Labirent
Sevgilim!
Bu kul
senin kulundur.
Sana
Sevgilim diye hitap etmenin benim için ne büyük saadet olduğunu bilsen.
Çünkü
sen benim hem dert, hem de emel yoldaşım oldun.
Nâil
olduğum şu bahş eylediğin zevk ve surur unutulacak şey mi, değil tabii ki..
Kalbim
rûhâniyetinden her zaman feyz almakta…durmadan eşiğine yüzümü, gözümü sürüyorum.
Yine kapına
geleceğim gözyaşlarımla silip temizlediğim yüzümü eşiğine sürecek ve öpeceğim…
Bu
hayret verici hayatımda…sevgilim, nedir senin gerçeğin?
Sevgi,
boşluğa asılmış bir köprü gibi…bizim için…ah birde kavuşamamak korkusu yüzünden en basit şeyler bile üzüntü
sebebimiz oluyor, zihnimizdeki hayalleri fırtınaya çeviriyor. İçinden
çıkılmayan labirentler içinde ne çok ter döküyoruz.
Senden
önceki hayatımda doldurmayı beceremediğim derin birçok boşluk vardı.
Benim
kuşkularımı aydınlatmanı isterim. Mekânın ve zamanın ötesinde özel dünyamıza
derinlemesine nasıl gireriz, merak ediyorum.
Sevgilim
yine de beni bırakıp gitme hissi gelip duruyor…bu hiç olmasın
Ayrılık dayanılmaz
bir acı sonuçta…
…
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar