Rasûlüllah salla'llâhü aleyhi ve selleme Hz. Fâtıma aleyhisselâm Annemin Mersiyeleri
لقد
سال دمع العين من بعد حسرتي
على صحن خدي من فراق أحبتي
وقد
تركوني باكى العين اشتكى
فراقهم دوما وقلة حيلتي
فبت على فرش السقام مسهدا
أراعي نجوم الليل من عظم بلوتي
وقد أورثوني حسرة لفراقهم
ونيران وجد في جوانب مهجتي
وقد سكنوا تحت التراب وأقفرت
منازلهم من بعد حسن وبهجة
أحباي إن العبد والسقم والنوى
لقد غيرت لوني وجسمي وصحتي
فيا رب بلغني المرام بنظرة
إليه لتطفي نار حزني ووحشتي
وأرمق نورا للحبيب محمد
إمام البرايا خير كل الخليقة
وأشكو
إليه الوجد والسقم والجوى
ليرثي لحالي في الهوى وصبابتي
وأنشده يا خير من وطئ الثرى
ويا خير مرسول إلى خير أمة
بحقك كن لي في معادي شافعا
فأنت غياثي في أماني وشدتي
عليك
صلاة الله ثم سلامه
مدى الدهر، ما غنى الحمام بروضة
1- Gözyaşlarım
sevdiğimden ayrılmanın acısıyla yanaklarımdan sel olup aktı.
2- Beni ağlayan
gözlerimle terkettiler ve onlardan ayrı oluşumu ve çaresizliğimi sürekli
şikâyet etmekteyim.
3- Başıma gelen
derdin büyüklüğünden ötürü yıldızları saya saya hasta yatağında bütün geceyi
uyanık geçirdim.
4- Onlardan bana
ayrılığın özlemi ve gönlüme yerleşen ateş miras kaldı.
5- Artık toprağın
altına yerleştiler ve evleri güzel, neşeli ve mutlu günlerden yoksun virâne
hâline geldi.
6- Dostlarım!
Ayrılık, hastalık ve uzaklık, benim rengimi, vücudumu ve sağlık durumumu
değiştirdi.
7- Ey Rabbim!
Yalnızlığımın ve hüznümün ateşini söndürsün diye onu bir an bana göstererek
beni arzuma ulaştır!
8- Mahlûkatın
önderi, bütün yaratılmışların en hayırlısı sevgili Muhammed’in nuruna azıcık
bakayım.
9- Ve ey toprağa
basanların en hayırlısı! Ey en hayırlı ümmete gönderilen en hayırlı Peygamber!
diye ona sesleniyorum.
10- Hakkın için
bana Rabbim ’e dönüşümde şefâatçi ol. Zorlu günlerimde de rahat günlerimde de
duasını umduğum sensin.
11- Zaman sürdükçe,
güvercin bahçede terennüm ettikçe Allah ’ın salât u selâmı senin üzerine olsun.
**
قل صبري
وبان عني عزائي
بعد
فقدي لخاتم الانبياء
عين
ياعين اسكبي الدمع سحا
ويك لا
تبخلي بفيض الدماء
يارسول
الاله ياخيرة الله
وكهف
الايتام والضعفاء
قد بكتك
الجبال والوحش جمعا
والطير
والارض بعد بكي السماء
وبكاك
الحجون والركن والمشغر
ياسيدي
مع البطحاء
وبكاك
المحراب والدرس
للقرآن
في الصبح معلنا والمساء
وبكاك
الاسلام إذصار في النا
س غريبا
من سائر الغرباء
لو ترى
المنبر الذي كنت تعلو
ه علاه
الظلام بعد الضياء
يا إلهي
عجل وفاتي سريعا
فلقد
تنغصت الحياة يامولائي
**
1-
Peygamberlerin sonuncusunu
kaybettikten sonra sabrım azaldı ve tesellim benden ayrıldı.
2-
Göz, ey göz! Gözyaşı dök
boşanırcasına. Vah sana! Kanlı gözyaşlarını dökmede cimrilik yapma.
3-
Ey Allâh’ın Rasûlü! Ey Allah ’ın
seçkin kulu! Yetimlerin ve zayıfların sığınağı!
4-
Gök ağladıktan sonra senin için,
dağlar, hayvanlar, yeryüzü ve kuşlar da ağladı.
5-
Ey Efendim! Senin için bu vadi ile
Hucun, Rukün ve Meş ’ar da ağladı.
6-
İnsanlar arasında diğer gariplerden
de garip kalan İslâm da senin için ağladı.
7-
Üzerine çıktığın minberi bir
görseydin, artık onu nurundan sonra karanlıklar kapladı.
8-
Ey ilâhî! Ölümümü çabuk nasip et!
Zira hayat çekilmez oldu.
**
إغبرّ آفاق السماء وكورت
شمس النهار وأظلم العصران
فالأرض من بعد النبي
كئيبة
أسفاً عليه كثيرة الرجفان
فليبكه شرق البلاد وغربها
ولتبكه مُضّرٌ وكل يمان
يا خاتم الرسْل المبارك
ضؤوه
صلى عليك منزّل القرآن
1-
Gökyüzü toz toprak içinde kaldı,
günün güneşi dürülüp söndü, gece ve gündüz kapkaranlık oldu.
2-
Muhammed Peygamber’den sonra yeryüzü
onun için duyduğu teessürden dolayı şiddetle sarsıldı.
3-
Bütün Yemen ve Mudar, doğunun ve
batının tüm şehirleri ona ağlasınlar.
4-
Yüce dağ, örtüleri ve direkleriyle
Beytullah onun cömertliğine ağlasın.
5-
Ey nuruyla mübarek olan
peygamberlerin sonuncusu, Kur’an’ı indiren sana salât etsin.
**
قد كنت لي جبلا ألوذ
بظلّه
فاليوم تسلمني لأجرد ضاح
قد كنت جار حميّتي ما عشت
لي
واليوم بعدك من يريش
جناحي
وأغض من طرفي و أعلم أنّه
قد مات خير فوارسي وسلاحي
حضرت منيّته فأسلمني
العزا
وتمكّنت ريب المنون جواحي
نشر الغراب عليّ ريش
جناحه
فظللتُ بين سيوفه ورماح
إني لاعجبُ مَن يروح
ويغتدي
والموت بين بكورة ورواح
فاليوم أخضع للذليل وأتقي
ذلي وأدفع ظالمي بالرّاح
وإذا بكت قمريّةُ شجنا
بها
ليلا على غصن بكيت صباحي
فالله صبّرني على ما حلّ
بي
مات النبي قد انطفى
مصباحي
1-
Sen benim için gölgesine sığındığım
bir dağdın, bugünse beni yakıcı güneşin olduğu çoraklıkta bıraktın.
2-
Sen benim için yaşadıkça koruyuculuk yaptın, bugün senden
sonra kim benim kanadımı güçlendirecek, kim bana kol kanat gerecek.
3-
Bunu sabır ve müsamaha ile karşılıyor ve ordumun,
süvarilerimin en iyisinin öldüğünü biliyorum.
4-
Onun ölümü geldi ve beni tesellilere terk etti ve yaralarıma
zamanın musibeti ölüm yerleşti.
5-
Karga kanadının tüyleri üzerine yayıldı, bense onun
kılıçları ve mızraklar arasında kalakaldım.
6-
Ölüm; gidiş-gelişi (koşturmacası) arasında olacakken hâlâ
gidip gelen, koşturup duran kişiye şaşıyorum.
7-
Allah bu başıma gelenden ötürü bana sabır versin, Peygamber
öldü ve ışığım söndü.
**
إن حزني عليك حزن جديد
وفؤادي والله صبٌّ عنيد
كل يوم يزيد فيه شجوني
واكتائبي عليك ليس يبيد
جل خطبي فبان عني عزائي
فبكائي في كل وقت جديد
إن قلبا عليك يألف صبرا
أو عزاءً فإنه لجليدُ
1- Sana olan
üzüntüm tazedir ve Allah’a yemin olsun ki inatçı kalbim özlem çekmektedir.
2- Her gün
kalbimdeki tasalar biraz daha artıyor ve sana olan üzüntüm geçip gitmiyor.
3- Talihsizliğim
büyüktür ve tesellilerim benden uzaklaşmış, ağlayışlarımsa her vakit tazedir.
4- Sabrı ve
tesellileri benimseyen, bunlara razı olan kalp mutlaka çok güçlüdür.
**
إذا اشتد شوقي زرتُ قبرك باكيا
أنوح وأشكو لا أراك مجاوبي
فيا ساكن الصحراء علّمتني البكا
وذكرك أنساني جميع المصائب
فإن كنتَ عنّي في التراب مغيّبا
فما كنتَ عن قلبي الحزين بغائبِ
1- Özlemim artınca
ağlayarak kabrini ziyaret ettim, bana karşılık verdiğini göremeyişimden feryat
ediyor ve şikâyetleniyorum
2- Ey sahraya
yerleşen, bana ağlamayı öğrettin ve seni anmak bana bütün dertleri unutturuyor.
3- Şayet toprakta
kaybolup benden ayrılmış isen de, hüzünlü kalpte yok olmazsın.
**
قُل للمغيّب تحتَ
أَطباقِ الثّرى
إِن كنتَ تسمعُ
صَرخَتي وَنِدائِيا
صبّت عَليّ
مَصائبٌ لو أنّها
صُبّت عَلى
الأيّام صِرنَ لياليا
قَد كنتُ ذاتَ
حِمى بظلٍّ محمّدٍ
لا أَخشَ مِن
ضيمٍ وكان جماليا
فَاليومَ أَخشعُ
لِلذليلِ وأَتّقي
ضَيمي وَأَدفع
ظالِمي بِرِدائيا
فَإِذا بَكَت
قمريّة في ليلها
شَجناً عَلى غصنٍ
بكيتُ صباحِيا
فَلأجعلنّ الحزنَ
بَعدكَ مُؤنسي
وَلأجعلنّ الدمعَ
فيك وِشاحيا
ماذا عَلى مَن
شمّ تُربة أحمدٍ
أَن لا يشمّ مَدى
الزمان غَواليا
صُبَّتْ عَلَيَّ مَصَائِبٌ
لَو أَنَّهَا
صُبَّتْ عَلَى الأَيَّامِ
صِرْنَ لَيَالِيَا
1- Toprağın altına
defnedilene söyle, benim çığlığımı ve feryadımı duyuyorsan.
2- Üzerime dökülen
musibetler, gündüzlerin üzerine dökülseydi, gündüzler geceye dönerdi.
3- Muhammed’in
gölgesinde korunuyor, o böyle güzelken haksızlığa uğramaktan korkmuyordum.
4- Bugünse zelil
bir kişiye boyun eğer, haksızlığa uğramaktan korkar ve bana zulmedeni ridam ile
def ederim.
5- Gece dalın
üzerinde üzgün hâlde kumru ağladığı zaman sabaha kadar ben de ağlarım.
6-
Senden sonra hüznü kendime dost,
senin için dökülen gözyaşlarını kendime şal yapacağım.
7- Ahmed’in
kabrini koklayan kişiye hayat boyu bir daha güzel koku koklayamamaktan başka ne
olur ki?
8- Üzerime dökülen
musibetler, gündüzlerin üzerine dökülseydi, gündüzler geceye dönerdi.
Kaynak:
Abdullah Muaz Güven, Sahâbe-İ Kirâm’ın Hz. Peygamber İçin Yazdıkları Mersiyeler
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar