Hakkımızda Kötü Söyleme
Translation:
For years I pawned my book for wine,
the rowdiness of the tavern was from my teaching and praying
See the goodness of the Magian Pīr:
Whatever we drunks did was beautiful in his kind eye
Wash the whole book of our knowledge in wine
for I saw that heaven despises the wise
O heart, if you know beauty, then seek it in idols
as one who knows the science of sight has said
My heart moved around in every direction, like a compass
while part of it stood in that circle, amazed
The minstrel played a melody from the pain of love
that covered the philosopher’s eyelashes with blood
I blossomed with joy, for like a rose on the lips of a stream
the shadow of that cypress’s tall stature fell on my head
My saffron Pīr did not allow any bad speech about the blue-clad
otherwise, there would be many tales…
Hafez’s gold-plated, counterfeit heart could not be spent before him
for this dealer could see all hidden defects
Original:
سالها دفتر ما در گرو صهبا بود
رونق میکده از درس و دعای ما بود
نیکی پیر مغان بین که چو ما بدمستان
هر چه کردیم به چشم کرمش زیبا بود
دفتر دانش ما جمله بشویید به می
که فلک دیدم و در قصد دل دانا بود
از بتان آن طلب ار حسن شناسی ای دل
کاین کسی گفت که در علم نظر بینا بود
دل چو پرگار به هر سو دورانی میکرد
و اندر آن دایره سرگشته پابرجا بود
مطرب از درد محبت عملی میپرداخت
که حکیمان جهان را مژه خون پالا بود
میشکفتم ز طرب زان که چو گل بر لب جوی
بر سرم سایه آن سرو سهی بالا بود
پیر گلرنگ من اندر حق ازرق پوشان
رخصت خبث نداد ار نه حکایتها بود
قلب اندوده حافظ بر او خرج نشد
کاین معامل به همه عیب نهان بینا بود
Yıllardır defterimiz şaraba rehin edilmişti; yıllardır meyhanenin
parlaklığı bizim dersimizin, duamızın sebebiyleydi.
Pîr-i Mugânın iyiliğine bak ki bizim gibi kötü sarhoşlar, ne yaptıysa
kerem gözüyle hepsini iyi, hepsini hoş görmekteydi.
Bilgi defterimizi tamamıyle şarapla yıkayın; çünkü feleği gördüm, bilgi
sahibinin gönlüne kastediyor.
* Gönül, güzellik nedir biliyor, anlıyorsan güzellerden alım iste. Bunu
nazar bilgisinde basiret sahibi birisi söyledi.
. Gönül, pergel gibi her tarafa dönüp dolaşmaktaydı ama sevgiliyi sevme
dairesinde ayağını direyen bir başı dönmüş kişiydi.
Çalgıcı, sevgi derdine ait öyle bir gazel okumaktaydı ki cihan
hâkimlerinin kirpiklerinden kan damlıyordu.
Neşeden ırmak kıyısındaki gül gibi açılmaktaydım; başımda o usul boylu
selvinin gölgesi vardı.
Gülrenk Pirim; maviler giyinen sofiler hakkında kötü söylememe müsaade
etmedi; yoksa söylenecek ne hikâyeler vardı, ne hikâyeler!
Hâfız’ın, altın yaldızlı kalbi ona lâyık olmadı gitti. Çünkü bu sarraf,
bütün gizli şeyleri biliyordu.
Salha defter-i ma der girev-i sahba bud
Revank-ı meykede ez ders-u ducây-ı mâ bud
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar