Print Friendly and PDF

Evlilik Aşkın Mezarı


Fırtınalı
aşk denizinde yorgun düşenler için sığınılacak en güzel liman evliliktir.
Evlilik limanına sığınan âşıklar uzun ve yorucu bir seferden dönmüş gibidirler
ya da karmaşık bir masaldan çıkıp gelmiş gibidirler, bundan böyle her koşulda
dinginliği ararlar, edilgin bir yaşama aday olurlar. Bu limana sığınış çok zaman
onlara aşkta en yüce basamağa ulaşmak ya da aşkın verimli meyvesini toplamak
gibi görünür. Onlar limanda demirlerken gerçek bir zafer kazanmış gibidirler. Oysa
evlilik aşkın mezarıdır.





Evlilik
sorunlu da olsa iyidir. Bundan böyle az çok dingin bir yaşam sürme olasılığı da
vardır, aşkın sallantılarına ve çatışkılarına pek benzemeyen bir takım sallantılar
ve çatışkılar yaşama olasılığı da vardır. Evlilik kurumu duygular açısından
hiç de verimli bir kurum değildir.
Ama ussal düzeyde ortak bir yaşam
oluşturmak açısından oldukça elverişlidir. Çünkü o her şeyden önce bir kurum
'dur ve her kurum gibi yaşamsal gereksinimlerin öne çıktığı ve belirleyici
olduğu bir kurumdur. Güç ya da kolay koşullarda gereksinimlerin öne geçmesi
duygusal yaşamın filizlerini kırar. Aşkın düşmanı olan alışkanlıklar ve
kolaylıklar evlilik kurumunun temel özelliklerindendir. Alışkanlıklar
yerleştikçe, her anlamda kolay yoldan sağlamalar geliştikçe aşkın izleri silinmeye
başlar.





Yabansı
aşk, o yırtıcı aşk en sonunda evcilleşmiş, kendine yenik düşmüştür.





Dağınık
saçlar, gecelikler, pijamalar, yetinmeler, bildiği gibi davranmalar, anneler,
babalar, kardeşler, eski dostluklar, düşünmeden söylenmiş sözler duygusallığın
altını oymaya başlar. Artık heyecan yoktur, dokunuşlarda da yoktur, yan yana
duruşlarda da yoktur. Sessiz ya da gürültülü patırtılı bir isteksizlik, bir
bıkkınlık gelir yerleşir.





Evlilik
denilen şey bu muydu? Bunun için mi biz o düş ülkesinden bu aptallıklar
ortamına geldik? Çiftler aşkın sarsıntılarını arar duruma gelirler, ancak iş
işten geçmiştir, bundan böyle mutlu yuva oyununu oynamaktan başka yapılacak iş
yoktur.





Mutlu
yuva bir bataktır,

bir çocuk üretim merkezidir. Bataktan kurtulmak için girişilen çocukça çabalar
boşa çıkacaktır. Değişiklik olsun diye girişilen bir takım davranışlar büyük
bir verim sağlamayacaktır: hep aynı şeyleri yapmayalım, örneğin bu akşam
dışarıda yiyelim, örneğin sevişirken şöyle değil de şöyle yapalım. Evlilikte
elde edilebilecek en iyi kazanım aşkın temiz bir sevgiye, biraz da gözü kapalı
bir sevgiye dönüştürülmesi olabilir. Bu olmadığı zaman evlilik bir cehennem
olur çıkar.
Doğumlar, çocukların yetiştirilmesinde uğranılan çevresel güçlükler,
okul harcamaları, birilerinin baskın ve yönlendirici tutumları ve buna benzer
şeyler iyi bir sevgi ortamı oluşturmaya da engel çıkarır ve evliliğin açmaza
girmesinde çokça etkili olur.


Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar