Print Friendly and PDF

Aradığım Aşkım Sen…

 


Cennetin işlenmiş giysileri bende olsa
Onları altın ve gümüş ışıkla süslerdim
Mavi, loş ve koyu giysiler
Gecenin, ışığın ve yarı aydınlığın
Giysileri ayaklarının altına sererdim
Ama ben, yoksulum ve yalnızca düşlerim var
Düşlerimi serdim ayaklarının altına
Yavaşça bas çünkü düşlerime basıyorsun
William Butler Yeats

 

“Sevdakuşum benim için şarkı söyle”

Dinlemekten bıkmadığım içimdeki şarkımı…

Güzel aşk hikayesini

Aşkımız ve tüm yaşadıklarımız

Unutulmaz vakitler

Gözlerimin, gönlümün daldığı akşamlarda

O hüzünlü kahverengi gözlerini

Hürriyeti sevdiren gözlerinle

Düşüncelerimi dinimi değiştirirdin…

Işıldayan dünyamda

Güneş dahi gölgeliğe kaldı

Gönül mabedim

Sensizliğe sürgün olmuş hayatımda

Yazılarla şiirlerle sana tapacağım

Bitmez tükenmez bir ilhamken

Zaten her söz kendiliğinden şiire dönüşüyor

Mısralardaki derin sevda

Vezni olmayan kırık dökük şiirlerin sancısını

Yalnızlığımı andıran sözleri

Her gece köpek ulumalarına

Karışan inleyişimi sende duysaydın

Yine de duyma, üzülürsün

Öyle bir tapındırdın ki beni

Tanrı’yı bile hayran bıraktım

Beni senin kulun diye yazdı

Razı da oldu bundan

 

Ömrümün en güzel baharı

Sevgi çiçeğim

Hiçbir şey o kadar güzel olamadı

Beni benden alan gözlerin kadar…

Rüyalarımın ışıldayan yıldızı

Sorma tek derdimi…

Sensizliğin dünyasına uyanmak…

Masumiyetinin sembolü kırmızı gül dudaklarının

Öpüşünden ayrılmak

Cennetin esintisi değmiş hissimle

Taşıdığım kalp heyecan duyarken

Şarkını söylerken uyumak istiyorken

Uyanmak

Kalbine gömsen iyi olur

Kara sevda sarar diye…toprak dahi beni kabul etmez

Sana böyle bir derdi olanı

Canımı acıtan iç yakan

Umutsuzluğu ayıklık acımı daima

Sözlerle yatıştırıyorum

Kaleme kağıda sarılarak durduruyorum

Korkularımı gerçeklerimi

Kendimi kaybedeyim

Bir an bile olsa

Harcanmamalı zaman sensizlikle…

Hayalde dahi olsa sar beni

Zamanı geçmiş şarkılarla da olsa

Durdurmalı bu acıları

Her zaman bir çocuk gibi göğsünde uyumak istiyorum

Kapkaranlık dünyamda… tek olarak gördüğüm ışık

Aldığım nefessin

Kalbinin güzel denizinde…yüzdür sen beni

Ne yapacağımı bilmesemde

Sensiz olmanın acılığını zor da olsa

Unuttur bana

Bilmez miyim kalp kırıklığı

Çocukluğumdan bana kalmış miras

Dünyanın da acımasızlığında

Değişmez bir halim

Farksız

Ayrı ayrı yollarda yürüdük…sendeledik

Ama yıkılmadık, bize aferin demeli… değil mi

Şimdi ise bu hayat

Geleceğin sorularıyla bizi başbaşa bıraktı.

Kalakalsakta sen benimsin…

Yeminler olsun

Kurutmayacağım ikimizi

Salacağım tüm hayallerimi…bastığın yerlere

Gelgitlere aldımadan

Kalbimin titreyen kanatlarını sereceğim

Tarifsiz özgürlük…umut vereceğim

Seninle bir an beraberlik hakkına

Umutlandırırım kendimi…

Sevmek en güzel kaderse

Seni sevmekse en büyük bir talih olmalı

Ah yıllar ne çok zor olmuştun bana

Seni ise bulmak yarım asır olsa da

Beni gerçekten kendime getirdin

Benden beni tekrar inşaa ettin

Biraz ayıksam o da senin eserin…

Ve bunu anlamak…hissetmek ise bir başka şey olmalı

Tek ve gerçek sevenim…

Seni nasıl istedim şu an ve her zaman

Tenindeki o ateşini

Kalbime kadar değen sıcaklığın tesirini

Aşkta yıkılmamalı… eğer o aşkı

Bir başına sen öğretmişsen

Senin varlığında görmüşsem renkleri

Ve sana hayranken

Seni bir başka seviyorum

Ya ben taştım ve seninle taştım

Kırmızı kurdeleni boynuma bağladığımdan beri

İçindekileri tek tek çıkardın…

Aldın beni …artık bir şey de kalmadı

Baksana dünyam ne güzel ve latif

Seninle ömrüm belki yaşadığına değecek

Beni de, benim gibi sevdin

Ne yapayım ki yıllarım gitti

Yanlış duraklarda çok durdum

Şimdi senin hayalinle de olsa bir dünyam var

Her şey bir yana iki güzel sözüne

Günlerimi feda ederim

İşte bundan olmalı…

Kalbime nasılda hükmediyorsun

Başka bir düşünce bırakmadan

İki uçan tüyün havadaki dansı gibi

İncitmeden ahenkli

Sevişelim

Aldırma sakın …sonsuza kadar

Birlikteyiz…



İsmail Hakkı Altuntaş


Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar