Print Friendly and PDF

Miraç Konusunda Tahrifat Yapanlara Cevap Mahiyetinde




 

 

Merhabalar Efendim hepinizi Allah'ın 

adıyla selamlıyorum Miraç bir eski İran 

Masalı bir zerdüş efsanesine mi dayanır 

iddiaya göre 9 Miladi asırda 

Müslümanların İran'ı fethetmesinden 

250 sene sonra yaklaşık 200 250 sene 

sonra eski İran'da var olan İran dinine 

zerdüştlüğü ait bazı metinler tercüme 

edildi ve Müslümanlar bu Metinlerle 

karşılaştı ve bu metinlerden bir tanesi 

Arda viraz kitabı denilen bir kitap Arda 

viraz namak diye başlıklandırma 

bunu İslam kültürüne uyarlamak istediler 

ve miraç'la ilgili anlatılar gökyüzü 

seyahati işte yi kat semayı çıkma 

cenneti Cehennemi görme gibi motifler Bu 

kültür vasıtasıyla İran kültüründen 

İslam kültürüne aktarıldı şimdi bu kadar 

iddialılar ki bu konuda şunu söylüyorlar 

mucize şey miraca asıl dalış şeyden 

olmuş hocam zerdüştlükten olmuş da oraya 

girelim bu zerdüşlük 

Miraç Miti var var var var özel 

düştüğünde Peygamberimizden ardf varn 

Tabii tabii Arda viraf namede vardır Eee 

burada çok açık bir şekilde Zaten ben 

ardavirafname ii Nimet Yıldırım hoca 

Türkçeye tercüme etmiş bence çok önemli 

bir hizmet yapmıştır ama Eee eee o kitap 

yeteri kadar şey ne kadar okundu yani 

onu bilmiyoruz Evet meşur hocam Arda 

viraf ilahiyat hocalarının hepsinin 

okuması lazım kesinlikle hocam 

kesinlikle okuması gerek Mustafa 

İslamoğlu İsrafil Balcı şunu söylüyorlar 

Mustafa İslamoğlu diyor ki Yani bütün 

ilahiyatçıların bu kitabı okuması lazım 

diyor bu çok önemli bir kitap Bu kitabı 

okumadan anlayamazsınız bazı şeyleri 

yine İsrafil Balcı da bu kitap üzerinden 

delillendirme sene önce yazıldığını 

kendi hocalarından tanıdığı bir ismin Bu 

kitabı Türkçeye tercüme ettiğini ve bu 

kitaptan muhakkak istifade edilmesi 

gerektiğini söylüyor kendisinin hareket 

noktası yani Miraç 9 Miladi asırda İslam 

kültürüne Arda viraz kitabı yoluyla 

girmiştir diye iddia ettiği iddianın 

dayanağı da bu kitap Peki bu kitapta 

Aslında ne anlatılıyor Kim bu Arda viraz 

Arda viraz yine İsrafil Balcı diyor ki 

zerdüşt'ün havarilerinden birisi Zerdüşt 

diye birisi var mı Muhtemelen var hatta 

belki Zerdüşt Allah'ın peygamberlerinden 

bir tanesi Hazreti Ali radıyallahu an 

böyle ifade ediyor Allah'ın gönderdiği 

her kavme peygamber göndermiştir 

zerdüşlük de Muhtemelen bu peygamberin 

kurduğu bir din Fakat daha sonra 

bozulmuş ne ne zaman yaşamış 

tarihlendirmede milattan önce 500 

yılları arasında yaşamış olabileceğini 

söylüyor yani ortalama aldığınız zaman 

bile karşınıza milattan önce 7 8 asırlar 

çıkıyor erkene alalım 600 diyelim 600 

yılında çok ayrıntılı bakıldığı zaman 

detaylı hiçbir şeyi kaçırmayalım diye 

yani en iyi ihtimalleri dikkate alarak 

konuşt zaman 6 yüzyılda yaşadığını kabul 

edelim 6 yüzyılda yaşamış yani milattan 

önce zerdüştün bir havarisi yanında bir 

adamı var bu Arda biraz Yani doğru Arda 

Bu şahıs Bir uykuya dalıyor 7 günlük 7 

gecelik bir uykuya dalıyor bu uykuya 

dalması için de bir takım eroin benzeri 

uyuşturucu maddeler kullanıyor 

uyuşturucu maddelerle kendinden geçiyor 

ve Bir uykuya dalıyor kim Arda biraz 

Arda biraz yedi tane kız kardeşi var 

anlatıya göre bu yedi kız kardeşi aynı 

zamanda eşi yani böyle bir şey 

peygamberler için olamayacağına göre 

zaten buradan anlıyoruz ki yani bir 

eroin uyuşturucu maddeyle transa geçme 

yi tane kız kardeşinin eşi olarak yani 

kullanma peygamberlerin anlatabileceği 

bir şey olmadığına göre bunun bir efsane 

olduğunu bir masal olduğunu zaten en 

başta anlıyorsunuz Bu Masal Muhtemelen 

insanların çok ilgisini çekmiş Çünkü 

tarihlendirme çok erken yani İslam'dan 

Çok önce Peki 6 yüzyılda geçmişte yani 

milattan önce 6 yüzyılda yaşamış bu 

şahsın Bu kitabı yani Arda viraz kitabı 

Arda viraz namak ne zaman yazılmış İran 

anesine bakıyorsunuz onlar diyorlar ki 

bu kitap Muhtemelen İran 

İmparatorluğu'nun İran İmparatorluğu'nun 

İskender tarafından yıkıldığı 330 

yılından sonra yazıldı ahameniş 

İmparatorluğu 

330'luk 

bir dönem önem var Ard vazın vefatından 

Muhtemelen 300 sene sonra yazıldığı 

tahmin ediliyor 300 sene sonra yazıldığı 

tahmin ediliyor bu mümkün mü bu bu da 

mümkün değil Çünkü İran'ın kutsal 

metinlerinin İran İmparatorluğu 

yıkıldıktan 300 yıllık milattan önce 

30'lu yıllara kadar devam eden Helen 

istilasından sonra yazılmaya başlandığı 

da yine kaynaklarda ifade edilen bir 

bilgi Yani bu metnin en erken Miladi 1 

asırda yazılmış olması lazım yani 400 

yıl sonra yazılmış olması lazım bu 

imparatorluğun yıkı yıkılmasından 400 

yıl sonra yazılmış olması lazım yani 4 

yüzyıl boyunca farklı şekillerde 

gizlenmiş bir takım köylerde 

manastırlarda Kendilerini gizlemişler 

ellerinde kalan metinleri eski zerdüşlük 

metinlerini Helen istilasından 400 yıl 

sonra kaleme almaya başlamışlar 500 yıl 

sonra kaleme almaya başlamışlar bu 

dönemde yazılmaya başlanmış bir eser bu 

eserin daha sonraki dönem lerde sürekli 

değiştirildiğini bir şeyler eklendiğini 

ve bu tür eserlerin özelliği zaten bu 

anonim olması bir şeyler eklendiğini 

kabul etmek lazım eserin 

tarihlendirilmesi herhangi bir yazmasını 

eskiye ait bir yazmasını bulma imkanına 

sahip olamayacağımız danan dolayı bu 

eserin tarihlendirilmesi metnin 

ifadelerine metindeki ifadelere 

bakılarak tarihlendirilmesi mümkün 

tarihlendirme de 9 10 asırda İran 

ansiklopedisi 9 ve 10 asırlarda Yani 200 

yıllık bir dönem Milat Miladi olarak 9 

10 asırlar baktığımız zaman Hicri 3 Asır 

ve 4 asırlarda yazılmış olabileceğini 

tahmin ediyorlar o dönemde redakte 

edildiğini ifade ediyorlar yani üzerinde 

oynanmış eklemeler yapılmış 

çıkarılmaları olmış üslup itibariyle 

böyle bir çıkarıma gittiğiniz göre 

üslupta ciddi manada o dönemin izlerinin 

olduğunu ifade Hatta daha müdakkik daha 

araştırmacı olanlar 10 11 yüzyıllarda 

olmuş olması muhtemel yani İslam'ın 

çıkışından Müslümanlıktan 3 en erken 300 

400 Hatta 500 sene sonraki bir döneme 

ait olduğu tahmin ediliyor peki bunun 

yazma nüshalarına baktığınız zaman 

karşınıza ne çıkacak Yani işte Mustafa 

İslamoğlu İsrafil Balcı hadis 

metinlerine güvenmiyorlar hadis 

metinleri Ne kadar sağlam olduğunu 

biliyoruz nasıl korunduğunu muhafaza 

edildiğini biliyoruz tek tek isimlerini 

biliyoruz yine ismini bilmediğimiz ve 

deki ifadelerden kelimelerin 

kullanımından hareketle tarihlendirme 

yapabildiğimiz bir metinden hareketle bu 

şahıslar İslam kültürünün tamamen 

uydurma olduğunu Müslümanların tamamen 

sahtekar olduğunu Müslüman alimlerin 

sahtekar olduğunu hepsinin üş katçı 

olduğunu ve aldıkları bir metni İslam'ın 

içerisine soktuklarını ve bunu da 

yaparken çok rahat bir şekilde bütün o 

sahtekarlıkları Yani bir ciddiyetle 

örttükleri ifade ediyor yani zımnen Bunu 

ifade etmiş oluyor yani bu metnin yazılı 

metinlerine baktığınız zaman bu metnin 

yazılı metinlerinin Miladi yani 14 15 

asırdan daha aşağılara indirmek çok zor 

elde böyle bir metni bulmak o döneme 

kadar bu yani yazıldığı Son ana kadar bu 

metin üzerinde oynamalar Muhtemelen 

devam etmiştir bu insanlar Müslümanların 

İran'ı fethetmesinden sonra kaçmışlar 

farklı diyarlara farklı ülkelere 

gitmişler Hint okyanusundaki adalara 

yerleşmiş zerdüştler işte İran'a gitmiş 

buralara giden bu insanlar zaman 

içerisinde Müslümanların o bölgedeki 

hakimiyetlerini derinleşmesi 

hakimiyetlerini yerleşmesi artık yeniden 

bir İran İmparatorluğu kurma imkanı 

olmadığını görünce kaçmışlar gitmişler 

bu insanların bu metinlerini yani 

Muhtemelen Müslümanlardan esinlenerek 

aldıkları Müslümanlardan esinlenmeler de 

gerekmiyor aslında bu bir anlatı yani 

eski ahitte de var bu anlatı hanok 

kitabı diye bir kitap var Bu hanok 

kitabı eski kanonik metinler içerisinde 

yok Yani bu apokrif bir metin fakat Eee 

bazı kiliseler mesela eritre Kilisesi 

gibi habesistan Kilisesi gibi bazı 

kiliseler bunu sahih bir metin olarak 

kendi kutsal kitap katalogların 

içerisinde kabul ediyorlar yani Bu 

metinde de Gökyüzünde hanok'un bir 

yolculuk yaptığından bahsediliyor 

cennetin cehennemin gösterildiğinden 

bahsediliyor Allahu Teala'nın karşısında 

durduğundan bahsediliyor Yani aslında bu 

İmaj yani eski Yahudiler arasında da 

bilinen bir imaj olmaması da mümkün 

değil Kur'an da ifade ediyor ki bir 

İdris peygamber diye bir peygamber var 

haz şid sonra yaşamış haz Nuh öncesinde 

yaşamış bir 

Peygamberi 

idr yani Çok doğru ve peygamber olan haz 

İdris'i de kitapta an ve refu meen al 

Biz onu çok yüksek bir mekana Yani kendi 

katımızdan yükselttik İslam alimleri ilk 

dönem İslam alimleri İdris'in hanok 

olabileceğini ifade etmişler Yani hanok 

eğer idrisse Zaten kur'an-ı Kerim haz 

İdris'in gökyüzüne çıktığını anlatıyor 

miraçta zaten haz İdris'in 4 kat semada 

olduğunu bizim kaynaklarımızda ifade 

ediyor Yani aslında İbrahimi kültür 

içerisinde gökyüzüne bazı peygamberlerin 

Hatta kutsal kitaplar üzerinden 

bakmazsak anlatılar üzerinden bakarsak 

işte Hz İlyas gibi Hızır gibi bazı 

zatların gökyüzüne yükseltildiği bazı 

peygamberlerin gökyüzüne yükselttiği 

gökte yaşadığı anlatılıyor bu kültürü 

almak için illa İran bir İran masalına 

gitmeniz Muhakkak bir İran kitabını İran 

masalını zerdüş masalını okumanız refere 

etmeniz de gerekmiyor ama nedense işte 

Mustafa İslamoğlu İsrafil bağlıcı bu 

konuda ısra ediyorlar diyorlar ki bu 

kesinlikle oradan alınmıştır Muhtemelen 

belki bazılarının ifade ettiği gibi eski 

İsrailiyat kültüründen de girmiştir haz 

İbrahim eski ahitte var haz Musa'nın 

yolculuğu var haz Musa'nın yolculuğu haz 

İbrahim Aleyhisselam'ın yolculukları 

eski ahitte anlatılıyor Kur'an'da da 

anlatılıyor diye Kur'an onları işte eski 

ahid almış İsrail etkilenmiş mi 

diyeceğiz Kur'an'da anlatılan bir Hadise 

gökyüzüne bazı peygamberlerin yükseldiği 

yükseltildiği hazre İdris gibi Hazreti 

İsa gibi bu bilinen bir Hadise bunu Yani 

bir referans olarak eski İran masalına 

dayandırma konusundaki ısrarlarına bu 

insanların anlayabilmek mümkün değil 

yani aşağılamak için Müslümanları 

aşağılamak için bakın böyle yani uydurma 

bir metinden Siz kendi kültürünüzü en 

önemli şeyini aldığınız en önemli 

esasını motifini aldığınız Aslında Hicri 

200'den önce böyle bir şey yok diyor 

İsrafil Balcı ancak Miraç anlatıları 

bütünüyle tepeden tırnağa rivayetlerden 

kurgudur ve olabildiğince de ezoterik 

anlatılardan oluşur daha sonradan Kadim 

Yahudi ve Hristiyanlık kültürlerindeki 

göğe Yükseliş motifleri ve bir yandan da 

zerdüşlük TKİ Miraç anlatılarında dan 

esinlenilerek oluşturulan ve Hazreti 

Peygamberin başından geçtiği iddia 

edilen bütünüyle ezoterik anlatılardan 

oluşturulmuş bir kurgu ne tefsir 

kitaplarında var ne hadis kitaplarında 

var miraç'la alakalı ne de işte diğer 

kitaplarda diğer kültür kitaplarında 

fıkıhla alakalı kitaplarda böyle bir şey 

Miraç bahsi yok diyor ve bu konuda çok 

iddialı olduğunu hayatının çalışmasını 

yaptığını ve bir kitap kaleme aldığını 

bu kitapla Profesör olduğunu ifade 

ediyor şimdi bakalım bu iddialara Hadis 

üzerinden gidelim 25'te vefat eden İbn 

Ebi şeybenin İbn Ebi şeybenin kitabıyla 

ilk defa İsra ve Miraç rivayetlerinin 

birleştirildiği ve onun anlatısı la 

insanlara takdim edildiğini sonra diğer 

kitapları ilk kez de hadis kaynaklarında 

deminki tefsir kaynağıydı o yüzden 

söyledim Abdurrezzak İbn Ebi şeybe vardı 

girdiğini ifade ediyor ve en baştan 

başlayarak hemmam bin mühen itibaren 

muhaddislerin hiçbirinin asla öyle bir 

şey 

nakletmiş muhaddislerin kitaplarında 

olmadığını söylüyor İmam Malik muvatta 

anda yok Ebu Yusuf'un asara İmam 

Muhammed'in asarın da yok diye söylüyor 

doğru yani imam Muhammed'in asarı Ebu 

Yusuf'un ve imam Malik'in kitapları 

Bunlar fıkıh kitapları yani imam 

Malik'in kitabında en fazla merfu hadis 

olan bu kitaplar arasında kitaptır Onda 

da bile baktığınız zaman 800 civarında 

merfu hadis var bu 800 tane fıkıh 

hadisin içerisine böyle bir konunun 

girmemiş olması gayet makul fakat İmam 

Malik'in yaşadığı dönemde yaşayan İbn 

tahm 16 8 İmam maliden 11 sene önce 

vefat etmiş olan İbn tah Man'ın bir 

Risalesi var meşk İbn tahm diye burada 

Ebu Seid el hudri rivayet Ebu Said El 

hudri Peygamber Efendimizin işte bir 

binye bindirildiği ve gece yolculuğuna 

çıkarıldığını anlatıyor sonra da diyor 

ki İbn tahm Ebu Said El hudin ve zekere 

hadis el Miraç Miraç hadisini daha uzun 

şekilde zikretti Fakat o dönemde 

kitaplar daha özet olduğu için yazı 

malzemesi daha gelişmemiş olduğu için 

insanlar daha özet metinler yazmayı 

tercih ediyorlar ve zekere hadis el 

Miraç hem Miraç kelimesini kullanıyor 

Hem de yine o dönemde bu Hadisenin yani 

İsra ile miracın beraberce anlatıldığını 

ifade etmiş oluyor Halbuki Halbuki erken 

dönemdeki rivayetlere kaynaklara 

giderseniz burada e israile Miraç bir 

arada asla anlatılmaz Mesela size örnek 

vereyim mukatil bin Süleyman iddi 

söylüyorum bu konuyu araştırmış birisi 

olarak söylüyorum mukatil bin Süleyman'a 

gidin Necim suresinden bahsederken bu az 

önce söylediğim Rüya türü ezoterik 

anlatıların bir kısmına yer verir asla 

mesela Necim suresi ile İsra ayeti 

arasında veya İsra ayetiyle Necim suresi 

arasında hiçbir bağ kurmaz Halbuki 

İsrafil Balcı bunların ayrı ayrı olaylar 

olduğunu ve asla Hicri ik asırdan önce 

birleşik bir şekilde anlatılmadı daha 

sonra İbn Ebi şeybe ile 25'ten sonra 

birleşik birleştirildiği iddia ediyor 

böyle bir şey böyle bir iddia yani 

baktığımız zaman metinlere doğru değil 

Yine İbrahim Bin Saad var onun nası var 

184'lü üsri bi diye başlıyor Peygamber 

Efendimizin gece yolculuğa 

çıkartıldığını daha sonra peygamberlerle 

buluştuğunu kendisine süt ve şarabın 

ikram edildiğini ifade eden hadisi 

anlatıyor İbn mübarek var Bizim için de 

çok önemli şahsiyetlerden birisi 

Türkiye'de çok tanınan insanlardan bir 

tanesi Zahit Abit Sufi o kendi 

kitaplarında hem cihatta hem züt ve 

rekaik hem Müsned de üç farklı kitabında 

bu konuyu anlatıyor Bu konuyla ilgili 

bilgiler veriyor yine aynı şekilde veki 

bin Cerrah aynı dönemde yaşamış 1997'de 

yaşamış o kitabı zühdü de miraç'la 

alakalı rivayetleri naklediyor Şimdi 

burada tabii Miraç kelimesi bazılarında 

geçiyor bazılarında geçmiyor ama miracı 

anlatıyor yani gökyüzüne yükselmeyi 

anlatıyor mesela Ebu Davud et tayalisi 

diye bir Alim var İsrafil Balcı'nın 

anlatsın göre tayalisi 204 Burada da 

Miraç rivayeti yoktur yani kendisi açık 

ifade ediyor Ebu Davut talesi de böyle 

bir şey yok diyor 411 nolu hadis Ebu 

Davut 2014'te yaşamış Ebu Davut tayalisi 

411 nolu hadiste diyor ki Huzeyfe 

Radıyallahu anhan rivayet 

ediyor makdis yani buraka bindirildi 

cibril le beraber Beyt makdis kadar 

getirildi 

cibril cibril ve cibril onu Beyt makdis 

gökyüzüne çıkardı ve kapıyı çaldı 

kapının açılmasını istedi hazre cibril 

ve Kim o dendi Ondan sonra peygamber 

efendimize cennet cehennem gösterildi 

şeklinde Rivayet var Fakat bu rivayette 

Miraç kelimesi geçmiyor yani Miraç 

kelimesinin geçmesi gerekmiyor zaten 

Miraç kavramını kullanmıyor yani 

Müslüman ilim adamları neden İsra 

kavramını kullanıyorlar Yani kur'an bir 

kavram varken hadislerin hepsinde 

geçmeyen bazı hadislerde geçen Miraç 

kelimesini kullanmayı tercih etmiyorlar 

fakat Miraç çok böyle belirgin bir şey 

olduğu için bu da bazı insanlar 

tarafından kullanılıyor yani İsra ve 

miracı asla birbirinden ayrı düşünmemiş 

İsra ve miracı asla birbirinden bağımsız 

düşünmemiş İsra aslında bir yolculuğun 

başlangıç anı Mesela diyelim ki İmam 

buhari'nin sahihi var imam buh harin 

sahine bakıyorsunuz babul Miraç diye bir 

bahis var Miraç bahsediyor alta 

giriyorsunuz Hadise bakıyorsunuz hadiste 

hine üsye Fi leyleti üsri bir 

resulullahi diye başlıyor yani Miraç 

kelimesi hadisin metninde geçmiyor 

Peygamber Efendimizin gece yolculuğa 

çıkarıldığı an Ya da gece yolculuğu 

yaptığı gece iki defa geceyi söylemek 

gerekiyor ama gece yolculuğu yaptığı 

gece peygamberin yolculuk yaptığı gece 

diye başlayıp sonra Mekke'den başlayan 

bu yolculuğun serüvenini anlatıyor İmam 

Buhari Şimdi burada da bir şey söylüyor 

yani İmam Buhari gelmişken ifade edeyim 

sahil Balcı diyor ki biri diyor ki 

Peygamber Mekke'den uruç etti biri diyor 

ki hayır Kudüs'e geldi oradan göklere 

çıktı şimdi ikisi Kudüs'e kadar geldi 

diyor Müslim diyor ki Kudüs'ten göğe 

gitti Buhari de diyor ki Kudüs'e kadar 

geldi döndü geri bir başka Bu olaydan 

tamamen bağımsız Ayrıca Miraç anlatıyor 

O zaman diyorum ki iki tane doğru olm 

ğına göre hangisi acaba doğru mutlaka 

biri yalan söylüyor İmam Müslim farklı 

anlatıyor İmam Buhari farklı anlatıyor 

yani İsra ve miracı farklı anlatıyor e 

İsrafil Balcı'nın iddiasına göre yani 

imam Müslim Kudüs'ten gökyüzüne 

çıkarıldığını iddia ediyor fakat İmam 

Buhari de tam aksini söylüyor İmam 

Buhari de diyor ki hayır Mekke'den 

çıkarıldı diyor yani İmam Buhari ile 

İmam Müslim arasında bir ihtilafın 

olduğunu Yani bu ihtilafın da aslında bu 

Hadisenin gerçekleşmemiş olduğunun 

delili olduğunu ifade ediyor Yani yani 

bir insan bakar buna yani Sen böyle bir 

iddiada bulunduğun zaman insanlar 

kontrol eder sizin doktora ya da 

profesörlük teziniz takdim ettiğiniz 

teziniz herhalde birileri kontrol etmiş 

olması lazım Eğer teziniz de böyle 

yazdıysanız o kontrol eden insanlar kim 

bilmiyorum Yani böyle bir şeyi kontrol 

ettikleri zaman böyle bir şey doğru mu 

yanlış mı Hemen fark ederler bakarsınız 

yani kitaplar önümüzde Yani farklı bir 

yere gitmee gerek yok Miraç bahsinde az 

önce ifade ettiğim gibi 

diye başlıyor ifade ettiğim gibi 

buhari'de Peygamber Efendimizin sadır 

hadisesi önce anlatılıyor sonra 

peygamber efendimizin Şakkı sından sonra 

peygamber 

efendimize yani bana bir binek getirildi 

o Burak mı diye soruyor işte tarifini 

yapıyor Enes Evet o baktı 

diyor ve adımını gözünün gördüğü en son 

en uç noktaya atıyor Aksa tarfi gözünün 

gördüğü en uç noktaya atıyor bu şekilde 

ifade ediyor sonra diyor kiil aleyhi 

Bakın şimdi burası çok önemli Hum aleyhi 

onun üzerine Allah Teala beni bindirdi 

onun üzerine bindirildi burağın üzerine 

bildirildimi 

ve cibril birlikte yolculuğu 

yaptım cibril cibril Beni götürdü ta ki 

dünya semasına gelinceye kadar festa ve 

dünya semasını kapısını çaldı ve o kim 

denildi ona şimdi burada hareketle 

burada Beytül makdise Burakla gittiği 

anlatılmıyor Demek ki Mekke'den yükseldi 

gibi bir mana çıkartıyor burada böyle 

bir şey yok yani Beyt makdis kelimesi 

geç geçmiyor Evet geçmiyor ama buraka 

bindirildiği anlatıyor Şakkı sadır 

anlatıyor buraka bindirildiği anlatıyor 

buraka bindirdik sonra cibril beraber 

gittiğini daha sonra cibril dünya 

semasına Peygamber Efendimizi çıkardığı 

ifade ediliyor bu çok açık bir şekilde 

Yani beyt-i makdis bir çıkışı ifade 

ediyor aynı hadis aynı ifadelerde bakın 

sahihi müslim'de de var aynı hadis aynı 

ifadeler sahih müslimde var rivayetlerin 

Farklı versiyonları var sahih müslim'de 

Bu şekilde bir anlat da var ve aynı 

şekilde beyt-i makdis kadar yolculuğu 

ifade eden anlatılar da var Yani bu 

anlatıda bu rivayeti nakleden orada 

Beytül makdis kelimesini kullanmamış 

olabilir fakat bu buradan Beytül makdis 

kelimesini kullanmadı diye buhari'nin 

Peygamber Efendimizin gökyüzüne 

Mekke'den çıktığını iddia etmek Buradan 

hareketle imkansız çünkü bir sonraki 

hadiste bir sonraki Hadise baktığımızdan 

İbn abbas'tan 

gelen ayetine tercü H ederken burada 

hiya 

Ayn Resulullah s leylete üsri makdis 

ifadesi kullanıyor bu Peygamber 

Efendimize doğrudan gerçekten 

gösterilmiş yani rya ayin yani gözle 

görme Bir rüya değil buradaki meseleleri 

de yine Miraç anlatıları Hazreti 

peygamberin öğlen uykusunda yani kaylule 

derler buna öğlen uykusunda gördüğü bir 

rüya anlatsan işte bunun aslında bir 

rüya olduğu şeklinde İsrafil Balcı ifade 

ediyor ama burada bakın Rüya Ayn diyor 

bir gözle Peygamber Efendimiz gördü 

Peygamber Efendimize beyti makdis 

gittiği zaman yolculuk yaptığı zaman o 

zaman bu gösterildi diyor yani bu 

rivayette baktığımız zaman iki rivayete 

beraberce baktığımız zaman imam 

buhari'nin de bu seyahatin beyt-i makdis 

önce Hazreti Burak'la Birlikte yapılan 

bir seyahat oradan gökyüzüne yapılan bir 

seyahat olduğunu anlattığını bu kanaat 

olduğunu çok açık bir şekilde görüyoruz 

İmam müslim'de de aynı şekilde 

rivayetler benzer şekilde ifade edilmiş 

aralarında böyle bir fark yok iki büyük 

imamın ihtilafında hareketle Müslümanlar 

böyle temel bir meselede bile ihtilaf 

etmişler şeklinde bir manayı nasıl 

çıkardığını ben bilmiyorum yani onu 

artık yani kendisinin profesörlük tezini 

kontrol eden hocalara havale ediyorum o 

hocalar tetkik etsinler şimdi bakalım 

yine baktığımız zaman hadis kitaplarına 

hadis kitaplarında mesela ısrar diyor ki 

Said Bin Mansur da Said Bin Mansur 842 

burada da yok Az önce yaşamış Said Bin 

Mansur süneni var eksik bir sünen bu 

sünen daha sonra bulundu ve Said Bin 

Mansur'un süneni diye yayınlandı Kendisi 

diyor ki Said Bin Mansur'un sünen de 

diyor İsrafil Balcı böyle bir şey yok 

diyor yani İsra ve Miraç yok diyor yani 

İnsaf insan yani elini alır bir bakar 

yani Yani kitabın tefsir bahsi var 

tefsir bahsine baktığımız zaman tefsirle 

ilgili Said Bin Mansur'un yaptığı 

alıntılara baktığımız zaman hem İsra 

suresinin tefsirinde hem de Necim 

suresinin tefsirinde konuyla ilgili 

rivayetleri yani İsra Miraç 

rivayetlerini aldığını görüyoruz her iki 

surenin tefsirinde bu rivayetleri 

aldığını müşahade ediyoruz ondan daha 

önce yine Abdurrezzak kitabında da yok 

diyor Abdurrezzak Abdurrezzak bir 

hadisçi bir musannef var musannef de var 

Birçok yerde farklı metinler var fakat 

yani Miraç diye baktığınız zaman 

bulamazsınız çün Çünkü Müslümanlar Miraç 

kavramını değil ilk dönemde özellikle 

leylete üsye bihi kavramını kullanmışlar 

peygamberin yolculuğa çıkarıldığı gece 

kavramını kullanmış Çünkü Kur'an kavramı 

bu kavramı tercih etmişler bu kavram 

üzerind Fakat bu kavramla anlattıkları 

şey miracın safhaları miracın 

safhalarını anlatıyorlar yine 

Abdülrezzak musannef de Birçok yerde bu 

konuda bilgiler olduğu gibi Abdurrezzak 

tefsirinde de Abdurrezzak tefsiri 

dediğimiz şey Abdurrezzak rivayetleri 

Yani bir hadisçi olarak tefsirle ilgili 

rivayetleri bir kitapta toplamış hem 

İsra suresi tefsirinde hem de Necim 

suresi tefsirinde bu konulara referans 

verdiğini görüyoruz yani orada da var 

yani yok dediği şek şeylerin hepsinin 

kaynaklarda yerleri var ama bakıyorsunuz 

ki yani bunlar yok Bunlar 235 sonra 

çıktı çünkü bu yani şeyin rivayeti geniş 

tafsilatlı bir rivayet İbn Ebi şeybe 

rivayeti yani büyük eserler İbn Ebi 

şeybe sonra 230'a sonra yazılmaya 

başladı Ahmed bin hanbel le birlikte 

yazılmaya başladı daha önceki eser daha 

kısa metinleri tercih ediyorlar Çünkü 

yazı malzemesi kitapların okunması biraz 

da bunu gerektiriyor fakat Yani bu iddia 

yani böyle bir iddiada bulunmak yani 

25'ten sonra ya 

tarihlendirmede E yazıldığını yani İbn 

Ebi şebeğin onlardan istifade ettiğini 

aldığını bunu literatüre soktuğunu ifade 

etmek istiyor fakat İbn Ebi şeybenin 

anlatısı Aki tüm bilgiler geçmişteki 

hadisçilerin farklı farklı kitaplarında 

değişik ifadelerle değişik kısımlarını 

anlattığı bilgiler imne bir şeybi Pekin 

Neden böyle uzun bir metni tercih etmiş 

Çünkü İbn bir şeybi musannef yazarı Yani 

yalnızca merfu hadisleri almıyor aynı 

zamanda Peygamber Efendimizden rivayet 

edilen mevkuf hadisleri de alıyor yani 

Peygamber Efendimizden ya da sahabe 

döneminde olan olaylarla alakalı 

sahabenin anlatım anlatıların da dikkate 

alıyor ve Peygamberimizin hayatıyla 

alakalı bir siyerci gibi bölüm açmış o 

bölümde Peygamberimizin hayatının farklı 

safhalarını kademe kademe anlatıyor 

orada anlatırken zaten böyle bir 

anlatıda Peygamberimizin miracını 

anlatırken böyle bir tafsili anlatıyı 

tercih etmesi gayet normal ve 

muhaddisler de bu rivayetin kaynağını 

İmam Buhari gibi Müslim gibi sahih 

gördükleri için kitaplarını almışlar Hz 

Enes'ten haz Ebu Said El hudri haz 

huzeyfe'nin İşte bu rivayet uydurulmuş 

hadisçiler tarafından İbn Ebi şeybe 

tarafından Uydurulan bu rivayet ne 

yapılmış bu rivayet Enes Bin Malik gibi 

bir çocuğun üzerine yüklenmiş Enes Bin 

Malik bir çocuk değil bir defa Enes Bin 

Malik hazreti peygamber vefat ettiğinde 

21 yaşında bir genç delikanlı Enes Bin 

Malik bu hadisi kendi de rivayet ediyor 

fakat kendi akrabalarından kendi 

kabilesinden olan Malik Bin Sasa isimli 

bir başka sahabiden naklediyor bu 

rivayeti yani daha yaşlı bir sahabiden 

naklediyor Ayrıca bu rivayet yalnızca 

Enes bin Malik'e dayanmıyor Ebu Said El 

hudri Gibi Ümmü seleme gibi haz Ayşe 

gibi Haz Ali gibi 15 tane İbn Abbas gibi 

15 tane Hatta 15'in de üzerine tekik 

edildiği zaman sahabeden gelen bir 

rivayet Bu hadis rivayeti açısından 

baktığımız baktığınız zaman yani hadis 

rivayeti açısından rivayet tekniği 

açısından bakarsanız 15 sahabeden tabiin 

döneminde Belki onlar yüzlerce tabiin 

imamına dayanan oradan böyle Mütevatir 

bir şekilde İslam kültürünün içerisinde 

rivayet edilen farklı pasajları rivayet 

edilen mana gökyüzüne Miraç yolculuk 

manası itibariyle Mütevatir olduğunda 

asla kuşku duymayacağımı sıhhatinden 

kuşku duymayacağız bir haber bu yani 

eğer siz bunu bir rivayet tekniği 

açısından değerlendireceksiniz rivayet 

tekniği açısından raviler üzerinden 

değerlendir Siz fakat farklı bir metot 

uygulamak istiyorsunuz yazılı metinler 

yazılı kitaplar üzerinden konuşmak 

istiyorsanız işte elimize yazılı 

kitaplar Abdullah İbn mübarek'in 

kitapları ve diğer başka yani Hicri ik 

asırdan önce yazılmış kitaplar Ebu Davud 

etay alisinin kitabı Said Bin Mansur'un 

süneni ve başka birçok kitap var fakat 

bunlara baktığınız zaman Bu kitaplara 

baktığınız zaman kitaplarda da bu 

metinlerin var olduğunu görürsünüz yani 

metot yok yani hangi metodu uyguluyorsun 

Ravi rivayet Yani İslam alimlerinin 

uyguladığı senet ve kritiği senet 

tenkidi mi kabul ediyorsun yoksa batılı 

oryantalistlerin yazılı metinler 

üzerinden tarihlendirme yapması yazılı 

metinler üzerinden hareketle yani 

uyguladıkları tarihsel eleştiri metodunu 

mu takip hiçbir metot yok Her işine 

nerede ne geliyorsa onu kullanıyor işine 

ne geliyorsa onu alıyor ve tamamen 

metotsuz kavramlar birbirine kar suni 

kavramlar ifade icat ediyor Yani bunlar 

iki ayrı şey İsra ve Miraç İsra var ama 

Miraç Yok daha sonra israile ilgili 

yaptığı şeyde de İsra var ama Hazreti 

peygamberin böyle bir yolculuğu yok işte 

bu yolculuk Muhtemelen haz Musa'nın 

yaptığı bir yolculuğu ifade ediyor Yani 

kafa baştan şartlanmış kendisini 

şartlamak ben bu rivayet lerin 3 asırda 

icat edildiğini ispat etmek zorundayım 

diye kendini böyle bir şeyin içerisine 

adeta koymuş sıkıştırmış yerleştirmiş 

buradan çıkamıyor çıkamadığı için Arda 

virf metnini otantik kabul ediyor böyle 

bir metin var elimizde bu Metin 

belirlemiştir diyor yani siz yine 

oryantalistlerin araştırmalarına 

gittiğiniz zaman bu Metin de aslında 

İslam fetihlerinden sonra ortaya 

çıktığını Eğer bir etkilenme varsa 

Kur'an'da var Bu hadiste var ilk dönem 

alimleri tarafından ifade edilmiş or 

oralardan bu adamlar bu anlatı zaten 

Ortak bir anlatı ortak bir masal 

üretiyor adam Yani böyle bir şey 

olabilir mi yani böyle bir şey böyle bir 

şey kutsal bir kaynağı olabilir mi Arda 

virf metninin yani 7 Gün 7 gece uyuyacak 

yi tane kız kardeşi var Hem aynı zamanda 

eşi Hem aynı zamanda kız kardeşi Böyle 

bir saçmalık olabilir mi Bu metni bir 

kutsal Metin gibi görerek Bu bir işte 

bir aslı var O halde buradan 

etkilendiler Bu bir masal Bu bir efsane 

İran masallarını İran masallarını 

hadisleri tenkit için Hatta şimdi ifade 

edeceğim Kur'an'ı tenkit için kullanıyor 

Kur'an'ı tenkit için kullanıyor siyeri 

tenkit için kullanıyor işte İslam 

alimleri tenkit için kullanıyor tabii 

yani belli bir metot olmadığı için 

muhaddisler de 235'e tarihlendirilen 

şimdi geliyorsunuz diyorsunuz ki İbn Şam 

da var İbn hişam işte siyerci çok 

tafsilatlı bir şekilde İsra ve miracı 

anlatmış israi miracı Hatta Miraç 

kelimesini de kullanmış yani İbn hişam 

ama diyor 23'te yaşadı Tamam 23'te 

yaşadı da İbni hişamın kitabının adı ne 

ama İbn ishak'ın günümüze gelen eserinde 

sadece İsra anlatısı vardır Miraç yoktur 

yani İbn İshak o eserini daralırken 

acaba Miraç anlatısı orada var mıydı yok 

muydu bize gelmediği için bilmiyoruz ama 

öğrencisi İbn hişam onun eserini 

naklediyor bize burada kapsamlı bir Ebu 

Said El hudri kaynaklı rivayet vard İbn 

hişam İbn hişam İbn ishak'ın kitabını 

şerh etmiş düzenlemiş İbn hişamın 

miraç'la alakalı alıntısını alıntısını 

baksaydı K Muhtemelen bakmıştır hemen 

şunu görecekti Kale İbn İshak yani İbn 

İshak naklediyor Kale İbn İsak Hades 

haddeseni menb saidin el hudri diye 

başlıyor Bir rivayette de 

haddeseni min ehlil ilmi min ehlil ilmi 

ehli ilimden Bazıları bana rivayet etti 

an Ebi Said El hudri diye rivayet 

anlatıyor yani İbni İshak nakil yapıyor 

İbn ishak'ın kitabını naklediyor bize 

İbn hişam İbn ishak'ın kitabı an 

alındığını Niye söylemiyorsun Yani bunu 

tarihlendirmesi İbni Şam da aynı zamanda 

muhaddis muhaddislerin tekniğini 

kullanıyor Eğer bir insan bir yerden 

alıntı yapmışsa Yani ben mesela diyelim 

ki işte kendi de gördüğüm tanıdığım ve 

vefat etmiş büyük alimlerden mesela 

Erzurum'da Osman Bektaş Hoca'dan bir 

alıntı yapmışsam Osman Bektaş Hoca'nın 

sefer diye bir kitabı var bu sefer 

kitabını işte gördüm okudum ondan aldım 

dediysem bu alıntı Yani beni yaptığım 

zamana 

tarihlenen vefat ettiği tarihle 

tarihlendirilen Bu alıntının gerçekten 

doğru olduğunu böyle bir eserin 

bulunduğunu tetkik ederseniz o zaman 

bunu kabul etmemiz gerekir yani bu 

iktibas yaptığınız yerle 

tarihlendirmesi önceye almanız lazım 

Hatta kitabı en son vefat etmeden önce 

yazmadığına göre bir 20 yıl 30 yıl 

geriye de çekip yani o dönem itibariyle 

tarihlendirme lazım yani İbn isdan 

naklen İbn İshak dedi ki bana falan kişi 

ehli ilimden birisi rivayet etti 

derseniz Bunu o ehli ilmin yaşadığı 

Hicri yüzlü tarihlere getirmeniz lazım 

Hicri yüzlü tarihe tarih Hadi 

tarihlendirme En azından doğru olan 

nedir İbn ishak'la tarihlendirme lazım 

yani 151 demeniz lazım ama ne diyor 

21'den sonra ortaya çıkmış diyor İbn 

ishak'ı saklıyor orada hani gelelim şeye 

İbn ishak'ın metninde Gerçekten böyle 

bir şey yok mu Miraç kelimesi geçmiyor 

ama İbn İshak da aynı şekilde İbn 

ishak'ın kendi orijinal metninde de yani 

eksik olduğunu herkes kabul ediyor şu 

anda eksik bir metin var elimizde 

tamamını tamamlamak için belki İbni 

hişam başvurmanız gerekiyor İbni hişam 

talebesi olduğu için tam metni bize 

aktarmış Fakat şu anda eksik olan nüsa 

da baktığınız zaman Peygamber 

Efendimizin isr hasını anlatıyor sonra 

diyor Sonra Melek beni semavata çıkardı 

Bana cenneti gösterdi Cehennemi gösterdi 

beni semavata çıkardı sonra da şöyle 

şöyle şöyle oldu ve şun blı gördüm diye 

keza keza diye ifade ediyor Yani İbn 

isaka da gökyüzüne Yükseliş cenneti 

görme Cehennemi görme var niye bunu 

saklıyorsun Niye bir akademisyene bir 

ilim adamına bir bilgiyi saklamak 

yakışır mı Niye 151 de ki İbn ishak'ın 

metninde böyle bir bilgi olduğunu 

gökyüzü yolculuğu olduğunu niye 

gizliyorsun yani Arda virf kitabı çok mu 

belirleyici çok mu önemli yani İran 

Masalı bu konuda İbn ishak'la 

karşılaştırıldığı zaman İbn İshak çok 

daha mı güvenilir n İsak sahtekar İbni 

hişam sahtekar İbn Hak'tan nakil 

yaparken ama Arda virf yazanlar Çok 

doğru bunu bütün ilahiyatçıların okuması 

lazım herkesin bilmesi lazım buna göre 

kendi tarihinizi kendi kültürünüzü 

yeniden şekillendirin işte kaynak orada 

şeklinde bir anlayışı nasıl bir insan 

inanan bir insan bir ilim adamı y 

inananlardan da var geliyorsunuz yine 

Siyer literatürüne baktığınız zaman 

megazi yazarlarından vakiti de var 

2007'de vefat etti ymış yani İbni 

Şam'dan önce yaşamış megaz isinde olamaz 

çünkü megazi Zaten Medine dönemini 

anlatıyor fakat fütuh Şam'da anlatıyor 

fütuh Şam'da İsra ve miraç'la alakalı 

rivayetler var yani onlar tarafından da 

bilinen bir şey bu y geçiyorsunuz işte 

230'a vefat etmiş yine tarihçi kabul 

edilen siyerci kabul edilen ib İbn 

saadın İbn Ebi şeybe 5 sene önce vefat 

etmiş 230'a vefat etmiş İbn saadın 

tabakat anda da var Miraç ve Eee İsra 

bahisi ayrıntılarda birtakım ihtilaflar 

olması Yani bir asılsız göstermez 

otantikliği delilidir Çünkü Mekke 

döneminde olmuş bir Hadise Mekke dönemi 

daha sonra peygamber efendimizin 

anlatıları o dönemi hatırlayan 

insanların anlatıları çok daha sonra 

tarihlendirilmesi kullanılmadığı bir 

dönemde bu zilhiccede mi oldu Ramazan'da 

mı oldu recep'te mi oldu bunlar hakkında 

insanların ihtilaf etmesi yılında 

ihtilaf etmesi bunlar gayet normal 

bilgiler Yani aynı zamanda bu bilgi e 

İbn Saad da onun söylediğinin tam aksini 

ik habesistan hicretinden Müslümanlar 

Döndükten şibi Ebi tarifte kaldıktan ve 

Peygamberimizin taife yolculuğundan daha 

sonra anlatılıyor Evet yani miraç'la 

İsra İbn sa tarafından farklı 

anlatılıyor farklı 

tarihlendirilen normal bir şey çünkü bu 

farklı 

tarihlendirmesi bir defa defasında Ruhi 

bir seyahatin bir defasında da Peygamber 

Efendimizin ruh beden beraber bir 

seyahatinin gerçekleştiğini ifade ediyor 

Yani rivayetler arasındaki farklılık 

otantikliği zarar vermez Tam aksine 

otantikliği gösterir Çünkü bir belli bir 

kaynaktan alıp Yani bir adapte 

yapmadıklarını bir uydurma 

yapmadıklarını her bir şehirde yaşayan 

farklı bir sahabinin farklı bir alimin 

anlatılarının daha sonra kitaplara 

girmesi sonucu anlatılar arasında bir 

takım farkların olduğunu söylemek lazım 

meseleyi bu şekilde açıklamak lazım ama 

bakıyorsunuz ki burada da yine bir 

farklılıktan harekette bir şüphe 

çıkartıp Aslında böyle bir şey yok 

aslında bütün Bunlar uydurma gibi bir 

mana çıkartmaya çalış Şimdi gelelim 

tefsir meselesine tefsir meselesi de son 

derece önemli çünkü tefsirle ilgili 

iddiaları da yani böyle yani kabul 

edilebilir bir şey değil Yahya bin selam 

diye Şimdi tefsirde biraz daha aşağı 

çekiyorsunuz yani o dönemde alimler 

arasında çok fark yok yani Aynı zamanda 

hadisçi aynı zamanda Fakih aynı zamanda 

müfessir Yahya bin selam'ın tefsirle 

alakalı kitabı var 200 de vefat etmiş 

orada var mı bu İsra ve Miraç 

rivayetleri var ama Yahya işte Yahya bin 

selam Yani 200 de vefat etmiş şimdi 

hadisçiler 235 tarihçiler 213 Ona göre 

yani tefsirde de geliyorsunuz 200 tarih 

Yani hiçbir metot yok hiçbir usul yok 

hiçbir Yani bir Kriter yok yani hangi 

kritere göre bu tarihleri belirliyorsun 

hadi diyelim sizin kabul ettiğiniz 

kriterler Yani farklı ilim dalları fark 

farklı ilim dallarında farklı ilim 

adamları böyle bir şey Mümkün değil ama 

hadi olduğunu Farz edelim Yahya bin 

selam böyle bir şeyi böyle bir bilgi 

aldı Yahya bin selam'ın Bunu nereden 

naklettiğine bakalım nereden naklediyor 

an tefsiril kelbi diyor kelbi kim Eğer 

tefsirci kelbi ise 146'dan 

bunu 146 çekmeniz lazım kelbin 

tefsirinden Metin derseniz metin olarak 

kelbin de muhtemelen bir tefsiri var 

metni var oradan aldığını ifade ediyor 

zaten Yahya bin selam onun o 

alıntıladığım 

tarihlendirme lazım orada da onu kelbi 

hiç 

zikretmiş diyor burada Yahya bin selamla 

başlamış bu adeta uydurmuş erken 

davranmış diğerlerinden Hemen fark etmiş 

Eski İran masallarını almış İslam 

kültürünün içerisine koymuş yerleştirmiş 

kimse de fark etmemiş şeklinde bir iddia 

Burada mukatil bin Süleyman'a geleceğiz 

150 tarihinde vefat etmiş kendisi 

ısrarla mukatilin burada e İsrail Miraç 

bir arada asla anlatılmaz Mesela size 

örnek vereyim mukatil bin Süleyman benim 

çok önem verdiğim bir kaynak ilk 

kaynaktır önemli detaylar verir bakınız 

iddiayla söylüyorum bu konuyu araştırmış 

birisi olarak söylüyorum mukatil bin 

Süleyman'a gidin Necim suresinden 

bahsederken bu az önce söylediğim Rüya 

türü ezoterik anlatıların bir kısmına 

yer verir asla mesela Necim suresiyle 

İsra ayeti arasında veya İsra ayeti ile 

Necim suresi arasında hiçbir bağ kurmaz 

böyle bir rivayeti almadığını 

kitaplarına söylü M katil bin Süleyman 

zaten bir rivayet müfessiri değil yani 

rivayetleri aktaran bir birisi değil 

mukatil bin Süleyman kısa bir tefsir 

yazmış anlamlarını anlatıyor anlamlarını 

ifade ediyor Peki anlamlarına baktığımız 

zaman karşımıza Yani bu katil bin 

Süleyman gerçekten Necim suresinde yani 

Miraçtan bahsetmemiştir diyebilir miyiz 

Yani bir insanın bunu söyleyebilmesi 

için bunu söyleyebilmesi için yani böyle 

bu tür konudaki rivayetleri almamıştır 

diyor zaten rivayetleri alması mümkün 

değil yani rivayet tefsiri değil 

rivayetlerle açıklamıyor kendi 

kelimelerle kelimelere mana veriyor 

Kur'an'ın anlamını söylüyor zaman zaman 

rivayetlere çok az sayıda rivayete yer 

verse bile esas bakıldığı zaman bu 

kitabın özelliği manayı tefsir etmesi 

manayı tefsir etmesi Kur'an'ın farklı 

yerlerinde ne nasıl geçmiş bunu bunu 

anlatıyor İsra suresinde anlattığı gibi 

Necim suresinde deine daha sonraki bütün 

müfessirlerin kabul ettiği şekilde Necim 

suresinde Miraç olayını anlatıyor şimdi 

bakın var mı mukatil bin Süleyman'ın 

Necim suresi anlatsa yok mu siz karar 

verin fedayı anlatırken Eee mukatil 8 

ayet Necim suresinde Rabb Teala min 

Muhammedin fetedella 

veik leylet usri bin Nebi s sellem İşte 

bu ila isabi bu tedelli peygamberin e 

gece yolculuğa çıkartıldığı ve 7 kat 

semaya yükseltildiği bakın Burada üsye 

bin 

nebii sabia Yani gece yolculuğunun 7 kat 

semaya kadar gece yolculuğunun olduğu 

zaman bu Hadise gerçekleşti diyor yine 

İsrail miracı ayırmıyor ikisini aynı 

anlatı içerisinde yerleştiriyor İsrail'e 

başladığını ve miraçta 7 kat semaya 

çıkıldığını 7 kat semada da tedelli ger 

gerçekleştiğini ifade ediyor sonra 

gidiyoruz Kab kavs inle alakalı Yani 

bilgiler aktarıyor edna ev edna kavseyn 

ev edna anlatırken 

yani burada yine nasıl yakınlaştığını 

ifade ediyor sonra 

Eee yani Abdi kim Muhammed aleyhisselatu 

vesselam diyor Muhammed'e yani vahyetti 

Allah teal Allah Teala kebel Fuat kezeb 

Fuat ve yani kezebe kalbi Muhammed 

sbi tilky diyor Bu ne bu Miraç değil mi 

Yani bu gece peygamberin Allah Teala da 

Allah'la alakalı gördüğü şeylerde 

gözünün gördüğü şeyler yani gözü biza 

iyi görüyor Demek ki bedenle beraber 

yapılmış bir yolculuk kalbi bunu 

yalanlamadı diyor ve böyle gidiyor yani 

böyle bak böyle gidiyor çok açık bir 

şekilde 150' de vefat eden mukatil bin 

Süleyman tefsirinde daha sonraki klasik 

müfessirlerin tarif ettiği gibi Hatta 

onlardan daha da ileriye giderek 

bazılarından peygamberin gözüyle 

gördüğünü rabbinin ayetlerini bu bedenen 

böyle bir yolculuğun gerçekleştiğini 

anlatıyor şimdi kalkıyor diyor ki ben 

buna çok önem veriyorum Bunu diyor işte 

bu çok önem verdiğim bu zatın tefsirine 

baktığımız zaman böyle bir şey yok diyor 

yani böyle bir şeyin olduğunu görüyoruz 

klasik anlatı Neyse tefsirlerde 

Aynısının muk katilde de olduğunu peki 

böyle bir yalana başvurma böyle bir 

sahtekarlığa başvurma böyle bir 

aldatmaya başvurmaya neden ihtiyaç 

duyuyor Çünkü Arda birazın kitabı var 

yani bir İran Masalı var bu İran 

masalının belirlediğini kabul etmek bu 

İran masalının şekillendirdiğini İslam 

kültürünü şekillendirdiğini diğer 

insanları inandırmak için Aslında böyle 

bir şeyin olmadığını böyle bir şeyin 

olmadığını kavramlarda tahrifat yapıyor 

kaynakları yanlış kullanıyor ve 

insanları kasıtlı bilerek aldatma 

girişiminde bulunuyor aldatma 

girişiminde bulunuyor Çünkü açık bir 

şekilde muk katilde böyle bir bilginin 

Böyle bu tür rivayetler yoktur diyor 

kapalı ifadeler kullanıyor kendisi 

tenkit edildiği zaman kendisini 

savunabilmek için işte ben aslında bu 

rivayetlerin İsra Miraç rivayetlerin 

olmadığını söylemek istedim diyebilmek 

için kapalı ifadeler kullan fakat 

baktığınız zaman zaten anlatı da yani o 

rivayetler Deek anlatının Çok Ötesinde 

mukatilin bu rüyeti yani peygamberin Gök 

yolculuğunun gerçekleştiğini ne 

inandığını rivayet olarak değil 

kendisinin inandığını Kendisi de bir 

Ravi aynı zamanda anlatıcı Yani o 

rivayetleri farklı müfessirler topladı 

İbn Abbas İbn Abbas'ın talebelerinden 

topladığı rivayetler Onlar bu şekilde 

inanıyor bütün müfessirler böyle 

inanıyor müfessirlerin genel al anlatısı 

yansıtıyor fakat kalkıyorsunuz Siz 

Kur'an'ı bir Eski İran Masalı tenkit 

ediyorsunuz bu aklın kabul edebileceği 

bir şey değil bu İnsafın kabul 

edebileceği bir şey değil bu ilmin ilim 

ahlakının ilim adamına yakışır bir 

ahlakın kabul edebileceği onaylayabilir 

bir şey çok açık bir şekilde Gördüğünüz 

üzere mukatil Necim suresini tefsir 

ederken 

tefsircilerin bütün hepsinin aşağı 

yukarı zemahşeri dahil bakın Yani 

zemahşeri ki yani çok önemli bir Alim 

mutezili kevni mucizelere inanmıyor 

fakat bu sureyi te ederken klasik 

anlatının dışına çıkmıyor fakat şunu 

ekliyor kendi perspektifini mutezili 

perspektifini yansıtmak için bu diyor bu 

Hadise bir Ruhi bir seyahattir Hazreti 

Ayşe'den ve diğer farklı iki sahabeden 

alıntı yapıyor fakat Ruhi olmadığı 

konusunda diğer görüşler daha çoktur 

diyor yani diğer görüşler daha çok 

insaflı yani Hakkı söylemekten 

çekinmiyor Evet benim görüşüm benim 

tercihim Ruhi bir seyahat olduğu 

gökyüzüne çıkışı peygamberin ama yani 

bunu diğerini söyleyen yani ruh beden 

beraber olduğunu söyleyenler ekseriyette 

diye ifade ediyor Yani çok açık bir 

şekilde mutezil isinden şi isine yani 

haricisi kadar bütün müfessirler 

ittifakla bu Hadisenin gerçekleştiğini 

anlatıyor bazı ihtilaflar var mı var Kaç 

defa gerçekleşti bunda ihtilaf var işte 

Ruhen mi gerçekleşti yoksa ruh beden mi 

gerçek bunda ihtilaf var Allah'ı gördü 

mü doğrudan yoksa Allah'ın nurunu mu 

gördü ya da kalple mi gördü gözle bunlar 

ihtilaflı Fakat bu önemli değil yani 

bunların bu ihtilafları Ayrıca konuşmak 

gerekir Bu ihtilafları Ayrıca fakat 

ortak bir şey var yani peygamber miraca 

çıkartıldı İsra gecesi miraca çıkartıldı 

İsra ve Miraç beraberce gerçekleşti 

müfessirlerin bu konuda hiçbir ihtilafı 

yok İslam ümmetinin kelamcısı mutezil 

isinden işte eee sufisi kadar bu konuda 

hiçbir ihtilafı Yok böyle bir Hadise 

gerçekleşti bu Kur'an'da var Kur'an'ın 

emri Kur'an bunu anlatıyor o kadar açık 

bir şey ki o kadar açık bir hakikat ki 

Yani bu hakikati asla reddedemez siniz 

Çünkü mesela hani bir metin istiyorsanız 

Ebu Hanife kelamcı Ebu Hanife 50'de 

vefat etmiş onun Fıkhı eklerine 

baktığınız zaman Miraç haktır diyor Men 

rdu müt ve dun diye açık bir şekilde 

ifade ediyor Miraç haktır ve miracı Kim 

inkar ederse bidatçı dır ve sapkını 

diyor bu yok mu yani şimdi buna bakacak 

bakmayacak mısınız yani bunu bir tarafa 

mı koyacak 

bunu yok mu sayacaksın imamı eşari el 

ibane Biz Miraç hakikatini tasdik ederiz 

diye bir iman esası olarak bu tasdiki 

oraya koymuş bunları yok mu kabul 

edeceksiniz işte Ahmed bin Hanbel'in 

akait görüşlerini nakleden alimlere 

baktığınız zaman onlar da Ahmed bin 

Hanbel'in görüşü olarak bunu çok açık 

bir şekilde yani Selef itikadında da 

hanbelilerde de var Mater de var 

eşariler hiç kimse bu konuda itiraf 

etmiyor Hani şimdi mukatil Bin 

Süleyman'la alakalı Miraç kavramını 

kullanmadı Onun için ben yani Miraç 

rivayetlerini almadı diye söyledim 

diyebilir Miraç kavramı var mukatilin 

tefsirinde F salavat hams diyor Fur 

salavat hamsu leylet Miraç diyor yani 

Miraç gecesinde bu Beş vakit namaz farz 

kılındı diyor yani Miraç kavramında 

kullanıyor Eğer bu Miraç kavramı yani 

120 130l yazılmış bir bir metin bu 150' 

de vefat etmiş ama 120'li yıllarda vefat 

etmiş 100 yıl sonra ortada ortaya çıktı 

ise Miraç kavramı mukatilin kitabında bu 

Kavram ne ne arıyor Neden bu kavram 

oraya girmiş yani insaflı bir insan bunu 

düşünür ama illa yani o eski İran 

masallarını esas alıp Kur'an'ı tenkit 

edecek Kur'an'ın hakikatlerini tenkit 

edecek bu tenkidi yapabilmek için böyle 

bir iddiayı ortaya atmaktan çekin miyor 

Maalesef çok acı ama maalesef bu acı 

hakikat yani bize Türk ilahiyat 

camiasının durumunu gösteriyor 

resmediyor hiçbir kontrol yok isteyen 

istediğini şey söyleyebilir biraz da 

bağırıyorsam sesiniz Gür çıkıyorsa 

arkanıza birilerini almışsanız çok rahat 

bir şekilde bir takım yalanları 

masalları insanlara pazarlayabilirim Din 

diye bunun üzerinden dini mefhumları 

kavramları tenkit edebilirsiniz kendi 

fikirlerinizi yeni ben Bir fikir buldum 

bir icat buldum yani böyle bir şey 

keşfettim diye insanları çok rahat bir 

şekilde kandırabilirsiniz bunun çok 

örneği var maalesef ilahiyat Türk 

ilahiyat camiasında ve bunun bir 

kontrolü yok gücü yeten kendi 

fikirlerini ne kadar Aykırı ne kadar 

asılsız Ne kadar sahte olursa olsun 

Pekala bu sistem içerisinde insanlara 

kabul ettirebiliyor ve kendi fikirlerini 

onaylatılıyor musun Niye yalan 

söylüyorsun niye sahtekarlık yapıyorsun 

Niye bir kısmını alıp bir kısmını 

gizliyorsun niye Allah'ın ayetlerini 

ketm edenler hakkında Allah'ın ayeti var 

geçmişteki kavimlerin neden helak 

edildiğini Allah Teala anlatıyor 

kur'an-ı Kerim'de neden Allah'ın 

ayetlerini gizliyorsun neden Miraç 

meselesi seni niye rahatsız ediyor Yani 

bu şu mu demek Eğer siz bir yazar 

Türkçeye eski bir İran masalını tercüme 

etmeseydi haberiniz olmayacak bir 

meseleyi o İran masalında anlatıldığı 

şekilde kabul edip o masal üzerinden 

İslam kültürünü Müslümanların 

inançlarını kabullerini İslam 

alimlerinin çalışmalarını yok sayacaksın 

yani o zaman başka bir şey aramak lazım 

Burada İran masallarıyla İslam Bilim 

tarihini kritik etmek Müslüman İlim 

adamlarının hepsini sahtekar göstermek 

Bunların aslında kendilerinden önce var 

olan bir metni adapte ettiklerini iddia 

etmek sosyal darwinist bir bakış açısını 

yansıtıyor sosyal darwinizm bildiğiniz 

gibi sürekli bir gelişme olduğunu bir 

sonrakini bir öncekinden aldığını ifade 

ediyor Bir vahiy hakikatine inanmadığım 

dolayı bu şekilde ifade ediyor Yani bu 

metodu batılılar kullanıyorlar sosyal 

bilimlerde özellikle tarihi gelişmelerde 

tarihsel sürekliliği ifade ederken bu 

metottan Fakat bu metoda bile uygun 

hareket etseniz Aslında bu metoda uygun 

hareket etseniz bile Arda viraz 

kitabının 

İslamdaki Miraç hakikatinin referansı 

kaynağı olamayacağını kabul etmek 

zorundasınız tarihsel açıdan 

Müslümanlıktan Müslümanlığın ortaya 

çıkışından çok sonra ortaya çıkmış bir 

metin bu metinden Müslümanların 

yararlanması mümkün değil Eğer birisi 

birisinden istifade ettiyse yani İranlı 

zerdüştler Müslümanların metinlerinden 

istifade etmişler kendi anlatıların 

böyle bir anlatı çekirdek bir anlatı 

olabilir bu şekilde süslemişler semavat 

la semavat yolculuğa süslemişler 

diyebiliriz Onun ötesindeki bir iddia 

sahtekarlık olur insanları aldatmak olur 

hoşça kalın Efendim başka bir videoda 

görüşmek 

 

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar