BEYAZ YAHUDİLER İle SİYAH YAHUDİLER
Çin Radyosu Ve Bianet
ETYOBYA, İMALAT MERKEZİ OLMA YOLUNDA
YENİ ETYOBYA’NIN ARKASINDA
İSRAİL VE ÇİN OLACAK
Etyopya,
Çin yatırımlarının desteğiyle Afrika'nın imalat merkezi olmaya çalışıyor. Çinli
şirketler, aldıkları işçileri eğitmekle işe başlıyor. Andrew Moody ve Whang
Chao, 27 Ocak günü China Daily gazetesinde, Etyopya'daki Huajian ayakkabı
fabrikasından izlenimlerini yazdılar. Yazı şu sözlerle başlıyor: "Modem,
pırıl pırıl bir tesis, tüm personel düzgün üniformalar içinde; bu Shenzhen veya
Guangzhou'da bir kamu üretim tesisi olabilir. Ama değil. Huajian ayakkabı
fabrikası, Addis Ababa'nın merkezinden yaklaşık 30 kilometre uzakta yer
alıyor..."
3
bin işçi istihdam eden Huajian, sadece bir fabrika olmanın ötesinde anlam
taşıyor. Afrika Boynuzu üzerine yer alan ve Afrika'nın en önemli
ekonomilerinden biri olan Etyopya'daki bu yatırım, devrim niteliğinde
yatırımlar zincirinin başlangıcı olabilir.
Afrika için model olabilir
Etyopya
hükümetinin desteklediği Çin yatırımlarıyla, Etyopya'nın tarıma bağımlı bir
ekonomi olmaktan kurtulup, imalat ekonomisi haline gelmesi umuluyor. Tarım
Etyopya milli gelirinin yüzde 43'ünü, imalat ise sadece yüzde 4'ünü
oluşturmaktadır. Bu dönüşüm başarılı olursa, Afrika'nın geri kalanı için bir
model olabileceği düşünülüyor. Böylece Bangladeş, Hindistan, Vietnam, Kamboçya
ve Çin'den başka yatırımların, çok uluslu şirketlerin bölgeye çekilebileceği
belirtiliyor. Yüzde 50 ile dünyanın en yüksek genç işsizlik oranına sahip
ülkelerinden biri olan Etyopya'da imalat sektörünün gelişmesi, sorunun çözümüne
büyük katkı sağlayabilir!
"Batı artık yapamaz, Çin yapıyor"
Çin
merkezli Huajian Grubu, Çin Afrika Kalkınma Fonu ile birlikte 2,5 milyar
dolarlık yatırım planladı. Plana göre beş yıl içinde 100 bin istihdam yaratacak
büyük bir ayakkabı üretim üssü oluşturulacak ve yılda ortalama 4 milyar
dolarlık ayakkabı ihraç edilecek. Şirket, Coach, Clarks ve Guess gibi önde
gelen markalar için ayakkabı üretiyor.
Huajian
Yurtdışı Yatırım Operasyonları CEO'su ve eski başkan yardımcısı Helen Hai'nin,
fabrikanın kurulmasında önemli rolü oldu. Helen Hai, Çin'in 20 yıldır
"dünyanın üretim atölyesi" olmasının,
bu alanda Çin'e karşılaştırmalı üstünlük sağladığını vurguluyor. Batı'da Çin'in
yüksek işgücü maliyetleri nedeniyle imalat sektöründe gerilediği söyleniyor.
Ancak Afrika gibi alanlar, Çin şirketleri için yeni kaldıraç olabilir.
Huajian
Yurtdışı Yatırım Operasyonları CEO'su Helen Hai, "İmalat avantajı,
Çin'e Batı'dan gelmişti. Batı artık bu tür girişimleri yapamaz. Şimdi Çin,
teknolojisini ve birikimini, buralardaki rekabetçi işgücü maliyeti ile
birleştirecek" diyor.
Çin'de üretim maliyeti yüzde 22 iken Etyopya'da yüzde 2. Ancak lojistik yüzde
2'den yüzde 8'e yükseliyor. Helen Hai, "Lojistik maliyetleri, Afrika'da iş
yaparken karşılaşılan en büyük sorun" diyor.
"Afrika halkına armağan"
Çin,
bölgede altyapı eksikliğinin giderilmesi için de son on yıldır önemli
katkılarda bulundu. Çin'in en büyük devlet şirketlerinden biri olan China
Çommunications Construction, 2004 yılında tamamlanan 100 milyon dolarlık bir
ring yol projesi de dahil olmak üzere, Addis Ababa'da birçok otoyol inşa etti.
Yine Addis Ababa ile Adama kenti arasında 80 kilometrelik yol inşasıyla ilgili
612 milyon dolarlık bir başka proje de devam ediyor. Yakın zamanda duyurulan
250 milyon dolarlık bir başka proje, Addis Ababa Bole Uluslararası
Havalimanı'nm genişletilmesiyle ilgili. Proje, Çin Exim Bank kredisiyle finanse
edilecek.
Çin'in
Afrika ile derinleşen ilişkisinin bir başka sembolü, Çin hükümeti tarafından "Afrika
halkına armağan" edilen pırıl pırıl yeni Afrika Birliği merkez
binasıdır. Bina 124 milyon dolara maloldu.
Çin
ile Etyopya arasındaki ticaret geçen on yılda 25 kat arttı ve 2012'yılında 1,8
milyar dolara yükseldi. Ancak Çin'in ihracatı 1,5 milyar dolar iken Etyopya'nm
ihracatı 300 milyon dolar. İki ülke arasındaki ticaretin 2015 yılına kadar 3
milyar dolara yükselmesi bekleniyor. Addis Ababa Milenyum Salonu'nda 2013
Aralık'ında düzenlenen Çin-Afrika Mal, Teknoloji ve Hizmet Fuarı'na 150'den
fazla Çinli şirket katıldı. Fuar, iki ülke arasında planlanan ilişkilerde bir
dönüm noktası olarak değerlendirildi. Çin'in Dışişleri Bakanı Wang Yi, bu yılın
başlarında Addis Ababa ziyareti sırasında Etyopya ile özellikle tarım ürünleri
ve tekstil alanlarında ticari ilişkileri derinleştirmek istediklerini söyledi.
Wang Yi, yurtdışında işlerini genişletmek isteyen Çinli tekstil ve tarım
şirketleri için Afrika'nın en uygun yer olduğunu; Çinli şirketlerin kendi
sanayileşme sürecini hızlandırırken Afrika'ya yardım edeceklerini belirtti.
Addis Ababa Çin Büyükelçiliği, Büyükelçi Yardımcısı Qin Jian, özellikle düşük
maliyetli makine üretiminde ve yüksek mühendislik gibi alanlarda, Çin'in Batı
ülkeleri karşısında üstünlükleri olduğunu belirtiyor. Çin'in Etyopya'nın
kalkınmasında önemli bir rol oynadığını belirten Qin, Etyopya ilişkilerinin,
Batı'nın suçlamalarını yalanladığına dikkat çekiyor. Batı medyası, devamlı
olarak, Çin’in Afrika'nın kaynaklarına göz diktiğini, yeni bir sömürgeci güç
olduğunu işliyor. Büyükelçi Yardımcısı Qin Jian, Etyopya'nın doğal kaynak
zengini bir ülke olmadığına dikkat çekiyor.
"Siyasi olarak önemli"
Addis
Ababa Üniversitesi ekonomi profesörü Alemayehu Geda, 80 milyondan fazla
nüfusuyla Etyopya'nın, Afrika'nın ikinci en kalabalık ülkesi olduğunu ve siyasi
olarak önemli olduğunu belirterek şöyle konuşuyor; "Afrika
Birliği merkezi burada inşa edilmeden önce de Etyopya kıtada politik olarak
aktif olmuştur. Ayrıca Etyopya giderek Çin altyapı uzmanlığının bir vitrini
haline geliyor. Afrika Birliği, siyasi liderlerin uğrak yeridir. Çinli
şirketlerin inşa ettiği elektrikli demiryolu gibi altyapı tesisleri, diğer ülke
liderleri için de cezbedici olacaktır."
Afrika
Birliği merkezi burada inşa edilmeden önce de Etyopya kıtada politik olarak
aktif olmuştur. Ayrıca Etyopya giderek Çin altyapı uzmanlığının bir vitrini
haline geliyor. Afrika Birliği, siyasi liderlerin uğrak yeridir.
Addis
Ababa Üniversitesi Barış ve Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü'nden öğretim
görevlisi Fana Gabresenbet, Çin'in Etyopya ya da Afrika'da bir sömürgeci güç
olarak hareket etmediğini, ancak siyasi etki yaratmak istediğini düşünüyor.
Fana Gabresenbet, şöyle konuşuyor: "Biz petrole ve değerli doğal kaynaklara sahip değiliz.
Ancak Etyopya, Sudan'daki siyasi süreç açısından potansiyel olarak önemli bir
ülkedir."
En büyük çelik şirketi, faaliyete başladı
Spiral
çelik ve diğer çelik ürünleri yapan Eastern Steel, ülkeye gelen son Çin
şirketlerinden biri. Doğu Sanayi Bölgesi'nde 8 bin 500 metrekare alan üzerinde
kurulan fabrikada Ekim ayında faaliyet başladı. Eastern Steel, yıllık 300 bin
ton üretim kapasitesiyle, Etyopya'daki en büyük çelik şirketi. Şirket, aralık
ayında 108 işçi aldı, 50 Çinli personelle eğitime başladı. Eastern Steel, Çinli
inşaat şirketlerine malzeme sağlayacak. 42 yaşındaki Genel Müdür Miao Wenwei,
Etyopya'da kaliteli çeliğe ihtiyaç olduğunu söylüyor. Miao şöyle konuşuyor: "Emek
ucuz. Çin'de yevmiye 160 yuan ile 200 yuan arasında. Burada ise 20 yuan."
11
fabrikanın bulunduğu Doğu Sanayi Bölgesi, Çin yatırımları için bir cazibe
merkezi oldu. Bölge, Afrika'da kendi türünün en büyük sanayi parklarından biri.
Park, Çin Etyopya hükümetinin ortak projesi ama Jiangsu merkezli Jiangsu Qiyuan
Grubu tarafından geliştirildi ve işletiliyor.
Unilever de geldi
Bölge
sadece Çinli şirketlere yönelik değil. İngiltere-Hollanda ortaklığı Unilever, 5
bin metrekarelik alanda kurduğu şampuan fabrikasını Haziran ayında açmaya
hazırlanıyor. Bir Vietnam tekstil şirketi de bölgede üslenmek için hazırlık
yapıyor. Site Müdür Yardımcısı Lu Qixin, 80 milyon dolarlık yatırım
yaptıklarını söylüyor. Çin Ticaret Bakanlığı'ndan sübvansiyon almak
istediklerini belirten Lu, siteyi geliştirmek için beş yıldızlı otel, ona
bitişik konutlar ve perakende geliştirme kompleksi planladıklarını belirtiyor.
Ek projeyi, 2017 yılında tamamlamayı planlıyorlar.
"Sanayi merdivenin alt basamakları"
Sun
Guoqiang, CGC Yurtdışı İnşaat Grubu Genel Müdürü. 15 yılı aşkın süredir
Etyopya'da yaşıyor. Şirketin Etyopya'da sondaj ve yol yapım projelerinde
oldukça büyük bir ağırlığı var. Sun, Afrika'da hâlâ bol inşaat projesi olmasına
rağmen, şirketinin 510 yıl içinde başka alanlara yöneleceğini belirtiyor. Zira
inşaat, sanayi merdivenin alt basamaklarıdır. Sun, "Biz inşaat işlerinin
yanısıra üretim, tarım, su temini ve rüzgar enerjisi gibi alanlara yönelmeye
başladık ve inşaat işlerini yerel şirketlere bırakacağız" diyor.
Falaşalar:
İsrailin Öteki Yahudileri
Falaşalar, 1970lerden bu yana Etiyopyadan İsraile göç eden siyah
Yahudiler. Ama orada da mutsuzlar:
"Bir gün hahamlar gelip, bizim yüzde yüz Yahudi
olmadığımızı söylediler. Çok kırıldım. Eskiden her gün dua eder ve sinagoga
giderdim. Şimdi laikim."
Falaşalar,
EtiyopyalI Yahudiler. Falaşa, Amhara dilinde " yaban " gibi bir
anlama geldiği için kendilerini Beta İsrael (İsrail Evi) olarak adlandırmayı
tercih ediyorlar. Ancak, bu topluluğun yaşadıkları, Etiyopya'daki
"falaşalık"larımn İsrail'de de sürdüğünü gösteriyor ve modern
İsrail'deki "ırk sorunu"na dikkat çekiyor.
Falaşalar 'ın kökeni
Falaşalar
binlerce yıldır, Yahudi dünyasından habersiz şekilde, Etiyopya'nın Gondar ve
Tigre bölgelerindeki ücra köylerinde tarımla uğraşarak, demircilik ve
çömlekçilik yaparak yaşadılar. Kökenleri hakkında sayısız teori olan
topluluğun, bunların içinde en çok benimsediği, soylarını Kral Süleyman ile
Şiba Kraliçesi'nin (bizde Saba melikesi Belkıs olarak bilinir) oğulları olan Menelik
I'e dayandıranı. Falaşalar ı ilk "keşfeden", 1862'de bölgeyi ziyaret
eden, Sorbonne Üniversitesi profesörü Joseph Halevi olmuştur . Bu, aynı zamanda
Avrupalı Yahudilerin Falaşalar ile ilk temasıydı. Ancak, cemaatin diasporaya
tanıtılması için, 1920'lerde Siyonist hareketle bağlantıyı sağlayacak olan,
Polonya doğumlu. Dr. Jacques Faitlovitch'i beklemek gerekecekti.
Bu
ilgiye rağmen, Falaşalar'ın Yahudi sayılıp, sayılmayacağı (dolayısıyla
meşhur Geri Dönüş Yasası'ndan yararlanıp, yararlanamayacakları) uzun süre
tartışma konusu olarak kaldı. Yahudi olmadıklarına dini gerekçe aranacaksa çok
fazla uğraşmaya lüzum kalmayacaktır. Falaşalar Torah'tan habersizdirler. Eski
Ahit'in diaspora öncesi bir versiyonunu kullanırlar ve bu kitap da İbranice
değil, Etiyopya’nin klasik dili olan Ge'ez dilinde yazılmıştır. 1973 Sefardi
Hahambaşı Ovadia Yosefin, Falaşalar 'ın da Yahudi olduğunu kabul etmiş olması
ve 1989 tarihli Yüksek Mahkeme kararı bile pek çok kişiyi hala ikna edememiş
durumda. Öyle ki Aşkenazi Baş Rabbi bugün bile onları Yahudi olarak tanımıyor.
Etiyopya'dan İsrail'e
1970'lere
kadar topluluğun, İsrail'e göç etme yönünde yaygın bir eğilimini
gözlemlemiyoruz. Ancak, 1974 iktidardaki Derg rejimi ile Tigre Halk Kurtuluş
Cephesi arasında yoğun çatışmaların başlaması bu durumu değiştirdi. 1977 yılına
kadar, İsrail'e ulaşanlar kendi bireysel gayretleriyle yola çıkıp hedefe
ulaşmayı başaran bir avuç gençten ibaretti.
1977-1983 arasında ise 6
bin civarında Falaşa Sudan'a ulaşıp, gizli hava ve deniz operasyonlarıyla
İsrail'e taşındı. 1984 ise tam bir dönüm noktasıydı. O yıl, 10 bin kadar Falaşa
İsrail'e gitmek için yola çıktı. Yolculuk çok zorlu ve acı doluydu. Yaklaşık 4
bin'i Sudan'daki mülteci kamplarında açlıktan ve salgın hastalıklardan can
verdi. Kalan 6 bin kişi, Kasım 1984'te "Musa Operasyonu" ile hava
yoluyla İsrail'e taşındı. 199 l'e kadar 7 yıl Falaşa nüfusunun köylerini terk
edip, Addis Ababa'ya yığılmasıyla geçti. 1991 'de "Süleyman Operasyonu" 15 bin
kişiyi bir gecede İsrail'e taşıdı.(Kulislerde, operasyonların, İsrail'den çok,
ABD'deki Yahudi-Siyah ilişkilerini düzeltmek isteyen Amerikan Yahudileri
tarafından desteklendiği fısıldanıyordu.) İsrail'in bu "milli
başarısı" ile, Etiyopya Ekzodüsü’nün tamamlandığı ilan edildi ve bu
gürültüpatırtı içinde, " Yahudi olmadıkları" gerekçesiyle Gondar'da
bırakılan 3 bin Falaşa ’nın sesi duyulmadı.
Arzı Mevud
İsrail'e
ulaşanlar, Arzı Mevud'un, "süt ve bal ülkesinden daha farklı bir yer
olduğunu keşfettiler. Bu ülke, kendilerine yabancı bir Batı ülkesiydi.
İnsanları ise Falaşalar hakkında hiçbir şey bilmiyorlardı. (EtiyopyalIların
gelmesine sevinmek için bir sebebi olan insanlar sadece, Hadar Yosefteki
atletizm antrenörleriydi .) Evet, Süleyman Operasyonu İsraillilerin milli
gururunu okşamıştı ama onlar için önemli olan uçakların inip kalkmasıydı.
İçinden kimin indiği ilgilerini çekiniyordu.
Falaşalar
, İsrail'de, binlerce yıldır üzerine titredikleri ve kendilerini diğer
Etiyopyalılar'a göre ayrıcalıklı kıldığını düşündükleri (eskiden, bir Falaşa
ister istemez, Yahudi olmayan birisine dokunursa, yıkanana kadar kirli kalacağı
düşünülürmüş) şeyin, Yahudiliklerinin aşağılandığını gördüler . Yahudi
olup, olmadıklarına dair tartışma onlara çoğu kez daha doğrudan ve kırıcı
şekilde yansıtıldı. 1984'de İsrail'e gelen Yişayahu Degu şöyle diyordu: "
Bir gün hahamlar gelip, bizim yüzde yüz Yahudi olmadığımızı söylediler. Çok
kırıldım. Eskiden her gün dua eder ve sinagoga giderdim. Simdi ise laikim.
Benim gibi pek çok insan var."
Yahudilikleri
ile ilgili bir diğer aşağılanma ise evlilik alanında ortaya çıktı. Öncelikle
İsrail'de seküler nikâh olmadığına işaret etmek gerek. Dolayısıyla nikâhlar
hahamlıklar tarafından kıyılır. Yukarıda sözünü ettiğimiz 1973 kararım veren
Hahambaşılık, bir Etiyopyalının evlenmeden önce (Yahudiliğini garantilemek
için) sembolik bir ihtida törenine katılması gerektiğini savunmaktadır. Yüksek
Mahkeme'nin bunun gerekli olmadığını belirtmesine rağmen, İsrail'de sadece bir
kişi, Netanya Hahambaşısı David Şlouş bu tören olmaksızın nikâh kıymaya cesaret
edebildi. Ancak bir süre sonra o da (başka şeyleri gerekçe göstererek) bu işi bıraktı.
Yahudilik
tartışmalarından öte, doğrudan doğruya ırkçılık iddialarını gündeme getiren bir
olay 1996'da yaşandı. Ma'ariv gazetesi, Falaşalar dan alman kanların gizlice
yok edildiğini yazdı. Kan bankasının yaptığı açıklama kuşkusuz "tıbbi
olarak" haklıydı: AIDS yüksek risk alanı olan Etiyopya'dan gelen
kanları kullanmıyorlardı. Ancak bu, Etiyopya kökenli nüfusu yatıştırmaya
yetmedi. Kabinenin toplantıda olduğu sırada Başbakan İtsak Rabin'in ofisinin
dışında protesto gösterileri yapıldı. Polisin göstericilere gözyaşartıcı bomba
ve tazyikli su ile karşılık verdiği olaylardan sonra Rabin, protestocuların
temsilcilerini kabul etti.
Kan
bankasının tutumu için hükümet adına özür dilerken, olaylar sırasında
polislerin yaralanmasını kınamayı da ihmal etmedi. Göstericilerin taşıdığı pankartlar
ise Falaşalar’ın İsrail'deki hayal kırıklıklarını ve umutlarını yansıtıyordu:
"İsrail'de Apartheid!" ve yanında " Bizim tenimiz siyah,
sizinki beyaz olabilir ama bizim kanımız da kırmızı ve biz de Yahudiyiz”
Ucuz iş gücü
Etiyopyalı
Yahudilerin "falaşalık" hali, okullarda uğranılan ayrımcılığa, konut
projelerinde uygulandığı iddia edilen kotalara kadar pek çok alana uzanıyor ve Falaşalar,
İsrail’de ikinci sınıf (hatta Ortadoğu Yahudileri Mizrahim'i de sayarsak üçüncü
sınıf) Yahudiler mi olduklarını kendilerine soruyorlar. Ancak, bu konuda
"umut verici" gelişmeler de yok değil. İşsizlik oranının yüzde 80
civarında olduğu söylenen Falaşa toplumunda, çalışanların yüzde 90'ı kol
işçisi. İsrail toplumu tarafından daha iyi özümsenmeleri halinde, İsrail'in
ucuz işgücü kaynağı olarak Filistinlilerin yerini almaları bekleniyor. Ayrıca,
İsrail standartlarına göre daha genç bir nüfusa sahip olmaları sebebiyle, ordu
saflarında gittikçe daha belirgin hale geliyorlar .(Askere alınan Etiyopyalı
gençlerin dörtte biri seçkin birliklere girmek için gönüllü oluyorlar.)
"Siyah Yahudi Yoktur"
Tüm
bu söylenenlerden sonra, "BEYAZ YAHUDİLER" ile "SİYAH YAHUDİLER" arasındaki ilişkileri
herhalde en iyi şekilde, İsrail Radyosu'nun Amhara dili yayınları servisi
müdürü Rahamin Elazar'ın anlattığı şu öyküler) betimliyor. Joseph Halevi'nin
Yahudi olduğunu duyan bir Falaşa, ona döner ve şöyle der: "
Sen Yahudi olamazsın, beyaz Yahudi yoktur !". Bu olaydan bir yüzyıl
sonra o zamanlar genç bir adam olan Elazar, Etiyopya'ya gelmiş üç turistin
kendi aralarında, tanıdık bir yabancı dilde konuştuklarını farkeder. Yanlarına
yaklaşır ve seslenir: "Şalom!" İsrailli turistler çok
şaşırırlar ve sorarlar: "Sen de kimsin?" "Ben bir Yahudiyim."
İsraillilerin cevabı tanıdıktır: " Sen Yahudi olamazsın, siyah Yahudi
yoktur!"(eri
ve bianet)
Kaynak:
20 Mart 2014
Turquie Diplomatique
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar