Venüs’üm
Alev gibi yanan tatlı dudaklarınla, beni ne güzel öptün.
O sıcacık dokunuşunla, nazik gülüşünle karanlığa gömülmüş kalbimi, öylesine sarhoş ettin ki, tenimde öpüşünle hissettiğim nefesinin kokusunu hala hissediyorum.
Beni yalnız bırakmayan, gölgelerde kaybolmaktan koruyanım, çok güzelsin. Birde o dudaklarının tadı, içimdeki kötülüğü ne güzel sildi.
Yoksa ümitsizlik kalbimi yıkıyor çaresizlik içimi oyuyordu.
Ah o dudakların benim sonsuz çarem.
Her şeyime ilaç sadece bir öpücükmüş. O da sende varmış.
Şimdi ölüme meydan okurcasına, hayata bağlandım.
Senin öpücüğüne bir değer ölçtümde, can vermeli ancak dedim. Al beni, senin için her şeyimi minnetsizce sana veririm.
Bir öpücük için böyle.
Ya beni kucaklasan, sarsan, koynunda eritsen.
Sözün bitti yer olur. Her şey için.
Olmaz deme aşkım. Ah keşke sana neler neler düşünüyorum. Benim küçücük dünyamın yanında kıymeti ne olabilir ki…
Rüyamsın.
Uyandım, uyanmaz olaydım. Şimdi gözyaşlarımla sarhoş oldum.
Yine hiç beklemediğim bir şekilde ayrı düşmüşüm. Tüm rüyalarımı gömdüğüm kalbim sancılandı.
Gördüğüm bütün rüya senin, şimdi senin gibi hissettiğimi hissediyorum.
Karanlığım dağılın o beni sevdi…yaşamaya değer bir hayat bağışladı.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar