İhramcızâde İsmail Hakkı Münacaatı

Bunlarada Bakarsınız

Ey Allah ım!

Bildiğin ve bizlere bildirmediğin âlemlerin Rabbisin.  İzzet ve Ceberutuna sığındım. Şükürler olsun.

Varlığın ve yokluğun sahibi olduğunu, sebepli, sebepsiz, nedenli, nedensiz, şeyli, şeysiz noksanlıklardan münezzeh hayat sahibi olduğuna şehadet edip iman ederim.

Kendini açıktan açık gösterdiğin halde, büyüklüğünden olmalı ki; Seni göremeyişim, tam olarak bilemeyişimin kusuru, bana aittir. …

Eden eyleyen Sensin...Güç ve kudret elindedir...

Her halimde Sana çok güveniyorum.  

 

Ey Allah’ım!

En çok sevdiğin Efendim Muhammed sallallâhu aleyhi ve sellemin ümmeti olmayı takdir ettiğinden şükrümü yerine getirmekten acizim.

Onu insan olarak özel yarattın.  Onun değerini Senden daha iyi bilen olamaz.

Ulu zâtına ulaşsın diye dileklerimi onu vesile ederek istiyorum.

Onun sevgisini kendime yol olarak seçtim.

O olmasaydı, serseri serseri dolaşan akılsızlar gibi olur, Seni hiç bilemezdim.

Sana iman edene, Onu sevene zarar ve ziyan dokunur mu?

Umutlarımla, korkularımla, dilenciler gibi yalvarmaz mıyım?

N’olur, beni kapından geri çevirme.   

Bir  zamanlar, Seni sonsuz aşkla sevdirdiğin, İblis’in düştüğü hataya düşürme beni.

İblis, Seni çok iyi bildiği halde, Efendim salla'llâhu aleyhi ve selleme olan kıskançlığı ile itirazda kalıp, şeytanlığa râm oldu.  

Aslında bu durum çok şaşılacak bir şeydir. Bundan dolayı kendime nasıl emniyet edebilirim ki?

Ey Allah’ım!

Acizliğimi itiraf ederek “Sen Kendini övdüğün gibisin” demekten başka niyazım olamaz.

Senden Ona yaptığın Zâtının dile gelmeyen övgüleri ile istiyorum.

Beni, kalbimi, ruhumu ve sırrımı, Efendimle Sana  yönelt.

Onunla sana gelenlere, isteklerini karşılıksız verdiğini biliyorum.

Beni benden iyi bilensin.

Ve bu fırsatı ihsan eylemene ne çok şükür eylesem azdır.

 

Ey merhametlilerin en merhametlisi Allahım!

Seçilmiş kulun Efendim salla'llâhu aleyhi ve selleme, miracında ümmetini unutturmadın. Dualar ettirdin. Unutkanlık, gafletten Efendimi korudun.

Ulu sevdân, has kulun Muhammed Mustafa -salla'llâhu aleyhi ve sellemin Hakkı için;

Bu ayıklığın hürmetine, beni de kendimle başbaşa bırakma.

Zâtına yakın olmanın kısa ve kolay olan yollarını Efendimin hakkı için bana  da ihsan eyle.

Kul olarak hangi amelim, sana layık olabilir ki, her haliyle noksanlık, çaresizlik ve biçarelik, değil mi?

Sen, Onu çok sevdin.

Sonra Onu sevmek nasıl olurda da bize örnek oldun.

O da seni nasıl andıysa, bilemem, ama Efendimin içten kelama gelmeyen sözleri, duaları ne ise, öylece benimde olsun...

Ey Allah'ım!

Kul olduğumu, acizliğimi bilmez miyim?

Çaresizliğim ile Efendimi andığımda, Seni de anmış gibi; rüyalarımda Efendimi göremediğimden, Ravzasına bakarken, Seninde arşını kürsünü görmüş yerine sayar, içime sevinç ve huzur dolar.  

İnsanların arayıp bulmadığı  ism-i âzamın 'O' olduğunu bilerek,

Huzuruna Onunla gelirim.

Merhametine sığınarak dua ederim

Halime bakıp kızma, ihsanını kısma.

Efendimin hatırına  bana acı…

Dünya dertlerimi, evlatlarımı, geçmişimi ve geleceğimi sana emanet ettim.

Yalnızlığımda gizli gizli ağlarken, hatam olarak gördüğün şeyler, büyüklüğün yanında anılmayacak kadar küçük şeylerdir.

Ey Allah'ım! Onlara bakma,

İçimdeki derdimi Sanki bilmiyormuşsun gibi, tekrar tekrar ettiğim için kızma.

İçim yanıyor.

Efendim ile İçimde onulmaz dertlerime üzüntü ve hasretime dur diyebiliyorum.

N'olur...Allah’ım; Diyebilmeyi ne çok seviyorum.

Ey Allah’ım!

Sana gizli kalmayan halimi, şikâyet edemem. Zaten en ince ayrıntısıyla biliyorsun.

Şunu yapmam, hayır bir daha yapmam, dediğim halde tekrarlarım oldu, olacaktırda.

Bir yüzsüz gibi, çok tövbeler ederim. Pişmanlıklarımı itiraf ederim. Binlerce kez söz veririm.

Fakat, bu serseri halimden çok yoruldum...

Takat ve dermanım kalmadı…Bana çok merhametli davrandığına şahidim.

Böyleyken;

Duramıyorum, durumuma merhametini perde tutup   bu kaçıncı dönüşün, demeyeceğini  bildiğimden arsızlar gibi geliyorum.

Ey Allah’ım!

Amellerimi sermayem diye sunamam, bir kulun neye gücü yeter ki?

Efendim salla'llâhu aleyhi ve selleme olan  aşkını ve sevgini bildiğimi vesile etmekten başka bir çarem yok..

Hatalarım artmadan, acizlik belimi bükmeden, lütuf ve merhametinle yardım etmeni çoktan çok istiyorum.

Ey Allah’ım!

Senden vazgeçilmez, bir umudum var...

Ulu Sevdan Efendim salla’llâhu aleyhi ve sellem hatırına beni bağışla

Allahümme salli ve sellim alâ Muhammedin ve alâ alihi…münteha marzâtillahi Teâlâ ve marzâtihi

Amin, amin amin, amin

Ya Rabbi…

 

Salât-ı Tecelliye Muhyiddin Ebi Salih Şeyh Abdulkadir Geylâni Kuddise sırruhu'l aziz 

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar