eskiden Eflâtun sokaklarda dolaşarak, eğitecek genç arardı,

şimdi gençler sokaklarda dolaşarak eğitecek Eflâtun arıyorlar !

*Dişe diş diye bağıran, hak istemiyorsa, protez istiyor demektir !

*Ne karanlıkta yön vardır, ne karanlığın yönü !

*Karanlıkta dövüşenleri ayırmak isteyen önce ışığı yakmalı !

*Meyve çürüdüğü için kurt kemirmez, kurt kemirdiği için meyve çürür !

*Kleopatra yaşamasaydı, Şekspir hiçbir şey kaybetmezdi ama, Liz çok şey kaybederdi !

*Medreselerde hikâye ile eğitim verilirdi, Üniversitelerde eğitim ile hikâye veriliyor !

*Maddeci aydınlara bak ! Işığın karanlık olanı görülmüş şey değil !

*Bırak, fikirlerine karanlık desinler, ilerde banyosunu yapacaklar gelir !

*Ne suya ne sabuna dokunmayın diyenler her şeyin kirli kalmasını isteyenlerdir !

*Sinekler aile plânlaması yapmaz, çöpleri plânlamalı !

*Limonu olduğu gibi kabûl etseydik limonata içemezdik !

*Fırının tavanı da kızgındır ama ekmek tabanda pişer !

*Sağ memede de helâl süt var, sol memede de, yeter ki sen ananı yitirme !

*Baban cennette buğdayı pahalı aldı, sen onu dünyada ucuza kaptırma !

*Su olmayan yerde yapılan gemi tufan işaretidir !

*Hakeme sövmek için annesini tanımaya lüzum yoktur !

*Korkuluklara rağmen aç dolaşan karga var mı ?

*Köpeklenip biftek yemektense yüreklenip ekme ye !

*Zili olan kapıyı tekmelemeyin !

*Keşke toprağa, hep ölüler verileceğine, bazen diriler de verilse !

*Neron’un doktoru Sokrat’ın yargıcından daha alçaktır !

*Gözü oymanın en kolay yolu göze girmektir !

*Devrimciler zorbanın dizi dibinde yetişir, Firavun sarayında Musa gibi !

*Taşlar bile dağın baskısından kurtulmak için lâv olmaya razı !

*Geceler gebedir, gündüzler ebedir !

*Her ulus on altıncı Lui’ye kadar beklemez !

*Sezarın hakkını Sezara ver, “Sen de mi Bürütüs !” dese de !

*Mehmetçiğe gözünü kırpmadan bakabilecek tek düşman, süngülenmiş olanıdır !

*Devşirme güce güvenme, koca Yeniçeri ordusundan bir Mehter alayı kaldı !

*Her ulusun zayıf bir tarafı vardır, Yunanın zayıf tarafı da ulus olmasıdır !

*Arap şelâle şarkısını bitirene dek, Yahûdi hidroelektrik fabrikası yapar !

*Kürt imzasını atıncaya kadar, Lâz mühür kazdırır !

*Tanrı Kofüçyüs’ü iktidara getiremedi ama şeytan Mao’yu iktidara getirebildi !

*Pirinci Çinliden al ama pilavı kendi kaşığınla ye !

*Keşke Kristof Kolomb gemiyi kaçırsaydı !

*Tanrı acıkmayan bir insân, insân doymayan bir Tanrıdır !

*Tanrı Yahûdi elinden çıkmadır , taklitlerinden sakının !

*Bu ne biçim Tanrı, zinâyı yasak eder, piçe rûh verir !

*Tanrı çelişik kutsal kitablar indirdiğine göre, henüz amatör olmalı !

*Tanrı Firavunu dünyâdan alacağına Mûsa’yı dünyâya gönderir !

*Tanrı ölüm ilânlarını okusa cehennemdekilerin yüzlerine bakamazdı !

*ALLAH’ın emirlerinden çok korkarım, karımı ALLAH’ın emriyle istemiştim de !

* İlkel insânlar taşı yontup Tanrı yaparlardı, çağdaş insânlar Tanrıyı yontup taş yapıyorlar !

*Çölü Tanrının rahmetine kimse inandıramaz !

*Hırîstiyânlar Tanrıyı Yahûdileştirmeye çalışır, Mûseviler ise Yahûdiyi tanrılaştırmaya !

*Bana ALLAH’a ısmarladık deme, ben ısmarlama ALLAH’a inanmam !

*Yağmur Tanrısının yargılanmasını testiciye bırakmayın !

*Bir avuç toprak kurtarana mareşal dersin de, seni bir avuç topraktan kurtarana, nasıl Tanrı demezsin ?

*Ya RABB’i cennette yüzünü göster diye dua etme, cennet zaten onun yüzünden ibâret !

*Kıyâmet kopmadığına göre, Tanrının iyimserliği devam etmekte !

*Öbür dünyâ bu dünyânın gözden geçirilmiş ikinci baskısıdır !

*Mahşer kalabalık bir resimdir, herkes kendini arar !

*Cennette kaftan va'd eden tanrının seni dünyâya çırılçıplak yolladığını unutma !

*Gübre böceğinin cenneti lâzımlık şeklindedir !

*Cenneti Cehennemden ayıran klima ayarıdır !

*Cehennem, fikir özgürlüğü ile bağdaşmaz !

*Cehennem katarakt ameliyatıdır !

*Perde içerden açılır !

*Mıknatısta demirdir ama, demirler ayağına gider !

*Kendinde olan, kendinden öteyi seyredemez !

*Güzelden gelen soyunu albümde, ezelden gelen soyunu kalbinde ara !

*Kara bir taş tanrıyı temsil edebilir de nurlu bir yüz nasıl edemez !

*Suyun akmak istediği yere, kanal çoktan varmıştır !

*Velî arayacağımıza velinimet arıyoruz !

*Mezarda uyanık biriyle yat ki zebani görünce, seni dürtüp uyandırsın !

*Havlu bile namazın sırrını çözmüş, temiz yüzlere yüz sürüp durmakta !

*Namaz “Dost”un sırasıyla yüzünü, elini ve her iki ayağını öpmektir !

*Kıbledekini görsek boy aptesti alırdık !

*Namaz şeytanla başa güreşmektir, elense, bel kündesi ve çift dalış vardır !

*Dîn ahlâktır, devletten ayrılmalı !

*Dîndar başka, dînbaz başka !

*Dîn komisyoncularından uzak durun, Besmele ile besleme ayni harflerle yazılır !

*Keşke minare doğru olacağına müezzin doğru olsaydı !

*HAZRET-İ MUHAMMED, şöhretini Tanrının lütfundan çok, gâvurun inadına borçludur !

*Muaviyenin anası mı ? ALLAH ondan başka kimseye öyle ana vermesin !

*En uzun sûre inek sûresi olduğuna göre, ümmet ne olsa gerek !

*Sarık kara çıban başlarının beyaz sargı bezidir !

*Takunya yontulmuş odunun tasmalısıdır, takunyalı ise yontulmamış odunun tasmasızı !

*Dikkat et, aldığın aptes, aptesine benzemesin !

*Her namazda kendinizi kaybettiğinize göre günde

beş vakit bir sahtekârın hasretine nasıl dayanabiliyorsunuz ?

*Öbür dünyâda insânın ameline bakacaklar diye ömür boyu kabız gezdi !

* Şeytana dil uzatma, kebabın lezzetinde ateşin büyük payı vardır !

*Kızım, şeyh efendiye fazla yaklaşma, vahdet-i vücûdçudur !

*Ne zaman Fatiha okunsa ağlar, Besmeleyle ırzına geçmişlerdi de !

*Kur’an Tanrı reçetesidir, kim reddederse üfürükçüye kalır !

*Tanrının elçileri son buldu, bakalım şeytanın elçileri ne zaman son bulacak !

*Rahmetliyi merak etme, eşeğin gölgesi de eşek şeklindedir !

*Birine eşek desen üstüne yürür, topuna semer vursan tırıs gider !

*Semer seçilirken eşeğin fikri değil ölçüsü alınır !

*Eşeği okuldan kurtaran eşekliğidir !

*Her eşek, sahibi ile çağdaştır !

*Eşeği arabaya bindiren, tekerleği kendi çevirir !

*Odun şömineye girinceye kadar kendini köşkte pansiyoner sanır !

*Öyle kibirli ki büyük aptesini bile ayakta yapar !

*Pireyi sirkten kurtaran boyudur !

*Sinek olan, örümcek ağını küçümsememeli !

*Karınca insânın boyunu görse, ayağını ısırabilir miydi ?

*Alçaklara baş kaldırtma, cücenin başı kocaman olur !

*Kanarya kafesten kaçınca hürriyeti seçtim der, aslında kediyi seçmiştir !

*Yılan da yükselir ama kartal gagasında !

*Timsah olmaya özenen kertenkeleye çantacı vitrinini gösterin !

*Kertenkele uçurumu karış karış dolaşmıştır ama haritasını yalnız kartal çizebilir !

*Yüksek yerlerde kartal da bulunur, kartal pislikleri de !

*Postekiye koyundan başka herkes sahip çıkar !

*Kurbana Tanrı sadist görünür !

*Kurdu katil yapan, çobanın tutumudur !

*Keşke kurt, kuzudan etini alacağına huyunu alsaydı !

*Otu ne kadar çekiştirsen kuzunun gözünden düşüremezsin !

*Nerde sürünen varsa orda sürü düzeni vardır !

*Kuzu taklidi yapma, sonra kurt taklidi yapmayan yer !

*Kasabın tanımını en iyi koyun yapabilir, ne yazık boğazı kesik !

*Sirkteki maymuna gülebilirsiniz ama sirkteki aslana mutlaka ağlamalısınız !

*Maymunun güldürmek için fıkraya ihtiyacı yoktur !

*Kangurunun cebine yerleşen oturduğu yerden sıçrar !

*İnek ömür boyu çayıra bakar, gözünde yeşilden eser yok !

*Kedi eczane açsa fare zehrinden başka ilaç satmaz !

*Kirpiyle taharet alan, aptes bozmaya tövbe eder !

*Kötülerin yılandan başka, sürünenini görmedim !

*Akrep Yılanla koalisyon yaptı mı onun kuyruğu olmak zorundadır !

*Kartal yılanla beslenir ama yerde sürünmez !

*Yerçekimi olmasa, kanat yük olur !

*Tanrı, kanat verdiğine, başı küçük tutar !

^Tokalaştığınız, kedi ise, sakın elinizi çekmeyiniz !

*Zengin çocuğu yabancıların dilini öğrenir, Fakir çocuğu yabancıların kendisini !

*Her çocuk karanlıktan korkar, gündüz hiçbiri uyumaz !

*Çocuk ateşin cız olduğunu annesinden değil ateşin kendisinden öğrenir !

*Çocuk da küçüktür ama cüceye güler !

*Çoğumuz emzikteki bebekler gibi, memelerden yukarı bakamıyoruz !

*Ninni söyleyeni uyutan çocuk uyanık kalmaya lâyıktır !

*İnsân deniz gibidir, seviyesini kendi tayin eder !

*İnsân, yaşadıkça çok şey görür, hatta insan bile !

*İnsân, matah bir tabloymuş gibi, boyuna kopyası çoğaltılıyor !

*İnsân yaratmak Tanrının alın yazısıdır !

*Herkes ak süt emer, bunca kara nereden çıktı !

*İnsânlar üç sınıftır : Melekler, cinler ve cin çarpmış melekler !

*Tanrı ilk insânı meleklere takdim etti, taklitlerinden sakınsınlar diye !

*İnsânlar timsah gibidir, ayakları olduğu hâlde sürünmeye devam ederler !

*İlk insân Azrail’in yerden aldığı bir avuç topraktan yaratılmış, hâlâ bir avuç toprak Azrail’in elinde !

*İnsân HAKK’ın eseridir, her hakkı saklıdır !

*Hayvan olmadığımızı hayvanlara anlatabildik de insanlara bir türlü anlatamadık !

*Boyunu göstermek için başkalarının çömelmesini bekleme !

*İnsânlık yarışında dost arama, birinci gelecek atlet yalnız koşmaya mahkûmdur !

*Hayât ölmeye değmez !

*Dünya misafir evidir, kahvesini içen gider !

*Hayât çavuş fotoğrafı gibidir, herkes kendi rütbesini göstermeye çalışır !

*Hayâtta seyyar fotoğrafçı gibi ol, kim yüzüne gülse üstüne alınma !

İskemleyi yokuşun ortasına koy, çıkan da dinlensin inen de !

*Bu âlemde en temiz şey sudur, o da alçağa akar !

*Her şey sudan yaratıldığı hâlde niçin hiçbir şey temiz değil !

*Dünyâ bir hamamdır, Arşimetler kanun bulur, kalanlar sabun !

*Böyle bir dünyâyı Tanrı bile yaratabilir !

*Alın yazısı reçete gibidir, yazılan okunmaz, verilen içilir !

*Mahkûmların başı daha büyük olsaydı parmaklıklar daha geniş tutulurdu !

*Ölmek doğmaktan daha haysiyetlidir, insanı kimseye borçlu bırakmaz !

*Ölümü hayatın başına alsalar, yaşamak daha rahat olurdu !

*Cellat ile berber ayni şeye ayrı açıdan bakarlar !

*Güneş ol ama her akşam başka ufuktan batma !

*Hayât bir yangındır, canını kurtarmaya bak !

*Ölülere bakamam, ölünce gözlerimi kapayın !

*Siyah rengi her kör görür !

*Doktor için kalp pompadır , çocuk için doktorun dehdeh olduğu gibi !

*Fincan ile rûh çağırdın mı, kahveci çırağı gelir !

*Uluları eleştirme, süpürgedeki toz süpürgeye zit değildir !

İslâm’ın şartı Beştir : MUHAMMED, ÂLİ, FATMA, HASAN, HÜSEYİN !

*Kırkayak pantolon provasına gitse terzi baygılık geçirir !

*Pilicin kabul salonu tenceredir !

*Kuğunun boynunu bıçaktan kurtaran, boynudur !

*Kadınlar hamamının anahtar deliği, anahtarından kıymetlidir !

*Hıyar soyunsa, tuzdan başka saran olmaz !

*Kurt kuzunun resmini çizse, tablo bitmeden model biter !

*Ay eğilip büküldüğüne göre, bizden olmalı !

*Gelin ile kaynana ayni kızın hamurundan açılır !

*Güneş sövülse de doğar, sevilse de batar !

*Yüz karası ile ölme, kömür kazan dairesinde ağırlanır !

*Hayat bir tren yolculuğudur, herkes ineceği istasyona ayni hızla ilerler !

*Çölde sudan başka serap görülmez !

*Denizin kucağına ırmak gibi atıl ama, balıklarını kaptırma !

*Dünyâ yuvarlaktır, her üç neticede mümkündür !

*Ömrünün pek azını hayâta ayır !

*Topal her iki bacağını da ayni şefkatle okşar !

*Ayı Moskova sirkinden kaçsa, sahibinden başkası tanıyamaz !

*Sanat uğruna, Dede efendi Betofen ile koalisyon yaptı mı, dokuzuncu senfoni Hicâz makamında çalınır !

*Ata ile övün, kartal ancak kartal yumurtasından çıkar !

*Ne yazık ki Batılılar, Şarkı şarkıdan, Türkü türküden öğreniyorlar !

*Fakirlerin dayanışması , kamburların sırt sırta vermesine benzer !

*Demokrasi en popüler diktadır !

*Kimi hükümet eder, kimi de hükümete !

*Tenle realistim, benle idealist !

*Gerçek yazar, eserini okuyucu ile paylaşmaz !

*Güneş altında söylenmiş yeni bir söz yok, öyleyse güneşin üstüne çıkmaya bak !

*Türk Dil Kurumu Et Balık Kurumuna bağlı değildir !

*Kuşak dediğin ortada olur, bunlar pantolon askısı, biri sağda bir solda !

*Alevin tırmandığı yere dumanda tırmanır !

*Zindan zandan iyidir !

*Bu uygarlık tekerlekten çıkmadır, dönek ve ezici !

*Sünni ve Alevi ayni dinle ayrılmış iki Müslüman’dır !

*Camiye gavurlar turist olarak girer, Müslümanlar turist olarak çıkar !

*Mutlak bir şey çalacaksan, maya çal !

*Halkın gözü açılasıya kadar, bekçinin göz yumması haramdır !

*Tanrı olan ölmeye vakit bulamaz !

*Cehennem cennete dikilmiş bir korkuluktur, hayvanlar girmesin diye !

*Beyin, salatası yapıldı mı göçer !

*Keşke iştah yerine, yemek eşit dağıtılsaymış !

*Lâzımı lâzımlıkta arama !

*Aşk, sofra gibidir, ayni iştahla kurulup kaldırılmaz !

*Herkes bir çeşit peygamberdir, kendi ümmetini arar !

*Eskiden halk puta tapardı, şimdi ise putperestlere !

*Yamyam seven turist, İngiliz tuzu bulundurmalı !

*Yaşlı erkek, aksesuarlı bir kadındır !

*Körün karısı süslendi mi, komşusu bayram yapar !

*Ben apandisitimi, operatörün kalbine değişmem !

*Dikkat et, gözünü seveyim diyen, göz bankasından olmasın !

*Poker masasında eşin ayağı, elinden ilginçtir !

*Sosyete, değişiklik için, eşiyle de yatar !

*Dünyâdaki yerler numaralıdır !

*Bu dünyâda gördüğüm en temiz adam kardan adamdır !

*Köpek himayesinde uyuyan, havlamadan yakınamaz !

*Ormanı vahşi yapan, ağaç değil, ağaçtakidir !

*Fare her an uyanıktır, sen kediyi uyutma !

*Yumurtasını delmeyen gaga ötemez !

*Kulak gözden yararlıdır, karanlıkta da kullanılır !

*Karınca da yük taşır ama kendine ait yükü !

*Eşeğin taşıdığı en ağır yük, adıdır !

*Devlet sırları seks fıkrası gibidir, gülerek fısıldanır !

*Eskimo’nun cennetinde Arap zatürre olur !

*Hela süpürgesinin bile başı temiz !

*Adayın sesi kısılsa, şeytan gargara gönderir !

*Gölgede uyumak isteyen, yatmayı sonbahara ertelememeli !

*Kimse son nefesini vermez, zorla alırlar !

*Aşırıdan değil, aşırandan kork !

*Sağ gözü kör olana, soldan saldırma !

*Tek gözü olan, profilden resim çektirmeli !

*Halka en rahat alkışlarken sövülebilir !

*Bayrak bile direğe bağlı !

*Dayakla içirilen ilaç, iki kez acıdır !

*Dilenci, meclise girse, önce sadakayı artırır !

*Bülbülü beğenmek için, dilinden anlamak gerekmez !

*Her Bakan nöbet devrettiğine göre, bakanlık ateşli bir hastalık olmalı !

*Silâh alan ordu, takma dişli aslana benzer !

*Kusuru yüze vurma, kambur arkaya konmuştur !

*Koltuk değneğini, ancak topal ayakta tutar !

*Başsız bir heykele her baş sahip çıkar !

*Hem balığı hem balıkçıyı besleyen suya güvenme !

*Kuştüyünde yatmış kuş var mı ?

*Yeni hastalık yoktur, yeni ilaç vardır !

*Aşkın anavatanı karyoladır !

*Karanlıkta dövüşenleri ayırmak isteyen önce ışığı yakmalı !

*Doğuya en uzak yol, Batıdan geçer !

*Orospuda yalnız cilve fark eder !

*Dikenin sulanmasına, gül şefaat eder !

*Suyun ötesindeki hayattan, balığa ne !

*Batı, öldüremediği Tanrıya bile tapmaz !

*Adalet mülkün temeli ise, bu sallantı ne ?

*Yüz en iyi referans ise, bu yüzsüzler kim ?

*Duman, alevden daha yükseğe tırmanır !

*Gaz pedalı gibi, ezene hız verme !

*Kan kalpte de bulunur, sülükte de !

*Sülükle dost olmadan, tuzla dost ol !

* İhtiyarlık ömrün telvesidir !

*Dünyânın en çok ahrete dönüşünü severim !

*Rûh başka, can başka, kartalın kümeste işi ne !

*Vicdân, sahibin sesi, ne olur köpek olsak !

M.H. Uluğ KIZILKEÇİLİ

Ankara- 1978


UYARILAR

*DUZEN

Genci gence kırdırıp, bayrağa sarıyoruz,

Herkes bir kaynak arar, biz bardak arıyoruz !

*

Dokunulmazdır onlar, cüzzamlı eller gibi,

Hiç görmeden bakarlar, taştan heykeller gibi !

*

Özgürlüğün uğrunda, çağlar boyu ağlanmış

En sonunda bulunup bir zincire bağlamış !

*

Çingenenin ayağı var devrilen masada,

Sen düşkünden yana ol, o senden olmasa da !

*

Değnek verecek yerde, değnekleriz topalı

Hırsızdan başkasına tüm kapılar kapalı !

*

Bir çoban var, kalanı köpek, kurt ve davardır

Piramidin üstünde tek kişilik yer vardır !

*

Kırıklığın nedeni yere düşen emektir

Bardak şey oldu demek, o kırıldı demektir !

*

Halka ya sağ yahut da sol avcu açarlar

Düzen ayni düzendir, yalnız değişir Çarlar !

*

Çoban kavala dalmış, kurtlar koyun istiyor !

Kağıdı Tanrı düzmüş, dürüst oyun istiyor !

*

Değersiz bir yem için harcanıyor değerler

Şaha kalkmış cins atı, topal seyis eyerler !

*

Nimetler yasa ile halka yasaklı kalır

Söz niyeti açıklar, art niyet saklı kalır !

*

Yırtık hırkama gülme, kürkü sırtına atıp

Ben her öğün et yemem, etimi mıncıklatıp !

*

Hamal doğru duramaz, belini bükerken yük

İçi küçükle dolu bir yer olamaz büyük !

*

Viziteli sevginin zevki bir anlık olur !

Meclise kör doldu mu, karar karanlık olur !

*

Yüze tükürmek için ekşi şey lâzım ama

Sonra ülser olursun, fazla limon yalama ! 

*

Düzen beşikten bozuk, dikensiz gül ekmiyor

Doğumun sancısını, doğan kişi çekmiyor !

*

Demir parmaklıkları eritemez bu yalım

Kafesten çıkamadık, tünekten olmayalım !

*TOPLUM

İnsânlık ilk bakışta güzel duruyor ama

İçi tamamen yırtık, dışı tamamen yama !

*

Maddeci topluluktan oluştu mu tüm başlar

Rûhsuz bir beden gibi, toplu çürüme başlar !

*

Ekmek, aslan ağzından çıkıp dağı aşmalı !

Toplumun vücudunda kan gibi dolaşmalı !

*

Kardeş hücreyi yiyen hücreye denmekte ur

Kan gitmeyen bir organ mutlak kangren olur !

*

Havasız yerde her şey ayni ağırlıktadır

Kabahat seste değil, yalnız sağırlıktadır !

*

Sabunda asit ile yağ koalisyondadır

Seçmen garson oldu mu, gözü yüzde ondadır !

*

Zaptiye nazırından ben ümitliyim halâ

Birazcık uyumasa, bekçi olur pek alâ !

*

Doğa eşekle etmiş, estetiğe ihanet

Nasıl olur o yüze, ahu gözler emânet !

*

Doktorlar arasında anlaşma yok, ne acı

Her biri bir şey diyor, kim yazacak ilacı !

*KARANLIK

Sadece baş olmakta, yoktur özgür bir onur

Beyin, kafatasında hapsedilip korunur !

*

Odunlara inanma, tohum ağaçtan yüce

Nehir derin sayılmaz, boy verse de bin cüce !

*

Kafası tuğladan sert, kaba kuvvet uşak

Karateciye ancak devrolur böyle kuşak !

*

Eşeği arabaya oturtup siz çektiniz

Toprağa tohum değil, bahçıvanı ektiniz !

*

Sana tepeden bakan o aydınları tanı

Bir solucan uğruna terk ederler vatanı !

*

Cehennemde bir şeytan, nasıl olağan ise

Hainlere rastlamak, oldu günlük hadise !

*

Göz ne kadar kararsa, kalır gözün aklığı !

Gölge sahibinden mert, bellidir alçaklığı !

*

Çağımız kanser çağı, kendini yer o ağrısız

Başı uzun kulaklı, yön bulamaz çağrısız !

*

Ne kadar güçlü olsa karanlığın çetesi

Bir gün uygulanacak, insanlık reçetesi !

*AYDINLIK

Ne olursan ol değil, nerde olsan ol deriz

Bizim yolda gel gel yok, biz ayağa gideriz !

*

Çağ değiştirmek için yere düşmüş cemreyiz

Ölülere öz rahmet, dirilere kemreyiz !

*

Ayak izi değildir,baş izidir bu izler

Artarda dizilsek de, kuyruk olmayız bizler !

*

Öz ebemiz gelmedi, bu rahim bizi boğar

İdealist düşükler, ölümden sonra doğar !

*

Peygamberi bırak da, bağlan bu günkü ere

Tanrı ayni kalıbı kullanmaz iki kere !

*

Tüm kurtarıcılardan, kim olduğunu gizle

Doktor ile hastayı, ayni dikkatle izle !

*

Seni sana tanıtmak içindir bunca emek

Bize çok büyük deme, Uluğ zaten o demek !

*ÖZTANRI

Vicdan neden çekişir, ben dediğin o canla

Kendini anlatma da kendindekini anla !

*

Vicdanına kulak ver, sohbet olmaz sağırla

Tanrısal bir konuktur, onu iyi ağırla !

*

Çamura ışık serpmiş bir sihirbazın eli

Sevgiliyle hapsolmak, cezanın en güzeli !

*

Maddedeki her çok şey, yığılmış azla olur

Öyle sonsuzdur ki, rûh, bir tanrı fazla olur !

*

Göz gibi ışık yesen, bir daha acıkmazsın

Mülke sahip atandın, hâlâ sahip çıkmazsın !

*

Allah’ın adı Hak’tır, hak yerken kaygılı ol

Her an o huzurdasın, her zaman saygılı ol !

*

İçimizdeki cevher, ya erer, ya erir

Tanrı bize kendini tohum hâlinde verir !

*

Toprak kalıbımıza, rûh tanrısal ihsandır

Cins olmayan hayvandan ilk damızlık, insandır !

*

Kâinat dev bir beyin, insan onun aklıdır

O aklın ötesinde, sonsuz bir güç saklıdır !

*

Her şahadet parmağı sahiptir ayrı ize

Hakk’a inanmak için, doğa yeter mucize !

*

Tohumda gizli ağaç, çocukta saklı peder

Kim Tanrıyı izlerse, kendi izinden gider !

*

Rahibeyi gördüysen, artık derdimi anla

Sürtüşmem papazladır, ne zangoçla ne çanla !

*

Gözde olmak istersen, özde olanı gözet

Her an ölebilirsin, vasiyet gibi söz et !

*

Rûh Tanrı buyruğudur, her eylemin temeli

Rûhsuz söz buyruk değil, asla dinlenmemeli !

*

Ey Cebrail nerdesin ? Ben de artık kırklığım

Sen benim hayalimsin , hem hayal kırıklığım !

*

Merkezden uzak olmak, tapana vermez keder

Güneş bira yaklaşsa, dünyamızı kül eder !

*

Hangi makama çıksan, milletten aşağıdır

Gökte olsa da güneş, dünyanın uşağıdır !

*

Birden çok tanrı olsa, düzen karışık olur

Öz ışınlar birleşip sonsuz bir ışık olur !

*

Birlikte son verelim Tanrım, bu aşamaya

Ben ölmeye mahkûmum, sense hep yaşamaya !

*DİNDAR

Dine afyon der, sonra mendil verir eterli

Marx yerine Muhammed bizim için yeterli !

*

Hayat kısa bir yoldur, bir defa geçeceğiz

Onun için, en iyi aracı seçeceğiz !

*

Öyle bir hayat sür ki her canlı, hayat alsın

Öylesine can ver ki şehitlik basit kalsın !

*

Kıble kurban yönüdür, tekbir çekerek eğil

Kaybedecek canın var, o da zaten sen değil !

*

Kim ki kendini harcar, bir koza öre öre

İpek gibi bir değer kazanır, beze göre !

*

Sen de Tanrı gibi yap, görsen de ele verme

Bilip de susmak ister, kolay değildir erme !

*

Şeytanın çocuğunu vaftiz etme kilise

Yağmur duası yapma, Tanrın çamurdan ise !

*

Kaçan evlât dönünce, mutlu olur aile

Cennet, hep birlik olmak kalbinde Tanrı ile !

*

HAKK’a yani halka tap, bel kırma ihsan için

İnsânla birlik yanmak, kâfidir insân için !

*

Beşer beş er demektir, Yezitlere gitmeyin

MUHAMMED, ÂLİ, FATMA, HASAN ile HÜSEYİN !

 

*DİNBAZ

İnsânın halâ gökten yönetilmesi acı

Ipini öyle çek ki yere düşsün kuklacı !

*   *

Sırf kurban boğazlanırken, Tanrı adı anılır

Can için inmiş bir din, kan için kullanılır !

* * *

Insânın rûhu değil, hayvansal bir canı var

Tanrı sevgisi değil, cinsel heyecanı var !

*

Eşek iştahla izler, kuru otu yolanı

Rûhsuzun en iyisi, gebertilmiş olanı !

*

Cenneti Hurilerden ayıran öyle az ki

Bebek, memede sütten başka bir tat bulmaz ki !

*

Cennette Hurilerle bırak hayal kurmayı

Babana bahçe veren kusturdu bir elmayı !

*

Kumaşın, ipliğinden ayrı olmaz dokusu

Kurbağa değil isen, ne bu yosun kokusu !

*

Rûhsuz dua etmekle, yaratana erilmez

Sadakadan fazlası, dilenciye verilmez !

*

Minareden bağırma, Tanrımız değil sağır

Halkın ise kulağı zaten işitir ağır !

*

Parayla kıldırılan namaz iştahsız olur

Sultan dinsiz oldu mu, imam Allahsız olur !

*

Zahmet edip Mekke’ye gitmektense her sene

Ömründe bir kerecik, sen kendine gelsene !

*

Ne beklersin ümmetten, beş kez ezan okutup

Güneş hep ayni güneş, kutup hep ayni kutup !

*

Kul değil halifedir, senin “Kitab”da adın

Şu hayvan kafesini halâ kırıp çıkamadın !

DEVRİM

 

Başta fazla kalınca sulanmaktadır beyin

Akşam mutlak batırın, doğanı sabahleyin !

*

O buğday bitlerinden sana da geçti mi buyruk

Baş olursun biter fırınlardaki kuyruk !

*

Kabuğunun altında her şey yumuşaklaşır

Solucanı nereden bölsen, o yer başlaşır !

*

Bütün akıl verenler benzer azı dişine

Hazır yiyicilerin ağızlarda işi ne !

*

Alçak olan kapıdan baş eğip girmektense

Bir çengel at balkona, sana hırsız da dense !

*

Üzgünüm, sakat diye bana biraz küstün de

Bacağım tahta ama, gaz pedalı üstünde !

*

Cereyan iletmeyeni olmaz, hiçbir bakırın

Gücünü sırf haltere kullanan kolu kırın !

*

Fazla alınan besin, ya yağ ya kaka olur

Deniz kükredi mi, her gemi taka olur !

*

Yürüyüşe geçeni sınırlamaz kaldırım

Güneş olan nûr verir, bulut olan yıldırım !

*

Nûh işaret vermeden, hiçbir tufan dinemez

Yıldırım, ışık gibi habersizce inemez !

*

İnsânlar, mallar gibi, markalıdır izlidir

Mumu yakacak fitil, ortasında gizlidir !

*

Elimizdeki beyler sinek, maça beyidir

Atıp da yenisini çekmek daha iyidir 1

*

Köpektir mutlu olan, karnı doyunca aşla

Gerçek bir eylemciysen, işe kendinden başla !

*MAYA

Kimse maşallah demez, ne kadar büyüse ur

Üniforma giyen toz, en fazla, çöpçü olur !

*

Toplum denen fıçının her an tortulu dibi

Dert süzülüp iniyor, hasta sidiği gibi !

*

Bir güneşe değişmem, tüm yıldızlarla ayı

Tren kısa olsa da, ezer upuzun rayı !

*

Amentüye inanmak, dersen aptal bir adet

Dünyadâki en aptal olarak beni kaydet !

*

Meyhaneci, sarhoşla beraber içer meyi

Anne ürperir, yavru dişledikçe memeyi !

*

Yılanı çizme değil, sürüngenliği ezdi

Üstük olsak, alçağa basmak keyif vermezdi !

*

Tanrımız, İbrahim’den kalmış, kara dört duvar

Elimizde at değil, atın soy kağıdı var !

*

Mutlu olmaz kendini öpen kişi, aynada

Deniz kucaklasa da yine yalnızdır ada !

*

Vicdân savaş yeridir, ohlar ile ahların

Beyin, en iyisidir ruhsatlı silâhların !

*

Saç sakala karışmış, kılı kırka yararız

Derde deva değil de, devaya dert ararız !

*

Bir kez içine tapsan, dışa taptığın kadar

İçyüzde senin olur, dıştaki her iktidar !

*

Evren teyptir, sustukça eski kaydını silmez

Tanrı bir iç istasyon, yayınları kesilmez !

*

Evren sana emânet, olma sakın diktatör

Tanrı nefes, gönül ses, beyin amplifikatör !

*

Güneşle tanışan buz, istemese de erir

Ateşe aşık kömür, marsık hariç, can verir !

*

Çoğu kalp, kıpkırmızı bir mumyalar müzesi

Elbet Tanrının gelir, o maketi ezesi !

*

Taşırsak gökyüzüne, yerdeki acıları

Oluruz, Tanrıların son arabacıları !!!

*

Dostunu anlayamaz düşmana şartlanmış er

Kafası çalışsa da sadece tik tak eder !

*

İçerisinde kan olan sıvı mutlaka aldır

Benlik olan bir yerde bencillik pek doğaldır !

*

Bey saçı öpüp çözer, kuaför örüp tarar

Kimisi bir sevgili, kimisi hizmetçi arar !

*

Kurtulurdu dünyamız aşağılık akımdan

Gelmeseydik dünyaya o aşağı takımdan !

*

Şiirden anlamayan şiir gibi güzeller

Yeni şiir basılmış kaymak kağıda benzer !

*

Şehitliğin dışında bakan yoktur erlere

Aslan çıkamaz maymun kadar yüksek yerlere !

*

Bırak etiketi de kazan gerçek titrini

Unutma ki yüzündür Tanrının tek vitrini !

*

Rûhuyla buluşanın tüm kişiliği erir

Tanrı tahta oturup gönlünden buyruk verir !

*

Reçetemize uy da, hiç sorma bizler kimiz

İnsânı, cesedinden öğrenmemiş hekimiz !

*

M.H. Uluğ  KIZILKEÇİLİ ,

Ankara- 1978


ÇAĞRILAR I

-TAKDİM-

“En büyük transferler, atmakta burada tur

Her ilk dizi benden pas, sonu onlardan şuttur !”

ULUĞ

DÜZEN

Her baltalı düzende, bir toklar var , bir açlar !

Sen ormandan yana ol, bilmese de ağaçlar !

BULUNDEN

* * *

Özgürlüğün sırrına, zincirliyken erilir !

Öyle güzel ve az ki, vesikayla verilir !

LENİN

*

Kasap yasa      koydu mu, koyunlar kurbanlaşır !

Karanlıkta, tüm renkler birbiriyle anlaşır !

BACON

*

Velinimet bir iken, var bin nimet bölümü !

Elbet tanrıca olur, Tanrıların ölümü !

NIETZSCHE

*

Titrememin, ilgisi yok sizden korkum ile !

İşte en çıplak gerçek : Yok bir gömleğim bile !

ŞHAKESPEARE

*

Senin cömertliğini gördükçe ben eririm !

Dostuma verdiğini, düşmanıma veririm !

NIETZSCHE

*

Toplumu, lokma için lokmalara böldürme !

Yarayı iyi edip, yaralıyı öldürme !

BACON

*

Sökersiniz dişimi, dişçiler göre göre !

Çünkü, ağız değilim kulağınıza göre !

NIETZSCHE

*

Haksız düzen hak değil, salt çoğunluk arar !

Yüz bin tane hainden çıkar mı mert bir karar !

HİTLER

*

Yuvarlanan aracı, kendi kitlesi iter !

Düzen, kadın gibidir, dile düştü mü biter !

Ormanda, başka türlü oynanamaz bu oyun 1

Hem kurt doysun isteriz, hem sağ kalsın koyun !

TOLSTOY

*

Hırsız da komünistten bir ölçüde kaygılı !

Malike saygısız o, mülkiyete saygılı !

CHERSTERTON

*

Ne kadar çok bulsan da, nimete el uzat az !

Fındıkla dolu avuç, kavanozdan çıkamaz !

EPİKTETOS

*

Anlamıyorum, niçin çok kazanmak isterler !

İnsan, her yediğinin fazlası ile terler !

SENECA

*

Denize göz dikme de, kendi oltana eğil !

Aş tencerede ortak, tabaklardayken değil !

EPİKTETOS

 

POLİTİKA

Meclis sanki bir müze, tarih kokar her duvar !

İçinde Nûh’tan kalma çeşitli yaratık var !

OXENSTIERN

*

Kim alırsa seçmenden, para ile reyleri !

Yitirir, para ile alınmayan şeyleri !

KIERMAN

*

Baş diye başa geçer, bir takım bağırsaklar !

Göbek kordonlarıyla, tahta bağlı tutsaklar !

HZ. MEVLÂNA

*

Ağızdan kemik kapmak, köpeğin emelidir !

Haset, demokrasinin tabii temelidir !

RUSSEL

*

Sizlerle kucaklaşmak sanmayın bize ardır !

Mermerler arasında, çamur sıva da vardır !

DISRAELI

*

Hainler, başlangıçta yumuşak bir yol izler !

Kedi bir şey isterken, tırnaklarını izler !

CEMİL SENA

*

Hangi ana mırlarsa, yavru yiyen ana o !

Kimin kardeşi yoksa, kardeşlikten yana o !

CEMİL SENA

*

Ey Sezarın köpeği, bana şu sırrı söyle !

Nasıl bir şey yiyor ki canavarlaşır böyle !

SHAKESPEARE

*

Kim tepeden bakarsa, karanlıktır emeli !

Dinozor olacak, yüz bin yılan yemeli !

ATASÖZÜ

Halkın sırtına binme, koca bir tabut gibi !

Baş üstünde taşısın seni, bir bulut gibi !

HZ.MEVLÂNA

*

Her güçlünün önünde, iki yol var en azı !

Ya bir at olabilir, ya da bir at cambazı !

NIETZSCHE

*

Cemaatı, imamın ardına koyar namaz !

Halka sırt çevirmeden, bir lider olunamaz !

ELLIS

*

Baştaki liderleri, sanmayınız halk seçer !

Geri kaçarken ordu, topal er öne geçer !

ATASÖZÜ

TOPLUM

Halkın akıllı oyu, acısını dindirir !

Dama eşek çıkaran, yine kendi indirir !

ATASÖZÜ

*

Kıymet sayıda değil, özde yoğunluktadır !

Tanrıdan yana bir el , müthiş çoğunluktadır !

W.PHILIPS

*

Dişten değil, dişliden yakınmalı dişlenen !

En büyük günah, Hakk’a değil, halka işlenen !

NIETZSCHE

*

Ne kadar koyun çalsam farkında değil davar !

Çoban köpeği için cebimde hep şeker var !

NIETZSCHE

*

Soylu hamurumuza katıp soysuz bir maya !

Bizi alıştırmışlar, dilenip yaşamaya !

MONTAIGNE

*

Halkı efendi sanma, sesi çıksa bile gür !

Sahibi evde yokken, köle geçinir özgür !

EPİKTETOS

*

Köpek kurda direnip, çobandan koyun alır !

Koparsa da zinciri, tasma boynunda kalır !

SYRIUS

*

Kırbaçlandığın yolda ister yürü ister dur !

Zincirleri taşımak kırmaktan daha zordur !

MONTAIGNE

AYDINLIK

Renk renk fişleme beni, tekin oyun değilim !

Elbisem yünlü ama, ben bir koyun değilim !

MERIMEE

*

Toprak piresiysem de, kurutulamaz soyum !

Evreni yöneteni, bir gün seçecek oyum !

NIETZSCHE

İstediğin kadar sen, bana baskı yap bağır !

Hafife alacağım seni, yüküm çok ağır !

NIETZSCHE

*

Tutup kaldırmak için yük arıyorum !

O acı kuvvetimin tadına varıyorum !

NIETZSCHE

*

Ayağı bağlanmışı kesmeyen, koyuncudur !

Zarı düşeş gelince üzülen, oyuncudur !

NIETZSCHE

*

Hiçbir şey beklemeden, ülkünü halka sindir !

Şöhret, ancak ölünün yediği bir besindir !

DOBSON

*

Güneş gibi gülerek karanlıklara eğil !

Ver ama bulut gibi ağlayaraktan değil !

HZ.MEVLÂNA

*

Sokratın kadehiyle ne ikram etseler, iç !

Kendi kendinden ayrıl, doğrudan ayrılma hiç !

MONTAIGNE

*

Körler değneklese de değişemez tutumum !

Karanlığa sövmekten iyidir yakmak bir mum !

ATASÖZÜ

*

Tohum çölde yitse     de, yitiren yine kumdur !

Sokrat değil de, onu yargılayan mahkûmdur !

EPİKTETOS

*

Geometri bilgimle gündüz yapsam da kurum !

Gece İncili fazla, Öklidi az okurum !

BUCHANAN

*

Her hasta rûha şifa verir bendeki ilim !

Sidiğe bakıp, teşhis koyan doktor değilim !

HZ. MEVLÂNA

*

Senden başka ne bilsen, sanma bilgin büyüktür !

Taşıdığı kitaplar eşeğe ancak yüktür !

HZ. KUR’AN

KARANLIK

Ne salon sosyalisti, ne de hatta salonuz !

Fiske ile yükselen, şişirilmiş balonuz !

MONTAIGNE

*

Gözlerimin önünden geçer, bazen dünlerim !

O yeşil yargılarım, salatalık günlerim !

SHAKESPEARE

*

Rûhtan yoksun düşünür, sığ bir suyu andırır !

Derin görünsün diye, suyunu bulandırır !

NIETZSCHE

*

Kim gözünü ışığa yumarsa, yarasadır !

Bir masa, karanlıkta iken, yine masadır !

ZWEIG

*

Her şey uçup gidiyor, su : buhar, ateş : duman !

Ağzı gevşek kapanmış bir küptür şu asuman !

HUGO

*

Serçeler vampir oldu, kandan başka şey yemez !

Avlandıkları yerde, kartallar tüneyemez !

SHAKESPEARE

*

Bir eşek etmezsiniz hep birlikte yüzünüz !

Size en iyi maske yine kendi yüzünüz !

NIETZSCHE

*

Altın iğne de girse, dışarı atar vücut !

Öldürülmesi gerek bazı ölüler mevcut !

DESNOYERS

*

Bırak, konup kalksınlar, vızlasınlar, aldırma !

Sen sineklik değilsin, onlara el kaldırma !

NIETZSCHE

*

Sen dururken, doğayı tanrılaştırman acı !

Olgunlaşan meyvedir, yoksa değil ağacı !

NIETZSCHE

*

Vatan haini için bile vardır bir sınır !

Evini yakan insan, ancak bir kez ısınır !

ATASÖZÜ

*

Bu karanlık yolda yürünemez yalınız !

Ey körler, gözlüleri aranıza alınız !

HZ.MEVLÂNA

TANRI

Sağa sola bakınıp sormayın, Hak nerdedir ?

Sevgili her yerdedir, seven ona perdedir !

HZ.MEVLÂNA

* * *

İnsanların, Tanrıdan ayrı değil dokusu !

Gülün adı değişse, değişmez ki kokusu !

SHAKESPEARE

*

Kimliğini saklayıp Tanrı bizi deniyor !

Çeşitli kılıklarda aramıza iniyor !

HZ.MEVLÂNA

*

Evren Tanrı sanatı , yani her şey yapmadır !

Hak’tan başka ne sevsen, ancak puta tapmadır !

BROWN

*

Tüm canlılar, hayatı birbirinden borç alır !

Eğer tanrılar olsa, yaratacak ne kalır !

NIETZSCHE

*

Her insan yapımında, üç milyar hayvan kayıp !

Eğer tanrılar varsa, Tanrı olmamak ayıp !

Huzura çık, huzur bul, hep o Hazret-i dinle !

Doğduğundan beridir baş başasın kendinle !

CEMİL SENA

*

Yücelmek isteyenin, yukarı bakar gözü !

Eren aşağı bakar, çünkü yukarda özü !

NIETZSCHE

*

Tanrı kendi özünü bize etmiş emânet !

Bu yüce güvenceye etmeyelim ihanet !

EPİKTETOS

*

Sade senden oluşan, tohumu atmalısın !

Ölmez bir yaratıcı artık yaratmalısın !

NIETZSCHE

*

Gövdeniz sonlu ama, sonu yok rûhunuzun !

Bu dünyada son insan yaşacak en uzun !

NIETZSCHE

*

Favori at bir ama, oynanıyor ikili !

Ganyanı bilenlerin ağızları dikili !

HZ.MEVLÂNA

DİNDAR

Tanrı yargılaması, sanma ahrete kalır !

Nöbetçi mahkeme o, her an bir karar alır !

KAFKA

*

Aldığım ve verdiğim nefesi ekliyorum !

Bu durakta, sadece kendimi bekliyorum !

NIETZSCHE

*

Ayni yerde duruyor, sapacak ve tapacak !

Çok şey var içimizde, yapacak ve yıkacak !

EPİKTETOS

*

Vicdan yüce bir duygu, beden kötü fikirli !

İnsân temiz bir kaynak, aktığı yatak kirli !

CEMİL SENA

*

Temiz ve pis huyumuz koyulmuş ayni kaba !

Hayvanımızı ıslah için midir bu çaba ?

MONTAIGNE

*

Kişinin ahlâkından ayrı olamaz dini !

Herkese kendisi ders, görebilse kendini !

MONTAIGNE

*

Mermeri övmek için dikilmiyor anıtlar !

Koyun ot yediğini, süt vererek kanıtlar !

EPİKTETOS

*

İner kalbe, aşk ile arıttı mı zikirler !

Huri gibi tertemiz, el değmemiş fikirler !

HZ.MEVLÂNA

*

Nöbetçi gibi izle, kalbindeki olayı !

Bir duygu yaklaştı mı, sor önce parolayı !

EPİKTETOS

*

Kuş değilsen, uçurum üstüne yuva yapma !

Seni yükseltirse de, kanatlarına tapma !

NIETZSCHE

*

Tanrıyla konuşsak da, ateştir aracımız !

Yakmayan o ateşe girmektir amacımız !

HZ.MEVLÂNA

*

Ney sesi, ateş gibi yakıp soyar deriyi !

Kimde o ateş yoksa, yok olsun daha iyi !

HZ.MEVLÂNA

ÇAĞRILAR II

-TAKDIM-

“En büyük transferler, atmakta burada tur

Her ilk dizi benden pas, sonu onlardan şuttur !”

ULUĞ

DINBAZ

insanı köle yapıp ayrı dinlerle böldü !

Allah rahmet eylesin, artık o Allah öldü !

NIETZSCHE

* * *

Insanın tepesine, her din tepeden indi !

Oğlunu bile Tanrı, yasa dışı edindi !

NIETZSCHE

*

Vicdan yerine, düzme tanrı koydular dine !

Katlanamaz suçlular bir görgü şahidine !

NIETZSCHE

*

Üçgenler tanrı yapsa, üç köşeli yapardı !

Dörtgenler uymayınca, bir kıyâmet kopardı !

MOTESQUIEU

*

Hangi mabede girsen, ayrı bir hava çalar !

Sen Tanrıyı bulmadan, evliyalar parçalar !

ATASÖZÜ

*

Kabuk kalınlaştıkça, içindeki az olur !

Şeytan yaşlandığında gidip bir papaz olur !

ATASÖZÜ

*

Bir pil için eğilme, robotlukta yok verim !

Tanrısına haddini bildireni severim !

NIETZSCHE

*

Huzurundaki herkes etekler padişahı !

Seni öven canındır, dalkavukların şahı !

ATASÖZÜ

*

Bir canavardır canın, seni ormanda yeder !

Aslanı kim beslerse ona itaat eder !

BEN JONSON

*

Adını unutmadan, Tanrı adını anma !

Atın güzel denince, atmış gibi pozlanma !

EPİKTETOS 

Soyup da Hacca gitmek, kutlu emek değildir !

Tanrı iyidir demek, aptal demek değildir !

ATASÖZÜ

*

Sapık cennete girse, erkek Huriyle yatar !

Cehennemde üşüyen, ateşe odun atar !

JACOBSON

*

En yüce mahkeme halk, kurtulamaz bir sanık !

Her sarımsak yiyene, nefesi olur tanık !

HZ.MEVLÂNA

*

Kim bir Yusuf oldu da, kuyuya atılmadı !

Kör bir kalpten karanlık zindan yaratılmadı !

HZ.MEVLÂNA

*

Beş vakit yere gaga vurmakta yok bir çıkar !

Gönül yumurtasını ısıt da, yavru çıkar !

HZ. MEVLÂNA

DEVRİM

Sağ elinden başkası, sıkmasın sol elini !

Kimseyi taklit etme, seç kendi modelini !

NIETZSCHE

* * *

Ateşi söndüremez, kabından taşamayan !

Vaktinde ölür mü hiç, vaktinde yaşamayan !

NIETZSCHE

* * *

Saray uşakla dolu, bir yürekli aşçı yok !

Parlak üniformalı asker çok, savaşçı yok !

NIETZSCHE

*

Devlet iki sahipli, iki yüzlü bir köpek !

Zincirine el atma, değil isen gözü pek !

NIETZSCHE

*

Tepelerden tepeye, dağlarda en kısa yol !

Ya kanatlanmaya bak, ya uzun bacaklı ol !

NIETZSCHE

*

Bir kez yola çıktın mı durma, yürü inatla !

Yoluna çıkanı it, veya üstünden atla !

NIETZSCHE

*

Kamçılı sakatları, hemen üstünden aşır !

Topalın bindiği at, topal bacağı taşır !

NIETZSCHE

*

Acıyan bir yüreğin, acımasız eliyiz !

Çürüyeni koparıp, düşeni itmeliyiz !

NIETZSCHE

* * *

İnsan yerçekimini bir gün söküp atacak !

Tüm sınır taşlarını yerinden oynatacak !

NIETZSCHE

*

Katrancının ortağı, sanma suyla aklanır !

Kedi ile oynayan, mutlaka tırnaklanır !

Bu elle alamazsın, payına düşen malı !

Ayıyı kaşıyanda, demir tırnaklı olmalı !

ATASÖZÜ

*

Zorbaya fırsat verir, bilinçten yoksun olay !

Bir hindi kabardı mı, yolunur daha kolay !

ATASÖZÜ

*

Çektiğim çilelerden güç almakta kıvancım !

Yumrukla değişecek cinsten değil inancım !

MONTAIGNE

*

Yalnız kendi önünde diz çökecek kıralsın !

O dizden başka neren bükülürse, kırılsın !

MONTAIGNE

*

Kendini yeniden yaratır ülkü eri !

Anıt ortaya çıkar, doğrandıkça mermeri !

MICHELANGELO

*

Süt hırsızını inek değil, sahibi sezer !

Yavrusunu yiyeni, ana fil mutlak ezer !

HZ. MEVLÂNA

*

Ezan sesine benzer bir çağrıyı bekleyin !

Güneş, her memlekette doğar hep sabahleyin !

HERBERT

*

Hani bir sahne var ya, Sezar “Sen de mi” dedi !

Değişik aktörlerle oynanacak ebedi !

SHAKESPEARE

İNSÂN

İbret için, bir kere seyredilsek yeteriz !

Tanrı nasıl yapmışsa öyle, hatta beteriz !

CERVANTES

*

Her ne kadar, çok insân pek değilse de cinsin !

Madem Tanrı yaratmış, bırak insân geçinsin !

SHAKESPEARE

*

Yüreksizlerde olmaz, yürek çarpıntıları !

Bunlar insan değildir, insân kırpıntıları !

NIETZSCHE

*

Ayrı bedenler için biçilmiş gömlekleriz !

Farklı derecelerde kaynayan çömlekleriz !

ATASÖZÜ

*

Sağımızdaki melek ahıra alışıyor !

Solumuzdaki melek steno çalışıyor !

BENTLEY

*

Sen ayakta kaldıkça, kötüye davran iyi !

Bir ağaç, oduncudan esirgemez gölgeyi !

ATASÖZÜ

Ağır yük olan asıl, inşânın kendisidir !

Kendinden başka her yük, çünkü efendisidir !

NIETZSCHE

*

Solucandan insâna giden yolu aştınız !

Yine solucansınız, sanmayın ulaştınız !

NIETZSCHE

*

Deve kuşunkinden farklı, insânın başı !

Avcıdan saklanmadan, onu hür ve dik taşı !

NIETZSCHE

*

Herkese üflenmişken , Tanrının ta kendisi !

Hiçbir insân , insânın olamaz efendisi !

EPİKTETOS

HAYÂT

Hayatından kıymetli, bir şeyin yoksa eğer !

Sanma ki o hayâtın yaşanılmaya değer !

TAGORE

*

Hayat ağır yük değil, biraz metin olunuz !

Çünkü uzun sürecek değil burda yolunuz !

TAGORE

*

İnsân safrayla dolu, bir hava balonudur !

Dünyâ başka dünyânın bekleme salonudur !

HUGO

*

Karanlıktan başka ne ararsan var ışında !

Her şey akıp gidiyor, bir köprünün dışında !

NIETZSCHE

*

Hayât süslü bir vitrin, seyrine dalmayınız !

Sonsuzluğu satıp da oyuncak almayınız !

SHAKESPEARE

*

Yalınayak yürünür, hayât kumlu sahildir !

Tökezlersen yakınma, taşlar yola dahildir !

ATASÖZÜ

*

Gece uyumamamın, yoksa da bir ilâcı !

Her sabah ayni kişi uyanmamız ne acı !

SMITH

*

Mezarın görkemini , tüm ölülere duyur !

En rahat uykusunu, hırsız zindanda uyur !

NIETZSCHE

*

Şu kısacık hayatta, çökeriz için için !

Bir kez ölürüz ama, ne uzun süre için !

MOLIERE

*

Mezar, öbür dünyanın tek kürekli gondolu !

Kendini ölümsüz sanmış ölüyle dolu !

ATASÖZÜ

Ölüm halâ bir lüküs, tepeden bakmakta dik !

Bunca halk öldüyse de halka mâl edemedik !

HUXLEY

* * *

Tohumun sevincini duy, toprağa girişte !

Ölümü yıkım sanmak, asıl yıkım bu işte !

EPİKTETOS

*

Annesini özlemiş çocuk gibi, uyanın !

Ölünce gideceğiz yanına, doğmayanın !

MONTAIGNE

*

Üzümün içindeki su, sulandırmaz meyi !

Yaşamak, her insana öğretiyor ölmeyi !

MONTAIGNE

*

Evinden kaçan kıza tuzaktır, renkli yerler !

Piliç köyde doğsa da, onu şehirde yerler !

ATASÖZÜ

*

Para için evlenip binme hırçın bir ata !

Borç bulunabilir, daha ucuz fiyata !

KELLY

*

Dünyâ, donup taş olmuş kış uykusunda yılan !

Şemsle çözülene dek, bas üstüne, oyalan !

HZ.MEVLÂNA

*

Şöhret, servet ve bilgi hepsi yalan, hepsi zan !

Tüm dünyayı yitir de,kendi dünyanı kazan !

NIETZSCHE

*

Bu karanlık âlemde, ışıklı bir şey aşır !

Güneş ile ölüme bakarken, göz kamaşır !

CERVANTES

*

Yeri ahır sanarak yiyip içtikçe azdın !

Ne için yaratıldın, bir bilsen uyumazdın !

HAZRET-İ MUHAMMED salla’llâhu aleyhi ve sellem

 

BEYİN MÜZESİ

Zevk oluyor babanın, utanç oluyor piçin !

Dünyâyı budalalar kurmuş, akıllı için !

WILDE

*

Ölüm kamçıdır, onu kullanır arabacı !

Aşık çimdiği gibi, hem zevk verir hem acı !

SHAKESPEARE

*

Ölüm ilk kıvrıldığı köşedir, rûhumuzun !

Dönemeci olmayan yol, görünür çok uzun !

O’CARAY

*

Her nefeste içyüze bakmalı içteki öz !

Altın sayarken biri, başkasına bakmaz göz !

HZ.MEVLÂNA

*

Keyif vermesi için, zehir koyulmuş meye !

Başlarken yaşamaya, başlıyoruz ölmeye !

Çemberiyle hapsolur, bir dâirenin çapı !

İtmeden anlaşılmaz, kapalı mıdır kapı !

MONTAIGNE

*

Şeytandan, istavrozla kurtulamaz bir râhip !

Kendine sahip çık ki çıkmasın başka sâhip !

SOULLIE

*

Akıbeti ateştir, en şık tahta kutunun !

Her şey akıp gidiyor, bir şey bulup tutunun !

NIETZSCHE

*

Yaşamayı sonraya bırakıp, gün ekleme !

Bir çaya rastlayınca geçmesini bekleme !

MONTAIGNE

*

Çelikleşmeyen demir, kemirilmekte pasla !

Başkasını hep affet ama kendini, asla !

SYRUS

*

Tanrı suçluyu hemen ele vermez, yapma der !

Nankörlere ikrâma yalnız o devam eder !

SADİ

*

Tanrının en gerçeği, içinden tapılandır !

İyiliğin en zoru, tanıksız yapılandır !

LA ROCHEFOUCAULD

*

Fırıncı, hamurumu sokar bin bir biçime !

Herkes önüne bakar, bense kendi içime !

MONTAIGNE

*

Her insân Aya benzer, var görünmez bir yanı !

Kulak zarın patlardı, duysan sende duyanı !

TWAIN

*

Seni sana emânet etmiş mâdem O, her an !

Herkesten önce kendi kendine dürüst davran !

SHAKESPEARE

* * *

Hiçbir güneş ışığı giremezdi şu gözden !

Işık ile gözümüz olmasa ayni özden !

GOETHE

*

Kimse açamaz Şemsin yüzündeki o tülü !

Gözleri kamaştıran bir ışıkla örtülü !

HZ.MEVLÂNA kuddise sırruhu'l-âlî

*

ALLAH en aziz bebek, gözdeki o noktadır !

Her ışın orda biter, yani varlık yoktadır !

HAZRET-İ ÂLÎ kerrema’llâhu vechehû ve radıya'llâhu anh

*

Ben düğümü gösterdim, çözmesini sen başar !

Gelinin eşiğini her üvey yalnız aşar !

ULUĞ

M.H. ULUĞ KIZILKEÇİLİ

Ankara- 1978


MESAJLAR

TAKDİM

Uygarlık, din, oy, gençlik, her ağızda bir türkü !

Çok büyükler dinledin, bir de duy Ulu Türk’ü !

 

ÇAĞDAŞ UYGARLIK

Batmış Batının leş batağında solunur mu ?

Bir peyk atıvermek ile insan olunur mu ?

Yirminci asır doldu ve rızkın şu kepektir !

Arzın Aya gönderdiği ilk elçi, köpektir !

Bir devr-i atomdur dolaşır, her bir ağızda !

Taş devrine nispet ile fark, sadece hızda !

Başlar düşünür aç, edilip lokmaya muhtaç !

Merkeplere milyon verilip, başta olur taç !

Yamyam gibi yirminci asır, her yanı çıplak !

Hayranlarının zevki sulu, çakşırı ıslak !

Bir peyki mi yalnız, bütün insanlığı suni !

Dininden eser yok, kimi şii, kimi sünni !

Târihi, büyük rütbeli katillere meddah !

Her sayfada bir oh duyulur, bir sürü eyvah !

Coğrafyası, kanser gibi, tek toprağı bölmüş !

Bir soy adı mevcut ise de kimliği ölmüş !

Her bilgini, bir labrotuvar cambazı alçak !

Gözyaşları, indinde onun tuzlu su ancak !

Bir yanda yapar sel gibi kan dökmeye alet !

Bir yanda da kan bankası, Ya Rab ! Bu ne halet !

Bir devr-i atom başlamış, elbet o da haktır !

Şu devr-i adam hangi zaman başlayacaktır !

M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ , Ankara - 1978

EY MÜSLÜMAN

Buyrukları yerine getiren çok, bilen az !

Vicdânından özgeye baş eğmemektir namaz !

Kutsal savaş , açmaktır bakar körün gözünü !

Tanrıyı birlemektir, onaylamak özünü !

Oruç hep birlik doyup, hep birlik aç kalmaktır !

HAKK’ın nimetlerinden, hak payını almaktır !

Zekât, varlığı verip yokluğun olmak eşi !

Hac, karanlıktakinin dönmesidir güneşi ! 

Bayram, bir kurban gibi, canı adamak yola !

Ta ki o bencil hayvân, kesilip, insân ola !

M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ , Ankara-1978

EY TEMSİLCİ

Halkın gözyaşı varsa, ekmek yapılan unda !

İnsâncıl hiçbir maya, yok demektir kanunda !

Kutsal oyu kullanma, elinde oyun gibi !

Ne de oy verenleri, bir sürü koyun gibi !

Düşman, örümcek gibi örmektedir ağını !

Tanrıyı birler gibi, kaldır o parmağını !

Bakan değil de gören ol, uyuşturma eterle !

Yüce divanda hesap veriyor gibi terle !

Gaza bastıkça döner, araba tekerleği !

Acımasız havadır, göç ettiren leyleği !

Yeşil, Sarı, Kırmızı, bu üç işareti aş !

Yol seçilemedikçe, çatılır elbette kaş !

Kibriti tutuklama da, çaktırana eğil !

Yangın fosforsuz başta, fosforlusunda değil !

Tüm vatan evlâdına, kanat geren baba ol !

Kelepçeyi kepçe yap, ne sağ kalsın ne de sol !

Dil uzatan sapığa, yapıtınla ver yanıt !

Mimâr bir gün sussa da, onu savunur anıt !

M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ , Ankara-1978

EY TÜRK GENÇLİĞİ

O evrensel söylevi dinlersen, yüzün aktır !

İnsânın tek övüncü Ata insân olmaktır !

En birinci görevin, yurdu bilmek kutsal ev,

Ölülere lâyıktır, bundan öte son görev !

Kısmetini bekleme evde kalmış kız gibi !

Purolu ağızlarda çiğnenme, sakız gibi !

Kara taşta baltanı değil, başını bile !

Baş ancak değerlenir, katıksız beyin ile !

Rûhu yitirmiş beden, tezek dolu bir deri !

Körden rehber olamaz, dosdoğru seç önderi !

Yaşam en yüce fırsat, sen öldür, ne de öl !

Das kapital topraktır, ne bölün ve ne de böl !

Muhtaç olduğun kudret yok,sen kendin kudretsin !

HAK yolunda gazanı, ALLAH mübârek etsin !

M .H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ, Ankara-1978

 

 

 

 

ULU DEVRİM

Aş her çapı, yar çemberi, merkezden ilerle !

Bir damlayı insan yapan eşsiz o hünerle !

Aslan ile kör bir yılanın kavgasıdır bu !

Er geç erecektir sona, aslanca zaferle !

SON SÖZ

En korkuncu sendedir, masallardaki Devin !

Kovmazsan, ne sen sensin, ne de ev senin evin !

*

Yoka en yakın aza indirilmiş çok’tur, öz !

Son nefeste duyulan mırıltıdır, Ulu söz !

M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ, Ankara-1978

Yorumlar ;

“Âdemnâmeyi sürdürünüz, edebiyatımıza yüce andaçlar dikeceksiniz”

Prof. Besim ATALAY

“Âdemnâmenizi başucuma koydum ...”

Ord.Prof. Dr. A.Fuad BAŞGİL

 

 

 

 


 

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar