Print Friendly and PDF

MAHMUD FERŞÇİYAN


Son Zamanların En Büyük Minyatür Üstadı:

MAHMUD FERŞÇİYAN



İran'ın son yüzyılda yetiştirdiği en büyük Minyatür üstatlarından Üstad Mahmud Ferşçiyan H.Ş.1308 / M.1930 yılında İsfahan'da sanatçı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.

Üstadın hayat hikayesini kendi ağzından dinleyelim:

"Çocukluktan beri içe kapanık ve içe dönük idim.
Akranlarımdan daha az oyuna ilgi duyar, kendimi daha çok bir işle meşgul etmeye çalışırdım.
 Baba evimin alçı işlemeli sütun başları, sobası, duvarları, birkaç resim tablosu ve özellikle de halı ve perdelerin işlemeleri ve renkleri, daha çocukluğumda beni kendisine çekiyordu.
 Babam İran el halısı tüccarı idi. Halı tasarımcıları ve işlemecileri işlerini babama sunarlardı.
Bazen babamla beraber o sanatçıların atölyelerine giderdim ve daha o çocukluk günlerinden itibaren o işleme ve renkler arasında hayrete düşerdim.
Onların güçlü elleriyle kağıtların üzerine işlenen paralel ve yuvarlak çizgiler beni etkiler ve şaşırtırdı. Sanata olan aşkım ta o zamanlarda güçlendi.
Delikanlılığıma ulaşmama az bir süre kala babamın yol göstermesiyle İsfahan'ın en ünlü ressamlarından Mirza Ağa İmami'nin atölyesine gittim.
İlk ödevim ceylan resmi çizmekti. Ertesi günün sabahına kadar muhtelif boyutlarda ve açılardan yaklaşık ikiyüz tane desen çizdim.
Bu üstadım için inanılmaz bir şeydi ve o günden sonra beni teşvik etmeye ve benimle ilgilenmeye başladı.
Daha sonra çalışmalarıma devam etmek için, İran sanat tarihinde yüce bir makama sahip, müşvik bir şahsiyet olan üstad İsa Bahadıri'nin yönetimindeki İsfahan Güzel Sanatlar Merkezine gittim.
1949 yılında İran-İngiltere Sanat Komisyonu'na diğer bir kaç işle beraber sunduğum ilk eserim onyedi yaşındayken yaptığım "Dün melekleri meyhanede gördüm" isimli tablomdu.

ÜSTAD FERŞÇİYAN'IN ESERLERİ

Bugüne kadar üstadın bir çok eseri basılmıştır, ancak biz kitap haline getirilenleri sanatsever okuyucularımızın faydalanabilmeleri ümidiyle yayınlıyoruz.
1. Kitab-ı Nakkâşî ve Tarrahî-i Üstad Ferşçiyan, Bongâh-ı Tercüme ve Neşr-i Kitab-H.Ş.1355/1977
2. Kitab-ı Nakkâşî ve Tarrahî, UNESCO-1992, UNESCO Genel Müdürünün ve Sayın B. Robinson, Victorya Müzesi'nden Albert London ve Profesör İ. Keri'nin önsözüyle. Bu kitap içinde bulunduğumuz yüzyılın en güzel sanat kitabı seçilmiştir
3. Kitab-ı Şahnâme-i Firdevsî, İntişârât-ı Nigâr-H.Ş.1370/M.1992
4. Kitab-ı Nakkâşî ve Tarrahî-i Üstad Ferşçiyan, İntişârât-ı Nigâr-H.Ş.1372/M.1994
5. Kitab-ı Hâfız, İntişârât-ı Nigâr-H.Ş.1376/M.1998

KİŞİSEL SERGİLERİNDEN

  • 1984 Foxworth Gallery, New York
  • 1981 Museum of Contemporary Arts, Tehran
  • 1978 Fine Arts Miniature Gallery, Tehran
  • 1976 Museum of Science and Industry, Chicago
  • 1976 University of Utah, Salt Lake City
  • 1976,1970 The Middle East Institute, Washington, D.C.
  • 1976,1970 Rima Gallery, New York
  • 1975,1972 Iran-America Society, Tehran
  • 1974,1966 Iran Bastan Museum, Tehran
  • 1973 Lahore Museum, Lahore
  • 1973 National Council of Art, Karachi
  • 1973 Art Institute, Rawalpindi
  • 1972 Cyrus Gallery, Paris
  • 1968 Fine Arts Museum, Algiers
  • 1965,1964 Tehran University, Tehran
  • 1964 The Hall of Culture, Tehran
  • 1963 Europa Fine Arts Gallery, Vienna
  • 1963,1959 Kunst Muller Gallery, Munich
  • 1962 Palazzo Barberini, Rome
  • 1962 Lyrical Galleria, Milan
  • 1960 Golestan Palace Museum, Tehran
  • 1956 Art Institute, Istanbul
  • 1954 Chehelsotoun Palace Museum, Esfahan
  • 1949,1948 Iran-British Cultural Institute, Esfahan
Ödüller
  • 2001 - GODIVA Chocolates 75th Anniversary, USA
  • 2001 - Who's Who in the 21st Century, Cambridge, England
  • 2000 - Outstanding intellectuals of the 21st Century, Cambridge, England
  • 1995 - Gold Medal, Highest Honor
  • 1987 - Golden Palm of Europe
  • 1985 - Oscar D'Italia, gold statuette.
  • 1984 - Vessillo Europa Delle Arte, gold statuette. Italy
  • 1983 - Diploma Accadenu'co D'Europa, L�Accademia D'Europa. Italy
  • 1983 - Diploma Maestro Di Pittura, II Seminario d'Arte Moderna. Italy
  • 1982 - Diploma Di Merito, Universita Delle Arti. Italy
  • 1980 - Academia Italia delle Arti e del Lavoro, gold medal.
  • 1973 - Ministry of Culture and Art, 1st prize in art. Iran
  • 1958 - International Art Festival, gold medal. Belgium
  • 1952 - Military Art, gold medal. Iran


NE OLDU? Hâfız-ı Şîrâzî

Türkçesi: Prof. Dr. Mehmet Kanar

Kimsede dostluk ve arkadaşlık göremiyorum.
                        Dostlara ne oldu?
Ne zaman bitti sevgi?
                        Dostlara ne oldu?
Âbıhayat karardı.
                        Ayağı uğurlu Hızır nerede?
Yitirdi rengini gül;
                        bahar rüzgarlarına ne oldu?
Kimse demiyor,
                        dostluğun da var bir hakkı hukuku.
Ne geldi haktanırların başına?
                        Dostlara ne oldu?
Dostların şehriydi bu diyar,
                        sevgililerin toprağı.
                        Sevgi nasıl bitti?
                        Şehriyarlara ne oldu?
Yıllar var ki;
                        Mürüvvet madeninde lâl çıkmaz.
Güneşin parlamasına,
                        Rüzgarın, yağmurun gayretine ne oldu?
Başarı ve yücelik topunu ortaya atmışlar.
                        Yok meydana çıkan kimse.
                        Peki,
                        atlılara ne oldu?

Yüz binlerce çiçek açmış ama
                        duyulmuyor kuş sesi.
Bülbüllerin başına ne geldi?
                        Hezârân'a ne oldu?
Zühre güzel bir saz çalmıyor.
                        Udu mu yandı yoksa?
Kimsede sarhoşluk zevki yok.
                        Mey içenlere ne oldu?
Hâfız,
            ilahî sırları kimse bilemez;
                        sus,
                        konuşma.
Kime soracaksın:
                        Feleğin dönüşüne ne oldu?



NE ZAMANA DEK Ehlî-yi Şirâzî

Türkçesi: Prof. Dr. Mehmet Kanar
Ne zamana dek anlatacağım derdimi halka
                                               boşu boşuna?
Ne zamana dek dinleyeceğim insanların kınamasını?
Sen uyurken tatlı tatlı gülistan kucağında
Ne zamana dek vuslat hevesiyle uyuyacağım
                                               diken üstünde?
Yok madem Şirin'in gönlüne götüren yol
                                               Ferhad misali,
Ne zamana dek taş deleceğim gönül kanıyla,
                                               kanlı göz yaşıyla?
Süpüreyim köpeğinin yolunu kirpiklerimle
                                   ağlamak suçsa eğer,
Ne zamana dek suç işlemek,
                                   yol temizlemek?
Dinlemedin yüz bin maceramdan birini.
Sormadın:
            Ne zamana dek sürecek bu hikaye?
Nerede o rüzgar
            goncalandıracak beni
                                   gül misali?
Ne zamana dek açmadan kalmak
                                   gönül gamında
                                   gonca misali?
Ehli,
Kalmadı deva inlemekten başka,
Dermandan derdimi gizlemek ne zamana
                                               ne zamana dek?






































































































Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar