Asla İyilik Yapmamanız Gereken İnsan Tipi!
Mekan şartları fevkalade emmiyetlidir.
Zaman şartları fevkalade emmiyetlidir.
Diğer bir şart da muhatapların durumudur.
Muhatabın alim midir, cahil midir? Temayülatı nedir? Anlayış seviyesi nedir? Tahammül seviyesi nedir? Beklentisi nedir? Cahiller heyecan beklerler.
Bilgi didaktik konuşma, bilgi verici konuşma.
cahili sıkar, esnemeye başlar.
Bir hatip konuşurken önünde bir adam esniyorsa o başarısızdır.
Ben öyle bir adam göreyim derhal onu koğarım salona.
Git evinde uyudarım.
Adam uyutmam.
Bunun kadar büyük zaaf olmaz.
Rus sayımda konferans veriyorum.
Gazoz dağıtıyorlar şeylere.
Kesim konferansı defal dışarıya dedim.
Gitti.
Biraz sonra geldik gene dağıtıyor.
Gel bu konferansı sen verdin.
Çektim gittim.
Bir defa hatip kendini söylediği sözlerin mahiyeti üzerinde otorite kabul ettirecek.
Bu senin seçtiğin kelimelerle, tavırla kendine güvenip güvenmediğin bu kürsüde bellidir.
Kendine güvenen adam bir kelimeyi başka türlü telaffuz eder.
Güvenmeyen tereddüt sesinin tonuna siner.
Koku gibi.
Muhatap onu hisseder.
İsmi lazım değil.
Profesör de oldu da sonra da öldü.
Birisini Laleli de açlıktan bayılmış.
Bir arkadaşımız aldı Seyhan yurduna getirdi.
Doktor çağıralım dedim.
Ben de dışarıdan geldim.
Doktor çağıralım dedim.
Arkadaş dedi ki hayır dedi.
Bu 2iü gündür açtı.
Doktor istemez.
Ben bu açlıktan bayıldığını biliyorum.
Dedim yemek saati de geçmiş.
Bu dediğim adam profesör de oldu da sonra da öldü.
Trafik kazasında.
Söylemeyeceğim ismini ama siz buradan bir ders alın.
Yedirdik, doyurduk falan.
Cebine açlık koyduk.
Yerin yoksa gel burada da yat kalk dedik.
Aradan 1520 gün geçti.
Fethi Gemuhluoğlu'nu gördüm.
Çoğunuz duymuşsunuzdur adını.
Kel Ölür sırma saçlı olurmuş.
kör olur, badem gözlü olurmuş.
O da şimdi evliya mertebesinde addediliyor.
Dedi ki bana, "Falanı gördüm.
" O da onunla temasta olan biriydi.
Böyle böyle açlıktan bayılmış.
Getirmişler.
Sen yedi çıkmışsın, açlık vermişsin.
Çok lehinde sözler söyledi ama dedi sesinde bir muhalefet vardı.
Dedim ki nesine muhalefet iyilik görmüş adam niye sesinde bir muhalefet olsun bunu nereden çıkarıyorsun? Lehimde sözler söylemiş madem.
Dedi ki o da senin gibi bir talebe.
O açlıktan sokakta bayılıyor.
Sen 150 kişi barındıran bir yurdun sahibisin.
Ben onun ses tonunda bir kıskançlık hissettim.
Bak daha söyleyeyim.
Böyle adamlara çok yardım edilmez dedi.
Yaptığınla kal.
Ne kadar fazla yardım edersen o sana o kadar düşman olur.
Ama menfaati bozulmasın diye onu ishar etmez.
O senin ayağın yan bastığı zaman anlaşılır.
Baş muhalifin olur.
Bunu da cemiyetlerde çok gördüm.
Ben Trabzon liselerine yetişenler cemiyeti başkanıydım.
listeye koyduğum adam aleyhime bir muhalefet olunca başrole geçti.
Çünkü benden iyilik görmüş.
Böyle insanlar gördükleri nimete şükran hissiyle meşbu olacağı yerde kıskançlık duygularıyla dolu olurlar.
Çünkü o iyilik gördüğü adamın gölgesini üzerinde hisseder.
Bunun için devlet adamları kendisinin iş başına gelmesine sebep olan adamların kellesini ilk vurur.
Orasanla Eba Müslim bundan dolayı öldürülmüştür.
Belmek ailesini Harnı Reşit bunun için temizlemiştir.
O makamda hami kabul edilmez.
Ama sen şeszadeyken, şuyken, buyken, bir sıkıntıdayken birisi müzaherette bulunmuş.
Onun yardımıyla oraya gelmişsin.
O yardım seni rahatsız eder o otoriteyi elde ettikten sonra.
Onun için hükümdarlar böyle kimseleri bertaraf ederler.
Tarihte çoktur.
Bu bir insan psikolojisidir.
Yardım edeceğin adamla minnettarlık duygusu gör.
O yoksa bu adam kapıdan çıktığı anda sana muhalefet hissiyle dolu bir karakter bozukluğu.
Dün buraya birisi geldi.
6 ay bir seneden beri gelmiyor.
Ben hiç kimseye niye geldin demedim hayatta.
Buna 10 defa dedim ki buraya gelme.
Seni istemiyorum çünkü sen karakterden iptal oldun.
Ben kaçaktım.
Burada bir iş yaptı.
Düşman yapmaz.
Düşman yapmaz.
Sen buraya gelemiyorum diye bunu yaptın.
Gelemiyorum diye.
150 kişilik tabak çatal otların içine döktü.
Orada bir yere şey makine kuracak diye.
Salyangoz yuvasıydı.
Tabaklar zaten.
Kapıcı çoğunu çaldı.
Sen bunu niye yaptın? Ben buraya gelemiyorum diye yaptın.
Sana benim yüzümle arkam bir değil.
Sen kaybettin.
Gelme.
Dün gene geldi.
Çıkacağım.
Çıkınca çantanı taşıyayım.
Ben öyle herkese çanta taşıtmam.
Dikkat edin.
Herkesin iyiliği kabul edilmez.
İyilik kabul ettiğin adamın faziletten ve karakterden notu tam olsun.
O iyiliği başına çalar günü gelir.
İkram ikram değildir.
Asıl ikram ikramı kabuldür.
Layık olmayanın ikramını kabul.
En pahalı bedel ödediğin bir ikram olur.
Sana bedel ödettirir.
Adam beni Almanya'da evine zorla getirdi.
Misafir etti.
Müne'ye gelmişim.
Yok illa bizde kalacağız.
Sonra basit bir hadise oldu Türkiye'de bana dedi ki ben karımla yattığım yatağı sana verdim yatırdım.
Dedim ki yemek de yedirdin.
Onu da söyle.
Ama başkaları da biliyor ki sen beni zorla evine getirdin.
Hemşerisin diye seni milletin içinde kırmadım geldim.
Benim gideceğim.
100 tane yer vardı ama şimdi böyle diyorsun.
Karımla yattığım yatadı.
Bu adam karaktersizdir.
Bunun ikramı kabul edilmez.
Karakter zafı olan bir adam dünyayı bağışlasa git işine de muhakkak onun bedelini sana ödettirir.
Dur.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar
Yorum Gönder