Miraç Konusunda Tahrifat Yapanlara Cevap Mahiyetinde
Merhabalar Efendim hepinizi Allah'ın
adıyla selamlıyorum Miraç bir eski İran
Masalı bir zerdüş efsanesine mi dayanır
iddiaya göre 9 Miladi asırda
Müslümanların İran'ı fethetmesinden
250 sene sonra yaklaşık 200 250 sene
sonra eski İran'da var olan İran dinine
zerdüştlüğü ait bazı metinler tercüme
edildi ve Müslümanlar bu Metinlerle
karşılaştı ve bu metinlerden bir tanesi
Arda viraz kitabı denilen bir kitap Arda
viraz namak diye başlıklandırma
bunu İslam kültürüne uyarlamak istediler
ve miraç'la ilgili anlatılar gökyüzü
seyahati işte yi kat semayı çıkma
cenneti Cehennemi görme gibi motifler Bu
kültür vasıtasıyla İran kültüründen
İslam kültürüne aktarıldı şimdi bu kadar
iddialılar ki bu konuda şunu söylüyorlar
mucize şey miraca asıl dalış şeyden
olmuş hocam zerdüştlükten olmuş da oraya
girelim bu zerdüşlük
Miraç Miti var var var var özel
düştüğünde Peygamberimizden ardf varn
Tabii tabii Arda viraf namede vardır Eee
burada çok açık bir şekilde Zaten ben
ardavirafname ii Nimet Yıldırım hoca
Türkçeye tercüme etmiş bence çok önemli
bir hizmet yapmıştır ama Eee eee o kitap
yeteri kadar şey ne kadar okundu yani
onu bilmiyoruz Evet meşur hocam Arda
viraf ilahiyat hocalarının hepsinin
okuması lazım kesinlikle hocam
kesinlikle okuması gerek Mustafa
İslamoğlu İsrafil Balcı şunu söylüyorlar
Mustafa İslamoğlu diyor ki Yani bütün
ilahiyatçıların bu kitabı okuması lazım
diyor bu çok önemli bir kitap Bu kitabı
okumadan anlayamazsınız bazı şeyleri
yine İsrafil Balcı da bu kitap üzerinden
delillendirme sene önce yazıldığını
kendi hocalarından tanıdığı bir ismin Bu
kitabı Türkçeye tercüme ettiğini ve bu
kitaptan muhakkak istifade edilmesi
gerektiğini söylüyor kendisinin hareket
noktası yani Miraç 9 Miladi asırda İslam
kültürüne Arda viraz kitabı yoluyla
girmiştir diye iddia ettiği iddianın
dayanağı da bu kitap Peki bu kitapta
Aslında ne anlatılıyor Kim bu Arda viraz
Arda viraz yine İsrafil Balcı diyor ki
zerdüşt'ün havarilerinden birisi Zerdüşt
diye birisi var mı Muhtemelen var hatta
belki Zerdüşt Allah'ın peygamberlerinden
bir tanesi Hazreti Ali radıyallahu an
böyle ifade ediyor Allah'ın gönderdiği
her kavme peygamber göndermiştir
zerdüşlük de Muhtemelen bu peygamberin
kurduğu bir din Fakat daha sonra
bozulmuş ne ne zaman yaşamış
tarihlendirmede milattan önce 500
yılları arasında yaşamış olabileceğini
söylüyor yani ortalama aldığınız zaman
bile karşınıza milattan önce 7 8 asırlar
çıkıyor erkene alalım 600 diyelim 600
yılında çok ayrıntılı bakıldığı zaman
detaylı hiçbir şeyi kaçırmayalım diye
yani en iyi ihtimalleri dikkate alarak
konuşt zaman 6 yüzyılda yaşadığını kabul
edelim 6 yüzyılda yaşamış yani milattan
önce zerdüştün bir havarisi yanında bir
adamı var bu Arda biraz Yani doğru Arda
Bu şahıs Bir uykuya dalıyor 7 günlük 7
gecelik bir uykuya dalıyor bu uykuya
dalması için de bir takım eroin benzeri
uyuşturucu maddeler kullanıyor
uyuşturucu maddelerle kendinden geçiyor
ve Bir uykuya dalıyor kim Arda biraz
Arda biraz yedi tane kız kardeşi var
anlatıya göre bu yedi kız kardeşi aynı
zamanda eşi yani böyle bir şey
peygamberler için olamayacağına göre
zaten buradan anlıyoruz ki yani bir
eroin uyuşturucu maddeyle transa geçme
yi tane kız kardeşinin eşi olarak yani
kullanma peygamberlerin anlatabileceği
bir şey olmadığına göre bunun bir efsane
olduğunu bir masal olduğunu zaten en
başta anlıyorsunuz Bu Masal Muhtemelen
insanların çok ilgisini çekmiş Çünkü
tarihlendirme çok erken yani İslam'dan
Çok önce Peki 6 yüzyılda geçmişte yani
milattan önce 6 yüzyılda yaşamış bu
şahsın Bu kitabı yani Arda viraz kitabı
Arda viraz namak ne zaman yazılmış İran
anesine bakıyorsunuz onlar diyorlar ki
bu kitap Muhtemelen İran
İmparatorluğu'nun İran İmparatorluğu'nun
İskender tarafından yıkıldığı 330
yılından sonra yazıldı ahameniş
İmparatorluğu
330'luk
bir dönem önem var Ard vazın vefatından
Muhtemelen 300 sene sonra yazıldığı
tahmin ediliyor 300 sene sonra yazıldığı
tahmin ediliyor bu mümkün mü bu bu da
mümkün değil Çünkü İran'ın kutsal
metinlerinin İran İmparatorluğu
yıkıldıktan 300 yıllık milattan önce
30'lu yıllara kadar devam eden Helen
istilasından sonra yazılmaya başlandığı
da yine kaynaklarda ifade edilen bir
bilgi Yani bu metnin en erken Miladi 1
asırda yazılmış olması lazım yani 400
yıl sonra yazılmış olması lazım bu
imparatorluğun yıkı yıkılmasından 400
yıl sonra yazılmış olması lazım yani 4
yüzyıl boyunca farklı şekillerde
gizlenmiş bir takım köylerde
manastırlarda Kendilerini gizlemişler
ellerinde kalan metinleri eski zerdüşlük
metinlerini Helen istilasından 400 yıl
sonra kaleme almaya başlamışlar 500 yıl
sonra kaleme almaya başlamışlar bu
dönemde yazılmaya başlanmış bir eser bu
eserin daha sonraki dönem lerde sürekli
değiştirildiğini bir şeyler eklendiğini
ve bu tür eserlerin özelliği zaten bu
anonim olması bir şeyler eklendiğini
kabul etmek lazım eserin
tarihlendirilmesi herhangi bir yazmasını
eskiye ait bir yazmasını bulma imkanına
sahip olamayacağımız danan dolayı bu
eserin tarihlendirilmesi metnin
ifadelerine metindeki ifadelere
bakılarak tarihlendirilmesi mümkün
tarihlendirme de 9 10 asırda İran
ansiklopedisi 9 ve 10 asırlarda Yani 200
yıllık bir dönem Milat Miladi olarak 9
10 asırlar baktığımız zaman Hicri 3 Asır
ve 4 asırlarda yazılmış olabileceğini
tahmin ediyorlar o dönemde redakte
edildiğini ifade ediyorlar yani üzerinde
oynanmış eklemeler yapılmış
çıkarılmaları olmış üslup itibariyle
böyle bir çıkarıma gittiğiniz göre
üslupta ciddi manada o dönemin izlerinin
olduğunu ifade Hatta daha müdakkik daha
araştırmacı olanlar 10 11 yüzyıllarda
olmuş olması muhtemel yani İslam'ın
çıkışından Müslümanlıktan 3 en erken 300
400 Hatta 500 sene sonraki bir döneme
ait olduğu tahmin ediliyor peki bunun
yazma nüshalarına baktığınız zaman
karşınıza ne çıkacak Yani işte Mustafa
İslamoğlu İsrafil Balcı hadis
metinlerine güvenmiyorlar hadis
metinleri Ne kadar sağlam olduğunu
biliyoruz nasıl korunduğunu muhafaza
edildiğini biliyoruz tek tek isimlerini
biliyoruz yine ismini bilmediğimiz ve
deki ifadelerden kelimelerin
kullanımından hareketle tarihlendirme
yapabildiğimiz bir metinden hareketle bu
şahıslar İslam kültürünün tamamen
uydurma olduğunu Müslümanların tamamen
sahtekar olduğunu Müslüman alimlerin
sahtekar olduğunu hepsinin üş katçı
olduğunu ve aldıkları bir metni İslam'ın
içerisine soktuklarını ve bunu da
yaparken çok rahat bir şekilde bütün o
sahtekarlıkları Yani bir ciddiyetle
örttükleri ifade ediyor yani zımnen Bunu
ifade etmiş oluyor yani bu metnin yazılı
metinlerine baktığınız zaman bu metnin
yazılı metinlerinin Miladi yani 14 15
asırdan daha aşağılara indirmek çok zor
elde böyle bir metni bulmak o döneme
kadar bu yani yazıldığı Son ana kadar bu
metin üzerinde oynamalar Muhtemelen
devam etmiştir bu insanlar Müslümanların
İran'ı fethetmesinden sonra kaçmışlar
farklı diyarlara farklı ülkelere
gitmişler Hint okyanusundaki adalara
yerleşmiş zerdüştler işte İran'a gitmiş
buralara giden bu insanlar zaman
içerisinde Müslümanların o bölgedeki
hakimiyetlerini derinleşmesi
hakimiyetlerini yerleşmesi artık yeniden
bir İran İmparatorluğu kurma imkanı
olmadığını görünce kaçmışlar gitmişler
bu insanların bu metinlerini yani
Muhtemelen Müslümanlardan esinlenerek
aldıkları Müslümanlardan esinlenmeler de
gerekmiyor aslında bu bir anlatı yani
eski ahitte de var bu anlatı hanok
kitabı diye bir kitap var Bu hanok
kitabı eski kanonik metinler içerisinde
yok Yani bu apokrif bir metin fakat Eee
bazı kiliseler mesela eritre Kilisesi
gibi habesistan Kilisesi gibi bazı
kiliseler bunu sahih bir metin olarak
kendi kutsal kitap katalogların
içerisinde kabul ediyorlar yani Bu
metinde de Gökyüzünde hanok'un bir
yolculuk yaptığından bahsediliyor
cennetin cehennemin gösterildiğinden
bahsediliyor Allahu Teala'nın karşısında
durduğundan bahsediliyor Yani aslında bu
İmaj yani eski Yahudiler arasında da
bilinen bir imaj olmaması da mümkün
değil Kur'an da ifade ediyor ki bir
İdris peygamber diye bir peygamber var
haz şid sonra yaşamış haz Nuh öncesinde
yaşamış bir
Peygamberi
idr yani Çok doğru ve peygamber olan haz
İdris'i de kitapta an ve refu meen al
Biz onu çok yüksek bir mekana Yani kendi
katımızdan yükselttik İslam alimleri ilk
dönem İslam alimleri İdris'in hanok
olabileceğini ifade etmişler Yani hanok
eğer idrisse Zaten kur'an-ı Kerim haz
İdris'in gökyüzüne çıktığını anlatıyor
miraçta zaten haz İdris'in 4 kat semada
olduğunu bizim kaynaklarımızda ifade
ediyor Yani aslında İbrahimi kültür
içerisinde gökyüzüne bazı peygamberlerin
Hatta kutsal kitaplar üzerinden
bakmazsak anlatılar üzerinden bakarsak
işte Hz İlyas gibi Hızır gibi bazı
zatların gökyüzüne yükseltildiği bazı
peygamberlerin gökyüzüne yükselttiği
gökte yaşadığı anlatılıyor bu kültürü
almak için illa İran bir İran masalına
gitmeniz Muhakkak bir İran kitabını İran
masalını zerdüş masalını okumanız refere
etmeniz de gerekmiyor ama nedense işte
Mustafa İslamoğlu İsrafil bağlıcı bu
konuda ısra ediyorlar diyorlar ki bu
kesinlikle oradan alınmıştır Muhtemelen
belki bazılarının ifade ettiği gibi eski
İsrailiyat kültüründen de girmiştir haz
İbrahim eski ahitte var haz Musa'nın
yolculuğu var haz Musa'nın yolculuğu haz
İbrahim Aleyhisselam'ın yolculukları
eski ahitte anlatılıyor Kur'an'da da
anlatılıyor diye Kur'an onları işte eski
ahid almış İsrail etkilenmiş mi
diyeceğiz Kur'an'da anlatılan bir Hadise
gökyüzüne bazı peygamberlerin yükseldiği
yükseltildiği hazre İdris gibi Hazreti
İsa gibi bu bilinen bir Hadise bunu Yani
bir referans olarak eski İran masalına
dayandırma konusundaki ısrarlarına bu
insanların anlayabilmek mümkün değil
yani aşağılamak için Müslümanları
aşağılamak için bakın böyle yani uydurma
bir metinden Siz kendi kültürünüzü en
önemli şeyini aldığınız en önemli
esasını motifini aldığınız Aslında Hicri
200'den önce böyle bir şey yok diyor
İsrafil Balcı ancak Miraç anlatıları
bütünüyle tepeden tırnağa rivayetlerden
kurgudur ve olabildiğince de ezoterik
anlatılardan oluşur daha sonradan Kadim
Yahudi ve Hristiyanlık kültürlerindeki
göğe Yükseliş motifleri ve bir yandan da
zerdüşlük TKİ Miraç anlatılarında dan
esinlenilerek oluşturulan ve Hazreti
Peygamberin başından geçtiği iddia
edilen bütünüyle ezoterik anlatılardan
oluşturulmuş bir kurgu ne tefsir
kitaplarında var ne hadis kitaplarında
var miraç'la alakalı ne de işte diğer
kitaplarda diğer kültür kitaplarında
fıkıhla alakalı kitaplarda böyle bir şey
Miraç bahsi yok diyor ve bu konuda çok
iddialı olduğunu hayatının çalışmasını
yaptığını ve bir kitap kaleme aldığını
bu kitapla Profesör olduğunu ifade
ediyor şimdi bakalım bu iddialara Hadis
üzerinden gidelim 25'te vefat eden İbn
Ebi şeybenin İbn Ebi şeybenin kitabıyla
ilk defa İsra ve Miraç rivayetlerinin
birleştirildiği ve onun anlatısı la
insanlara takdim edildiğini sonra diğer
kitapları ilk kez de hadis kaynaklarında
deminki tefsir kaynağıydı o yüzden
söyledim Abdurrezzak İbn Ebi şeybe vardı
girdiğini ifade ediyor ve en baştan
başlayarak hemmam bin mühen itibaren
muhaddislerin hiçbirinin asla öyle bir
şey
nakletmiş muhaddislerin kitaplarında
olmadığını söylüyor İmam Malik muvatta
anda yok Ebu Yusuf'un asara İmam
Muhammed'in asarın da yok diye söylüyor
doğru yani imam Muhammed'in asarı Ebu
Yusuf'un ve imam Malik'in kitapları
Bunlar fıkıh kitapları yani imam
Malik'in kitabında en fazla merfu hadis
olan bu kitaplar arasında kitaptır Onda
da bile baktığınız zaman 800 civarında
merfu hadis var bu 800 tane fıkıh
hadisin içerisine böyle bir konunun
girmemiş olması gayet makul fakat İmam
Malik'in yaşadığı dönemde yaşayan İbn
tahm 16 8 İmam maliden 11 sene önce
vefat etmiş olan İbn tah Man'ın bir
Risalesi var meşk İbn tahm diye burada
Ebu Seid el hudri rivayet Ebu Said El
hudri Peygamber Efendimizin işte bir
binye bindirildiği ve gece yolculuğuna
çıkarıldığını anlatıyor sonra da diyor
ki İbn tahm Ebu Said El hudin ve zekere
hadis el Miraç Miraç hadisini daha uzun
şekilde zikretti Fakat o dönemde
kitaplar daha özet olduğu için yazı
malzemesi daha gelişmemiş olduğu için
insanlar daha özet metinler yazmayı
tercih ediyorlar ve zekere hadis el
Miraç hem Miraç kelimesini kullanıyor
Hem de yine o dönemde bu Hadisenin yani
İsra ile miracın beraberce anlatıldığını
ifade etmiş oluyor Halbuki Halbuki erken
dönemdeki rivayetlere kaynaklara
giderseniz burada e israile Miraç bir
arada asla anlatılmaz Mesela size örnek
vereyim mukatil bin Süleyman iddi
söylüyorum bu konuyu araştırmış birisi
olarak söylüyorum mukatil bin Süleyman'a
gidin Necim suresinden bahsederken bu az
önce söylediğim Rüya türü ezoterik
anlatıların bir kısmına yer verir asla
mesela Necim suresi ile İsra ayeti
arasında veya İsra ayetiyle Necim suresi
arasında hiçbir bağ kurmaz Halbuki
İsrafil Balcı bunların ayrı ayrı olaylar
olduğunu ve asla Hicri ik asırdan önce
birleşik bir şekilde anlatılmadı daha
sonra İbn Ebi şeybe ile 25'ten sonra
birleşik birleştirildiği iddia ediyor
böyle bir şey böyle bir iddia yani
baktığımız zaman metinlere doğru değil
Yine İbrahim Bin Saad var onun nası var
184'lü üsri bi diye başlıyor Peygamber
Efendimizin gece yolculuğa
çıkartıldığını daha sonra peygamberlerle
buluştuğunu kendisine süt ve şarabın
ikram edildiğini ifade eden hadisi
anlatıyor İbn mübarek var Bizim için de
çok önemli şahsiyetlerden birisi
Türkiye'de çok tanınan insanlardan bir
tanesi Zahit Abit Sufi o kendi
kitaplarında hem cihatta hem züt ve
rekaik hem Müsned de üç farklı kitabında
bu konuyu anlatıyor Bu konuyla ilgili
bilgiler veriyor yine aynı şekilde veki
bin Cerrah aynı dönemde yaşamış 1997'de
yaşamış o kitabı zühdü de miraç'la
alakalı rivayetleri naklediyor Şimdi
burada tabii Miraç kelimesi bazılarında
geçiyor bazılarında geçmiyor ama miracı
anlatıyor yani gökyüzüne yükselmeyi
anlatıyor mesela Ebu Davud et tayalisi
diye bir Alim var İsrafil Balcı'nın
anlatsın göre tayalisi 204 Burada da
Miraç rivayeti yoktur yani kendisi açık
ifade ediyor Ebu Davut talesi de böyle
bir şey yok diyor 411 nolu hadis Ebu
Davut 2014'te yaşamış Ebu Davut tayalisi
411 nolu hadiste diyor ki Huzeyfe
Radıyallahu anhan rivayet
ediyor makdis yani buraka bindirildi
cibril le beraber Beyt makdis kadar
getirildi
cibril cibril ve cibril onu Beyt makdis
gökyüzüne çıkardı ve kapıyı çaldı
kapının açılmasını istedi hazre cibril
ve Kim o dendi Ondan sonra peygamber
efendimize cennet cehennem gösterildi
şeklinde Rivayet var Fakat bu rivayette
Miraç kelimesi geçmiyor yani Miraç
kelimesinin geçmesi gerekmiyor zaten
Miraç kavramını kullanmıyor yani
Müslüman ilim adamları neden İsra
kavramını kullanıyorlar Yani kur'an bir
kavram varken hadislerin hepsinde
geçmeyen bazı hadislerde geçen Miraç
kelimesini kullanmayı tercih etmiyorlar
fakat Miraç çok böyle belirgin bir şey
olduğu için bu da bazı insanlar
tarafından kullanılıyor yani İsra ve
miracı asla birbirinden ayrı düşünmemiş
İsra ve miracı asla birbirinden bağımsız
düşünmemiş İsra aslında bir yolculuğun
başlangıç anı Mesela diyelim ki İmam
buhari'nin sahihi var imam buh harin
sahine bakıyorsunuz babul Miraç diye bir
bahis var Miraç bahsediyor alta
giriyorsunuz Hadise bakıyorsunuz hadiste
hine üsye Fi leyleti üsri bir
resulullahi diye başlıyor yani Miraç
kelimesi hadisin metninde geçmiyor
Peygamber Efendimizin gece yolculuğa
çıkarıldığı an Ya da gece yolculuğu
yaptığı gece iki defa geceyi söylemek
gerekiyor ama gece yolculuğu yaptığı
gece peygamberin yolculuk yaptığı gece
diye başlayıp sonra Mekke'den başlayan
bu yolculuğun serüvenini anlatıyor İmam
Buhari Şimdi burada da bir şey söylüyor
yani İmam Buhari gelmişken ifade edeyim
sahil Balcı diyor ki biri diyor ki
Peygamber Mekke'den uruç etti biri diyor
ki hayır Kudüs'e geldi oradan göklere
çıktı şimdi ikisi Kudüs'e kadar geldi
diyor Müslim diyor ki Kudüs'ten göğe
gitti Buhari de diyor ki Kudüs'e kadar
geldi döndü geri bir başka Bu olaydan
tamamen bağımsız Ayrıca Miraç anlatıyor
O zaman diyorum ki iki tane doğru olm
ğına göre hangisi acaba doğru mutlaka
biri yalan söylüyor İmam Müslim farklı
anlatıyor İmam Buhari farklı anlatıyor
yani İsra ve miracı farklı anlatıyor e
İsrafil Balcı'nın iddiasına göre yani
imam Müslim Kudüs'ten gökyüzüne
çıkarıldığını iddia ediyor fakat İmam
Buhari de tam aksini söylüyor İmam
Buhari de diyor ki hayır Mekke'den
çıkarıldı diyor yani İmam Buhari ile
İmam Müslim arasında bir ihtilafın
olduğunu Yani bu ihtilafın da aslında bu
Hadisenin gerçekleşmemiş olduğunun
delili olduğunu ifade ediyor Yani yani
bir insan bakar buna yani Sen böyle bir
iddiada bulunduğun zaman insanlar
kontrol eder sizin doktora ya da
profesörlük teziniz takdim ettiğiniz
teziniz herhalde birileri kontrol etmiş
olması lazım Eğer teziniz de böyle
yazdıysanız o kontrol eden insanlar kim
bilmiyorum Yani böyle bir şeyi kontrol
ettikleri zaman böyle bir şey doğru mu
yanlış mı Hemen fark ederler bakarsınız
yani kitaplar önümüzde Yani farklı bir
yere gitmee gerek yok Miraç bahsinde az
önce ifade ettiğim gibi
diye başlıyor ifade ettiğim gibi
buhari'de Peygamber Efendimizin sadır
hadisesi önce anlatılıyor sonra
peygamber efendimizin Şakkı sından sonra
peygamber
efendimize yani bana bir binek getirildi
o Burak mı diye soruyor işte tarifini
yapıyor Enes Evet o baktı
diyor ve adımını gözünün gördüğü en son
en uç noktaya atıyor Aksa tarfi gözünün
gördüğü en uç noktaya atıyor bu şekilde
ifade ediyor sonra diyor kiil aleyhi
Bakın şimdi burası çok önemli Hum aleyhi
onun üzerine Allah Teala beni bindirdi
onun üzerine bindirildi burağın üzerine
bildirildimi
ve cibril birlikte yolculuğu
yaptım cibril cibril Beni götürdü ta ki
dünya semasına gelinceye kadar festa ve
dünya semasını kapısını çaldı ve o kim
denildi ona şimdi burada hareketle
burada Beytül makdise Burakla gittiği
anlatılmıyor Demek ki Mekke'den yükseldi
gibi bir mana çıkartıyor burada böyle
bir şey yok yani Beyt makdis kelimesi
geç geçmiyor Evet geçmiyor ama buraka
bindirildiği anlatıyor Şakkı sadır
anlatıyor buraka bindirildiği anlatıyor
buraka bindirdik sonra cibril beraber
gittiğini daha sonra cibril dünya
semasına Peygamber Efendimizi çıkardığı
ifade ediliyor bu çok açık bir şekilde
Yani beyt-i makdis bir çıkışı ifade
ediyor aynı hadis aynı ifadelerde bakın
sahihi müslim'de de var aynı hadis aynı
ifadeler sahih müslimde var rivayetlerin
Farklı versiyonları var sahih müslim'de
Bu şekilde bir anlat da var ve aynı
şekilde beyt-i makdis kadar yolculuğu
ifade eden anlatılar da var Yani bu
anlatıda bu rivayeti nakleden orada
Beytül makdis kelimesini kullanmamış
olabilir fakat bu buradan Beytül makdis
kelimesini kullanmadı diye buhari'nin
Peygamber Efendimizin gökyüzüne
Mekke'den çıktığını iddia etmek Buradan
hareketle imkansız çünkü bir sonraki
hadiste bir sonraki Hadise baktığımızdan
İbn abbas'tan
gelen ayetine tercü H ederken burada
hiya
Ayn Resulullah s leylete üsri makdis
ifadesi kullanıyor bu Peygamber
Efendimize doğrudan gerçekten
gösterilmiş yani rya ayin yani gözle
görme Bir rüya değil buradaki meseleleri
de yine Miraç anlatıları Hazreti
peygamberin öğlen uykusunda yani kaylule
derler buna öğlen uykusunda gördüğü bir
rüya anlatsan işte bunun aslında bir
rüya olduğu şeklinde İsrafil Balcı ifade
ediyor ama burada bakın Rüya Ayn diyor
bir gözle Peygamber Efendimiz gördü
Peygamber Efendimize beyti makdis
gittiği zaman yolculuk yaptığı zaman o
zaman bu gösterildi diyor yani bu
rivayette baktığımız zaman iki rivayete
beraberce baktığımız zaman imam
buhari'nin de bu seyahatin beyt-i makdis
önce Hazreti Burak'la Birlikte yapılan
bir seyahat oradan gökyüzüne yapılan bir
seyahat olduğunu anlattığını bu kanaat
olduğunu çok açık bir şekilde görüyoruz
İmam müslim'de de aynı şekilde
rivayetler benzer şekilde ifade edilmiş
aralarında böyle bir fark yok iki büyük
imamın ihtilafında hareketle Müslümanlar
böyle temel bir meselede bile ihtilaf
etmişler şeklinde bir manayı nasıl
çıkardığını ben bilmiyorum yani onu
artık yani kendisinin profesörlük tezini
kontrol eden hocalara havale ediyorum o
hocalar tetkik etsinler şimdi bakalım
yine baktığımız zaman hadis kitaplarına
hadis kitaplarında mesela ısrar diyor ki
Said Bin Mansur da Said Bin Mansur 842
burada da yok Az önce yaşamış Said Bin
Mansur süneni var eksik bir sünen bu
sünen daha sonra bulundu ve Said Bin
Mansur'un süneni diye yayınlandı Kendisi
diyor ki Said Bin Mansur'un sünen de
diyor İsrafil Balcı böyle bir şey yok
diyor yani İsra ve Miraç yok diyor yani
İnsaf insan yani elini alır bir bakar
yani Yani kitabın tefsir bahsi var
tefsir bahsine baktığımız zaman tefsirle
ilgili Said Bin Mansur'un yaptığı
alıntılara baktığımız zaman hem İsra
suresinin tefsirinde hem de Necim
suresinin tefsirinde konuyla ilgili
rivayetleri yani İsra Miraç
rivayetlerini aldığını görüyoruz her iki
surenin tefsirinde bu rivayetleri
aldığını müşahade ediyoruz ondan daha
önce yine Abdurrezzak kitabında da yok
diyor Abdurrezzak Abdurrezzak bir
hadisçi bir musannef var musannef de var
Birçok yerde farklı metinler var fakat
yani Miraç diye baktığınız zaman
bulamazsınız çün Çünkü Müslümanlar Miraç
kavramını değil ilk dönemde özellikle
leylete üsye bihi kavramını kullanmışlar
peygamberin yolculuğa çıkarıldığı gece
kavramını kullanmış Çünkü Kur'an kavramı
bu kavramı tercih etmişler bu kavram
üzerind Fakat bu kavramla anlattıkları
şey miracın safhaları miracın
safhalarını anlatıyorlar yine
Abdülrezzak musannef de Birçok yerde bu
konuda bilgiler olduğu gibi Abdurrezzak
tefsirinde de Abdurrezzak tefsiri
dediğimiz şey Abdurrezzak rivayetleri
Yani bir hadisçi olarak tefsirle ilgili
rivayetleri bir kitapta toplamış hem
İsra suresi tefsirinde hem de Necim
suresi tefsirinde bu konulara referans
verdiğini görüyoruz yani orada da var
yani yok dediği şek şeylerin hepsinin
kaynaklarda yerleri var ama bakıyorsunuz
ki yani bunlar yok Bunlar 235 sonra
çıktı çünkü bu yani şeyin rivayeti geniş
tafsilatlı bir rivayet İbn Ebi şeybe
rivayeti yani büyük eserler İbn Ebi
şeybe sonra 230'a sonra yazılmaya
başladı Ahmed bin hanbel le birlikte
yazılmaya başladı daha önceki eser daha
kısa metinleri tercih ediyorlar Çünkü
yazı malzemesi kitapların okunması biraz
da bunu gerektiriyor fakat Yani bu iddia
yani böyle bir iddiada bulunmak yani
25'ten sonra ya
tarihlendirmede E yazıldığını yani İbn
Ebi şebeğin onlardan istifade ettiğini
aldığını bunu literatüre soktuğunu ifade
etmek istiyor fakat İbn Ebi şeybenin
anlatısı Aki tüm bilgiler geçmişteki
hadisçilerin farklı farklı kitaplarında
değişik ifadelerle değişik kısımlarını
anlattığı bilgiler imne bir şeybi Pekin
Neden böyle uzun bir metni tercih etmiş
Çünkü İbn bir şeybi musannef yazarı Yani
yalnızca merfu hadisleri almıyor aynı
zamanda Peygamber Efendimizden rivayet
edilen mevkuf hadisleri de alıyor yani
Peygamber Efendimizden ya da sahabe
döneminde olan olaylarla alakalı
sahabenin anlatım anlatıların da dikkate
alıyor ve Peygamberimizin hayatıyla
alakalı bir siyerci gibi bölüm açmış o
bölümde Peygamberimizin hayatının farklı
safhalarını kademe kademe anlatıyor
orada anlatırken zaten böyle bir
anlatıda Peygamberimizin miracını
anlatırken böyle bir tafsili anlatıyı
tercih etmesi gayet normal ve
muhaddisler de bu rivayetin kaynağını
İmam Buhari gibi Müslim gibi sahih
gördükleri için kitaplarını almışlar Hz
Enes'ten haz Ebu Said El hudri haz
huzeyfe'nin İşte bu rivayet uydurulmuş
hadisçiler tarafından İbn Ebi şeybe
tarafından Uydurulan bu rivayet ne
yapılmış bu rivayet Enes Bin Malik gibi
bir çocuğun üzerine yüklenmiş Enes Bin
Malik bir çocuk değil bir defa Enes Bin
Malik hazreti peygamber vefat ettiğinde
21 yaşında bir genç delikanlı Enes Bin
Malik bu hadisi kendi de rivayet ediyor
fakat kendi akrabalarından kendi
kabilesinden olan Malik Bin Sasa isimli
bir başka sahabiden naklediyor bu
rivayeti yani daha yaşlı bir sahabiden
naklediyor Ayrıca bu rivayet yalnızca
Enes bin Malik'e dayanmıyor Ebu Said El
hudri Gibi Ümmü seleme gibi haz Ayşe
gibi Haz Ali gibi 15 tane İbn Abbas gibi
15 tane Hatta 15'in de üzerine tekik
edildiği zaman sahabeden gelen bir
rivayet Bu hadis rivayeti açısından
baktığımız baktığınız zaman yani hadis
rivayeti açısından rivayet tekniği
açısından bakarsanız 15 sahabeden tabiin
döneminde Belki onlar yüzlerce tabiin
imamına dayanan oradan böyle Mütevatir
bir şekilde İslam kültürünün içerisinde
rivayet edilen farklı pasajları rivayet
edilen mana gökyüzüne Miraç yolculuk
manası itibariyle Mütevatir olduğunda
asla kuşku duymayacağımı sıhhatinden
kuşku duymayacağız bir haber bu yani
eğer siz bunu bir rivayet tekniği
açısından değerlendireceksiniz rivayet
tekniği açısından raviler üzerinden
değerlendir Siz fakat farklı bir metot
uygulamak istiyorsunuz yazılı metinler
yazılı kitaplar üzerinden konuşmak
istiyorsanız işte elimize yazılı
kitaplar Abdullah İbn mübarek'in
kitapları ve diğer başka yani Hicri ik
asırdan önce yazılmış kitaplar Ebu Davud
etay alisinin kitabı Said Bin Mansur'un
süneni ve başka birçok kitap var fakat
bunlara baktığınız zaman Bu kitaplara
baktığınız zaman kitaplarda da bu
metinlerin var olduğunu görürsünüz yani
metot yok yani hangi metodu uyguluyorsun
Ravi rivayet Yani İslam alimlerinin
uyguladığı senet ve kritiği senet
tenkidi mi kabul ediyorsun yoksa batılı
oryantalistlerin yazılı metinler
üzerinden tarihlendirme yapması yazılı
metinler üzerinden hareketle yani
uyguladıkları tarihsel eleştiri metodunu
mu takip hiçbir metot yok Her işine
nerede ne geliyorsa onu kullanıyor işine
ne geliyorsa onu alıyor ve tamamen
metotsuz kavramlar birbirine kar suni
kavramlar ifade icat ediyor Yani bunlar
iki ayrı şey İsra ve Miraç İsra var ama
Miraç Yok daha sonra israile ilgili
yaptığı şeyde de İsra var ama Hazreti
peygamberin böyle bir yolculuğu yok işte
bu yolculuk Muhtemelen haz Musa'nın
yaptığı bir yolculuğu ifade ediyor Yani
kafa baştan şartlanmış kendisini
şartlamak ben bu rivayet lerin 3 asırda
icat edildiğini ispat etmek zorundayım
diye kendini böyle bir şeyin içerisine
adeta koymuş sıkıştırmış yerleştirmiş
buradan çıkamıyor çıkamadığı için Arda
virf metnini otantik kabul ediyor böyle
bir metin var elimizde bu Metin
belirlemiştir diyor yani siz yine
oryantalistlerin araştırmalarına
gittiğiniz zaman bu Metin de aslında
İslam fetihlerinden sonra ortaya
çıktığını Eğer bir etkilenme varsa
Kur'an'da var Bu hadiste var ilk dönem
alimleri tarafından ifade edilmiş or
oralardan bu adamlar bu anlatı zaten
Ortak bir anlatı ortak bir masal
üretiyor adam Yani böyle bir şey
olabilir mi yani böyle bir şey böyle bir
şey kutsal bir kaynağı olabilir mi Arda
virf metninin yani 7 Gün 7 gece uyuyacak
yi tane kız kardeşi var Hem aynı zamanda
eşi Hem aynı zamanda kız kardeşi Böyle
bir saçmalık olabilir mi Bu metni bir
kutsal Metin gibi görerek Bu bir işte
bir aslı var O halde buradan
etkilendiler Bu bir masal Bu bir efsane
İran masallarını İran masallarını
hadisleri tenkit için Hatta şimdi ifade
edeceğim Kur'an'ı tenkit için kullanıyor
Kur'an'ı tenkit için kullanıyor siyeri
tenkit için kullanıyor işte İslam
alimleri tenkit için kullanıyor tabii
yani belli bir metot olmadığı için
muhaddisler de 235'e tarihlendirilen
şimdi geliyorsunuz diyorsunuz ki İbn Şam
da var İbn hişam işte siyerci çok
tafsilatlı bir şekilde İsra ve miracı
anlatmış israi miracı Hatta Miraç
kelimesini de kullanmış yani İbn hişam
ama diyor 23'te yaşadı Tamam 23'te
yaşadı da İbni hişamın kitabının adı ne
ama İbn ishak'ın günümüze gelen eserinde
sadece İsra anlatısı vardır Miraç yoktur
yani İbn İshak o eserini daralırken
acaba Miraç anlatısı orada var mıydı yok
muydu bize gelmediği için bilmiyoruz ama
öğrencisi İbn hişam onun eserini
naklediyor bize burada kapsamlı bir Ebu
Said El hudri kaynaklı rivayet vard İbn
hişam İbn hişam İbn ishak'ın kitabını
şerh etmiş düzenlemiş İbn hişamın
miraç'la alakalı alıntısını alıntısını
baksaydı K Muhtemelen bakmıştır hemen
şunu görecekti Kale İbn İshak yani İbn
İshak naklediyor Kale İbn İsak Hades
haddeseni menb saidin el hudri diye
başlıyor Bir rivayette de
haddeseni min ehlil ilmi min ehlil ilmi
ehli ilimden Bazıları bana rivayet etti
an Ebi Said El hudri diye rivayet
anlatıyor yani İbni İshak nakil yapıyor
İbn ishak'ın kitabını naklediyor bize
İbn hişam İbn ishak'ın kitabı an
alındığını Niye söylemiyorsun Yani bunu
tarihlendirmesi İbni Şam da aynı zamanda
muhaddis muhaddislerin tekniğini
kullanıyor Eğer bir insan bir yerden
alıntı yapmışsa Yani ben mesela diyelim
ki işte kendi de gördüğüm tanıdığım ve
vefat etmiş büyük alimlerden mesela
Erzurum'da Osman Bektaş Hoca'dan bir
alıntı yapmışsam Osman Bektaş Hoca'nın
sefer diye bir kitabı var bu sefer
kitabını işte gördüm okudum ondan aldım
dediysem bu alıntı Yani beni yaptığım
zamana
tarihlenen vefat ettiği tarihle
tarihlendirilen Bu alıntının gerçekten
doğru olduğunu böyle bir eserin
bulunduğunu tetkik ederseniz o zaman
bunu kabul etmemiz gerekir yani bu
iktibas yaptığınız yerle
tarihlendirmesi önceye almanız lazım
Hatta kitabı en son vefat etmeden önce
yazmadığına göre bir 20 yıl 30 yıl
geriye de çekip yani o dönem itibariyle
tarihlendirme lazım yani İbn isdan
naklen İbn İshak dedi ki bana falan kişi
ehli ilimden birisi rivayet etti
derseniz Bunu o ehli ilmin yaşadığı
Hicri yüzlü tarihlere getirmeniz lazım
Hicri yüzlü tarihe tarih Hadi
tarihlendirme En azından doğru olan
nedir İbn ishak'la tarihlendirme lazım
yani 151 demeniz lazım ama ne diyor
21'den sonra ortaya çıkmış diyor İbn
ishak'ı saklıyor orada hani gelelim şeye
İbn ishak'ın metninde Gerçekten böyle
bir şey yok mu Miraç kelimesi geçmiyor
ama İbn İshak da aynı şekilde İbn
ishak'ın kendi orijinal metninde de yani
eksik olduğunu herkes kabul ediyor şu
anda eksik bir metin var elimizde
tamamını tamamlamak için belki İbni
hişam başvurmanız gerekiyor İbni hişam
talebesi olduğu için tam metni bize
aktarmış Fakat şu anda eksik olan nüsa
da baktığınız zaman Peygamber
Efendimizin isr hasını anlatıyor sonra
diyor Sonra Melek beni semavata çıkardı
Bana cenneti gösterdi Cehennemi gösterdi
beni semavata çıkardı sonra da şöyle
şöyle şöyle oldu ve şun blı gördüm diye
keza keza diye ifade ediyor Yani İbn
isaka da gökyüzüne Yükseliş cenneti
görme Cehennemi görme var niye bunu
saklıyorsun Niye bir akademisyene bir
ilim adamına bir bilgiyi saklamak
yakışır mı Niye 151 de ki İbn ishak'ın
metninde böyle bir bilgi olduğunu
gökyüzü yolculuğu olduğunu niye
gizliyorsun yani Arda virf kitabı çok mu
belirleyici çok mu önemli yani İran
Masalı bu konuda İbn ishak'la
karşılaştırıldığı zaman İbn İshak çok
daha mı güvenilir n İsak sahtekar İbni
hişam sahtekar İbn Hak'tan nakil
yaparken ama Arda virf yazanlar Çok
doğru bunu bütün ilahiyatçıların okuması
lazım herkesin bilmesi lazım buna göre
kendi tarihinizi kendi kültürünüzü
yeniden şekillendirin işte kaynak orada
şeklinde bir anlayışı nasıl bir insan
inanan bir insan bir ilim adamı y
inananlardan da var geliyorsunuz yine
Siyer literatürüne baktığınız zaman
megazi yazarlarından vakiti de var
2007'de vefat etti ymış yani İbni
Şam'dan önce yaşamış megaz isinde olamaz
çünkü megazi Zaten Medine dönemini
anlatıyor fakat fütuh Şam'da anlatıyor
fütuh Şam'da İsra ve miraç'la alakalı
rivayetler var yani onlar tarafından da
bilinen bir şey bu y geçiyorsunuz işte
230'a vefat etmiş yine tarihçi kabul
edilen siyerci kabul edilen ib İbn
saadın İbn Ebi şeybe 5 sene önce vefat
etmiş 230'a vefat etmiş İbn saadın
tabakat anda da var Miraç ve Eee İsra
bahisi ayrıntılarda birtakım ihtilaflar
olması Yani bir asılsız göstermez
otantikliği delilidir Çünkü Mekke
döneminde olmuş bir Hadise Mekke dönemi
daha sonra peygamber efendimizin
anlatıları o dönemi hatırlayan
insanların anlatıları çok daha sonra
tarihlendirilmesi kullanılmadığı bir
dönemde bu zilhiccede mi oldu Ramazan'da
mı oldu recep'te mi oldu bunlar hakkında
insanların ihtilaf etmesi yılında
ihtilaf etmesi bunlar gayet normal
bilgiler Yani aynı zamanda bu bilgi e
İbn Saad da onun söylediğinin tam aksini
ik habesistan hicretinden Müslümanlar
Döndükten şibi Ebi tarifte kaldıktan ve
Peygamberimizin taife yolculuğundan daha
sonra anlatılıyor Evet yani miraç'la
İsra İbn sa tarafından farklı
anlatılıyor farklı
tarihlendirilen normal bir şey çünkü bu
farklı
tarihlendirmesi bir defa defasında Ruhi
bir seyahatin bir defasında da Peygamber
Efendimizin ruh beden beraber bir
seyahatinin gerçekleştiğini ifade ediyor
Yani rivayetler arasındaki farklılık
otantikliği zarar vermez Tam aksine
otantikliği gösterir Çünkü bir belli bir
kaynaktan alıp Yani bir adapte
yapmadıklarını bir uydurma
yapmadıklarını her bir şehirde yaşayan
farklı bir sahabinin farklı bir alimin
anlatılarının daha sonra kitaplara
girmesi sonucu anlatılar arasında bir
takım farkların olduğunu söylemek lazım
meseleyi bu şekilde açıklamak lazım ama
bakıyorsunuz ki burada da yine bir
farklılıktan harekette bir şüphe
çıkartıp Aslında böyle bir şey yok
aslında bütün Bunlar uydurma gibi bir
mana çıkartmaya çalış Şimdi gelelim
tefsir meselesine tefsir meselesi de son
derece önemli çünkü tefsirle ilgili
iddiaları da yani böyle yani kabul
edilebilir bir şey değil Yahya bin selam
diye Şimdi tefsirde biraz daha aşağı
çekiyorsunuz yani o dönemde alimler
arasında çok fark yok yani Aynı zamanda
hadisçi aynı zamanda Fakih aynı zamanda
müfessir Yahya bin selam'ın tefsirle
alakalı kitabı var 200 de vefat etmiş
orada var mı bu İsra ve Miraç
rivayetleri var ama Yahya işte Yahya bin
selam Yani 200 de vefat etmiş şimdi
hadisçiler 235 tarihçiler 213 Ona göre
yani tefsirde de geliyorsunuz 200 tarih
Yani hiçbir metot yok hiçbir usul yok
hiçbir Yani bir Kriter yok yani hangi
kritere göre bu tarihleri belirliyorsun
hadi diyelim sizin kabul ettiğiniz
kriterler Yani farklı ilim dalları fark
farklı ilim dallarında farklı ilim
adamları böyle bir şey Mümkün değil ama
hadi olduğunu Farz edelim Yahya bin
selam böyle bir şeyi böyle bir bilgi
aldı Yahya bin selam'ın Bunu nereden
naklettiğine bakalım nereden naklediyor
an tefsiril kelbi diyor kelbi kim Eğer
tefsirci kelbi ise 146'dan
bunu 146 çekmeniz lazım kelbin
tefsirinden Metin derseniz metin olarak
kelbin de muhtemelen bir tefsiri var
metni var oradan aldığını ifade ediyor
zaten Yahya bin selam onun o
alıntıladığım
tarihlendirme lazım orada da onu kelbi
hiç
zikretmiş diyor burada Yahya bin selamla
başlamış bu adeta uydurmuş erken
davranmış diğerlerinden Hemen fark etmiş
Eski İran masallarını almış İslam
kültürünün içerisine koymuş yerleştirmiş
kimse de fark etmemiş şeklinde bir iddia
Burada mukatil bin Süleyman'a geleceğiz
150 tarihinde vefat etmiş kendisi
ısrarla mukatilin burada e İsrail Miraç
bir arada asla anlatılmaz Mesela size
örnek vereyim mukatil bin Süleyman benim
çok önem verdiğim bir kaynak ilk
kaynaktır önemli detaylar verir bakınız
iddiayla söylüyorum bu konuyu araştırmış
birisi olarak söylüyorum mukatil bin
Süleyman'a gidin Necim suresinden
bahsederken bu az önce söylediğim Rüya
türü ezoterik anlatıların bir kısmına
yer verir asla mesela Necim suresiyle
İsra ayeti arasında veya İsra ayeti ile
Necim suresi arasında hiçbir bağ kurmaz
böyle bir rivayeti almadığını
kitaplarına söylü M katil bin Süleyman
zaten bir rivayet müfessiri değil yani
rivayetleri aktaran bir birisi değil
mukatil bin Süleyman kısa bir tefsir
yazmış anlamlarını anlatıyor anlamlarını
ifade ediyor Peki anlamlarına baktığımız
zaman karşımıza Yani bu katil bin
Süleyman gerçekten Necim suresinde yani
Miraçtan bahsetmemiştir diyebilir miyiz
Yani bir insanın bunu söyleyebilmesi
için bunu söyleyebilmesi için yani böyle
bu tür konudaki rivayetleri almamıştır
diyor zaten rivayetleri alması mümkün
değil yani rivayet tefsiri değil
rivayetlerle açıklamıyor kendi
kelimelerle kelimelere mana veriyor
Kur'an'ın anlamını söylüyor zaman zaman
rivayetlere çok az sayıda rivayete yer
verse bile esas bakıldığı zaman bu
kitabın özelliği manayı tefsir etmesi
manayı tefsir etmesi Kur'an'ın farklı
yerlerinde ne nasıl geçmiş bunu bunu
anlatıyor İsra suresinde anlattığı gibi
Necim suresinde deine daha sonraki bütün
müfessirlerin kabul ettiği şekilde Necim
suresinde Miraç olayını anlatıyor şimdi
bakın var mı mukatil bin Süleyman'ın
Necim suresi anlatsa yok mu siz karar
verin fedayı anlatırken Eee mukatil 8
ayet Necim suresinde Rabb Teala min
Muhammedin fetedella
veik leylet usri bin Nebi s sellem İşte
bu ila isabi bu tedelli peygamberin e
gece yolculuğa çıkartıldığı ve 7 kat
semaya yükseltildiği bakın Burada üsye
bin
nebii sabia Yani gece yolculuğunun 7 kat
semaya kadar gece yolculuğunun olduğu
zaman bu Hadise gerçekleşti diyor yine
İsrail miracı ayırmıyor ikisini aynı
anlatı içerisinde yerleştiriyor İsrail'e
başladığını ve miraçta 7 kat semaya
çıkıldığını 7 kat semada da tedelli ger
gerçekleştiğini ifade ediyor sonra
gidiyoruz Kab kavs inle alakalı Yani
bilgiler aktarıyor edna ev edna kavseyn
ev edna anlatırken
yani burada yine nasıl yakınlaştığını
ifade ediyor sonra
Eee yani Abdi kim Muhammed aleyhisselatu
vesselam diyor Muhammed'e yani vahyetti
Allah teal Allah Teala kebel Fuat kezeb
Fuat ve yani kezebe kalbi Muhammed
sbi tilky diyor Bu ne bu Miraç değil mi
Yani bu gece peygamberin Allah Teala da
Allah'la alakalı gördüğü şeylerde
gözünün gördüğü şeyler yani gözü biza
iyi görüyor Demek ki bedenle beraber
yapılmış bir yolculuk kalbi bunu
yalanlamadı diyor ve böyle gidiyor yani
böyle bak böyle gidiyor çok açık bir
şekilde 150' de vefat eden mukatil bin
Süleyman tefsirinde daha sonraki klasik
müfessirlerin tarif ettiği gibi Hatta
onlardan daha da ileriye giderek
bazılarından peygamberin gözüyle
gördüğünü rabbinin ayetlerini bu bedenen
böyle bir yolculuğun gerçekleştiğini
anlatıyor şimdi kalkıyor diyor ki ben
buna çok önem veriyorum Bunu diyor işte
bu çok önem verdiğim bu zatın tefsirine
baktığımız zaman böyle bir şey yok diyor
yani böyle bir şeyin olduğunu görüyoruz
klasik anlatı Neyse tefsirlerde
Aynısının muk katilde de olduğunu peki
böyle bir yalana başvurma böyle bir
sahtekarlığa başvurma böyle bir
aldatmaya başvurmaya neden ihtiyaç
duyuyor Çünkü Arda birazın kitabı var
yani bir İran Masalı var bu İran
masalının belirlediğini kabul etmek bu
İran masalının şekillendirdiğini İslam
kültürünü şekillendirdiğini diğer
insanları inandırmak için Aslında böyle
bir şeyin olmadığını böyle bir şeyin
olmadığını kavramlarda tahrifat yapıyor
kaynakları yanlış kullanıyor ve
insanları kasıtlı bilerek aldatma
girişiminde bulunuyor aldatma
girişiminde bulunuyor Çünkü açık bir
şekilde muk katilde böyle bir bilginin
Böyle bu tür rivayetler yoktur diyor
kapalı ifadeler kullanıyor kendisi
tenkit edildiği zaman kendisini
savunabilmek için işte ben aslında bu
rivayetlerin İsra Miraç rivayetlerin
olmadığını söylemek istedim diyebilmek
için kapalı ifadeler kullan fakat
baktığınız zaman zaten anlatı da yani o
rivayetler Deek anlatının Çok Ötesinde
mukatilin bu rüyeti yani peygamberin Gök
yolculuğunun gerçekleştiğini ne
inandığını rivayet olarak değil
kendisinin inandığını Kendisi de bir
Ravi aynı zamanda anlatıcı Yani o
rivayetleri farklı müfessirler topladı
İbn Abbas İbn Abbas'ın talebelerinden
topladığı rivayetler Onlar bu şekilde
inanıyor bütün müfessirler böyle
inanıyor müfessirlerin genel al anlatısı
yansıtıyor fakat kalkıyorsunuz Siz
Kur'an'ı bir Eski İran Masalı tenkit
ediyorsunuz bu aklın kabul edebileceği
bir şey değil bu İnsafın kabul
edebileceği bir şey değil bu ilmin ilim
ahlakının ilim adamına yakışır bir
ahlakın kabul edebileceği onaylayabilir
bir şey çok açık bir şekilde Gördüğünüz
üzere mukatil Necim suresini tefsir
ederken
tefsircilerin bütün hepsinin aşağı
yukarı zemahşeri dahil bakın Yani
zemahşeri ki yani çok önemli bir Alim
mutezili kevni mucizelere inanmıyor
fakat bu sureyi te ederken klasik
anlatının dışına çıkmıyor fakat şunu
ekliyor kendi perspektifini mutezili
perspektifini yansıtmak için bu diyor bu
Hadise bir Ruhi bir seyahattir Hazreti
Ayşe'den ve diğer farklı iki sahabeden
alıntı yapıyor fakat Ruhi olmadığı
konusunda diğer görüşler daha çoktur
diyor yani diğer görüşler daha çok
insaflı yani Hakkı söylemekten
çekinmiyor Evet benim görüşüm benim
tercihim Ruhi bir seyahat olduğu
gökyüzüne çıkışı peygamberin ama yani
bunu diğerini söyleyen yani ruh beden
beraber olduğunu söyleyenler ekseriyette
diye ifade ediyor Yani çok açık bir
şekilde mutezil isinden şi isine yani
haricisi kadar bütün müfessirler
ittifakla bu Hadisenin gerçekleştiğini
anlatıyor bazı ihtilaflar var mı var Kaç
defa gerçekleşti bunda ihtilaf var işte
Ruhen mi gerçekleşti yoksa ruh beden mi
gerçek bunda ihtilaf var Allah'ı gördü
mü doğrudan yoksa Allah'ın nurunu mu
gördü ya da kalple mi gördü gözle bunlar
ihtilaflı Fakat bu önemli değil yani
bunların bu ihtilafları Ayrıca konuşmak
gerekir Bu ihtilafları Ayrıca fakat
ortak bir şey var yani peygamber miraca
çıkartıldı İsra gecesi miraca çıkartıldı
İsra ve Miraç beraberce gerçekleşti
müfessirlerin bu konuda hiçbir ihtilafı
yok İslam ümmetinin kelamcısı mutezil
isinden işte eee sufisi kadar bu konuda
hiçbir ihtilafı Yok böyle bir Hadise
gerçekleşti bu Kur'an'da var Kur'an'ın
emri Kur'an bunu anlatıyor o kadar açık
bir şey ki o kadar açık bir hakikat ki
Yani bu hakikati asla reddedemez siniz
Çünkü mesela hani bir metin istiyorsanız
Ebu Hanife kelamcı Ebu Hanife 50'de
vefat etmiş onun Fıkhı eklerine
baktığınız zaman Miraç haktır diyor Men
rdu müt ve dun diye açık bir şekilde
ifade ediyor Miraç haktır ve miracı Kim
inkar ederse bidatçı dır ve sapkını
diyor bu yok mu yani şimdi buna bakacak
bakmayacak mısınız yani bunu bir tarafa
mı koyacak
bunu yok mu sayacaksın imamı eşari el
ibane Biz Miraç hakikatini tasdik ederiz
diye bir iman esası olarak bu tasdiki
oraya koymuş bunları yok mu kabul
edeceksiniz işte Ahmed bin Hanbel'in
akait görüşlerini nakleden alimlere
baktığınız zaman onlar da Ahmed bin
Hanbel'in görüşü olarak bunu çok açık
bir şekilde yani Selef itikadında da
hanbelilerde de var Mater de var
eşariler hiç kimse bu konuda itiraf
etmiyor Hani şimdi mukatil Bin
Süleyman'la alakalı Miraç kavramını
kullanmadı Onun için ben yani Miraç
rivayetlerini almadı diye söyledim
diyebilir Miraç kavramı var mukatilin
tefsirinde F salavat hams diyor Fur
salavat hamsu leylet Miraç diyor yani
Miraç gecesinde bu Beş vakit namaz farz
kılındı diyor yani Miraç kavramında
kullanıyor Eğer bu Miraç kavramı yani
120 130l yazılmış bir bir metin bu 150'
de vefat etmiş ama 120'li yıllarda vefat
etmiş 100 yıl sonra ortada ortaya çıktı
ise Miraç kavramı mukatilin kitabında bu
Kavram ne ne arıyor Neden bu kavram
oraya girmiş yani insaflı bir insan bunu
düşünür ama illa yani o eski İran
masallarını esas alıp Kur'an'ı tenkit
edecek Kur'an'ın hakikatlerini tenkit
edecek bu tenkidi yapabilmek için böyle
bir iddiayı ortaya atmaktan çekin miyor
Maalesef çok acı ama maalesef bu acı
hakikat yani bize Türk ilahiyat
camiasının durumunu gösteriyor
resmediyor hiçbir kontrol yok isteyen
istediğini şey söyleyebilir biraz da
bağırıyorsam sesiniz Gür çıkıyorsa
arkanıza birilerini almışsanız çok rahat
bir şekilde bir takım yalanları
masalları insanlara pazarlayabilirim Din
diye bunun üzerinden dini mefhumları
kavramları tenkit edebilirsiniz kendi
fikirlerinizi yeni ben Bir fikir buldum
bir icat buldum yani böyle bir şey
keşfettim diye insanları çok rahat bir
şekilde kandırabilirsiniz bunun çok
örneği var maalesef ilahiyat Türk
ilahiyat camiasında ve bunun bir
kontrolü yok gücü yeten kendi
fikirlerini ne kadar Aykırı ne kadar
asılsız Ne kadar sahte olursa olsun
Pekala bu sistem içerisinde insanlara
kabul ettirebiliyor ve kendi fikirlerini
onaylatılıyor musun Niye yalan
söylüyorsun niye sahtekarlık yapıyorsun
Niye bir kısmını alıp bir kısmını
gizliyorsun niye Allah'ın ayetlerini
ketm edenler hakkında Allah'ın ayeti var
geçmişteki kavimlerin neden helak
edildiğini Allah Teala anlatıyor
kur'an-ı Kerim'de neden Allah'ın
ayetlerini gizliyorsun neden Miraç
meselesi seni niye rahatsız ediyor Yani
bu şu mu demek Eğer siz bir yazar
Türkçeye eski bir İran masalını tercüme
etmeseydi haberiniz olmayacak bir
meseleyi o İran masalında anlatıldığı
şekilde kabul edip o masal üzerinden
İslam kültürünü Müslümanların
inançlarını kabullerini İslam
alimlerinin çalışmalarını yok sayacaksın
yani o zaman başka bir şey aramak lazım
Burada İran masallarıyla İslam Bilim
tarihini kritik etmek Müslüman İlim
adamlarının hepsini sahtekar göstermek
Bunların aslında kendilerinden önce var
olan bir metni adapte ettiklerini iddia
etmek sosyal darwinist bir bakış açısını
yansıtıyor sosyal darwinizm bildiğiniz
gibi sürekli bir gelişme olduğunu bir
sonrakini bir öncekinden aldığını ifade
ediyor Bir vahiy hakikatine inanmadığım
dolayı bu şekilde ifade ediyor Yani bu
metodu batılılar kullanıyorlar sosyal
bilimlerde özellikle tarihi gelişmelerde
tarihsel sürekliliği ifade ederken bu
metottan Fakat bu metoda bile uygun
hareket etseniz Aslında bu metoda uygun
hareket etseniz bile Arda viraz
kitabının
İslamdaki Miraç hakikatinin referansı
kaynağı olamayacağını kabul etmek
zorundasınız tarihsel açıdan
Müslümanlıktan Müslümanlığın ortaya
çıkışından çok sonra ortaya çıkmış bir
metin bu metinden Müslümanların
yararlanması mümkün değil Eğer birisi
birisinden istifade ettiyse yani İranlı
zerdüştler Müslümanların metinlerinden
istifade etmişler kendi anlatıların
böyle bir anlatı çekirdek bir anlatı
olabilir bu şekilde süslemişler semavat
la semavat yolculuğa süslemişler
diyebiliriz Onun ötesindeki bir iddia
sahtekarlık olur insanları aldatmak olur
hoşça kalın Efendim başka bir videoda
görüşmek
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar