Print Friendly and PDF

Ah.....Hüseyin'im Ah Rabbim...

Bunlarada Bakarsınız



Şemseddin Yeşil Anlatıyor



 Bazı insanlar Muharrem ayını bayram ayı gibi tarif ediyorlar.

Sıkılmıyor, utanmıyor .Huzur-u Peygamberi' ye nasıl çıkacam diye düşünmüyor.

Ömer ibn-i Abdülaziz Hazretleri.

Urafa-i Emeviye'dendir ama Evliyaullahdan.

İkinci Ömer nâmını almak her kim olursa olsun, Hak ve hakikat onu bu sahne-i şuhudda vücudlandırır.

Ömer ibn-i Abdülaziz.

Ne büyük adam..!

Aaah! dermiş, sonra da "Elhamdülillah" dermiş.

Vird edinmiş bunu böyle daima gözleri yaşarır. Aaah der sonra bir elhamdülillah der.

Cesaret edemiyorlar. Bir gün bir zât sormuş, sevdiklerinden.

Demiş: "Efendim siz bazen dalar; hatta ekseriyetle dalar, bir aaah dersiniz, ondan sonra elhamdülillah dersiniz.

Avâm-ı nasda Hakk'ın ismi Allah' dır.

Sâdıkiynde Hakk'ın ismi Eyvah'dır.

Aşıkiynde de Aaah'dır.

Onun için eskiden büyüklerimiz, birisi "aaah" dedi mi "sus" derdi. O niye sus diyor bilir misin?

Bir insan "aah" derse:Allah'a münacatta bulunuyor. "Gönder belayı ya Rab" diyor. "Ben dayanırım" diyor.

E sende gelince dayanamazsın. Bu sefer tepelenirsin. Onun için "sus o senin hakkın değil" mânâsına sustururlardı.

Tekrar edeyim de. Ben çok zevk alırım. Bilmem sen alır mısın, almaz mısın?

Avâm-ı nasda Hakk'ın ismi: Allah Sâdıkiynde Hakk'ın ismi: Eyvah. Aşıkiynde ise: Aaah'dır.

Ömer ibni Abdülaziz Hazretleri de öyle "aaah" dermiş birde "elhamdülillah" dermiş.

Sormuşlar. Neden böyle buyurursunuz?

Evlâd-ı Resûl'e; O Fâtıma Aleyhisselam'ın ciğerparelerine yapılan mezâlim,gözümün önüne gelir."Aaah" derim. Aşkımla yanarım.

Elhamdülillah deyişimdeki sebep de şudur:

Yârabbi..! Ben o asırda bulunsaydım. Onlara yapılan o mezalimi ait olmayan bir kıtada ,dünyanın bir köşesinde olsaydım.

çölde olsaydım, tesedafen

Onlara da o mezalim yapıldığını duysaydım.

O dünyanın bir köşesinden oraya yetişemeseydim, ben yarın Huzur-u İlâhi' de Peygamberin yanına çıkamazdım.

Öyle gelirdi ki bana: "Benim evladıma bu işler yapılırken sen dünyada idin, niye koşmadın?"

Ben bu hitâb altında kalırım zannıyla çıkamazdım Huzur-u Muhammediye.

Bir şey anlatamıyor muyum?Öyle bakıyosun ki bir bayram gibi bir şey.

Fuzûli ne güzel söyler. Belki nazmı bozucam. Hafızam da dağılmış.

Mah-ı Muharremdir.

Mah-ı Muharremdir. Mâtem şeriata ihtiramdır.

Fuzûli der bunu.

"Efendim, İslâm'da mâtem yok derler." Mazlum olmak da mı yok? Kazık gibi mi bu iş? Kazık gibimi yani?

Öbür taraf da adam çıkıyor diyor ki: "İşte diyor. O onuncu gününde şöyle evine şunları alırsan, bunları alırsan."

Bilmem, anlamadım ben bu dünyanın gidişini "Bir zevk olur, bilmem şöyle olur."

Yok firavuna onuncu gün galib gelinmiş, Musa firavunu onuncu gün yıkmış, nerde buldun bunları?

Nuh Aleyhisselam onuncu günü kurtulmuş. Adem'in tövbesi onuncu günü kabul olmuş.

Hep yapılan o fitne, o Hz. Hüseyin'e yapılan cinayeti örtmek için çıkarılmış sözler.

Çıkarılmış.

Eh! Elbet de bir huzura gidilecek.


**


Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar