Leylâ'nın aşkı yüzünden
38
Âşıklara,
mümkünü yok, hiç kimsenin öğüdü fayda etmez. Aşk öylesine bir sel değildir ki
biri çıksın da önünü kesebilsin.
Sarhoşun
zevkim, aklı başında olan âslâ anlıyamaz. Kendisinden geçenin kapısındaki
toprağın değerini, akıllı kişi âslâ bilemez.
Aşıkların,
gönül meclisinde içtikleri şaraptan bir koku duysalardı padişahlar bile
padişahlıktan bezerlerdi.
* Hüsrev, padişahlığına ,Şîrîn için vedâ
etti. Ferhad da onun içtn dağa külünk vurmada.
* Mecnun, Leylâ'nın aşkı yüzünden
akıllılar halkasından kaçmada. Vâmık aşk yüzünden her serkeşin sakalına,
bıyığına gülüp durmada.
540.
O güzelim candan ayrı geçen ömür, dönmüş, kaskatı kesilmiştir. Yoldaki belden,
yardan haberi olmıyanın beyni kokmuştur.
Şu
gökyüzü, bizim gibi âşık olmasaydı, şu gökyüzünün, bizim gibi başı dönmeseydi
bu dönüşten usanırdı da yeter artık derdi, niceye bir dönüp duracağım, niceye
bir?
Âlem
bir neye benzer, oysa her deliğinden üfürüp durmadadır. Her feryat, o şeker mi
şeker ,o tatlı mı tatlı, iki dudağın zevkim duyar, bilir.
Bak
da gör, her toprağa, her gönüle üfledikçe ona bir ihtiyaç vermede, bir aşk
sunmadadır da o yüzden elemlerle feryada gelmededir.
Gönlünü
Tanrı'dan ayırırsan artık neye gönül vereceksin, söyle; cansızdır o kişi ki bir
an bile gönlünü ondan alabilsin.
Susayım
artık, sen tez ol da geceleyin şu dama çık, ey can, yüce sesle şehre bir
gürültüdür, sal. [1]
[1] Cilt 1, Gazel, 38
Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan :
Abdülbâkiy GÖLPINARLI, İstanbul Remzi Kitabevî , Yükselen Matbaası İstanbul —
1957
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar