Yalnız Senin Ayağının Tozu
Ben çoban olamam, çünkü sıcak yaz günleri, koyunları kan tutup hastalandıkları zaman, bıçağımla kulaklarını ikiye bölüp hacamat edemem.
Ben arabacı olamam; çünkü atım inad edip yürümeyince karnına tekme vurup, kamçımla da derisini ateş gibi yakamam.
Ben mahalle bekçisi olamam; çünkü kapı kurcalayan hırsızı görünce onu yakasından tutup ite dürte cezalandırmaya götüremem.
Ben şu eliyle leblebisini havaya atıp ağzı ile yakalayan mahalle çocuğu bile olamam; çünkü behresizliğim, [Nasibsiz, paysız, hissesiz ] en basit hünerlerde bile yüzümü ağartacak müsaadeyi esirgemiştir.
Ben cehennem olamam; çünkü bağrıma düşen dertlileri görünce ateşim söner, onları yakamam.
Ben cennet te olamam; çünkü keyif ve mükâfat için kapıma sokulanları ağırlayacak güzelliklerden uzak ve boşumdur.
Ben ne olurum öyle ise Rabbim?
Yalnız, yalnız senin ayağının tozu!
Yusufcuk /Sâmiha AYVERDİ
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar