Print Friendly and PDF

Gâh Dudağını Dudağına Verir, Gâh Seni Kucağına Alır

Bunlarada Bakarsınız

 


CXXIV

Dünyada böylesine ay olamaz, burda topalla ey gönül, inada kalkışma. Beni savaşla korkutup duruyorsun ha, hadi savaş bakalım, hadi savaş.

Biz o ebedî şaraplarla Tanrı sarhoşuyuz; sense akıllısın, hünerlisin. Yürü, ad san kaydında kaladur.

*             Kâğıttan elbiseler giyinerek din padişahının huzuruna gittik biz; sen sûret âşıkısın, kalem gibi renge kapılıp kal.

Sevgilinin aşkıyla can ver, düğüm aşksız çözülmez. Ey rûh, burda sarhoş ol; ey akıl, topalla burda.

*             Rum, yüzünü görüp sarhoş oldu, Zenci, saçını görüp yıkıldı; artık istersen Rum ülkesine git, istersen Zenciler diyarına.

Onun ayranına düşmüşsün, zaten de onun aşkından doğdun sen. İstersen yüzlerce fersah ileriye koş, bu puttan kurtulmana imkân yok.

Müminsen seni aramadadır, kâfirsen seni çağırmada. Bu yana yürü, doğru bir er kesil, o yana var, kâfir ol, ikisi de bir onca.

Gözün bağında kalmış, kulağın şirin sözlerinde, onun gelirine dal, bal arısına dön, onun hurma fidanına sarıl, salkım salkım geliş.

Hem gökyüzü okuna yay kesilmiştir, hem su onun emrine tâbidir. Doğruysan var, ok ol, eğri büğrü gidiyorsan yürü, yengeç kesil.

Onun yüce, geniş, hoş bir ülkesi var. Nasıl olursan, ne olursan ol, ona lâzımsın sen. Dilersen akıyk ol, lâ’l ol, dilersen kerpiç ol, taş ol; o ülkeye o da lâzım, bu da.

Lâ’lsen de gel, taşsan da gel, belâ seline düş, yuvarlan, selle denize koş, o şuh aşka konuk ol.

*               Hızır’ın abıhayatına benzer bir deniz; ne kadar içersen iç, eksilmez. Denizin suyu eksilirse o zaman gönlün daralsın, canın sıkılsın.

Balıklar gibi denizde git, gel. Kuruluğu hatırlarsan denizden karaya yüz tut.

Gâh dudağını dudağına verir, gâh seni kucağına alır. Öyle yaptı mı yürü, ney ol, böyle yaptı mı var çeng kesil.

Düşmanı yoksa da her yanda onun bir sarhoşu var; halvet yurdunda sürünüp durma; âşıkların geçit günü geldi, öne düş, öncü ol.

Onun bağından gafil olan, şaraba muhtaç olur. Üzümle, şarapla dolu bir bağ... Gâh şarap olur, gâh afyon.

*             Meryem gibi sus da bir İsa nefesli konuşsun. Kim sana iş arasında, var da erkek eşeklerle dost ol      dedi.

Kaynak: Cilt 1

Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar