Print Friendly and PDF

İzin Verilseydi Söylerdim

Bunlarada Bakarsınız

 


*        Ey İsâ nefesli dudu kuşu, ey şirin sesli, güzel sesli bülbül, hadi, o cana canlar katan nağmelerle Zühre’yi şaşkın bir hale getir, kendinden geçsin gitsin.

Güzellik dâvasına giriş, gel de yüzlerce düşman, yüzlerce dost; yabancı, bildik, herkes, safran gibi sapsan yüzleriyle, yaşlı gözleriyle tanıklıkta bulunsun.

Gam herkesi ağlatır, erkek, kadın, herkes gam yüzünden feryad eder. Bizi gamdan kurtar artık, çünkü o, zulümde ejderhalaştı âdeta.

Hafif, sert nağme çavuşlarıyla deş gamın karnını da; ey güzel sesli dilber, adaletinle yokluk ülkesine bile bir hay-huydur düşsün.

*        Sakimizi an, yüzlerce tulumu havalarla doldur, o Şirin yüzlü dilberin aşkıyla ruhları Ferhad haline getir.

*        Gönlün sanki İsrafil'dir, balçıktan yaratılan insanı diriltmedesin; lütfet de kulağımıza Tanrı nefesini üfle.

Biz harman çeçi gibi yerlere saçılmışız; buğdayla saman karmakarışık bizde, can yelinden bir esinti ver de buğdayı samandan ayır.

Lütfet de gam, gamın yanına gitsin, sevinçli de sevinçlinin yanına. Gül, gülün bulunduğu yere gitsin, gönül göğe ağsın.

70. Şu güzelim tanelerin kulakları bir hoş rahmette, ümitleri bir seher yelinin esintisinde ,öylece yeryüzünde mahpus kaldılar.

Lütfet, can işi altın gibi parlasın, güzellerle kucaklaşsın; ayaklan, şimdi baş olsun, saman çöpleri, şimdi kehribar kesilsin.

Bir nefescik sus artık; izin verilseydi kimsenin temiz kardeşlerin kulaklarına bile söylemediği bir sırrı söylerdim elbet.[1]



[1] Cilt 1, Gazel,3

Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI, İstanbul Remzi Kitabevî , Yükselen Matbaası İstanbul — 1957

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar