En güzel şiirlerim yazamadıklarımda
Ben Neyim?
“Ne söylesem vezin alır götürür
Şekle döker, kafiyeye batırır
Gece birkaç mısra dile getirir
Sabahleyin bozar bozar ağlarım ”
Bekir Sıtkı ERDOĞAN
Ben neyim?..
Bir şehrin "Don Kişotu"'mu?
Yel Değirmenlerine, herkesten önce karşı duran bir serdengeçti mi?
Her seferinde künyesine sefer yazılan ve cephede her defasında yenilip geri dönmeyen, Sezai KARAKOÇ tabiriyle "yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır" aşkı ve idealini arayan bir seyyah mı?..
Bütün varlığını, kendi insanının mutluluğu ile takas eyleyen bir gönül tüccarı mı?
Sahi ben neyim?..
Nedir beni divane eyleyen, kendi deryasında?..
Yoksa, halka okuma aşkı veren Ahmet Mithat Efendi'nin çığırında giden birisi mi?..
Yoksa! "Bir avare kasnak mıyım?".
Dönüp durdukça, kendi ömür sermayesini berhava eden?
Ya da bir Milli Kültür divanesi miyim?..
Yosa ne söylediğini bilmeyen, Yunus çizgisinde "Gel gör beni aşk neyledi" diyen bir divane miyim?..
Bir türkü duyunca, yüreğimde dalga dalga duygular kabarır. Alır götürür beni öte diyarlara. Türkülerin masum gözyaşları, içimdeki deryaları coşturur. Ben de aynısını yazmak istedim. Aynı duyguların mısralarıyla, hem hal olmak istedim. Lâkin, allame Muhammed İkbal'in, "En güzel şiirlerim yazamadıklarımda" sözü adeta beni anlatır.
Veya Orhan VELİ gibi "duyuyorum, fakat anlatamıyorum" beni bende anlatır sanki.
Çok şeyler düşündüm...
Çok hayali aşk eyledim, fakat yazamadım. Şiir karşısında aczimi itiraf etmek zorunda idim. Ve de öyle yaptım...
Sahi, ben neyim?
Neyi anlatır ve ne ile anlamlandırırım kendimi?..
Ali Şahin CANOZAN
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar