Print Friendly and PDF

Aşk Devletine Bak ki

 

 

Miske benzeyen saçların menekşeyi hasedinden kıvram kıvram kıvrandırır... gönüller açan gülüşün, goncanın perdesini yırtar, şerefini giderir!

Güzel kokulu gülüm, bülbülünü yakıp yandırma.. sâf bir gönülle her gece sabahlara kadar sana dua edip durmakta.

•• Meleklerin nefeslerinden bile usanmış olduğum halde senin uğrunda bütün âlemin dedikodusunu çekmekteyim.

** Yüzüne olan aşkım, vücudumun mayası.. kapının toprağı cennetim., aşkın başımın yazısı, rahatım da rızanı tahsilden ibaret!

•• Aşk yoksulunun hırkasının yeninde hazine vardır. Kim, senin yoksulun olursa tez saltanata erişir.

Gözümün şahnesi, hayalinin kurulup yaslandığı yer., orası, bir dua yeri, senin yerin., dilerim, sensiz kalmasın!

Başımdaki şarap kavgasıyle aşk ateşi, ancak bu heveslerle dolu kafam, sarayının kapısına toprak olursa gider!

• Aşk devletine bak ki senin yoksulun, yokluk ve ululuk devletiyle saltanat tacına bile ehemmiyet vermemekte, onu bile yerlere çalıp kırmakta!

* Zahitlik hırkasıyle şarap kadehi, birbirine hiç de uygun değil., değil ama bütün bunları seni razı etmek için yapmaktayım.

Yanağın ne de güzel bir çimenlik., hele güzellik baharında olursa. Güzel sözlü Hâfız da bülbülün olmuş!

Tab-ı benefşe midehed turra-i muşk-sây ı tu
Perde i gönce midered hande-ı dil-guşây-ı tu

 

غزل  411‏

 

تاب بنفشه می‌دهد طره مشک سای تو

پرده غنچه می‌درد خنده دلگشای تو

ای گل خوش نسيم من بلبل خويش را مسوز

کز سر صدق می‌کند شب همه شب دعای تو

من که ملول گشتمی از نفس فرشتگان

قال و مقال عالمی می‌کشم از برای تو

دولت عشق بين که چون از سر فقر و افتخار

گوشه تاج سلطنت می‌شکند گدای تو

خرقه زهد و جام می گر چه نه درخور همند

اين همه نقش می‌زنم از جهت رضای تو

شور شراب عشق تو آن نفسم رود ز سر

کاين سر پرهوس شود خاک در سرای تو

شاهنشين چشم من تکيه گه خيال توست

جای دعاست شاه من بی تو مباد جای تو

خوش چمنيست عارضت خاصه که در بهار حسن

حافظ خوش کلام شد مرغ سخنسرای تو



 Translation:

The violet twists from your musk-spreading tress
the rosebud’s veil tears from your heart-opening laughter
O my sweet smelling rose, do not burn your nightingale
for in all sincerity, every night, all night, he prays for you
I who used to be annoyed even by the angels’ breathing
now I stand a world of vexation for you
love of your face is my nature, the dust of your door is my heaven
your love is my destiny, my comfort is your satisfaction
The robe of the beggar of love has treasure up its sleeve
he who becomes your beggar attains the kingdom quickly
The throne of my eye is the seat of your image
I pray that your seat never be without you, my king
The frenzy of your love’s wine will only go away
when my passionate head has turned into dust at your door
Your face is a pleasant field, especially in the spring of beauty
when sweet-spoken Hafez became your songbird.

 

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar