Platonik Aşkın İdealleri
"ALINTI"
Shakespeare'in
sonesi 116 ve sonesi 130'un her ikisi de aşkı farklı şekillerde anlatır ama her
ikisi de platonik aşkın ideallerini gösterir. Platonik aşkın üç aşaması beden
aşkı, akıl aşkı ve ruh aşkıdır.
Shakespeare,
sone 130'da bedenin aşkını ya da yokluğunu ele alırken, aşkının onunla mutlu
olabilmesi için güzel görünmesine gerek olmadığını sayar. Saçlarını "siyah
tellere" benzeterek, gözlerinin ise "güneşe benzemediğini"
sayarak gerçekte ne kadar çekici olmadığını anlatıyor. Ayrıca kötü kokan
nefesini ve renksiz yanaklarını da anlatıyor ama sonunda onu herkes kadar nadir
gördüğünü söylüyor ve ondan memnun olduğu mesajını veriyor. Sonnet 116 ayrıca
aşkın asıl amacının güzellik olmadığını belirtiyor. "Gerçi pembe dudakları
ve yanakları orak pusulasıyla gelse de" diyor. bu güzelliğin solup
gittiğini gösteriyor ve sevginin güzellikten daha fazlası olması gerektiğine
olan inancı gösteriyor.
sone 130'da
Shakespeare'in "Onun konuşmasını dinlemeyi seviyorum ama müziğin çok daha
hoş bir sesi olduğunu da biliyorum" diye yazdığı sone 130'da aklın aşkı
tartışılıyor. bu, kadın fikrini söylese de söylemese de aşkından memnun olduğu
anlamına gelir. Sone 116'da birisiyle sadece kendi düşüncesi için evlenmek istemediğini
çünkü insanların zamanla değiştiğini ve "aşkın, değişim bulunca değişen
aşk olmadığını" söylüyor.
Sone 116 aşkın
gerçek olmadığını, sonsuza dek sürmediği sürece platonik aşk ya da ruh aşkı
olmadığını gösteriyor. 11. ve 12. satırlarda "Aşk, kısa saatler ve
haftalar içinde değişmez, kıyametin eşiğine kadar dayanır." sone 130'da
Shakespeare, aşkının ne güzel düşünüldüğünü ne de ilginç olduğunu ama yine de
onu sevdiğini ve ona değer verdiğini belirterek ruh sevgisini gösteriyor. Onun
ruhunu seviyor olmalı çünkü platonik aşkın diğer özellikleri ona pek önemli
gelmiyor.
platonik aşk,
Shakespeare'in 116 ve 130 numaralı sonelerinde farklı biçimlerde de olsa
gösterilir.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar