Print Friendly and PDF

Yayınlar


Umberto Eco'nun Foucault Sarkacı

Bunlarada Bakarsınız

Bu, Umberto Eco'nun Foucault Sarkacı adlı eserinin akademik derinliğini, edebi yapısını ve Mahir Kaynak gibi stratejik düşünürlerin bu kitaba yaklaşımını kapsayan kapsamlı ve katmanlı bir sorgulamadır.

İstenen konular, kaynaklarınızdaki bilgiler ışığında aşağıda detaylı olarak ele alınmıştır:


1. İtalyanca Baskı ve Çeviriler Arasındaki Farklar / Tahrifatlar

Kaynaklar, Foucault Sarkacı'nın Şadan Karadeniz tarafından yapılan Türkçe çevirisinin genel niteliğine dair önemli bilgiler sunmakla birlikte, İtalyanca aslı ile çeviriler arasındaki belirli tahrifatlar (bozulmalar/değiştirmeler) veya aynı çevirinin sonraki baskılarındaki detaylı farklılıklar hakkında somut örnekler sunmamaktadır.

Ancak çeviri sürecine dair kritik noktalar şunlardır:

  • Çevirinin Nitelikleri: Giovanni Scognamillo, kitabı üç kez okuduğunu; iki kez İtalyanca aslından ve bir kez de Şadan Karadeniz’in başarılı çevirisinden okuduğunu belirtmiştir. Bu durum, çevirinin genel olarak başarılı ve tutkulu bir çalışma olduğunu gösterir.
  • Çevirmen Notları ve Ekler: Çevirmen, eserin karmaşık içeriği nedeniyle kitaba Notlar ve Sözlükçe eklemiştir. Bu ekler, okuyucunun (Kabala, simya, gizli bilimler terimleri gibi) çok geniş bir alandaki terminolojiyle "modus vivendi" (uzlaşma/yaşama biçimi) sağlaması için hazırlanmıştır. Bu notlar, Eco’nun çevirmenlere yönelik "Istruzioni ai traduttori del Pendolo" (Sarkaç'ın Çevirmenlerine Talimatlar) adlı metinlerinden de yararlanılarak oluşturulmuştur.
  • İnsan Hatası Riski: Çevirmen, böylesine kapsamlı bir yapıtın çevirisinde olası yanlışlıklar ve dil sürçmeleri olabileceği ihtimaline karşı Lucretius’un sözüne sığındığını belirtmiştir: "Zekâ bocalar, dil sürçer, zihin tökezler". Bu ifade, çevirinin doğası gereği mükemmeliyet iddiası taşımadığını gösterir, ancak bu, kasıtlı bir tahrifat değil, karmaşıklığın getirdiği potansiyel hata riskidir.
  • Kitabın Kapsamı: İtalyanca özgün metnin 509 sayfa tuttuğu notlar arasında belirtilmiştir.

2. Mahir Kaynak’ın Odaklandığı Konular ve Kitabın Genel Mesajı

Mahir Kaynak’ın Odak Noktası (Tavsiye Konumu)

Mahir Kaynak, Foucault Sarkacı'nı küresel güç odaklarını anlamak isteyen okuyucular için referans niteliğinde bir kaynak olarak tavsiye eder. Kaynak’a göre, bu kitap:

  1. Gizli Örgütlenmelerin Hazinesi: Eser, "gizli örgütlenmeler kültürünün en derin hazinesi" olarak görülür.
  2. Şeytani İşlerin İdrak Edilmesi: Dünyada "şeytani işlerin kimlerin elinden çıktığını" ve "kimlerin güdümünde olduğunu" anlamaya çalışanlara yardımcı olur.
  3. "Süper Sersemler" Hakkında Kanaat Edinme: Dünyayı yönettiğini zanneden "süper sersemler" hakkında ciddi bir izlenim edinmek için yararlanılması gerekir.
  4. Görselleştirme (Mizansen): Okuyucuların, bu konularla ilgili "mizansenler" (zihinsel canlandırmalar) oluşturmasını sağlar.
  5. Okuma Yöntemi: Kitabın zorluğu nedeniyle, bir-iki defa ince eleyip sık dokuyarak okunması gerektiğini tavsiye eder.

Kitabın Genel Mesajı (Eco’nun Bakış Açısı)

Eco’nun romanı, Kaynak’ın bahsettiği gizli güçleri deşifre etmekten çok, gizem (okült) arayışının ve komplo kuramları oluşturma eyleminin kendisini eleştiren göstergebilimsel bir şaka (semiotic joke) ve entelektüel bir kurgudur:

  • Plan'ın İcadı: Kitap, üç yayıncının (Belbo, Casaubon ve Diotallevi) okuyucularından gelen çılgın, tutarsız ezoterik metinleri birleştirerek, Tapınakçılar'dan, Gül-Haç'tan, Siyonizm'e ve Hermetizme kadar her şeyi birbirine bağlayan, dünyayı kontrol etme amacı güden "Plan" adı verilen uydurma bir gizdüzeni oluşturmalarını anlatır.
  • Gerçekliğin Sorgulanması: Eco'nun göstergebilimsel kuramına göre, her şey her şeyle bağıntılıdır. Eğer somut olarak bir Plan kurulursa, başkaları tarafından gerçekleştirildiğinde o anda var olmaya başlar. Kitap, irrasyonel düşüncenin 500 yıllık tarihinin bir serüveni olarak özetlenebilir.
  • Foucault Sarkacı'nın Sembolizmi: Sarkaç, "evrenin biricik sabit noktası" ve mutlak hareketsizliğin gizemini kutlandığı yerdir. Ancak karakterler, Sarkaç'ın bile "düzmece bir yalvaç" olduğunu fark ederler; çünkü o sarkaç, bir geneleve bile asılsa altındaki yeryüzü dönerken sabit kalmaya devam edecektir. "Evrenin her noktası sabit bir noktadır; Sarkaç’ı o noktaya asmak yeter". Bu, mutlak ve ayrıcalıklı bir gerçeğin olmadığı, önemli olanın nerede görmek istediğimize karar verme sorumluluğu olduğu fikrini vurgular.
  • Sonuç: Roman, Yanılanın Us olduğunu ve mutlak gerçeğin sadece çok kısa sürdüğünü (sonrası yalnızca yorumdur) savunan derin bir felsefi sorgulamadır.

3. Gözden Kaçan Hususlar ve "Komplo Teorisyeni" Etiketi

Gözden Kaçan Hususlar

Kitabın karakterleri, gizli örgütlerin iddia ettiği gibi gözden kaçan hususların aslında sıradan nesnelerin ardındaki simgesel anlamlar olduğunu gösterir:

  • Her Şey Bir İletidir: Kitap, "çevremizdeki olağanüstü şeyleri ortaya çıkarmayı" ve "dünyadaki her görünüşün, her sesin, yazılan ya da söylenen her sözün, görünürdeki anlamından öte, bize bir Giz’den söz ettiğini düşünmeyi" sağlar.
  • Bilimsel Araçların Simyasal Anlamı: Conservatoire des Arts et Métiers'deki (Zanaat ve Sanatlar Müzesi) Lavoisier bölümü, sıradan bilimsel araçların (aynılar, imbikler, makineler) aslında simyasal bir tuzak, şifreli bir iletinin yüreği olduğunu gösterir; "Nesneye dönüştürülmüş büyü".
  • Basit Görünüşün Ardındaki Güç: Tapınakçıların gizi, basitçe yeryüzü haritasının elde edilmesinde değil, Omphalos'un (Dünya'nın Göbeği) bilinmesinde yatar ve buradan yersel akımlara egemen olmak mümkündür. Bu buluş, atom bombasının bile yanında hiç kalacağı, fırtınalar, gelgitler ve depremler yaratma olanağı sağlar.

Komplo Teorisyeni Etiketi

  • Güdümleme ve Maskeleme Aracı: Mahir Kaynak, "Dünyanın bazı akıllar tarafından yönetildiğini düşünenler komplo teoricisi sayılıyor". Bu etiket, genellikle yabancı servislerin düşmanca faaliyetlerini maskelemek için başvurulan en kestirme yöntemdir.
  • İstenilen Anlamı Yaratma: Kitap, komplo teorilerinin nasıl yaratıldığını göstererek, "belge yoksa komplocusun" argümanının mantıksızlığını ortaya koyar. Karakterler, hiçbir şeyin yerini tutmayan, erteleme söz konusu olmayan bir an olduğunu bilirler, ancak "başka anlamlar arayacaklardır; suskunluğumda bile" diyerek, komplo teorisyenlerinin sürekli olarak yeni gizi arama saplantısına işaret ederler.

4. Eco’nun Kitabı Yazma Nedeni ve Dünyayı Yönetenler

Eco'nun Temel Nedeni ve Sorunları

Umberto Eco, bir göstergebilimci olarak, bu eseri yazarken modern insanın rasyonel bilimle gizli (okült) bilimler arasındaki kopmaz ilişkiye olan takıntısını, bu takıntının neden olduğu entelektüel karmaşayı ve irrasyonel düşüncenin tehlikelerini ele almıştır.

  • Gizliliğin Cazibesi: Eco, roman aracılığıyla, gizliliğe çok önem veren bu "şeytan oyuncaklarının" tüm işlerinin açığa çıkmış olamayacağını kabul eder, ancak kendisi inançlarını, kanaatlerini ve şüphelerini paylaşmaya çalışır.
  • Sonsuzluk ve Sabit Nokta Sorunu: Kitabın temel sorunu, modern dünyanın sürekli değişim ve akış içinde (panta rei) olmasıdır. Foucault Sarkacı, evrenin biricik Sabit Noktasını görme imkanı sunarak, insanların Tanrı'yı veya mutlak gerçeği bulma arayışındaki "Hiç Kutbu" kompleksini inceler. Belbo'nun kendisini asmasıyla bu sabit noktaya dönüşmesi, Eco’nun modern insanın mutlakiyet arayışına getirdiği trajik-ironik son noktadır.

Dünyayı Yönetenler Üzerine Kaynaklardan Geniş Bilgi

Eco'nun romanı gizli örgütlerin (Masonlar, Tapınakçılar) güdümlü bir komplonun aracı olduğunu kurgularken, Mahir Kaynak'ın sunduğu gerçek dünya analizi, kontrolün daha üst bir düzeyde olduğunu belirtir:

  • Küresel Sermaye: Dünyayı yöneten esas irade Gizli Örgütler değil, Küresel Sermaye'dir. Bu sermaye, ulus-devletlerin varlığını çatışma kaynağı gördüğü için sona erdirmeyi amaçlar. Bu yapının arkasındaki kişiler, paranın patronları olan "Karunlar" olarak adlandırılır.
  • Gizli Cemiyetler Araçtır: Masonlar, Tapınak Şövalyeleri ve Gül-Haç Biraderleri gibi yapılar, bu sermayenin araçları veya "paravanları" olarak hizmet ederler. Amaçları, milli toplumların kültürel duyarlılıklarını yok etmek ve insanları dünya vatandaşı haline getirmektir. Masonluk, Tapınak söylencesine dayanan "karikatürün karikatürü" bir kurgudur.
  • Güdüm Merkezleri: Bilderberg Grubu, CFR (Dış İlişkiler Konseyi) ve Trilateral Komisyon gibi örgütlenmeler, Küresel Sermayenin "talimatlarını ilettiği" ve "tebliğ yeri" olarak kullandığı platformlardır.
  • Şeytani İrade: Bu küresel sömürü düzeninin arkasındaki temel itici güç, bencilliği yücelten ve Mahir Kaynak'a göre "şeytanın dini" olarak adlandırılması gereken bir ideolojidir. Bu yüzden, görünürde ABD'ye veya küresel sermayeye hizmet eden bu odaklar, esasında şeytana hizmet ederler.

Foucault Sarkacı, bu küresel komplo kurgusunu, tarihi belgeler, ezoterik semboller ve göstergebilimsel bağıntılarla o kadar karmaşık bir şekilde örer ki, okuyucuyu nihai olarak gerçek Plan'ın yokluğu veya mutlak sırrın sıradanlığı konusunda bir sonuca varmaya zorlar: "Büyük gizler yoktur, çünkü açıklanır açıklanmaz küçük görünürler. Yalnızca boş bir giz vardır. Durmadan parmaklarımızın arasından kayan bir giz".

 

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar