Ey Yüzlerce Sarhoşluğun Temeli
63
Yıldız
da senin ay yüzünü görüp sarhoş olmuş, güzelim gökyüzü de, ey dilber, yüzün de
güzel, kaşın gözün, saçlarınca güzel; o bambaşka alımınsa güzelliğe de sığmaz,
ondan da üstün.
* Gökyüzü ne senin gibi can Leylâsı
görmüştür, ne benim gibi güzel bir Mecnun; zaten böylesine Leylâ, böylesine
Mecnun da dünyaya hiç mi hiç gelmemiştir.
* Zaten akıllı kişi, şu kapkaranlık balçık
yurtta ancak senin gibi Mûsâ gönlüne sahip bir dilberin benim gibi de güzel bir
Hârûnun bulunacağına, amma eşimizin de bulunamıyacağına inanır.
* Ey şu yedi değirmenin tek mili, hem
altın madenisin sen, hem kimya. Ey zemanenin İsa'sı, gel de bize güzelim
afsununu oku, dirilelim.
800.
Delinmemiş bir inciyim ya, neme gerek ham, neme gerek olgun; senin gölgende; afyonunla
sarhoş olmuş, yatıp uyumuşum ben. ,
* Zerreler, nağmenle oynarlarsa şaşılır mı
buna? İşte şuracıkta Mûsâ'nın Tur'u da kendinden geçmiş, o güzelim yazı da
oynayıp duruyor.
* A gönül, gönlünü hoş etmek için altın
toplamada, hüner göstermedesin; fakat altından, hünerden zenginleşmiş de sonucu
yer© geçmemiş bir Karun gördün mü hiç?
O
para, o pul, görünüşte güzel görünür amma güzelliğe yol yoktur ona; güzelim
panzehir içinde gizli bir zehirdir, dağ yılanının zehri âdeta.
Yahut
da kâfirlerin mezarları gibi mihnetlerle, ağır yaralarla dopdolu; fakat
dışardan bakarsan atlaslara, ağır siyah kumaşlara bürünmüş, bezenmiş.
* Ben senin o cim'e benziyen kulağının, o
sad'a benziyen gözünün, o elif gibi düzgün usûl boyunun, o nun'a benziyen
kaşlarının yüzünden, evet ,o harfler yüzünden can levhasına yazı yazar bir
talebe oldum, bu harflerle yazıları okumıya başladım; bu çeşit güzel bir
denizde gemi oldum, gemici kesildim.
* Ululuk mancınığına sahib olan şu
gokkubbenin kemeri nerden bana benziyecek; ey her yanı ölçülü güzel, senin
aşkına düşmüşüm ben, mîzân nerden bana eşit olacak?
Ey
yüzlerce sarhoşluğun temeli, dün baş çekerek nasılsın, vasfa gelmez, tarife
sığmaz güzelim, hayret âleminde hoş musun dedin.
Baş
çeken her kötülüğü, yüzünün adaleti tuttu, boynunu vurdu; zaten de o kötülük
sen yokken kendi kanını içmişti, bu cezaya müstahak olmuştu.
810.
* Ey Tebrizli Şems, öyle bir ersin ki ululuğuna had yok, ululuktan da yüzlerce
mertebe ulusun sen; benim canımsa öylesine bir balık ki karnında senin gibi bir
Yunus var işte. [1]
[1] Cilt 1, Gazel, 63
Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan :
Abdülbâkiy GÖLPINARLI, İstanbul Remzi Kitabevî , Yükselen Matbaası İstanbul —
1957
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar